Chávez'in eski danışmanı ile konuştuk: Antiemperyalist kadın birliğini destekleriz
Başkan Hugo Chávez'in eski uluslararası ilişkiler danışmanı gazeteci Micaela Ovelar Marquez Venezuela’daki kadın sorunlarını, kadınların örgütlülüklerini, yapılan çalışmaları Aydınlık’a anlattı.
ABD’nin baskılarına ve ülkelerinde yürüttüğü karşı devrim çabalarına karşın, Venezuella halkı bütün gücüyle direniyor ve kalkınma mücadelesini sürdürüyor. Micaela Ovelar Marquez, Venezuela’nın kadın çalışmalarında öncü görevlere sahip bir yönetici. Başkan Hugo Chávez'in uluslararası ilişkiler danışmanıydı ve son 15 yıldır Venezuela hükümetiyle çalıştı. Siyaset bilimci ve uluslararası danışman, şimdi gazetecilik yapıyor. Kendisine Venezuela’daki kadın sorunlarına, kadınların örgütlülüklerine, yapılan çalışmalara ilişkin sorular yönelttik.
KADINLAR ARTIK LİDER VE BASKIN ROLDELER
- Venezuela'da kadınların ekonomik, sosyal, kültürel ve politik örgütlerdeki durumu nedir?
Venezüela'da, Komutan Chávez'in gelişinden bu yana, kadınlar ulusal yaşamın tüm farklı yönlerinde, kültürel, siyasi, ekonomik yaşamda ve ülkenin kalkınmasında lider ve baskın bir role sahip oldular.
Başkan Maduro da kadınların farklı görevlere aktif katılımını destekleyen bir dizi ulusal politika uyguladı. Örneğin şu anda bir kadın başkan yardımcımız var: Delcy Rodríguez, yürütme kabinesine başkanlık ediyor.
Ekonomik alanda 2010’lu yıllarda bir Kadın Bankası kuruldu. Bankanın amacı, iş kuran kadınlara mali açıdan destek sağlamak. Bu sayede devlet, toplumun lehine olan girişim veya kooperatiflerin finansmanını teşvik ediyor, sosyal ve sürdürülebilir kalkınmaya destek oluyor.
Ayrıca, ‘Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Halk Gücü Bakanlığı’ var. Burada genç kadınların yetenekleri de destekleniyor. Örneğin orada ekonomik meseleler ele alınıyor: İşin başında, Bolivarcı Venezuela Üniversitesi'nden (UBV) ekonomi bölümünden mezun olan ve her iki alanı yöneten 27 yaşındaki bir kadın yoldaş, Lusmialit Perdomo var. Perdomo hem bankayı yönetiyor, hem de Kadın Bakanlığı'nda Sosyoekonomik Alandan Sorumlu Bakan Yardımcılığı’nı yürütüyor. Dolayısıyla, Venezüelalı kadınlara Carnet de la Patria'dan (Vatan Karnesi) ve ülkedeki kadınların eğitimine, öğretimine ve finansmanına öncelik ve ‘insanlaştırılmış doğum’ gibi konularda destek olunuyor.
Seçim Kurulu (CNE) ayrıca kadınların seçim süreçlerine, sürecin her unsuruna, yani hem aday, seçmen, hem de teknik yardım personeli olarak katılımını garanti ediyor. Örneğin 2006'dan 2020'ye kadar seçim kurulunun başkanlığını bir kadın olan değerli Tibisay Lucena yürüttü.
ŞİDDETE KARŞI YASA HAREKETE GEÇİRDİ
- Kadına yönelik şiddet, uyuşturucu yaygınlığı, aileye yönelik sistematik saldırılar ne durumda?
Pandemi geldiğinde, aile içi şiddet seviyeleri yükseldi. Ancak bunun Venezuela'ya özgü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Aile içi şiddetin arttığını söyleyen bazı araştırmaları gözden geçirebileceğimizi düşünüyorum.
Venezüela'da da bu tür özel mağdurlarla ilgili bir dizi politika geliştirildi. 2022'de onaylanan ‘Kadına Yönelik Şiddete ve Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı Kanun’ oluşturuldu. Yasal konularda ilerleme kaydedildi ve kamuoyunun beklediği birçok şey gerçekleşti.
Venezuela'daki siyasi güçler kadınların savunulması, korunması ve tanınması için birlikte çalışıyorlar. Kanun geliştiriliyor ve yürütülüyor. Kamu Bakanlığını farklı topluluklarla buluşturan bir dizi faaliyet geliştiriliyor, Bakanlık taciz veya şiddet mağdurları adına hareket ediyor. Medyada fazla görünürlük kazanmasa da evsiz bırakılmış veya şiddet mağduru kadın, çocuk ve yaşlılarla ilgili yavaş yavaş ilerleyen, küçük birer karınca misali görevler yürütüyorlar.
Venezuela'da dördüncü gücün bir parçası olan, Yurttaş Gücü olarak da adlandırılan Kamu Bakanlığı, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Yasayı uygulayarak hareket ediyor. Yürütme organının bir dizi politikası, sosyal misyonu ve planı vardır. Aslında Carnet de la Patria aracılığıyla ev hanımlarına sık sık ikramiyeler veya ödenekler verilir. Emekli maaşına bağlandılar ve bu, emekliliğe erişmek için gerekli prim ödeme yıl sayısına sahip olmayan kadınları da kapsadı. Bu kadınların hakları ‘En Amor Mayor’ (Büyük Aşk İçinde) adlı bir Misyon aracılığıyla tanındı, evlerinde yaptıkları işler tanındı ve kendilerine aylık ödenek verildi.
Yeni doğum yapmış kadınlar, emzirirken veya bebeklerini emzirirken insani doğum için de bir ikramiye alıyorlar. Emzirmek için iki yıl yarı zamanlı çalışma hakları var. Elbette daha iyileştirilecek çok şey var. Aslında bu planların sürekli olarak izlenmesi, kalıcılıkları için sürekli fon almaları ve kaliteyi yükseltmeleri gerekiyor.
DOĞU'NUN YENİDEN DOĞMASI AN MESELESİYDİ
- Asya ve Latin ülkelerinin emperyalist ülkelere karşı artan gücünü ve birliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Diğer büyük devrimcilerin yanında Fidel Casto, Che Guevara ve ebedi komutanımız Hugo Chávez'in hayalini kurdukları, halkların birliğinden ve çok kutupluluğundan başka bir şey olmayan durum, bugün gerçek oldu. Tarihsel olarak Asyalı halklar güce sahip olmuştur, tarihleri birliktir ve insan toplumlarının gelişiminin merkezinde, Batı Doğu'ya çok şey borçludur. Bugün olan şu ki emperyal güçler Asya'yı gizlemek ve kapatmak istediler. Ancak, Doğu'nun yeniden doğması an meselesiydi.
Şimdi Güney halklarının birliği, aynı zamanda bu tarihi liderlerin özlemi ve mücadele nedeni, küresel Kuzey'in kaçınamayacağı bir şeydir. Venezuela'dan, ABD ve Avrupa emperyal boyunduruğunu kırmak için savaşan tüm halkların birliğini kutluyoruz. Şu anda güçlüyüz çünkü ABD küresel hegemon olarak empoze edildiğinden beri benzeri görülmemiş bir krizden geçiyor. Ancak kendimize fazla güvenmemeli ve bu sırada gelecek olan yeni değişikliklere dikkat etmeliyiz. Bu arada halk gücünü, Asya, Afrika, Latin Amerika ve Karayipler ile tüm dünyadaki güçleri, anti-hegemonik ve anti-emperyalist sosyal ve politik hareketlerle inşa etmeye devam etmeliyiz.
‘ANTİ-EMPERYALİST KADIN BİRLİĞİNİ DESTEKLERİZ’
Anti-emperyalist kadın örgütlerinin uluslararası birliği ve görüş alışverişi için bir çatı platformu oluşturulması konusunda ne düşünüyorsunuz?
-Platform harika bir fikir. Venezuela'da birçok kadının bu fikre katılacağına inanıyorum. Venezuelalı kadınlar çok aktif. Tartışmaya dahil olmayı, planların, projelerin bir parçası olmayı severler.
Venezuela Dışişleri Bakanlığı'nın desteklediği, teşvik ettiği ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hareketler de dahil olmak üzere Latin Amerika, Karayipler ve dünyadaki bazı hareketlerle birlikte çalışan, halklarla dayanışma hareketleri var. Pek çok kadın yavaş yavaş bu mücadelelere katıldı. Bu tür bir organizasyonun gerçekten olumlu ve çok besleyici olacağına inanıyorum. Kadınların baskıcı emperyalist sisteme, kadınların katılımını en aza indirmeye yönelik politika ve planlara karşı seslerini yükseltmeye devam edebilecekleri bir platform ve örgütlenmenin yaratılması düşüncesine katılıyorum. Böyle bir örgüt yüzlerimizin görünürlüğüne ve seslerimizin duyulmasına destek olur. Bu sayede fikren etkileşim kurabiliriz, kalkınma planları veya benzeri planlar dahil değişim planları geliştirebiliriz. Çünkü sanırım yaşadığımız birçok eksiklik ve mağduriyet benzeşiyor. Dolayısıyla birlik olmalıyız.