Çelik üretiminde Avrupa birincisiyiz
Büyük üreticilerin paylarına bakıldığında; dünya üretimi ağırlıklı olarak Asya’ya kaymış, Atlantiğin ve Japonya’nın payı çok azalmıştır. Gelişmenin yönü yaklaşık 20 yıldır bu şekildedir
Türkiye 2021 yılında yaklaşık 40 milyon ton ham çelik üretimi ile Avrupa’nın en büyüğü oldu. Yıldan yıla artan yatırımlar ile dünya sıralamasında ise 7'nci sıradaki yerini korudu.
Geçen yıl dünya ham çelik üretimi 1 milyon 950 bin 535 ton oldu. Çin Halk Cumhuriyeti bu miktarın yüzde 52,9'unu üretti ve açık ara birinci oldu. 2'nci sırada ise yüzde 6,1'lik bir yüzde ile Hindistan var.
Büyük üreticilerin paylarına bakıldığında; dünya üretimi ağırlıklı olarak Asya’ya kaymış, Atlantiğin ve Japonya’nın payı çok azalmıştır. Gelişmenin yönü yaklaşık 20 yıldır bu şekildedir.
Ülkemizde inşaat demiri, makina imalat çeliği, ıslah çelikleri, konstrüksiyon çelikleri, gemi sacları, otomotiv sacları, her türlü levha üretilmektedir. Bu yapı içinde Türkiye üretim miktarı bakımından önemli bir konumdadır. Bununla birlikte uzun vadede çözmesi gereken bazı yapısal sorunları vardır.
1. Üretilen ham çeliğin yüzde 70'inin entegre demir-çelik tesislerinde cevherden, yüzde 30'unun ise elektrikli ark ocaklarında hurdadan üretilmesi optimum oran olarak genel kabul görür. Ancak bizde bu oran tersine olup yaklaşık yüzde 30 cevherden, yüzde 70 hurdadandır. Erdemir, Kardemir ve İsdemir entegre fabrikalardır. Diğer fabrikaların tamamı hurdadan çelik üretmektedir. Hurdada ise yurt dışına, en çok da ABD’ye bağımlılık bir sorundur.
2. Amerika, Japonya ve Avrupa Birliği bölgesinde kamunun çelik üretimindeki payı yüzde 45 ile yüzde 55 arasında değişmektedir. Bizde ise son özelleştirmelerden sonra kamunun payı sıfırdır diyebiliriz. (Makine ve Kimya Endüstrisi (MKEK)'nin ürettiği yıllık birkaç yüz tonluk üretim bir istisnadır). Çok büyük rakamlara ulaşan yatırım maliyetleri ve stratejik ürünler olması dolayısı ile kamunun payı artırılmalıdır.
3. Yassı mamul üretiminin oranı toplam içinde daha yüksek olmalıdır. Bizde profil üretimi ağırlıktadır. Ülkenin gelişimi ile birlikte yassı mamul kullanımı artacaktır.
4. Toplam üretim içinde kaliteli çelik, yani paslanmaz çelik, takım çelikleri, makima imalat çelikleri, zırh çelikleri vs. alaşımlı çelik oranı çok düşüktür. İhtiyacımızın önemli bir kısmı ithalatla karşılanmaktadır. Sadece Asil Çelik ve Çemtaş kaliteli çelik üretmektedir. Çolakoğlu Metalurji hurdadan paslanmaz yassı mamul üretmeye başlamıştır. Ayrıca Filyos’ta 1 milyon ton kapasiteli bir paslanmaz çelik fabrikası kurulma çalışmaları sürmektedir. Bunlar olumlu gelişmelerdir. Ancak ağır kalınmaktadır.
5. Mevcut teknolojiler, yüksek nitelikli hurda ve yine yüksek nitelikli cevher ve kömür gerektirmektedir. Dünyada 30 tenörlü cevher ve koklaşabilir kömür gerektirmeyen pik demir üretim çalışmaları yapılmaktadır. Bu tür fabrikalar düşük maliyetli yatırımlardır. Halen pilot tesislerde üretim parametreleri optimize edilmektedir. Türkiye'de de düşük kalitede demir cevherleri ve kömür oldukça boldur. Devletin yönlendirmesi ve desteği ile üniversitelerimizin ve ARGE kurumlarımızın bu konularda çalışma yapması sağlanmalıdır.