Ceyhan Mumcu ile Tarihten Güncele: Delegeler konuşmalarını Aydınlık’a göndermeli
Avukat Ceyhan Mumcu, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel'in sorularını yanıtladı.
- Vatan Partisi 11. Soner Polat Kurultayı sebebiyle bu hafta siyasi partiler ve kurultayların önemi üzerine sohbet edelim dilerseniz.
Kurultay veya kongreler çoğulcu demokrasiyi benimsemiş bütün toplumlar için seçimlerden sonraki en önemli aşamadır. Kadrolarını yenilemek, vitrine çıkacak ve ileride görevlendirilecek simaları toplumla milletle tanıştırmak için çok iyi bir fırsattır. Şevket Süreyya’nın devrimci parti tarifi aklıma geldi. Üç önemli nokta var. Birincisi lider, ikincisi kadro, üçüncüsü de program. Süreyya bunu Lenin’den almış. Lenin de bildiğimiz gibi Marx’tan etkilenmiş. Vatan Partisi lideri, kadroları ve programı ile Şevket Süreyya Aydemir’in tarif ettiği gibi güçlü bir parti. Perinçek tahmin ediyorum yine oy birliği ile genel başkan seçilecek.
- Aday çıkmaz mı?
Çıkabilir tabi. Aydınlıkçılar Perinçek’ten daha iyi yapacak bir genel başkan bulurlarsa seçerler. Perinçek’in birikimi, öngörü kuvveti ve kişisel özellikleri lider olarak benimsenmesini sağlıyor. Enerjisi de bitmiyor. Teşkilat ve kadrolar bundan çok memnun görünüyor. Dünya çapında etkisi olan bir lider. Bir de şunu söyleyeyim öyle bir genç kadro yetiştiriyor ki Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacak inisiyatifli isimler. Başka hangi partinin lideri bunu yapabildi?
- Siz ilk hangi partinin kongresine, hangi yıl katıldınız?
Tam anımsayamadım ama lise yıllarımdan beri parti kongrelerine meraklıyımdır. Partileri dikkatle izlerim. 1954 CHP kongresini anımsıyorum. O dönem CHP çok ağır bir yenilgiye uğradı. TBMM’ye 64 milletvekili gönderebildi. 1954 seçimlerinde daha beter oldu. 28’e düştü. O 28’e düşünce bu arada tabii ABD boş oturmuyor. Genel Sekreter Kasım Gülek sahneye çıktı. ABD’ye gitmiş. Orada eğitim yapmış, ondan sonra bütün eyalet valilerinden de birer mektup rica etmiş ‘Türkiye'ye gidiyorum, beni tavsiye edin’ diye. ‘Bu genç çok zekidir, çok akıllıdır’ diye İsmet İnönü'nün önüne konulmuş. İsmet İnönü de ABD’den bize icazet geliyor, bunu alalım, mebus, bakan yapalım diye düşünüyor. Tarım Bakanı yapıyor. Sonra bu Kasım Gülek ve Nihat Erim, İnönü’ye muhalefet ediyor. ‘İsmet Paşa yaşlandı, bıraksın’ diye kampanya başlatıyorlar. Nihat Erim, hiç unutmuyorum. ‘Demokrat Parti dinimizi istismar ediyor. Biz koruruz’ demişti. Köy enstitülerinin lafı edilmedi hiç. Halkevleri de sevilmezdi. Toprak reformu talebi de sinsice hedef alınırdı. CHP’nin Atatürk’ten kopuşu o zamanlara dayanır. CHP kongreleri de yeni büyük sinemada olurdu.
- Nerede?
Kızılay'da Atatürk Bulvarı üzerinde. Sağ olsun Murat Karayalçın Atatürk Bulvarı’nı bir taksi koridoru haline getirdi. Melih Gökçek, Murat Karayalçın benzeri bir anlayışla hareket etti. Atatürk Bulvarı önemini kaybetti. CHP kongrelerini oradaki sinemada yapardı. Deniz Baykal’in bir kurultayda Amerikan müziği eşliğinde, sahneden ışıklar içinde inişi yeni bir tartışma başlattı. Öbür dünyadan gelmiş, cennetten süzülmüş melek gibi bir genel başkan adayı merdivenlerden iniyor… Bir de bunlara korkunç para öderler. Kurultaylara profesyonel şirketlerin şovlarını koydular.
- Vatan Partisi de kurultayında bir gösteri olacağını duyurdu?
Doğru. Ama sizin geçen günkü başyazınızda aradaki fark anlatılıyor. Nitelikli sanat gösterisi farklı. Sanat ve parti buluşması önemli. Bale gösterisi planlamak bile bir zerafet. Vatan Partisi kurultaylarında hiçbir şey delegelerin ve nitelikli tartışmaların önüne geçmiyor. Ben divan başkanlığı yaptım oradan biliyorum.
- Hangi kongrede?
2006’ydı sanıyorum. Suphi Karaman Kurultayı. Unutulmaz bir kurultaydı. Mizaha düşkünümdür. Çok güzel anlar yaşadım. Al bayrağımızın üstünde Türk’ün olduğu gibi Kürt’ün de kanı var. Hepimiz Türk milletiyiz demiştim. Diyarbakır delegeleri gelip teşekkür etmişti. Rahmetli Muhyettin Öksün de vardı. Unutamıyorum. Mehmet Cengiz’e de partimizin Önder Sav’ı diye sataşmıştım. Kahkaha sesleri arasında kurultay yapmıştık. Kavga dövüş, hakaret, bağırış, çağırış yok, arkadaşlık var. Ondan sonra ben Genel Başkan Yardımcısı oldum. Parti’de bana Tebessümden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı dediler.
- Kurultay yayınıyla ilgili bir öneriniz var mı?
Aydınlık veya Teori delegelerin konuşmalarını yazılı olarak mutlaka yayımlamalı. Çok önemli fikirler dile getirilecektir. Bir köşeye mutlaka Atatürk’ün Bütün Eserleri konulmalı. Kurultay giriş salonuna. Onun yanına da Doğu Perinçek’in yazdığı Atatürk Devrimi üzerine kitapları konulmalı. Ulusal Kanal da mümkünse röportajları onun önünde yapsın.