Çayırhan’dan mektup var
Santral işçisi Kemal Çayır Aydınlık’a gönderdiği mektupta, Çayırhan Termik Santrali’nin 40 yılını anlattı: İlk özelleştirmenin ardından bölgeden göçler başladı, esnaf kepenk kapattı, işçiler haklarını kaybetti, santrale tek çivi çakılmadı
İşçi Kemal Çayır, mektubunda Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirmeye nasıl adım adım hazırlandığını anlattı.
Ankara Nallıhan’da kurulu Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmeleri’nin varlık satışı yoluyla özelleştirilmesine karşı verilen mücadelede 8 gün geride kaldı. Bir taraftan madencilerin yer altındaki nöbeti sürüyor, diğer tarafta elektrik işçileri oturma eylemine devam ediyor. İşçiler, madeni dönüşümlü olarak çalıştırıyor, vardiyası biten özelleştirmeye karşı mücadeleye omuz veriyor.
İşçilerden Kemal Çayır, 1985 yılında aynı madende çalışmaya başlayan bir babanın evladı. Kendisi ise 2008 yılında Veteriner Fakültesi’ni kazanmasına rağmen, kaderi madenle kesişmiş. Çayır, o yıllardan itibaren şahit olduklarını kaleme aldı, “Özelleştirmenin ne demek olduğunu, kimlerin zarar gördüğünü, kimlerin cebini doldurduğunu birebir yaşamış ve olayların içinde olan biriyim. Bunları sizinle de paylaşmak istedim.” dedi.
Çayır’ın mektubunu sunuyoruz:
BÖLGENİN ALTIN YILLARI
“1990’lı yıllar gerek Nallıhan gerek Çayırhan gerek de Beypazarı için bir yükselme dönemiydi. Üretim iyi yapılıyor, santralde ise 4 ünite tam kapasite elektrik üretiliyordu. Madencilere kışın yakmaları için her yıl 7 ton kömür dağıtılıyordu. Sarıyar Belediyesi, Eymir ve Sobran köylerine servisler geliyor; köylerde yaşam devam ediyordu. Nallıhan’da halkta ev arsa yapma hevesi vardı; esnaflar yavaş yavaş artıyordu. Çayırhan ve Sarıyar lokali, yüzme havuzu, sosyal tesisleri yönünden gelişmişti. Her yıl madenciler günü yapılıyor; eğlenceler düzenleniyordu.
ADIM ADIM ÖZELLEŞTİRMEYE
“Ta ki Park Termik diye bir şirket gelene kadar. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) işçileri ota ağaca greve mitinge götürülüyor, çalışan işçilere ‘çalışma’ ve hatta ‘kartı bas git’ bile deniyordu. Artık santralin yakacağı kömür çıkartılamaz hale gelmiş; Çanakkale Çan’dan, Zonguldak’tan; Koyunağılı’dan kamyonlarla kömür gelmeye başlamıştı. Park Termik üretiyordu ve burası bilerek zarar ettirilmeye başlamış ve satış dedikoduları çıkmaya başlamıştı. Satılırsa tazminatlar, ihbarlar verilmeyecekti.
"Bu dedikodulara kananlardan biri de babamdı. 1997 yılında emekli oldu. O yıl ben, Van’da veterinerlik bölümünü kazanmıştım. Babamın aldığı 700 lira paraydı. ‘Bana mı yetecek sana mı?’ diyerek beni göndermedi ve çalışma hayatına başladım. 1998-2000 yılları arasında Hazine Bakanlığı ve Meclis’te ‘Burası zarar ediyor.’ dendi. Türkiye’de ilk özelleşen termik santral ve maden ocağı burası oldu. O zaman da böyle direnildi. İşçilere ‘Hiçbir hakkınız zail olmayacak.’ denildi. ‘Yanınızdayız.’ denildi. Özelleştirildi. Sonra ne mi oldu?
NÜFUS DÜŞTÜ, GÖÇ BAŞLADI
“Devir işçileri hariç (onların da paraları devlet güvence vermediği için zamanla eridi) ücretler asgari ücrete düştü. Çayırhan, Nallıhan, Beypazarı küçülmeye başladı. Asgari ücretle çalışan adam ne yapabilirdi? Göçler başladı, evlilik sayısı düştü, millet geçim derdine düştü, esnaf küçülmeye başladı, kapatanlar oldu, sosyal tesisler, havuzlar kurudu.
DEVLETTEN KALANLA ÇALIŞTIRDI İLK 10’A YÜKSELDİ
“Burayı kiralayan Ciner Grup ise devletten kalan malzemelerle 15 yıl çalıştırdı ocağı, son 5 yıl malzeme aldı. Devletin ne kadar hurdası varsa kendi sattı. Tek 1 çivi çaktı m? Çakmadı. Adını Türkiye’de ilk 10'a taşıdı.
1 ÇİVİ ÇAKILMADI
“Ciner’de 4 ünite hiçbir ara vermeden 2020 Haziran ayına kadar çalışıldı. 2020 Temmuz’da devlete geçeceğiz derken devlet burayı bakım onarım ihalesine çıkardı. Her yıl başka bir şirketle çalıştık. Bakım yapıldı mı? Benim çalıştığım birimde 1 çivi çakılmadı. Santralde bazı yerler yapıldı, bazı yerler kapaklandı. 4 buçuk yıl oldu. Hala bitmedi. Bu sürede 4 ünitenin aynı anda çalıştığını görmedim. En fazla iki.
MİNARE 2020’DE Mİ ÇALINDI?
“Sizce ne oldu? Son güne kadar tam çalışan üniteler neden çalıştırılmadı? Bu geçen 4 buçuk yılda santral sıfırdan kurulurdu. Maden kömürü fazlasıyla çıkardı. Soruyorum: Burası zamanında yapıldığı gibi bilerek mi zarar gösteriliyor? Ya da birileri minareyi 2020 yılında çaldı, yerini hazırladı, şimdide kılıfını mı hazırlıyor?
CEREMESİNİ YÖRE HALKI ÇEKECEK ÖZELLEŞTİRMEYE ‘HAYIR’
“Elbette değil. Herkes biliyor, buranın kârıyla bir Ciner daha yapmak istiyorlar. Ceremesini, pisliğini de bizim yörenin halkı çekecek, kaymağını peşkeş çektikleri a ya da b şirketi yiyecek. Yok öyle bir dava! Satışa ‘hayır’ diyoruz.
“Kurtuluş Savaşı'nda benim dedemin 3 kardeşi de Kafkas Cephesi’nde şehit olmuş. Bir tanesinin ne tarafta hangi cephede vefat ettiği bile bilinemezken bizde satılık toprak da özelleştirecek yer de yok! Madem zarar eden yerleri özelleştiriyorlar, Meclis’i özelleştirsinler! O kadar milletvekili bu ülkeye zarar!”
YOLBULAN GREVİ 160 GÜNÜ DEVİRDİ
HÜSEYİN GÜLER / HATAY
Hatay-Dörtyol Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Özçelik-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Yolbulan metal fabrikası grevinde, 160 gün geride kaldı. Dörtyol Belediyesi’nden, grevdeki işçilere bir nebze de olsa rahat bir nefes aldıracak destek geldi.
Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şubesi’nin girişimleri ve Dörtyol Belediye Başkanı Bahadır Amaç'ın talimatıyla Yolbulan işçilerine içerisinde gıda paketlerinin yer aldığı gıda kolisi dağıtıldı.
Gelen desteklerle ilgili açıklamalarda bulunan İskenderun Şube Başkanı Mehmet Güngör, "Emekçilerin hakkını almak için yaklaşık 6 aydır, gece-gündüz, soğuk-sıcak demeden mücadele veriyoruz. Bu zorlu süreçte desteklerini esirgemeyen Dörtyol Belediye Başkanımız Bahadır Amaç'a ve bugüne her daim katkılarını arkamızda hissettiğimiz herkese teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, Yolbulan emekçisini yoksulluk ücretine mahkum etmeden sonuca ulaşacağız." ifadelerini kullandı.
Dörtyol Belediye Başkanı Amaç da Yolbulan emekçisinin dün olduğu gibi bugün de yarın da yanlarında olmaya devam edeceklerini belirtti.