Çayırhan’da madenci bir kez daha uyardı: Ölmek var, dönmek yok
Hükümet, Çayırhan Termik Santrali ve maden ocaklarını 4 Mart'ta satışa çıkartıyor. 4 Aralık'ta hükümete geri adım attırarak satışı ertelettiren işçi, yapılan tüm uyarılar ve görüşmelerden sonuç çıkmayınca eylemlerini yeniden başlattı. İşçinin talebi net: Satış iptal edilsin!

100 gündür özelleştirme kararına karşı direnen Çayırhan maden ve enerji işçileri, hükümeti bir kez daha uyararak, "Biz, yalnızca madenciler ve enerji işçileri için değil, tüm emekçiler ve halkımız için buradayız. Madenciler ve enerji işçileri aylardır direndi, bugün de direniyor ve 'ölmek var, vazgeçmek yok' diyor." dedi. Özelleştirme için son teklif verme tarihi olan 4 Mart'a kadar devam edecek eylem şimdilik yer üstünde sürecek. İşçinin kendisini madene kapatması ve açlık grevi dahil mücadele yöntemleri masada.
100 GÜNDÜR DİRENİYORLAR
Kamuoyunda "Altın yumurtlayan tavuk" olarak tarif edilen Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesinin iptalini isteyen işçiler 100 gündür direniyor. 4 Aralık 2024'de yapılacak ihale, 500 madencinin 21 Kasım 2024'te kendini madene kapatması ve kamuoyunun yoğun desteğiyle ertelenmişti. AK Parti hükümeti, 4 Mart'ta ihale sürecini yeniden başlatıyor. Hükümetin satıştan vazgeçmemesi üzerine, sabah vardiyasında maden işçisi yeniden eylem başlattı. İşçinin talebi net: Erteleme yetmez, satış tamamen iptal edilsin!
İŞÇİYE JANDARMA BARİKATI
Sabah erken saatte maden sahasına giden işçiler, jandarma ile karşılaştı. Jandarma, maden sahası girişinde barikat kurarak işçinin maden alanına geçmesine bir süre izin vermedi. Burada yaklaşık 1 saat bekleyen işçi, ateş yakarak ısındı. Maden işçisinin eylemine, santral tarafında çalışan enerji işçisi de destek verdi. Daha sonra işçiler jandarmanın barikatları açmasıyla "Maden-enerji vatandır, vatan satılmaz!" sloganıyla yürüyerek maden ağzına ulaştı.
AKÇUL: NE YAPSAK DUYMAZDAN GELDİLER
Türkiye Maden İşçileri Sendikası (T. Maden-İş) Genel Başkanı Nurettin Akçul, maden önünde yaptığı açıklamada, eylemin bugünlük yer üstünde devam edeceğini belirterek, "Yarına Allah kerim. Ama 4 Mart'a kadar buradayız." diye konuştu. Akçul'un açıklaması şöyle:
"Madene kapandık olmadı, çadır nöbeti tuttuk olmadı, karda ayazda kilometrelerce yürüdük olmadı. Buranın özelleştirilmesi, bir nevi ölüm fermanımızı imzalamak dedik olmadı. Ne yapsak ne etsek kendimizi yetkililere anlatamadık, bizi duymazdan geldiler, görmezden geldiler. Yeri geldi can verdik, yeri geldi sevdiklerimizi toprağa gömdük ama hep direndik, hep ürettik, hep ayakta kaldık.
'HİÇBİR SİYASİ OTORİTENİN MAŞASI DEĞİLİZ'
"Hiçbir siyasi otoritenin maşası değiliz. Hiç kimsenin yönlendirmesi ya da kışkırtmasıyla hareket edecek kadar cahil değiliz. Kimse kendine, eylemlerimizden bir pay çıkarmasın. Kimse haklı mücadelemizden nemalanmaya kalkmasın. Bu bir ekmek davasıdır. Bu, çocuklarımızın geleceğine, alın terimize, işyerimize ve ekmeğimize sahip çıkma davasıdır.
'BİZLERİ DİNLEMEDİNİZ, HALKIN SESİNİ DİNLEYİN’
“Ey biraz olsun vicdanı ve merhameti olan yetkililer! Nallıhan’a bir gidin, Çayırhan’a, Beypazarı’na bir gidin. Buradaki ailelerle, yöre halkıyla bir görüşün. Lojmanlara gidin. Çocukları görün. Lojmanda kalan çocukların gözlerindeki o masumiyeti okuyun, babalarına ne olacak, kendileri nerede kalacak sorularının şaşkınlığını o gözlerden bir okuyun. Okuyamıyorsanız dinleyin. O çocukları, o aileleri bir dinleyin. Bizleri dinlemediniz madem, halkın sesini dinleyin. İşçinin, çocukların, kadınların sesini dinleyin. Sizlerin çocukları ucuz lojmanlarda kalmıyor, sizlerin eşleri yarın ne pişirsek acabası yaşamıyor. Çünkü her halükârda kazanınız kaynıyor, her halükârda çocuklarınız doyuyor. Doysun da zaten. Kimsenin kazanında gözümüz yok. Ama siz de bizim kazanımıza, ekmeğimize, işyerimize dokunmayın.
'CANIMIZI ORTAYA KOYMAKTAN BAŞKA ÇARE BIRAKMADINIZ'
“Bugün özelleştirme adı altında yapılanlar, yalnızca bir işletmenin el değiştirmesi değil, on binlerce işçinin açlığa ve sefalete sürüklenmesi demektir’ diye binlerce kez ifade ettik. Bunu kabul etmeyeceğimizi ve sineye çekmeyeceğimizi resmen haykırdık. Duymadınız, duymuyorsunuz. Arkadaşlara canlarını ortaya koymaktan başka bir çare bırakmadınız.
‘BU YANLIŞTAN DERHAL VAZGEÇİN!’
“Bizler Devletine milletine bağlı, ülkemizin bölünmez bütünlüğünden yana, Türkiye sevdalısı emekçileriz. Derdimiz belli, taleplerimiz açık.
“Buradan yetkililere, hükümete, patronlara tekrar sesleniyoruz. Bu yanlıştan derhal vazgeçin! Halkın malını, işçinin alın terini, emeğin kutsallığını yok saymayın. Özelleştirme derhal durdurulsun. İş güvencemiz sağlansın. Bize ait olan bizde kalsın.
'TÜM EMEKÇİLER VE HALKIMIZ İÇİN BURADAYIZ’
“‘Bugün bu mücadeleyi vermezsek, bu adaletsizlik herkesin kapısını çalacak’ diyen arkadaşlarımızı, karanlığa hapsetmeyin. Biz, yalnızca madenciler ve enerji işçileri için değil, tüm emekçiler ve halkımız için buradayız.
“Madenciler ve enerji işçileri aylardır direndi, bugün de direniyor ve ‘Ölmek var, vazgeçmek yok’ diyor. Onların ölüsü değil, dirisidir bizleri yaşatacak olan.”