İhale süreci yarın başlıyor: Çayırhan işçileri kendini madene kapattı... ‘Öleceğiz vazgeçmeyeceğiz, varlık satışına hayır!’
Eylül ayından bu yana varlık satışı yöntemiyle özelleştirmeye direnen Çayırhan maden ve enerji işçileri, kararlı mücadelesini yeni bir aşamaya taşıdı. Kendini madene kapatan işçiler ‘Öleceğiz vazgeçmeyeceğiz, varlık satışına hayır!’ diyerek teslim olmayacağını dile getirdi.

105 gündür Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının satışına direnen işçiler, AK Parti hükümetinden olumlu yanıt alamayınca Ramazan'ın ikinci gününde kendilerini madene kapatmaya karar verdi. İşçiler kararlılıklarını "Öleceğiz vazgeçmeyeceğiz, varlık satışına hayır!" sözleriyle dile getirdi. Son teklif verme tarihi 4 Mart’ta doluyor.
‘TÜRKİYE SESİMİZİ DUYDU
BİR TEK HÜKÜMET DUYMADI’
4 Aralık'ta başlayacak ihale süreci, işçilerin kararlı direnişiyle hükümet tarafından 4 Mart'a ertelenmişti. Çayırhan emekçileri bu süreçte; madene kapandı, açlık grevi başlattı, Ankara’ya yürüdü, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde kitlesel eylem ve açıklama yaptı. TÜRK-İŞ Konfederasyonu, bağlı bütün sendikalarının katılımıyla Çayırhan’da TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısı yaparak işçilerin arkasında olduğunu ilan etti.
Bu süreçte Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Enerji Bakanı, Çalışma Bakanı, AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay’la da görüşmeler yapan Maden İşçileri Sendikası ve TES-İŞ Sendikası yöneticileri de bir sonuç alamadı. Bölge halkı da bu süreçte maden ve enerji işçilerine yoğun destek verdi. AK Parti ve MHP ilçe başkanlıkları partilerine mektup yazarak satışın iptal edilmesini istedi. İşçilerin eylemi kamuoyu ve Cumhur İttifakı partileri dışındaki siyasi partilerden de yoğun destek gördü.
Maden ve enerji işçisinin bütün eylem ve uyarılarına karşın AK Parti hükümeti kulaklarını kapatarak görmezden geldi, geri adım atmadı. Çayırhan işçileri Ramazan'ın ikinci gününde kendilerini madene kapattı. İşçiler, madenin en tehlikeli ve gaz yoğunluğunun en fazla olduğu alana, yerin 800 metre altına girdiler. İşçiler “bütün Türkiye sesimizi duydu, bir tek Hükümet duymadı” diyerek tepkilerini dile getirdi.
‘İYİ BİR SONUÇ GELENE KADAR DEVAM’
Yerin altına giren işçiler, eylemi başlatırken açıklamalarda bulundu. Maden İş Sendikası Orta Anadolu Şube Sekreteri Selim Arslan, "Yaklaşık 100 gündür verdiğimiz mücadelede devlet büyüklerimizden bize bir dönüş olmadı. Zaman tükendi, satışın başlayacağı 4 Mart yaklaştı. Biz de arkadaşlarımızla karar aldık. Madencinin yalnızca iyi günde değerini bilmesinler. İyi bir sonuç gelene kadar kendimizi yeraltına kilitlemeye karar aldık. Hepimize hayırlı olur inşallah" dedi.
Maden İş Sendikasına bağlı işçilerle birlikte, Santralin enerji bölümünde çalışan işçiler de madene kitleme eylemine katıldı. TES-İŞ Sendikası Çayırhan Şube Başkanı Sinan Türkel de, "Mücadeleye devam ediyoruz. Yeraltına kapanıyoruz. Biz de TES-İŞ Sendikası olarak, madencilerle birlikte yeraltına giriyoruz. Gazamız mübarek olsun. Allah işimizi rast getirsin" sözlerini kullandı.
Sahurlarını yeraltında yaptılar
Maden ve enerji işçisinin yeraltındaki eylemiyle eşzamanlı olarak, yerüstünde maden ağzında da diğer işçilerin nöbeti başladı. Yerüstünde eyleme destek veren işçiler, soğuk havaya ve oruçlu olmalarına rağmen gece gündüz kararlı bekleyişini sürdürüyor. Yerüstündeki işçiler, hükümete seslenerek sık sık “Satışı iptal et, işçiyiz haklıyız, kazanacağız, işçinin birliği sermayeyi yenecek, direne direne kazanacağız, maden-enerji vatandır vatan satılmaz” sloganları attı.
Kendini yeraltına kilitleyen işçiler de sahurunu yerin 800 metre altında yaparak, zorlu şartlara karşın orucunu tuttu.
Özelleştirme mağduru madencilerden destek
Aylardır maaşlarını alamayan Doruk Madencilik çalışanı Maden İş Sendikası’na üye isçiler de ziyarete ve arkadaşlarına destek olmaya geldi. Çayırhan Termik Santraline yaklaşık 20 kilometre mesafede, Eskişehir Mihalıççık’taki maden ocağında çalışan ve maden işçileri, özelleştirmenin acı sonuçlarını yaşıyor. Eskişehir Mihalıcçık’ta iki sene önce SSS Yıldızlar Holdinge devredilen Doruk Madencilik’te çalışan Maden-İş üyesi işçileri 3 aydır maaşlarını alamıyor.
Akçul: Son defa uyarıyoruz, vazgeçin!
Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, 27 Şubat günü maden ağzında yaptığı açıklama sonrası kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılmıştı. Akçul, sağlık sorunlarına rağmen bugün yine maden ağzına gelerek işçilerle bir arada oldu. “İşte başkan işte sendika” sloganlarıyla karşılanan Akçul, burada kısa bir açıklama yaparak şöyle konuştu:
“Yıllardır buranın taşında toprağında emeğim var. Babalarıyla çalıştık şimdi de çocuklarıyla çalışıyoruz. Bunlar benim evlatlarım. Bunlar neredeyse ben oradayım. Onlar için kendimi feda etmeye 6 gün önce zaten karar vermiştim. Olumlu bir cevap bekleyelim ama dönüş olmadı, olumlu bir cevap da yok. Aracılar vasıtasıyla görüşmelerimiz oldu. Rn son Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’la görüştük TES-İŞ Başkanımızla. Kendisini durumu anlattık, bizi anlayışla karşıladı ve dinledi. İlgili bakanlarla görüşeceğini, konuyu çözüme kavuşturacağına inandığını söyledi. Şimdiye kadar olumlu bir dönüş olmadı. Geldik bugüne. Yarın ihaleye son teklif verme günü. Ne olacağı henüz belli değil. İhaleye girecek firmalar yeterliliğe tabi tutulacaklardır, süreç başlayacaktır. Ama bizim amacımız bu satışın kökten iptalidir.
“Şu anda herhangi bir güvencemiz yok. 2050 işçi sayısıyla bize bir güvence sunmuş oluyorlar ama burayı zaten 2050 işçi altında çalıştıramazsın. Bu bir güvence değil. Bizi oyalamaya çalışıyorlar. Bir öncelik tanımışlar güya, diyorlar ki, ‘alıcı firma mevcut işçilerle çalışmayı tercih eder’ ama işine gelmeyenle yolunu ayıracaktır. Bütün mesele bu değil. Devrin olmaması lazım. Biz memnunuz, yöre halkı, aileler memnun. Biz yerleşik düzenimizin bozulmasını istemiyoruz. ‘Santral taşeronda’ diyorlar. 700 bine yakın KİT çalışanına kadro verildi. 65 bin kişiye vermediler. Bunların içinde maden işçisi, enerji işçisi de var. Eğer KİT’ler kapsam içine alınsaydı santral işçisi bu sorunu yaşamayacaktı. Bizimki de ayrı bir durum, yarı yarıya kamudayız. Biz halimizden memnunuz. Bizim düzenimizi bozmasınlar. Bizim düzenimizi bozmaya çalışanların iki dünyada elimiz yakalarındadır. Bu devri ben vicdani ve insani görmüyorum. Dolayısıyla buradan son defa uyarıyoruz: Gelin bir daha düşünün, Çayırhan satışı sevdasından vazgeçin, ihaleyi yapmayın!”
Bursalı: Mücadele kritik bir aşamaya geldi
Özelleştirmeye karşı çıkan Vatan Partisi, sürecin başından bu yana maden ve enerji işçilerini yalnız bırakmadı ve mücadeleye destek verdi. Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı ile Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Utku Reyhan, Çayırhan’dan işçilere desteğini bildirdi. Çayırhan’da verilen mücadelenin yalnız Çayırhan mücadelesi olmadığını, Türkiye’nin önünü açacak mücadele olduğunu, işçinin destan yazdığını belirten Bursalı şöyle konuştu:
“Sürecin başından bu yana hep buradayız, nöbetteyiz. Hem TES-İŞ hem Maden İş hem TÜRK-İŞ Genel Başkanlarımızla hem de işçilerimizle omuz omuza ve merkezindeyiz. Önemli bir aşamaya geldik. Madencilerimiz yeraltına indiler. Hem yeraltında hem yerüstünde kuvvetli bir mücadele var. 105 günü geçti ama evveliyatı da var. Aylardır ‘bu vatanın toprağı, madenleri, enerjisi, güvenliği satılmasın, birilerine peşkeş çekilmesin’ diye yürütülen çok kuvvetli bir mücadele var. Şimdi o mücadelenin çok kritik bir aşamasına gelmiş bulunuyoruz. Başarılarla gelindi buraya. Geçen aylarda yürüyüşe geçtik ve emekçinin yürüyüşü anında ses verdi ve ertelenmişti satış. Mücadele tekrar ısınıyor ve daha kararlıyız. Daha etkili ve kararlı bir noktaya geldik. Vatanın varlıklarını varlık satışı anlamında özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye bu tecrübeleri yaşadı. 1980’lerden bu yana kamu kurumlarını, KİT’lerini sata sata Türkiye’yi üretimden kopartan, sözde dünya ekonomisiyle bütünleştiren anlayış Türkiye’yi 500 milyar dolar borca batırdı. Bu süreçte ülkemizin madenleri, enerji tesisleri, kamu kurumları yok pahasına peşkeş çekildi. Bunların hepsi karlı kurumlardı. Hepsi kamunun çıkarına kurumlardı. Zonguldak’tan Muğla’sına, Çayırhan’ına kadar 10 binlerce işçinin ekmek yediği, istihdam sağlandığı kurumlardı. Fakat gelindi gelindi deniz bitti. Şimdi gözlerini son varlıklarımıza diktiler. Çayırhan burada bir kaledir, bir vatan, emek, namus, istihdam kalesidir. Türkiye’yi batıran programı Çayırhan’ı satarak devam ettirmeye çalışmak akıl alacak iş değildir. Bu program Türkiye’de bitmiştir. Burada yürüyen mücadele Türkiye’nin gireceği yeni mevziinin girdiği mücadeledir aynı zamanda. Türkiye bu ekonomik, uluslararası krizden varlıklarını satarak değil koruyarak, özelleştirerek değil kamulaştırarak, tekrar fabrikalarını, madenlerini ayağa kaldırarak, enerji güvenliğini sağlayarak ve bir üretim devrimi programını uygulayarak çıkabilir.
‘TÜRKİYE BÜYÜK KARARA GİDİYOR’
“Burası Türkiye’nin milli güvenliği açısından bir kaledir. Türkiye’nin enerji güvenliğinden bahsediyoruz. Etrafımız ateş çemberi. ABD ve İsrail tehditleriyle çevrili. Ege’de, Akdeniz’de, Suriye’de namlular üzerimize dönmüş. Türkiye çelikleşerek gireceği bu süreçlerde kendi enerji güvenliğini sağlamak için kurumlarını mı satacak. Dolayısıyla burada yürüyen mücadele Mehmetçiğin cephede verdiği mücadeleyle aynıdır. Bu mücadele bir vatan mücadelesidir. Türkiye’yi buradan kendi enerji güvenliğini, kendi işçisini halkını düşünerek, başka bir kararla çıkacak. O karara doğru gidiyoruz. Yoksa buradaki verilen mücadele yalnız Çayırhan mücadelesi değildir. Ve Türkiye’nin önünü açacak mücadeledir. Türkiye’nin büyük çözümüne emekçinin Çayırhan’dan ayağa kalktığını görüyoruz.
‘SAYIN CUMHURBAŞKANINI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ’
“Mücadeleyi yeri geldi görüşmelerle yeri geldi Ankara yollarını adımlayarak, yeri geldi yerin altında yeri geldi yerin üstünde yürüttüler. Çok kuvvetli bir mücadele verdiler. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz; Türkiye’nin varlıklarını satmayalım. Türkiye’nin enerji güvenliğini satmayalım. Türkiye’nin kamu kaynaklarını satmayalım. Türkiye bu kaynakları satarak bu süreçten çıkamaz. Dolayısıyla Türkiyemize, emeğimize, vatanımıza, madenlerimize, enerjimize sahip çıkalım. Bunu yapacak irade hükümet iradesidir. Emekçilerin iradesi o hükümet iradesinin üzerinde belirleyici önemdedir ama Türkiye’yi yönetenler buradaki sesi görmek, vicdanı duymak zorundadır. En başta Sayın Cumhurbaşkanı bunu görmek zorundadır. Bu satışın iptal edilmesi için kendisini göreve çağırıyoruz. Bu ertelenemez bir sorumluluktur. Buradan başka bir çıkış yoktur. Destan gibi bir mücadele sürüyor burada. İşçi ve sendikalarımız destan yazıyor. Bizim de satıştan vazgeçilmesi için uğraşıyoruz, bazı girişimlerimiz var.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.