Yandex
16 Mart 2025 Pazar
İstanbul 17°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı

Çayırhan işçileri yürüyüşün üçüncü gününde. Soğuk havaya rağmen kararlılıkla yürüyen işçiler Ankara'ya girdi. Kendilerini karşılayan vatandaşları baretlerini sallayarak selamladı.

Çayırhan Termik Santrali ve maden ocaklarının özelleştirilmesine karşı Ankara'ya yürüyen işçiler, yürüyüşün 3'üncü gününde Sincan'dan Ankara'ya giriş yaptı. "Enerji-maden vatandır, vatan satılmaz" sloganıyla yürüyen işçilere yolda yüzlerce vatandaş araçlarından kornoyla destek verdi. İşçiler, araç kornoyla destek veren Ankaralılara baretlerini sallayarak karşılık verdi. İşçilere bir büyük destek de kenarda yol çalışması yapan işçilerinden geldi. Yol kenarında çalışan işçiler, maden ve enerji işçilerine el sallayarak desteklerini iletti.

"Ankara Ankara duy sesimizi, bu gelen işçinin ayak sesleri" sloganıyla Ankara'ya giren işçiler, 10 kilometre sonra Yenikent'e ulaştı. Bu akşam burada dinlenecek işçiler, yarın saat 12.00'de Anıtpark'ta buluşarak, oradan da Hazine ve Maliye Bakanlığı önüne yürüyecek ve burada açıklama yapacak.

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı - Resim : 1

AKÇUL: TÜRKİYE KAMUOYU BİZİMLE

Yürüyüş sırasında gazetemize açıklamalarda bulunan Maden İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, son durumu ve yürüyüşün bundan sonraki aşamalarını şöyle anlattı:

"Yürüyüşe katılan arkadaşlarımız buradan tekrar Çayırhan'a dönüyor, 8 saat mesaisini yapıyor, çoğu zaman hiç dinlenmeden tekrar yürüyüşe katılıyorlar. Böyle bir döngü var. Amacımız iş yerine zarar vermeden, üretimi sekteye uğratmadan eylemimizi en zararsız şekilde, meşru zeminde yürütmeye çalışıyoruz. Amacımız haklı mücadelemizi sürdürmek ve bu yanlış karardan yetkilileri döndürmek. Arkadaşlarımız kenetlenmişler, yöre halkı destek veriyor, Türkiye kamuoyu bizimle. Bu yanlış hesabın dönmesi lazım.

"Bu işletmenin zarar ettiği külliyen yalan. Rakamlar elimde. Ticari sır olduğu için rakamları vermek istemiyorum ama rakamları görseniz şaşırırsınız. Santral de maden de çok çok kar ediyor.

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı - Resim : 2
Maden İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul

'ANITPARK'TAN BAKANLIKLARA YÜRÜYÜŞ'

"Arkadaşlarımız çok yorgun gördüğünüz gibi. Hastaneye gidip gelenler var, dinlenmeye gidip gelenler oluyor. Bugün yürüyüş bitince akşam dinleneceğiz ve yarın da saat 12.00 gibi Anıtpark'ta olacağız. Oradan da Bakanlıklara yürüyüşe geçeceğiz. Öncelikle Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Özelleştirme Başkanlığı. Sonra diğer bakanlıkları da düşüneceğiz. Talebimiz net: Özelleştirmenin iptali."

AKŞAM 17'DE BÖLGE MİLLETVEKİLLERİYLE GÖRÜŞME

TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay'ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'la birkaç gün önce son yaptığı görüşmeden bir dönüş olmadığını belirten Maden İş Başkanı Akçul, "Bugün birmgelişme oldu, akşam 17.00'de bölge milletvekilleri görüşmek istedi. Oraya gidip onlarla görüşeceğiz." bilgisini paylaştı.

'Vazgeçmezlerse kendimizi madene kapatıp, açlık grevi başlatacağız'

Yürüyüşte yer alan maden ve santral işçileri, mücadelelerini ve kararlılıklarını Aydınlık'a anlattı.

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı - Resim : 3
Volkan Katırcı

Maden işçisi Volkan Katırcı:

Sesimizi duymazlarsa, ilk günkü gibi dönüp kendimizi madene kilitleyeceğiz. Sonra da açlık grevi başlatacağız. Burası kar eden bir kuruluş. Alan işletme bir iki yılda buranın parasını çıkartır zaten. Lojmanları satsa yine çıkartır. Bu mesele yalnızca bizimle alakalı bir mesele değil, vatan meselesi.

Maden işçisi Kemal:

Üç çocuğum var. Onlar için, onların geleceği için yürüyorum. Yarın bana 'Baba, buralar satılırken ne yaptın' diye sorduklarında bu mücadelemizi anlatmak için yürüyorum. Çünkü burada satılmak istenen yalnızca bir işletme değil, vatan toprakları satılıyor.

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı - Resim : 4
Nejmettin Deveci

Maden İşçisi Nejmettin Deveci:

Varlık satışına hayır demek için yürüyoruz. Emekçiyiz, ekmeğimize sahip çıkmak için yürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına buradan sesleniyoruz, bu işten vazgeçsinler. Deprem zamanı madenci en öndeydi. Şimdi de halkımızın ve devletimizin bize sahip çıkmasını bekliyoruz. Devlet büyüklerimizden, hükümet yetkililerinden, Sayın Cumhurbaşkanımızdan olumlu bir adım bekliyoruz. Bu satıştan bir an önce vazgeçsinler. Eğer vazgeçilmezse sendikalarımızın alacağı kararın sonuna kadar arkasındayız. Sendikalarımızın da bu iş istediğimiz gibi sonuçlanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğini biliyoruz.

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı - Resim : 5
Cevat Özdemir

Enerji işçisi Cevat Özdemir:

Eylemimimiz bu iş bitene kadar sürecek. Yarın Bakanlık önündeyiz, yoksa sonuna kadar devam.

Reyhan: Ülkenin ihtiyacı özelleştirme değil, tam tersine kamulaştırma

Mücadelenin başından bu yana, yaklaşık 90 gündür işçinin yanında olan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Utku Reyhan da, bölgemizin yangın yeri olduğu bir dönemde enerjinin en önemli ihtiyaç olduğunu, enerji kuruluşlarının devletin elinde olması, özelleştirilen kuruluşların da devletleştirilmesi gerektiğini belirtti. "Özel sektöre bırakılmayacak bir iş varsa Türkiye'de onların başında enerji geliyor." diyen Reyhan, yürüyüş kortejinde şöyle konuştu:

"Burada çok kararlı bir yürüyüş var. Bugün üçüncü gün, aslında dördüncü gün. Bundan üç ay önce bir günlük Çayıran'dan Beypazarı'na yürüyüş olmuştu. Onunla beraber dördüncü gün aslında. Yürüyüşün ilk başladığı gün, yani üç ay önce yürüyüş etkisini gösterdi ve üç aylık bir erteleme elde etti işçilerimiz. Fakat geçen sürede Hükümet bunu geri adım atmak için bir yol olarak değerlendirmek yerine maalesef devam etti. Bu süreçte; işçilerin, sendikaların geri adım atacağını düşündüler. Fakat beklendiği gibi olmadı. Tersine, yeni şartname de işçilere sadaka gibi bir takım vaatler de bulunarak yürüyüşü kıracaklarını düşündüler ama öyle olmadı. Bugün de çok önemli bir kararlılığı burada izliyoruz. Biz tabii dört gündür, yani yürüyüşün başından beri hatta özelleştirme sürecinin ilan edildiği andan itibaren sendikalarımızla irtibat halinde bu mücadelenin içindeyiz, onlarla birlikteyiz.

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı - Resim : 6
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Utku Reyhan

'HÜKÜMET BU SON UYARIYI DİKKATE ALIP VAZGEÇSİN'

"Şimdi Sincan'a girdik. Yarın da bir basın açıklaması yapacak Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde. Hükümet bu son uyarıyı da dikkate alır ve daha büyük eylemlere yol açmadan bu akıl dışı, milletin, devletin ve işçinin aleyhine olan bu akıl dışı özelleştirmeden vazgeçer. Kâr eden işletmeleri satmanın, özelleştirmenin hiçbir mantığı yok. Enerji Bakanlığı tarafından söylenen zarar ettiği iddiası baştan sona yalan, gerçek dışı. Burası kar ediyor. Kaldı ki bir enerji işletmesinin bugün Türkiye'sinde enerji talebinin bu kadar yükseldiği bir ortamda zarar etmesi mümkün değil. Zaten zarar ediyor olsa 17 şirket buraya teklif vermezdi.

ENERJİDE BAĞIMSIZLIK SÖYLEMİ SÖZDE Mİ?

"Hükümet hep enerji bağımsızlığından bahsediyor ama bir taraftan da bu kuruluşları satmak, devretmek, özelleştirmek istiyorlar. Enerjide bağımsızlık böyle mi olacak? Özel sektöre bırakılmayacak bir iş varsa Türkiye'de onların başında enerji geliyor. Çünkü Allah korusun bir savaş durumunda, bir seferberlik durumunda, afet durumunda bu enerjinin özel sektörde olması her şeyi allak bullak edebilir. Üstelik maalesef Türkiye'de enerji sektöründe yabancıların da önemli bir payı var. Yarın öbür gün bu santrallerin yabancıların eline geçmeyeceğinde bir garantisi yok. 'Üretmiyorum' dediği anda, 'şalteri indiriyorum' dediği anda yapılabilecek bir şey yok. Dolayısıyla Türkiye'nin milli güvenliği açısından da diyelim çarklarının dönmesi, sanayisinin işlemesi, hastanelerin çalışması, yani neresinden bakarsanız bakın enerji bir kamu hizmetidir ve o kamu hizmeti eğer özel sektörün eline geçerse yarın öbür gün ne olacağının bir garantisi yok. Dolayısıyla bu özelleştirme yalnızca işçilerimizin hakkı, hukuku açısından değil, doğrudan doğruya ülkemizin milli güvenliği açısından da büyük bir tehlike oluşturuyor.

'1 YILLIK KARINA SATACAKLAR'

"Burası geçmişte 20 yıllık bir özelleştirme tecrübesi yaşadı. 20 yıllığına özelleştirildiği dönemde Ciner Holding burayı aldı. Posasını çıkardı, hiçbir yatırım yapmadı. Vahşi bir kullanım sonucunda. Ciner ciner oldu. Yani bugünkü zenginliğini büyük paranda buraya borçlu. 20 yılın sonunda santralin posası çıkmıştı. Şimdi devlete geçti 5 yıldır. Devlet şimdi bütün revizyonların, rehabilitasyonların iyileştirmeleri yapıyor. Bütün revizyonları, yatırımları yapılmış halde maalesef tekrar özel sektöre satılmak isteniyor. Üstelik mali olarak da devlete bir şey kazandırmayacak. Zaten düşük bir ücretlee gideceği tahmin ediliyor. Onu da 7 taksitle... Yani aslında 1 yıllık kazancına. Öyle tahmin ediyor sendikalarımız ki haklılar, bir yıllık kazancına buranın özelleştirileceği gibi bir durum söz konusu. Türkiye'nin mali darboğazına buradan gelecek özelleştirme geliri hiçbir çare olmayacak. Bir damla su bile değil. Dolayısıyla burada belli ki birilerini zengin etme. Buradaki geliri paylaşma, bu iş dünyasından siyasete, bürokrasiye kadar burada bir ağ olduğu anlaşılıyor. Buna meydan vermemek için işçilerimiz yürüyor. Yani onlar sadece kendi hesaplarına yürümüyorlar, Türkiye'yi savunan, vatanımızı savunan, milletin değerlerini savunan bir çizgide yürüyorlar. Bu açıdan onları tebrik etmek gerekiyor.

'BIRAKIN ÖZELLEŞTİRMEYİ,
KAMULAŞTIRMA LAZIM'

"Biz de burada bir destek için değiliz. Sadece bu sendikalarımızın ya da işçilerimizin konusu değil. Ne kadar onları ilgilendiriyorsa bu ülkedeki 85 milyon vatandaşı ilgilendiren bir konu bu. Dolayısıyla siyasi partileri de ilgilendiren bir konu. Biz bunu 'sendikaların işi, biz de onlara yardıma geldik. Onların yanında duruyoruz' olarak görmüyoruz. Bir kere enerji alanını diğer alanlar için de geçerli olabilir bu ama özellikle enerji alanının üretimden iletime, oradan dağıtıma bütün aşamalarının kamu elinde olması lazım. Eskiden böyleydi. Türkiye Elektrik Kurumu bünyesindeydi. Hem santraller yani üretim aşaması hem iletim ve dağıtım aşaması. Bugün üretim %80 oranında özel sektörün elinde. İletim devletin elinde. Fakat dağıtım dediğimiz aşama ise %100 özel sektörün elinde. Yani tamamen bir özel sektöre bağımlılık var. Üstelik bu şirketler fahiş karlar elde ediyorlar. Vatandaş pahalı elektrik tüketiyor. Sanayi üreticisi, tarım üreticisi bunların hepsi pahalı elektrik kullanıyor. Ve istedikleri fiyat gelmediği zaman, hatırlayın bundan yaklaşık 10-15 yıl önce bütün Türkiye'de bir elektrik kesintisi olmuştu aynı anda. Korkunç bir durumdu. Bugün biz biliyoruz ki bu devletin şirketlerinin şantajıydı bu. Elbette ki daha sonra fiyat düzenlemesi yapıldı ve o elektrik kesintisi düzeldi. Dolayısıyla bir şantaj malzemesi haline gelmemesi için de bunların mutlaka kamuda olması gerekiyor. Bırakın özelleştirmeyi, mevcut üretim ve dağıtım sisteminin de tekrar kamunun eline geçmesi gerekiyor."

ZONGULDAK MADENCİLERİNDEN ÇAYIRHAN İŞÇİLERİNE DESTEK GELDİ

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Ankara Çayırhan Termik Santrali ile Çayırhan Linyit İşletmesi’nin özelleştirilmesi kararına karşı maden ve enerji işçilerinin başlattığı yürüyüşe destek açıklaması yaptı.

Çayırhan yürüyüşünde 3'üncü gün: İşçi ayağını Ankara'ya bastı - Resim : 7

Uyarılara kulak verilmesi ve özelleştirme kararından bir an önce vazgeçilmesi gerektiği belirtilen açıklama şöyle:

'ÇAYIRHAN MADEN ve ENERJİ İŞÇİLERİNİN YANINDAYIZ'

“17 Eylül 2024 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Çayırhan Linyit İşletmesi ile Çayırhan Termik Elektrik Santrali’nin varlık satışı yöntemiyle özelleştirilmesi kararı, maden ve enerji işçilerinin direnişiyle 4 Mart’a ertelenmişti. Ancak geçen süre içinde olumlu bir adım atılmaması üzerine başlattıkları eylemi sürdürme kararı alan maden ve enerji işçileri Ankara’ya yürüyüşlerini sürdürüyorlar.

"Genel Maden İşçileri Sendikası olarak özelleştirmeye karşı kararlı tavrımız bilinmektedir.
Çayırhan’da maden ve enerji işçilerimizin özelleştirmeye karşı başlattıkları haklı ve meşru mücadelenin yanındayız.

"Maden ve enerji işçilerinin haklı taleplerine kulak verilmelidir. Özelleştirme kararından derhal vazgeçilmeli, Çayırhan Linyit İşletmesi ve Çayırhan Termik Elektrik Santrali kamu eliyle işletilmeye devam edilmelidir. Bu haklı taleplerle meşru mücadelelerini sürdüren maden ve enerji işçilerimize selam olsun”.

Ankara Maden Çayırhan Termik Santrali