Cezayir’den Sınır Tanımayan Gazetecilere: Sömürgecilerin aletisiniz

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecit Tebbun basın temsilcileriyle geçen cuma günü yaptığı toplantıda, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yıllık raporunu sert biçimde eleştirerek, “Basın özgürlüğünün sınırı ulusal egemenliğimizdir. Bundan da bedeli ne olursa olsun vazgeçmeyiz” dedi.

Kendisi de tanınmış bir gazeteci olan Cezayir İletişim Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Amar Belhimer de şu ifadeleri kullandı: “RSF, bir NGO (Sivil toplum örgütü) olması gerekirken, aslında Fransız yumuşak gücünü dünya çapında yayma aleti. Keza, Amerikan NED’i gibi basta Arap ülkeleri olmak üzere dünya çapında renkli devrimleri destekleyen kuruluşlar RSF’yi finanse edenler arasında.”

BÜYÜKBABANIZ DA SÖMÜRGECİYDİ

Cumhurbaşkanı Tebbun, örgütün (RSF) eski başkanı Robert Menard’ın adını vermeden, ailesinin de Cezayir eski sömürgecilerinden olduğunun altını çizerek, “Büyükbabanızı, babanızı tanırım. Mitica bölgemizin sömürgecileri olarak, Cezayirlileri boğazladınız. Siz de Arapları ve tüm dünyayı düşman gören, aşırı milliyetçi bir partinin belediye başkanı oldunuz” dedi.

İletişim Bakanı Belhimer de Menard’a başkanlık görevinin verilmesiyle, örgütün kimliğinin örtüştüğünün altını çizdi.

YABANCI SERMAYE DESTEKLİLER

Cezayir’de basın özgürlüğü olmadığı iddiasını reddeden Cumhurbaşkanı, “Yasa dışı olanlar hariç, basın özgürlüğü garanti altındadır” dedi.

Tebbun şöyle devam etti, “Cezayir’deki sekiz bin gazetecimiz arasında, 3 veya 4 tane ulusal basından göremeyeceğimiz, yabancılardan beslenen ve yabancılar tarafından harekete geçirilenler var ki, bunlardan birisi, gidiyor bir büyükelçiliğe başından geçenleri anlatıyor, kendisini sorgulayanların isimlerini veriyor. Muhbirlikten farkı yok. Ulusal egemenliğimizi savunmak bizim hakkimizdir.”

ULUSAL EGEMENLİĞE AYKIRI

Bakan Belhimer de yabancı hükûmet dışı kuruluşlar olan NGO’lar tarafından yönlendirilen ve finansal olarak desteklenen basın kuruluşlarına izin verilmeyeceğinin ve bunun bir ulusal güvenlik sorunu olduğunun altını çizerek, “Hiçbir egemen devlet bunu hoşgörüyle karşılayıp kabul edemez” dedi.

Ülke kanunlarının yabancılardan para alınmasına kesinlikle izin vermediğini hatırlatan Bakan, yayın organlarının sermayesinin yerli olmak zorunda olduğunu belirterek, “Basının görevi, ulusal egemenlik şiari altında bilgilendirmektir. Yabancıların hiçbir bicimde ülkenin içişlerine karışmasına izin vermemelidirler” diye konuştu.

BASIN TEŞVİK EDİLİYOR

Cumhurbaşkanı konuşmasında, Cezayir’de basına verilen desteğin de altını çizdi: “162 günlük gazetenin sadece 5’i devlet gazetesi. Bütün gazeteler, devlet matbaasında basılıyor ve baskı için para ödemiyorlar. Vergiden muaflar. Devlet haber ajansı APS’ye ödeme yapmıyorlar. Üstelik, devlet kuruluşlarından reklam alıyorlar ve de gazete kâğıdında yüzde 40 devlet sübvansiyonu var.”

İletişim Bakanı, bütün yayın kuruluşlarına sembolik ücretten ofis tahsis edildiğinin ve kuruluş döneminde 2 ile 3 yıl boyunca gazetecilerin maaşlarının devlet tarafından teşvik kapsamında ödendiğinin de altını çizdi.