23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cem Yılmaz 12’den vurdu

Yılbaşında yayınlanan gösterisinin ardından Cem Yılmaz tartışması başladı. Cem Yılmaz’ın, neoliberal kültür hegemonyasını hedef alan esprileri bazı çevreleri rahatsız etti.

Cem Yılmaz 12’den vurdu
A+ A-
Ali Ulusoy

Cem Yılmaz’ı, 90’lı yıllarda Leman Dergisi’ndeki çizerlik yıllarından beri takip ediyorum. Bütün sinema filmlerini ve yayınlanan stand-up gösterilerini izlemişimdir. Tanıdığım hemen hemen herkes de izlemiştir. İnce zekâsıyla, donanımıyla ve tarzıyla Cem Yılmaz, Türkiye’de milyonlara hitap etti ve mizah denince ilk akla gelen isimlerden biri oldu. İngilizce olan “stand-up” tabirinin kullanılmasının, bizim tiyatro geleneğimiz ile ne kadar örtüştüğü, ayrı bir tartışmanın konusu. Ben bu yazıda milyonlara hitap etmiş ünlü bir komedyen hakkında neden bir anda “artık güldürmüyor” gibi polemiklerin yapıldığına ilişkin bir tespit yapacağım.

KOMEDYENLER NEDEN KARŞILAŞTIRILIR?

Geçmiş yıllarda, zaman zaman Cem Yılmaz’ın bir komedyen-mizahçı olarak eleştirilmesine, dahası yerden yere vurulmasına denk geldiğim oldu. Buna hiçbir zaman anlam veremedim. Hele komedyenlerin birbirleriyle karşılaştırılmasını, hatta onların bile bu durumu içselleştirip birbirleriyle yarıştıklarına dair espriler yapması da hep tuhaf gelmiştir. Sanatta, oyunculukta, performansta, “her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi” olmasından daha doğal bir şey var mı? Yine de bu kadar popüler ve “kana hızlı karışan” bir alanda, bu tarz polemiklerin dönmesi gayet anlaşılabilirdi önceden. Ama bu kez durum biraz farklı…

KÜLTÜR HEGEMONYASINI TOPA TUTTU

Cem Yılmaz, yılbaşı akşamı yayınlanan “Diamond Elite Platinum Plus” adlı son gösterisinde, bana kalırsa net bir şekilde neoliberal kültür hegemonyasına bir “hoşt” demiş. Daha önceki gösterilerinde de yaptığı gibi zengin kesimle alay eden Yılmaz, bu kez elit kesim içinde bir hastalık gibi yayılan “Türk karşıtlığı”na en güzel cevabı verdi. CHP kadın kollarının saçlarının fönünü laf arasında geçirerek ‘CHP elitizmine’ dokundurdu. Eşcinsellik konusunda da önce homofobiye gönderme yapıp ardından önüne geleni homofobik ilan eden LGBT yanlılarına vurdu. Cem Yılmaz ne kadar bilinçli bir plan yaparak böyle sağlam bir ideolojik mevzide durdu, bunu bilmiyorum fakat bunca yıllık birikimini, şimdiye dek pek sesini çıkarmadığı konulara yönelttiği açıkça hissedildi. Ne daha önce siyasi konulara girmemiş olması, ne de gösterinin Netflix’te yayınlanmış olması bu gerçeği değiştirmiyor.

Cem Yılmaz 12’den vurdu - Resim: 1

KARANLIĞA TEK BAŞINA DALMAK

Gösterisini izlerken her zamanki gibi çok güldüm. Etkisinden çıkıp konuları şöyle bir düşününce ve üzerine yapılan tartışmalara bakınca ise bende şöyle bir görüntü uyandı; Cem Yılmaz, karanlıkta, çakalların, yılanların, çıyanların, türlü yaratıkların sardığı bir ortama, elinde meşaleyle daldı. Neoliberal kültür hegemonyasının sanat alanını alabildiğine işgal ettiği bir ortamda, ideolojisizliği savunduğunu iddia ederken kendi ideolojisi dışında hiçbir bir düşünceye tahammül bile etmeyen ‘yeni ortaçağ mensuplarının’ üstüne savurdu elindeki ateşi.

KAÇAK DÖVÜŞ

Abarttığım düşünülebilir. Fakat Cem Yılmaz’ın bu gösterisi üzerine dönen tartışmalar genelde mizah yeteneği, performansı, “Cem Yılmaz artık güldüremiyor mu?” üzerine dönüyor. Halbuki bu gümbürtünün kopmasının nedeni ideolojik. Meselenin bam teline basmaya kimse cesaret edemiyor. Çünkü bu kez karşılarında lafla linç edebilmek için yanına yaklaşamayacakları bir karakter var. Cem Yılmaz’ı akıllarınca sağdan soldan çizik atarak yaralayacaklar.Öte yandan milli bir çizgi izleyen her sanatçıyı linç etmeye kalkan güruhun, Cem Yılmaz’ın “bittiğine” dair eleştirilerini tek tek çürütmeyi de gerekli görmüyorum. Cem Yılmaz’ın buna ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Kendisi zaten yeterince zeki bir insan olduğu için ve bu tartışmaları öngördüğünden olsa gerek, gösterinin sonundaki karikatür benzeri bir diyalog ile kendince cevabını vermiş. Gösteri boyunca karşımıza çıkan, yayvan yayvan Amerikan aksanıyla Türkçe konuşan, toplumuna yabancılaşmış, Türk kimliğinden dolayı komplekse bürünmüş olan elit karakter, en sonda yine karşımıza çıkıyor ve Cem Yılmaz’ı eleştirmeye çalışırken kendi yayvan aksanıyla kendini tanımlıyor. İzlemeyenlere tavsiye edilir...

Cem Yılmaz leman dergisi stand-up neoliberal kültür hegemonyası Diamond Elite Platinum Plus yeni yıl gecesi CHP kadın kolları CHP elitizmine