CHP Genel Başkanı Özgür Özel aday olacak mı? Dikkat çeken teknik direktör benzetmesi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağıyla ilgili soruya genel başkanlığı teknik direktörlüğe benzeterek yanıt verdi. Penaltıyı atacak oyuncuyu seçme görevi olduğunu söyleyen Özel 'Sahadaki oyuncularımdan doğru isim Ekrem Bey ise Ekrem Bey penaltıyı atar' dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV'de çarpıcı açıklamalarda bulundu. 2028'de yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olup olmayacağıyla ilgili soruya yanıt verdi. Kendisinin hiçbir hırsı olmadığını belirten CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkanlığın bu sistemde teknik direktör rolünde olduğunu söyledi. Özel "Sahadaki oyuncularımdan doğru isim Ekrem Bey ise Ekrem Bey penaltıyı atar" dedi.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI AÇIKLAMASI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2028'de "Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız?" sorusuna yanıt verdi. Saygı Öztürk'ün sorusunu yanıtlayan Özgür Özel, kendi misyonunu "Benim çok net bir tutumum var. Bunu bütün arkadaşlarımla paylaşıyorum. Bu dönem Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında Atatürk'ün partisini yeniden iktidar yapma dönemi. Benim misyonum bu" sözleriyle açıkladı.
'DOĞRU İSİMSE EKREM BEY PENALTIYI ATAR'
Cumhurbaşkanlığı seçilmek için 50+1 kuralını hatırlatan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkanın bu sistemde teknik direktör olduğunu söyledi.
Özel şöyle konuştu: "Bu dönem, Cumhuriyetin 2. yüzyılında Atatürk'ün partisini yeniden iktidar yapma dönemi. Benim misyonum bu. Bunu yapmak için oyunun kurallarına göre oynayıp 50+1 almamız gerekiyor. Partinin genel başkanı, doğal adayıdır. Burada 50+1'i benle alıyorsak benle alalım. Ama eğer partinin genel başkanı, 50+1'i almıyorsa o zaman 50+1'i alacak adayı bulacak. O adayı elbette öncelikle kendi partisinde arayacak. Benim düşüncem genel başkan bu stratejide teknik direktördür. Penaltıyı kimin atacağına karar verir. Bence bir futbol maçının en keyif ve heyecan verici kısmı da penaltıyı atmak değil, penaltıyı kimin atacağına karar vermektir. Bu kararı verecek mekanizmaları doğru çalıştırmaktır. 90. dakikada takım penaltıyı kazanmış. 'Çekilin ben atacağım.' diyen değil. Öyle olsa gider penaltıyı kendim atarım, en doğru oyuncu ben olsam. En doğru oyuncuya penaltıyı sen at dersin, maçı kazanırsın."
Amacının Atatürk'ün partisini iktidara getirmek olduğunu belirten Özel, "Sahadaki oyuncularımdan doğru isim Ekrem Bey ise Ekrem Bey penaltıyı atar. Doğru isim kimse penaltıyı o atar, maçı biz kazanırız. Ben kendi dönemimde bu koltuğun hakkını vereceğim. Kendime ait en ufak bir hırsım, en ufak bir ihtirasım, en ufak bir kompleksim yok." dedi.
PARA SAYMA SORUSUNU GEÇİŞTİRDİ
İstanbul'daki para sayma görüntülerine ilişkin soru üzerine Özel, gündemlerinin ekonomi, milletin sorununun geçim derdi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bugün bazı kanallarda soruyor, en güvendiği araştırma şirketini bağlamış soruyor. Diyor ki 'Kim önde?', 'Ekrem İmamoğlu önde.' Öbürü aradan katılıyor, 'Para sayma görüntülerinin hiç mi zararı olmadı?' Çok inandıkları, güvendikleri, geçmiş seferde seçimi tam tahmin ettiği için refere ettikleri kişi diyor ki, 'Olmadı. Çünkü bu yalanlandı ve eski görüntü olduğu ortaya çıktı. Kimse buna inanmıyor.' diyor. Biz sahada ölçtürüyoruz. 'Bu para sayma veya birtakım olumsuz başka şeylerle ilgili negatif bir tansiyon alıyor musunuz' diye soruyorum. Bana söyledikleri şu, 'Milletin derdi geçim ve odaklandığı yer de seçim sonuçları.'"
Para sayma görüntüleri ilk yayınlandığında kurultay süreciyle ilişkilendirildiğini ifade eden Özel, şöyle devam etti:
"O para sayma meselelerinde esas hesap şuydu, tek başına bir kişiyi koydular ekrana. Para sayma görüntülerini yayınladılar. Orada ne dediler? Cumhuriyet Halk Partisi'nin il binasında çekilen görüntüdür ve kurultay süreciyle ilgilidir. O görüntüyü genişletince ve gerçeğine ulaşınca, görüntünün il binası satın alması için olduğu ortaya çıkıyor. Para sayan kişinin o gün Ekrem Bey'in danışmanı değil, bugün Ekrem Bey'in danışmanı, o gün ilin saymanı olduğu, il yöneticisi olduğu ortaya çıkıyor. Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilinciyle... Ve orasının AK Partili bir avukatın ofisi olduğu ortaya çıkıyor. Biz o AK Parti'li avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduk ve biz bu yapılan soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlanmasını istiyoruz. Tayyip Bey de bu soruşturma seçime kadar bitmesin istiyor. Biz ifadeleri o yüzden hemen veriyoruz.
Buradaki esas mesele şu, bir, psikolojik üstünlükle ilgili bir dert yok. İki, sokaktaki insanın böyle bir merakı yok. Seçim sonucuna etki ettiğini söyleyen bir tane araştırmacı yok ve bu konuyu kesin bir dille de yalanlıyoruz. Mevzunun zaten son derece meşru bir iş olduğu herkesin gözü önünde görülüyor. 'Bana 15'ini peşin, gerisini böyle verirseniz ben burayı satarım. Yoksa satmıyorum.' deyince arkadaşların yeri kaçırmamak için... Türkiye'de kim gayrimenkul alsa kuralı alıcı koyuyor."
ÖZEL'İN DERİN DEVLET TANIMI
Özel, "Derin devlet bile seçimi kazanmayalım diye elinden gelen her şeyi yapıyor." sözlerinin sorulması üzerine, "Parti devletinin olduğu yerde derin devlet vardır. Devletin belli unsurlarının, kayıt dışı, hukuk dışı iş ve işlemlere giriştiği noktada derin devlet vardır. 70'lerde Ecevit hükümetlerine karşı bunları yaşadık. 90'larda yaşandı." diye konuştu.