Körfez temizliği güdük kaldı
Körfez’in kirliliği, pis kokusu, balık ölümleri, çamur rengi Hükümet ile Belediye arasında işbirliğini zorunlu kıldı. 15 Maddelik Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planı hazırlandı. Uygulama başlamadan İzBB Başkanından itiraz geldi: Biz yapacağız, Ankara denetleyecek, olmaz öyle şey
İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Başkanı Cemil Tugay, İzmir Körfezi Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planı’na itiraz etti. “Şerh koyarak imzalayacağım” dedi. Tugay, “Şu anda imza atmamızı istedikleri 15 maddelik plan uygulanmaya geçtiği zaman ben Körfez’in istediğimiz kadar temizleneceğine inanmıyorum” diye konuştu, para sıkıntısından yakındı.
“Dünya Bankası'ndan, İller Bankası üzerinden bize verilecek olan kredilerle ilgili bir netlik oluşmasını bekliyorum” ifadesini kullanan Başkan Tugay, başlıca itiraz noktasını şöyle özetledi:
“Belediye yapsın biz denetleyelim diyerek olmaz.” Körfez temizliği konusunda yetki ve sorumluluğun Bakanlıkta olduğunu savunan Tugay, “Hiç kimse hiçbir şey yapmasa biz yapacağız. Ama bu 15 maddelik eylem planı Körfez'i temizlemek için şu anda yeterli değil.” dedi.
DEVREYE MİLLETVEKİLİ GİRDİ
Cemil Tugay’ın itiraz sesinden sonra devreye CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan girdi. Zehir zemberek bir açıklama yayınlayan Bakan, “Gerekli bilimsel ve finansal sorumlulukları tam olarak tespit etmeyen, elini taşın altına koymayan, İzmir Büyükşehir Belediyesine kaldıramayacağı yük yükleyip yangından mal kaçırır gibi protokol imzalatarak sorun çözülmez.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını, kirlilik kaynaklarının denetlenmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması konusunda daha aktif olmaya davet ediyoruz.” dedi.
CHP’li vekil, özetle Hazineden para talep ederek, “Merkezi hükümetin, liderlik rolünü üstlenmesi, elini taşın altına koyarak finansman sağlama ve sorumluluğu paylaşma noktasında yerel yönetimlerle iş birliği içinde hareket etmesi gerekliliğini vurguluyoruz.” dedi.
MURAT BAKAN TARİH İLMİYOR
Bilim Kurulu imzasıyla derlenen 15 maddelik eylem planı, bir tavsiye niteliğinde. Bilim Kurulu’nun önerilerini içeriyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü önceki müdürü Prof. Doğan Yaşar, belediye olanaklarıyla temizliğin sağlanabileceğini vurguladı ve “Murat Bakan İzmir tarihini bilmiyor” dedi. Yaşar Hocanın hatırlatması şöyle:
“2002 yılında tüm arıtmalar devreye girince Körfez bir anda maviye döndü. Sanırım Murat Bakan İzmir tarihini bilmiyor. Bilse bunu bilirdi. 2002'de kimse karışmadı, hiçbir bakanlık falan karışmadı ama Körfez bir yılda mavileşti. Şimdi Murat Bakan, Belediye ile tek bir bakanlığın dahi körfezin temizlenmesi için yetmeyeceğini söylüyor.
"Önce tarihe bakarsa 2002 yılında körfezin mavileştiği ve bunu Belediyenin tek başına yaptığını görebilir. Ayrıca benim 2007 yılından beri basındaki çığlıklarımı görebilir… Yapmayın! Derelerin altını betonlamayın, arıtmaları çalıştırtın, diye onlarca defa röportaj verdim. Murat Bakan önce tarihi öğrensin, beni de arayabilir tabi. Ben ona 1850'lerden günümüze İzmir tarihini anlatırım.”
AH BİR DÜNYA BANKASI KREDİM OLSA
Körfez nasıl temizlenir, kim temizler, kim denetler tartışmaları sürerken Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, bir değerlendirme daha yaptı. Kirliliğin yeni olmadığını, 50-60 yılın sorunu olduğunu söyledi ve “Belediyeyi suçlayarak bu durumu çözemezler. Sadece benim veya benden önceki bir iki belediye başkanının üzerine bu sorumluluğu yıkmakla olmaz” diye yakındı.
Peki çözüm önerisi neydi? Döndü dolaştı, para-kredi konusuna geldi. İZSU Genel Müdürlüğü'nün Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ndeki 4.'üncü faz inşaatının devam ettiğini söyledi ve “Ödeme bekliyoruz” dedi. "Hazine onayını beklediğimiz, uluslararası finans kuruluşlarından ön onay aldığımız altyapı projelerine yönelik kredi başvurularımız var. Yağmur suyu ayrıştırma, arıtma tesislerinin yapımı ve kapasite artırımı bu projeler arasında." bilgisini ekledi.
BUNLAR ZATEN BELEDİYENİN İŞİ
Bilim Kurulu’nun önerilerini ve görüşlerini içeren 15 maddelik plan, bir protokol değil. Başlıca vurgu, arıtmaların çalışması ve boruların denetlenip yenilenmesi üzerine kurulu. Öneriler kısa vadede yapılacakları sıralıyor ve sorumluluk alanlarına göre atılacak adımları gösteriyor.
Orta ve uzun vadeli eylem planıysa önümüzdeki aylarda açıklanacak. Plan önerisindeki başlıca sorumluluk ise İzmir Büyükşehir Belediyesi uhtesinde:
- İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ni mevzuata ve tekniğe uygun işletecek. Büyükşehir Belediyesi tesisin 4. fazını hizmete alacak. Tesisteki Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri’ni (SAİS) aktif hale getirecek. By-Pass hattını kapatıp taşkın savağına (kapasite fazlası suyun deşarj edileceği alana) dönüştürecek. Taşkın savağını da SAİS ile izleyecek.
- İzmir Büyükşehir Belediyesi, İç Körfez’e akan derelerde temizlik yapacak.
- İzmir Körfezi’nde, tüm atık su ve yağmur suyu hatlarına yapılan bağlantılar Büyükşehir Belediyesi tarafından kontrol altına alınacak. Karasal ve gemi kaynaklı tüm deşarjlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından izlenecek ve denetimler sıkılaştırılacak.
- Büyükşehir Belediyesi, Körfez’deki ana kuşaklama kanalı ve kollektörler başta olmak üzere tüm atık su hatlarında ve terfilerde temizlik, bakım onarım gibi iyileştirmeleri yapacak. “
İZSU GÖREV BAŞINA
15 maddenin 5. Sırasında ise İZSU göreve çağrılıyor: “İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) “Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği”, karbon, azot ve fosfor parametrelerini de içerecek şekilde Bakanlık koordinesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından revize edilecek.”
Derelerin kontrolünde ise Belediye ve DSİ işbirliği öngörülüyor: “İç Körfez’e ulaşan derelerin rüsubat (tortu) ve sediment kontrolünün sağlanması amacıyla seki-eşik, tersip bendi ve bunun gibi sistemlerin değerlendirilerek uygun olanlar İzmir Büyükşehir Belediyesi ve DSİ Genel Müdürlüğü’nce hayata geçirilecek.
Prof. Doğan Yaşar, “İlk 4 madde önemli ve bunları da Belediye yapacak. Diğerlerinin hiç önemi yok” yorumunu yapıyor.