Yandex
28 Nisan 2025 Pazartesi
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çanakkale’den Filistin’e ‘Atatürk, Filistin mücadelesinin de sembolü haline gelmiştir!’

Çanakkale Zaferimizin 110. yıl dönümünü kutluyoruz. Büyük zafer gerek Milli Kurtuluş Savaşımız, gerekse bütün mazlum milletler açısından çok büyük anlamlar içermektedir. Bu anlamlı haftada konuğumuz Filistinli Ceylan Aburub. Aburub, bağımsızlık savaşımızı örnek alarak direndiklerini söyledi

Çanakkale’den Filistin’e ‘Atatürk, Filistin mücadelesinin de sembolü haline gelmiştir!’
Filistin Milli Günü’nde
HATİCE ŞAFAK

Yedi düvele karşı kazanılan Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünde, bugün insanlığın ön cephesi olan Filistin’de, kadınlarının direnişini, yaşadıklarını ve geleceğe nasıl baktıklarını Filistin Öğrenci Birliği Temsilcisi Ceylan Aburub ile konuştuk. Aburub, kendi bağımsızlık mücadelelerinde Atatürk’ün de sembol olduğunu belirterek, “Emperyalist ve sömürgeci güçlere karşı namusumuzu ve vatanımızı korumak için ölümü seçtik.” diyor.

- Sayın Aburub, öncelikle sorularımıza yanıt verdiğiniz için teşekkür ederiz. Filistin direnişini nasıl tanımlarsınız?

“Ya istiklal ya ölüm!” sözünü söyleyen lider Atatürk, emperyalizme karşı mücadelemizin ve Batı egemenliğine karşı onurumuzu korumamızın sembolü haline gelmiştir. Çanakkale Savaşı'ndan bu yana unutmamalıyız ki, düşmanımız birdir, savaşımız birdir. Türk ve Arap kanları, İngiltere ve Fransa gibi sömürgeci güçlerin Batı'ya doğru yayılmacı politikalarını reddederek bağımsızlığa ulaşmak için birleşmiştir. Bu güçler Ortadoğu'da boşluk yaratmaya çalışarak sömürgeci hedeflerine ulaşmayı amaçladılar, biz ise namusumuzu ve vatanımızı korumak için ölümü seçtik. Atatürk'ün dediği gibi: “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” İşte bunu şimdi Filistin'deki direnişimizde görüyoruz; vatan uğruna ölmek, bağımsızlığa kavuşmak için.

Çanakkale’den Filistin’e ‘Atatürk, Filistin mücadelesinin de sembolü haline gelmiştir!’ - Resim : 1
Ceylan Aburub

FİLİSTİNLİ KADINLAR EN ÖNDE

- Yıllardır süren Filistin direnişi ve özellikle bir yılı aşkın süredir Gazze’deki destansı mücadele içinde kadınların rolü nedir?

Filistinli kadınların işgalciye karşı mücadelesi her zaman ön planda olmuştur ve hâlâ öyledir. Bu mücadelenin rolü açısından önemli duraklar vardır. 1970'lerden bu yana Filistinli kadınlar, İsrail işgalinin beklemediği cesaret ve güçle gerilla operasyonlarına öncülük ettiler. 1970'lerin başında gerilla savaşçısı Leila Khaled öne çıktı ve ilk Amerikalı ve İsraillilere karşı uçak kaçırma operasyonunu gerçekleştiren kadın oldu.

Ardından deniz botları operasyonuna liderlik eden ve İsrailli askerlerin otobüsüne el koyan gerilla Dallal Mughrabi geldi. Bu kadınlar, sürgündeki Filistinli mülteci kamplarında büyüdüler ve korkusuzca dönüş ve kurtuluş hakkı vaat ettiler.

Filistinli kadınlar şiirle de direndiler ve dokuz dili mükemmel konuşan ve Filistin'in adını duyuran şairlerin simgesi May Ziyada ile Filistin şairi Fadwa Toukan öne çıktı.

Müziğin de büyük bir rolü vardı ve Filistin davasını savunmak ve Filistin mirasını canlandırmak için sesini adayan milli şarkıcı Reem Banna ortaya çıktı.

Filistinli kadınlar gazetecilik silahıyla da mücadele ettiler ve Filistin mücadelesinin sesini ve görüntüsünü iletmek için hayatlarını verdiler. Filistinli gazeteci ve medya çalışanı Shireen Abu Aqleh, 11 Mayıs 2022'de Cenin Kampı olaylarını aktarırken şehit oldu. Ve bugün bile, Filistinli kadınlar Gazze'deki son savaşta sabırla ve kararlılıkla kuzeyden güneye göç ederek vatanlarına bağlılık gösterdiler. Yaşamı sevdikleri için en kötü koşullarda bile hayatlarına devam etmeye kararlılar ve Gazze'deki direnişe destek olmak istiyorlar.

Çanakkale’den Filistin’e ‘Atatürk, Filistin mücadelesinin de sembolü haline gelmiştir!’ - Resim : 2

KADIN ULUSAL KURTULUŞUN PARÇASIDIR

- Peki Filistinli kadınlar geleceğe nasıl bakıyorlar?

Filistinli kadın, Filistin'in geleceğinin kaderi olduğuna ve denizden nehre kurtuluşun geleceğine inanmaktadır. Silahlı ve bilimsel direnişin gereklilik olduğunu ve zalim Batılı sömürgecinin kadınları hapse atıp eğitimlerini ve aile yaşamlarını engellemeye çalıştığı sürece barışçıl çözümlerin olmadığını düşünmektedir. Yakın gelecekte, kadın, ulusal kurtuluş projesinin önemli bir parçasıdır ve Filistin toplumu içindeki partizan, ideolojik ayrımlara rağmen dengeleri değiştirme gücüne sahiptir. Ülke için tüm ideolojileri birleştirebilir.

KADINLARIN ROLÜ GÖZARDI EDİLEMEZ

- Son olarak Türkiye ve dünya kamuoyuna mesajınız ne olur?

Filistinli kadının dünyaya ve Türkiye'ye mesajı şu: Biz, Batı medyasının hakimiyeti altında kültür ve bilinç gerektiren bir savaş içerisindeyiz. Bu yüzden, kadın mücadelesi sadece Batı'da uygulanan sloganlar olmamalıdır. Filistinli kadının rolü geldiğinde, kadın mücadelesinin rolü göz ardı edilmemelidir. Filistinli kadının İsrail hapishanelerinde işkence gördüğünü, haksız yere öldürüldüğünü, eğitimden mahrum bırakıldığını ve direndiği takdirde terörizmle suçlandığını anlatmak istiyoruz. Bu yüzden, Türkiye’deki ve dünyadaki kadınlardan, okullarda, üniversitelerde ve medyada bizimle tek vücut ve hak sesi olmalarını istiyoruz.

Türk kadınları olarak biz de, Çanakkale’den başlayan, bağımsızlığımızı kazandığımız Kurtuluş Savaşının ön cephesinde mücadele eden Gördesli Makbuleler, Kara Fatmalar, Halime Hatunlardan devraldığımız mirası aynı mücadele kararlılığı ile başta Filistin halkı olmak üzere, emperyalizme karşı direnen mazlum halkları ve ön cephede savaşan kadınları selamlıyoruz. Çanakkale’de, 1915’te yaktığımız bağımsızlık ateşi bugün de mazlum milletlerin yolunu aydınlatıyor.

18 Mart Çanakkale Zaferi Filistin