Çarpıtmalar tutmadı! Atlantik basını Köln'de yenildi

Almanya Vatan Partisi ve Öncü Gençlik Temsilciliğinin Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının 100. yıldönümünü kutlamak ve Cumhuriyetin meşruluğunu inkâr eden Köln’deki "Ermeni soykırımı anıtını" protesto etmek için düzenlediği gösterinin yankıları devam ediyor. Almanya’da hem ulusal hem de yerel basında tartışılan Köln Belediyesinin anıtı kaldırma kararı bazı Atlantik çevrelerini rahatsız etti. Çeşitli medya organları vatanseverlerin eylemi ve sonrasında kaldırma kararı çıkan anıtla ilgili manipülatif haberlere imza attı. Bu haberlerin yayımlandığı medya kuruluşlarına tepki gösteren Vatan Partisi Öncü Gençlik konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

GAZETECİLİK ETİĞİ AYAKLAR ALTINDA

“29 Ekim’de Köln’de gerçekleştirdiğimiz basın açıklaması sadece örgütlenme yeteneği değil, aynı zamanda barışçılık açısından da provokasyonlara nasıl girilmeyeceği konusunda bir ders niteliğindedir. İzinli bir gösteriye karşı saldırıya geçen grubun kışkırtmalarına izin vermedik.

Köln’deki yerel medyanın kasıtlı olarak manipülatif haberleri konuyu daha da ciddi hale getiriyor. Gösterimiz yapıldığı günden bu yana, tüm gazetecilik etiği ayaklar altında çiğnendi. Kõlner Stadt-Anzeiger, protestonun tüm seyri hakkında okuyucularına yalan söyledi. WDR, bizimle yapılan röportajı keserek ve yorumlayarak Hamas'la kendi yarattığı bir bağlantıyla toplantıyı kınamaya çalıştı. Apollo News web sitesi bizi İslamcı olarak sundu, ancak Vatan Partisi tam tersine laiklik ilkesini ve Cumhuriyetin kazanımlarını savunur.”

KÖLN BELEDİYESİ ‘BOYUN EĞDİ’ YALANI

En son, Die Welt haberinde, “Türk sağcı aşırılık yanlılarının” organize ettiği gösteri şeklinde tamamen uydurma bir içerik üretti. 18.12.2023 tarihli “Bozkurtlara Kapitülasyon” başlıklı haber yorumda, Köln Belediyesinin “Bozkurtlara boyun eğdiği” iddia edildi. Ancak eylemi gerçekleştiren Vatan Partisi, Öncü Gençlik ve TGB, olarak biz, demokratik protesto toplantılarının düzenleyicisiyiz. Die Welt gazetesinin kasıtlı olarak manipülasyon yaptığını açıklıyoruz. Die Welt'in Bozkurtlar üyesi olduğumuzu kanıtlamasını talep ediyoruz. AİHM kararı Perinçek İsviçre davası olarak yargı tarihine geçti. Bizim Genel Başkanımız o kararda bilimsel sosyalist olarak anılıyor. Bozkurt dedikleriniz de ABD emperyalizmine tavır alan Türk milliyetçileridir.

Vatan Partisi devletlerin bağımsızlığını ve bilimsel sosyalizmi savunuyor. Vatan Partisi, Mustafa Kemal Atatürk gibi çok sayıda Türk devrimcisinin yanı sıra kendisini Avrupa aydınlanmasının başarılarıyla özdeşleştirir. Jean-Jacques Rousseau, Kant, Karl Marx gibi devrimci ve filozofları insanlık tarihinin gelişmesinin ve aydınlanmanın değerleri olarak görür. Bu İnsanları "sağcı aşırılık yanlıları" olarak adlandırmak hangi gazetecilik etiğine karşılık gelir?"

IRKÇILIĞI BİZDE DEĞİL BATI TARİHİNDE ARAYIN

Batı emperyalizmi sadece uzun bir geçmişte değil, aynı zamanda bu geleneğin şimdiki durumuna da bakmak gerekir. Yüzyıllar süren sömürgecilik, Nasyonal Sosyalist antisemitizm, ABD'deki ırksal bölünmeler, Latin Amerika ve Afrika'da Batı tarafından gerçekleştirilen askerî darbeler, Almanya'da NSU cinayetleri, Millî takım tarafından ayrımcılığa uğrayan Türk futbolcular, Münih Filarmonisinden sadece Rus oldukları için görevden alınan sanatçılar, Filistinlilere yönelik düşmanlık, Türk düşmanlığı ve İslamofobi Batılı egemen sisteminin dünya görüşünün ölçütleridir. Bizim değil.

SOYKIRIM YALANININ KÖKÜ ABD’DE

Die Welt gazetesi aynı zamanda Türkler ve Ermeniler arasındaki barışı tehlikeye atmaya çalışıyor. Anıtın kaldırılması "Ermeni toplumu ile Türk milliyetçileri arasında uzun süredir devam eden bir anlaşmazlığı sona erdirdi” ifadesi de yanlış! Anlaşmazlığımız Ermenilere karşı değil! Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdindeki yasal zaferinde Sayın Dogu Perinçek şunları söyledi: “Ermenileri asla hedef almadık.”

Ancak ABD birlikleri yarın Ermenistan'ı işgal edecek olsaydı, muhtemelen Ermenistan'ın sömürülmesini haklı çıkaracak olan KSTA, WDR ve Die Welt gazeteleri olurdu. Öte yandan, Ermenistan'ın bağımsızlığını savunacağız, bizim gibi Ermeniler dünyanın ezilenleri arasında. Her seferinde yeniden kazandığımız ABD emperyalizmine karşı onlarca yıldır mücadele ediyoruz. Soykırım yalanlarının kökleri de Erivan'da değil Washington'dadır.

AİHM KARARI BU GAZETELERİ DE BAĞLAR

Gazete yorumunda Türklerin, Ermenilerin soykırımını neredeyse tüm Batılı tarihçilerin görüşüne karşı reddettiği de iddia edilmektedir. Her şeyden önce, eğer bu tarihçilerin doğruluğu, burada bahsedilen "kaliteli medyanın" olduğu kadar kırılgansa, Batı tarihi araştırmaları büyük bir krizle karşı karşıyadır.

Ancak daha da önemlisi, bu tartışmalar soykırımın tarihsel bir mesele olmadığı gerçeğini kasten maskeliyor. Perinçek-İsviçre davası örneğinde 15 Ekim 2015 tarihli AİHM içtihatları tüm AB Üye Devletleri için bağlayıcıdır ve şu kararı almıştır:

Soykırım tarihsel bir terim değil, soygun, tecavüz veya cinayet gibi yasal bir suçtur. Gazeteler, belediyeler, dernekler ve Batılı tarihçiler ceza suçlarını yargılayamaz. Bu konuda sadece yetkili mahkemeler karar verebilir. 1915 Olayları Holokost'a benzemiyor.

AİHM kararlarına göre, sadece Batılı tarihçiler değil, dünyanın yedi kıtasından gelen tarihçiler de olaylar hakkında ortak bir bildiri yapsa bile tüm bunlar yine de geçersiz olacaktır, çünkü soykırıma karar verme yeterliliği sadece yetkili mahkemelerdedir.

FEDERAL MECLİSTEKİ YASA DA GERİ ÇEKİLECEK!

Bu manipülatif haber ve yorumlara boyun eğmeyeceğiz! Almanya’da yaşayan Türk toplumu ve milli devrimci öncüler sadece emperyalist bir yalan olan Ermeni Soykırımı iddialarına karşı zaferler değil, aynı zamanda bize karşı manipülatif yazılar yazan medyayı da özgür kılacaktır. Almanya basını Amerikan dilinde değil, Almanca haberler hazırlamalıdır. Köln’deki yasa dışı anıtın sökülmesi sadece başlangıç. Çabalarımızın sonunda Federal Meclis’teki Avrupa yasalarıyla çelişen 02 Haziran 2016 tarihli karar da geri çekilecektir. KSTA, WDR ve Welt gibi gazeteler bu kez belki de daha fazla gazetecilik onuru ile bu konuda haber vermekten mutluluk duyarlar.”