Cevdet Yılmaz açıkladı! Nüfus yoğunluğuna çözüm Anadolu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı televizyon programında gündemdeki soruları yanıtladı. Her şehrin bir kapasitesi olduğunu dile getiren Yılmaz, üretimin İstanbul'dan Anadolu'ya kaydırılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı canlı yayın programında gündemdeki soruları yanıtladı. İstanbul'daki nüfus yoğunluğuna dikkat çeken Yılmaz, her şehrin bir kapasitesi olduğunu dile getirdi. Üretimin Anadolu'ya kaydırılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Anadolu'ya daha çok emek yoğun üretimi kaydırınca nitekim bunları yapıyoruz. Çok daha güçlü şekilde yapmalıyız. İstanbul gibi illerimizdeki emek yoğun sektörler başka yerlere göçmek yerine Türkiye'nin diğer illerine giderlerse daha rahat olur, burada bütüncül politikalara ihtiyaç var." ifadelerini kullandı.
'MURAT KURUM ÇOK İYİ BİR ADAY OLDU'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı televizyon programında gündemi değerlendirdi. 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri'yle ilgili konuşan Yılmaz, İstanbul'un Murat Kurum'a ihtiyacı olduğunu söyledi:
"Murat Kurum çok iyi bir aday oldu. İstanbul'un tam da böyle bir adaya ihtiyacı var. Dirençli şehirleri konuştuğumuz bir dönemde tam da buna ihtiyaç vardı ve Murat Kurum da bu profile tam olarak uydu, son derece hazırlıklı, İstanbul'un sorunlarını düşünmüş, ciddi teknik bir çalışma da yapmış. Murat Kurum farkını görmeye başladık, iradede göreceğiz inşallah."
"DİRENÇLİ KENTLER" İFADESİ
Türkiye'nin afetlere çok açık bir ülke olduğunu söyleyen Yılmaz, dirençli şehirler kurarak riskleri yönetmeyi hedeflediklerini belirtti. "Kriz istemiyorsanız riskleri yönetmeniz lazım" diyen Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye afetlere çok açık, 3 kıtanın ortasındayız. Bir tanesi kriz çıktıktan sonra krizleri çözme diğeri ise riskleri tespit edip onları olay gerçekleşmeden azaltmak. Kriz istemiyorsanız riskleri yönetmeniz lazım, dirençli şehir dediğimiz de bu riskleri tespit edip ortaya çözümler koymuş, bütün sistemi buna göre kurgulayan bir şehir olarak algılıyoruz. Bu da çok yatırım yapılması gereken bir süreç. Biz de orta vadeli programda çok başlık açtık."
'ŞEHİRLERİN EKONOMİSİ YETERLİ DEĞİL'
Türkiye'deki şehirlerin ekonomisinin yeterli olmadığını söyleyen Yılmaz, merkez yönetimle yerel yönetim arasında işbirliğine ihtiyaç olduğunu dile getirdi:
"Şehirlerin ekonomisi yeterli değil. Kaynakları verimli kullanmak lazım, reklama tanıtıma kaynakları savurursanız gerçek sorunlarla uğraşamazsınız. Yerel yönetim kaynaklarını çok iyi kullansa da merkezi iradeye de ihtiyaç var. Bir tanesi düzenleme ihtiyacı, meclis yerel yönetimin elini güçlendirmeli ve merkez ile yerel iş birliğine ihtiyaç var. Bu bir milli mesele. Afetler bir milli güvenlik meselesi. Murat başkan adayımız da bunun bir milli güvenlik meselesi olduğunu söylüyor. Her türlü kaynaklarımızla bir iş birliği içinde milli mücadeleyi sürdürmek lazım."
İSTANBUL'UN NÜFUS YOĞUNLUĞUNA ÇÖZÜM ANADOLU
"Bir şehrin kaynaklarına bakmak lazım. Her yerin bir kaldırma kapasitesi var." diyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üretimin Anadolu'ya kayması gerektiğini söyledi:
Burada imar çok önemli, yerel yönetimlerin çalışmaları önemli. Bir şehrin kaynaklarına bakmak lazım. Her yerin bir kaldırma kapasitesi var. Bunun ötesine gidilince sorunlar da oluyor. Tedbirler önemli. Ancak bu sadece metropollerle de çözülecek iş değil, bir de Anadolu var. Anadolu'ya daha çok emek yoğun üretimi kaydırınca nitekim bunları yapıyoruz. Çok daha güçlü şekilde yapmalıyız. İstanbul gibi illerimizdeki emek yoğun sektörler başka yerlere göçmek yerine Türkiye'nin diğer illerine giderlerse daha rahat olur, burada bütüncül politikalara ihtiyaç var.
'MUHALEFET EZBER ŞEYLER ÜZERİNDEN YÜKLENİYOR'
TBMM'deki bütçe görüşmelerini değerlendiren Cevdet Yılmaz, muhalefetin ezberci bir yaklaşım sergilediğini belirtti:
"Bütçede muhalefeti çok iyi dinledim. Çok az not alabildim. Bizdeki muhalefet hep olumsuz ve ezber şeyler üzerinden iktidara yüklenmek olarak gerçekleşiyor. Keşke bizi daha analitik şekilde eleştirse, bunu yapan bireysel şahıslar var ama kurumsal olarak muhalefette büyük bir eksiklik var. Acaba biz nasılsa yönetmeyeceğiz bizim çok kafa yormamıza gerek yok mu, diyorlar. Keşke biraz çıtayı yükseltseler kaliteli bir siyaset olur. "
'BÜYÜME HEDEFİNİ BAŞARACAĞIZ'
Ekonomiyle ilgili eleştirilere yanıt veren Yılmaz, hükümetin büyüme hedeflerini başaracağını söyledi:
"Siyasi istikrar olmayınca ekonomik istikrar da olmuyor. Mayıs ayında bu sorun aşıldı. Cumhur İttifakı net bir çoğunluk elde etti. Yeni Cumhurbaşkanlık sisteminin katkısıyla yeni Kabine kuruldu ve hemen çalışmaya başladık. Bu dönemde çok önemli planlar hazırlandı. Politika belirsizlikleri giderildi. Depreme rağmen büyüme hedeflerimizi başaracağız. İstihdam 32 milyon civarı, 56 milyar dolar ihracat yapıldı. Avrupa'nın durgunluğa girdiği bir anlamda bunu başardık. Turizm gelirleri 55 milyar dolar. Kişi başı gelirde 100 dolar seviyesinde. Bütçe açığının 6,4 olduğunu tahmin ettik, bir puan altında oldu. Gelirlerimiz daha yüksek geldi ve açık öngördüğümüzden düşük geldi. Bunun temeli siyasi istikrar ve güven".
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye lehine açıklamalar yaptığını ve Türkiye'nin risk priminin düştüğünü, bu sayede borçlanma maliyetlerinin azaldığını söyledi. Doğrudan yatırımlar beklediklerini belirten Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
'RİSK PRİMİMİZ DÜŞTÜ'
Risk primimiz düştü, bu da Türkiye'yi daha az maliyetle borçlanır hale getiriyor. Kredi derecelendirme kuruluşları da gitgide daha iyi açıklamalar yapıyor. TL güçleniyor, KKM'de çözülme oldu. Kademeli bir şekilde KKM'den çıktığımız halde döviz hesaplarında bir gelişme olmadı TL mevduatı arttı. Bu da olumlu bir durum. Esas olan kendi paramızdan mevduatın tutulmasıdır.
'DOĞRUDAN YATIRIMLAR BEKLİYORUZ'
Cumhurbaşkanımız, yatırım, istihdam, üretim ihracattan söz ediyor. Yatırım olacak ki istihdam olsun ve bunu da ihraç edelim. Yeni politikaların özü bu. Aşırı tüketimi engelleyip tasarrufumuzu artırıp bunları da doğru yere kanalize etmeye çalışıyoruz. Türkiye kalkınmakta olan bir ülke, yatırım ortamı gelişince hem iç hem de dış yatırımcı için bir fırsat. Doğrudan yatırımlar bekliyoruz. Bir fon akışı oldu ama daha uzun vadeli yatırımlar için hazırlıklar yapılıyor. Türkiye'ye ciddi bir fon akışı olacağını görüyorum. Türkiye'nin politikalarını tanıtmaya gayret ediyoruz. Bütün bakanlarımız Türkiye'nin yatırımlarını da dünyaya tanıtıyor. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'yle yatırımcının her türlü işlemini hızlandırıyoruz.