Cepten kanser çıktı
Elektromanyetik dalgaların özellikle çocuk ve gençlerde kanser riskini artırabileceği, bu nedenle cep telefonu kullanımlarının kısıtlanması gerektiği bildirildi.
Dünya genelindeki çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemi oluşturuyor. Lösemi, Türkiye'de görülen çocukluk çağı kanserleri arasında da ilk sırada yer alıyor. Bu hastalığı, beyin ve merkezi sinir sistemi tümörleri, lenfomalar ve tiroid kanseri izliyor. Uzmanlar, iyonlaştırıcı radyasyonun, çocukluk çağı kanserleri için kesin risk faktörü olduğunu belirtiyor. İyonlaştırıcı radyasyonun, lösemi ve tiroid kanseri riskini artırdığını ortaya koyan birçok çalışma bulunuyor. Diğer risk faktörleri arasında genetik yatkınlık ile epstein-barr, hepatit B ve HIV gibi bazı virüslere maruz kalınması yer alıyor. Çocukluk çağı lösemisi konusundaki bulgulara dayanarak, cep telefonlarının ürettiği elektromanyetik dalgalar, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından "muhtemel kanserojen" olarak sınıflandırılıyor. Cep telefonlarının sağlığa etkileriyle ilgili yürütülen çalışmalar, büyüme ve gelişmeleri sürdüğü için çocuklar ve gençlerin radyo frekanslı elektromanyetik alanlara daha duyarlı olduğunu gösteriyor. Yaşamları boyunca bugünün yetişkinlerine göre daha fazla radyo frekanslı elektromanyetik alana maruz kalacakları için çocuklar ve gençlerin cep telefonu kullanımının kısıtlanması tavsiye ediliyor.
ERKEN TEŞHİS TEDAVİDE BAŞARI GETİRİYOR
Öte yandan, çocukluk çağı kanserlerinin erken tespit edilmesi, tedavinin sağlayacağı faydayı ve hayatta kalma olasılığını yükseltiyor. Erken teşhis, hastalığın yol açacağı sorunların ve yoğun tedavi gereksiniminin de daha az olmasını sağlıyor. Ebeveynlerin, çocuklarındaki geçmeyen ve olağan dışı rahatsızlıkların varlığında sağlık kuruluşlarına müracaat ederek gerekli kontrolleri yaptırması erken teşhis için önem taşıyor.