Canikli'den flaş açıklamalar
Canikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "15 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında bölücü terör örgütüyle mücadele çerçevesinde 13,1 ton amonyum nitrat ele geçirilmiş, 339 adet patlayıcı yapımında kullanılan tüp ele geçirilmiş ve 129 el yapımı patlayıcı bulunarak imha edilmiştir. Yine aynı faaliyet kapsamında güvenlik güçlerimizin ve istihbarat birimlerimizin yaptığı çalışmalar neticesinde 229 tane önemli olay engellenmiştir. Bu olayların 155 tanesi patlayıcıların engellenmesi, 39 tanesi bombalı araç patlatma teşebbüsünün engellenmesi, 19 tane canlı bomba hadisesinin engellenmesi ve 24 olay da eylem yapma hazırlığındaki örgüt mensuplarının ele geçirilmesi şeklinde ortaya çıkmıştır." dedi.
Canikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Toplantıda, G20 Liderler Zirvesi'yle ilgili değerlendirme ve görüşmelerin yapıldığını belirten Canikli, iç ve dış güvenlikle ilgili konuların tüm yönleriyle değerlendirildiğini ifade etti.
Canikli, Çin'deki G20 Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Türkiye'nin temsil edildiğini ve kendisiyle geniş bir heyetin toplantılara iştirak ettiğini anımsatarak, Erdoğan'ın zirve süresince yoğun ve kapsamlı görüşmelerde bulunduğunu ve zirveye katılan hemen hemen tüm ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla birebir ikili görüşmeler yaptığını kaydetti.
Görüşmeler sırasında, İtalya, Fransa, Almanya ve Türkiye'nin katılımıyla dörtlü zirve gerçekleştirildiğini dile getiren Canikli, Erdoğan'ın ABD, Rusya, Çin, Kanada, Güney Afrika, Avustralya, Almanya ve Hindistan hükümet ve devlet başkanlarıyla birebir görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.
"Ülkelerden beklentimiz kendilerine çok açık ifade edilmiştir"
Canikli, şunları söyledi:
"Bu görüşmelerde özellikle terör, Suriye meselesi ve Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile ilgili ayrıntılı bilgilendirmeler gerçekleştirilmiş ve bu ülkelerden beklentimiz kendilerine çok açık bir şekilde ifade edilmiştir. Çünkü özellikle 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Batı ülkelerinde ve genel olarak uluslararası alanda farklı bir algı oluşturma çabaları farklı çevreler tarafından yoğun bir şekilde yürütülmektedir. Bu açıdan olan bitenin bütün boyutlarıyla, bütün gerçekliğiyle anlatılması, aktarılması son derece önemlidir. Özellikle Suriye konusu, mülteciler, göç meselesi ve Suriye'de yaşananlar, Türkiye'nin de dahil olduğu bu son gelişmeler, bütün bunlar bu ülke yetkililerine Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından aktarılmıştır."
"772 kilometrekare alan DEAŞ’ten temizlenmiştir"
Başbakan Yardımcısı Canikli, Fırat Kalkanı Harekatına ilişkin, "Şu ana kadar toplam 772 kilometrekare alan DEAŞ’ten temizlenmiştir ve Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolündedir." şeklinde konuştu.
Canikli operasyon hakkında bazı bilgileri paylaştı:
"Harekat sırasında bugüne kadar, 15. günü itibarıyla, maalesef 4 şehidimiz, 19 yaralımız var. Dört tankımız ağır hasar gördü, bir tane de zırhlı muharebe aracımız hafif şekilde hasar gördü. Özgür Suriye Ordusu'ndan 16 şehit söz konusu, 27 yaralı var. DEAŞ, PYD ve YPG terör örgütlerinden ise 110'a yakın ölü, 5 yaralı var."
"Cerablus'a önümüzdeki pazartesi gününe kadar su verilecek"
Canikli, şu anda Türkiye'de uzun yıllardan beri konaklayan Cerablus orijinli Suriyelilerin, bu bölgeye dönmeye başladıklarına değinerek, "Şu anda bunlarla ilgili tespitler yapılıyor. Suriye ile ilgili sıkıntılar başlamadan önce o bölgede yaşayan insanların ve şu anda Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin bu bölgeye göçü ya da yerleştirilmesi noktasında teşvik ediyoruz. Bu yerleşim olduktan sonra bir müddet onlar desteklenmeye devam edilecek. Orada sistem tamamen oturana kadar devam edecek. Bununla ilgili gerekli altyapı ve ihtiyaçların giderilmesi çalışmaları da devam ediyor. Cerablus'a önümüzdeki pazartesi gününe kadar su verilecek, cumartesi gününe kadar da enerji ihtiyaçları karşılanmış olacak." diye konuştu.
Rakka'ya yönelik operasyon talebi
Ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Canikli, "Musul ve Rakka'ya ilişkin ABD ile ortak bir operasyon gerçekleştirilecek mi? Bir takvimlendirme söz konusu mu?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Rakka'nın DEAŞ'ten temizlenmesine yönelik Sayın (Barack) Obama'nın, Sayın Cumhurbaşkanımızdan birlikte yapılması konusunda bir talebi oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu talebe sıcak baktığını ifade etti. Bununla ilgili teknik görüşmelerin yapılması noktasında bir karara varıldı. Yani askerler arasında, taraflar arasında görüşmeler. Şu an itibarıyla bu görüşmeler devam ediyor. Henüz bir takvimlendirme anlamında bir netlik kazanmadı ama Türkiye olarak böyle bir operasyonun birlikte yürütülmesi noktasında sıcak baktığımızı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da bunu Obama'ya ifade ettiğini belirtmek isterim."
"Böyle bir durumun olmayacağını ümit ediyoruz"
Canikli, Musul'a ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önemli açıklamaları olduğu hatırlatılarak, "Musul'a ilişkin yeni bir irade ortaya konulacak mı?" sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Musul'a yapılacak olan operasyonda PKK'nın rol alarak meşruiyet kazanma çabası içinde olduğunu biliyoruz. Tabii PKK terör örgütüdür, bütün dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği bir terör örgütüdür. Dolayısıyla bu şekilde, dolaylı bir şekilde terör örgütünün meşruiyet kazanması ya da legalleşmesi anlamına gelecek bir adım atılmasına biz elbette sıcak bakmıyoruz. Bu kanaatimizi, görüşümüzü en üst perdeden, en kararlı şekilde ilgili bütün taraflara, her platformda ifade ediyoruz, aktarıyoruz. Böyle bir durumun olmayacağını ümit ediyoruz. Olmaması gerektiğini düşünüyoruz çok kuvvetli bir iradeyle. Olmayacağını düşünüyoruz, olmaması için de gereken her adımı atıyoruz."
"Kararı hatalı olduğu anlaşılan olursa görevlerine iade edeceğiz"
Başbakan Yardımcısı Canikli, FETÖ soruşturması kapsamındaki kamudan görevden almalar hususunda, "Bu kararlar verildikten sonra eğer hatalı olduğu daha sonra yapılan bu çalışmalarda anlaşılan olursa, onları yine hangi yöntemle görevden almışsak aynı yöntemle görevlerine iade edeceğiz. En son yayınlanan KHK’da, daha önceki KHK’larda FETÖ’ye bağlı olduğu gerekçesiyle kapatılan 15’e yakın eğitim öğretim kurumunu biz tekrar açtık ve iade ettik ilgililerine, sahiplerine.” ifadelerini kullandı.
Canikli sözlerini şöyle sürdürdü:
"50 binin üzerinde personelin görevine KHK ile son verildi, şu ana kadar 'ben FETÖ mensubu değilim, yanlış işlem yapıldı' diyerek bize gelenlerin oranı yüzde 1'in bile altında. Bunlardan itirazları değerlendirilip haklı bulunanların oranı şu an itibarıyla yüzde 3-5 arasında bile değil. Bu, yaptığımız işin isabet oranının yüksek olduğunu gösteriyor."
"FETÖ ile mücadelesinde adaletsizliğe fırsat verilmemesi Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edildi"
FETÖ ile mücadelede haksızlığa ve adaletsizliğe fırsat verilmemesi gerektiğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ifade edildiğine dikkat çeken Canikli şunları kaydetti:
"FETÖ'yle ilgili mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiği Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir kez daha ortaya konulmuştur. Bu mücadele gerçekleştirilirken haksızlığa ve adaletsizliğe meydan, fırsat verilmemesi, bu konuda gösterilen gereken hassasiyetin sürdürülmesi ve bu şekilde mağduriyetlere fırsat verilmemesi yine Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edilmiş ve ayrıntılı bir şekilde FETÖ'yle mücadele konusunda bakanlıklarımızın yaptığı çalışmalar ve gelinen nokta, alınan mesafe değerlendirilmiş ve irdelenmiştir." dedi.
"PYD ve YPG'nin tamamen Fırat'ın doğusuna geçirileceğine inanıyoruz"
Bir gazetecinin, "OHAL süresinde uzama söz konusu mu? Fırat Kalkanı Operasyonuna ilişkin ABD ile varılan bir mutabakatta vardı PYD'nin Fırat'ın doğusuna geçmesi yönünde. ABD'den geçişlerin başladığı yönünde bazı açıklamalar geliyor. Bölgede son durum böyle midir?" sorusuna Canikli, "Şu an itibarıyla daha önce Amerika ve koalisyon ülkeleriyle mutabakata varılan o noktaya henüz gelmiş değiliz tam olarak. Arazideki durum bu ama konuşmalar, görüşmeler, mutabakatlar ortada, herkes tarafından biliniyor. Biz müttefiklerimizin bu mutabakat ve verilen sözler çerçevesinde PYD ve YPG'nin tamamen Fırat'ın doğusuna geçirileceğine inanıyoruz kesinlikle, geçmeleri de gerekir. Orada kalmaları gibi bir durum söz konusu olamaz. Bunun altını, kalın harflerle çizerek vurguluyorum. Ama şu an itibarıyla tam olarak bunu söyleyemiyoruz." yanıtını verdi.
Canikli, OHAL'in uzamasıyla ilgili aldıkları bir kararın bulunmadığını bildirdi.
"Büyük oranda çalışmalarımız tamamlandı"
"Hem kredi kartlarıyla taksit sayısı ile ilgili hem de tüketici kredileriyle ilgili ince ayar bir çalışma yaptığınızı söylediniz. Sona geldi mi?" sorusuna Canikli, şu cevabı verdi:
"Tüketici kredileriyle ilgili ve kredi kartlarıyla ilgili çalışmamız aşağı yukarı tamamlandı. Gerçekten çok hassas ve ince ayar bir çalışma yapıyoruz. Bir taraftan kredi kartlarında ve tüketici kredilerindeki taksit sınırlaması getirilmesi nedeniyle ekonomik aktivitelerdeki daralmayı telafi etmeye, ortadan kaldırmaya yönelik bir çalışma yapıyoruz. Nitekim 2016'nın ilk altı ayında kredi kartlarının kullanımındaki hacimde artış reel artış negatif, aynı şey tüketici kredileri için de geçerli yani nominal yüzde 2-2,5 civarında bu reel olarak azalma anlamına geliyor. Dolayısıyla burada bir tahrik edici, ticareti, alışverişi hareketlendirici bir adım atmamız gerekiyor, onun için de hem kredi kartlarında hem de tüketici kredilerinde taksit sayısının artırılması gerekiyor. Ama bunu yaparken de özellikle bazı yan etkilerin de ortaya çıkmaması için hassas tedbirler alıyoruz. O da nedir, özellikle cari açığı olumsuz yönde etkilememesi için bu genişlemeyi daha çok Türkiye’de üretilen mal ve hizmetlerle ilgili kullanmak istiyoruz."
"Yeni KHK’lar çıkacak, olağanüstü KHK'lar çıkacak"
Canikli, "Dün Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu heyetiyle yaptığınız görüşmede yeni bir KHK'nın çıkarılacağını söylemiştiniz ekonomi bankacılık alanında. Eğer bankacılar, FETÖ ile ilişkisini bilmedikleri şirketlere bu ilişkiyi bilmeden kredi açarlarsa sorumlu tutulmayacaklar. Bu KHK çıkarıldı mı, onaya sunuldu mu?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Yeni KHK’lar çıkacak, olağanüstü KHK'lar çıkacak. Dediğiniz gibi ilk kararnameyi, inşallah bankalarımızı ilgilendiren bir düzenleme de yer alacak, bahsettiğiniz konuyla alakalı. Bankaların sıkıntıda olduğu bir mesele var. Kredinin açıldığı dönemde ya da kredi ilişkisinin başlatıldığı dönemde FETÖ'yle ya da terör örgütleriyle bağlantılı olduğu bilinmeyen, o konuda devletin kayıtlarında herhangi bir kaydın yer almadığı bir durumda o krediyi açanların sorumlu tutulmasıyla ilgili bir durum söz konusu. Fiili olarak böyle bir gelişme söz konusu, bu tabii kişiler sahip olmadıkları bilgilerden yola çıkarak sorumlu tutulmamaları gerekiyor, bu, adalet anlayışıyla bağdaşmaz. Biliyorsa o bilgiyi kendisi o zaman elbette sorumlu tutulur ama daha sonra ortaya çıkmış o anda FETÖ'yle bağlantısı hiçbir şekilde bilinmeyen kişi ya da şirketlere kredi kullandırmış daha sonra da FETÖ'yle bağlantısı bir şekilde tespit edilmiş. Böyle bir durumda elbette krediyi açan kişilerle ilgili herhangi bir sorumluluk yüklenmesi mümkün değil doğru değil, bunu telafi edici, ortadan kaldırıcı düzenlemeyi inşallah önümüzdeki kararnameye koyacağız. Esasında bu kararnameye koyacaktık ama çok hassas bir konu, ince çalışılması gerekiyor üzerinde. Farklı boyutları olan bir alan. Daha derin ve muhtemel yan etkileri tam olarak test edilmeden hazırlanmıştı, yani biraz daha çalışılması gerekiyordu, onu tamamladık şu anda olgunlaştırdık, önümüzdeki kararnamede inşallah onu koyacağız."