Kılıçdaroğlu'nun yolu Atlantik’in projesi
CHP Genel Başkanı ve Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Batı'nın 'Doğu Türkistan' yalanlarına sarılarak Kuşak Yol Girişimi'ni baltalamaya kalktı
GAZETE HABERLERİ
Editor
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki akşam yayınladığı videoda 'hayatımın projesi' diyerek zaten yürürlükte olan Kuşak Yol Girişimi'nin küçük bir parçasını anlattı.
Kılıçdaroğlu, birkaç gün önce İngiliz devletinin yayın organı BBC’ye konuşarak, “Türkiye'yi yeniden yönlendireceğiz. Batı’yla ilişkilere öncelik vereceğiz.” diyerek, seçilmesi halinde dış politikayı değiştireceğini, Batı’yı önceleyen bir çizgi izleyeceğini vurgulamıştı.
“Dış politikada Batı’yı önceleme” açıklamaları kamuoyunda tepki çeken Kılıçdaroğlu, önceki gün de sosyal medya hesabı üzerinden “Ne Batı ne Doğu, bu Türk’ün Yolu” başlığı ile video paylaştı. Bu kez de “Tarihi İpek Yolunu” canlandırma vaadinde bulundu.
Konuşmasında “Millet İttifakı Batı yanlısı iftirasında bulunuyorlar.” diyen Kılıçdaroğlu, açıklayacağı projenin hayatının en büyük projesi olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, yayınladığı videoda; şunları kaydetti: “Tarihi İpek Yolu’nu canlandıracağız. Yani Türkiye’yi, Çin’e bağlayacağız. Hızlı, yeni bir ticaret ve taşıma koridoru yani otoban açacağız… Tarihi İpek Yolu otobanı ve demiryolu yaklaşık 5 bin 500 kilometre uzunluğunda olacak… Dış ticaretimiz, en az yüzde 50 artacak. Asya ve Avrupa arasındaki en önemli ticaret güzergâhlarından birine ev sahipliği yapınca Türkiye’nin dünyada ekonomik ve stratejik önemi daha da artacak. Kendi şartlarında, kendi oyununu oynamaya başlayacak.
“Şimdi düşünün, Türkiye’den Gürbulak ve Kapıköy’den çıkarak; İran’da Tebriz ve Tahran’ı, Türkmenistan’da Aşkabat’ı, Özbekistan’da Taşkent’i ve Kazakistan’da da Almata’yı geçerek Çin’e varacaksınız. Böylece Kuzey’de Gürbulak Çin’i ve koridor üzerindeki ülkeleri Avrupa ve Karadeniz limanlarına; Güney’de ise Kapıköy ile Mersin, İskenderun limanlarına bağlantısı sağlanacak. ABD ile bu bölgelerin ticareti de bizim limanlarımızdan transit yapılacak.”
ABD AĞZIYLA ÇİN’E ÖN ŞART: TÜRKİSTAN’A ZULMÜ DURDUR
“Çin’e de sözüm olacak.” diyerek sözlerine devam eden Kılıçdaroğlu, “Bu proje, aynı zamanda Çin adına büyük bir fırsat teşkil edeceği için Türkistan’a uyguladıkları zulmü durdurmaları ön şartlarımızdan biri olacak. Biz oradaki canımızı, kanımızı, kaderine terk etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
'GÜNAYDIN, SEN TRENİ KAÇIRMIŞSIN'
Kılıçdaroğlu’nun duyurduğu yol, aslında halihazırda mevcut. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının ardından, Çin'e giden ticaret treninin fotoğrafını paylaştı, “Günaydın. Sen treni kaçırmışsın. Çin seferlerimiz 2 yıldır devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
KUŞAK VE YOL GİRİŞİMİ’Nİ HİÇ DUYDUNUZ MU?
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına Vatan Partisi Çin Temsilcisi Orçun Göktürk’ten yanıt geldi. Kılıçdaroğlu’nun 'yol'unu, “Görkemli Atlantik Projesi” olarak değerlendiren Göktürk, şöyle devam etti: “Kılıçdaroğlu’nun sözde ‘tarihi’ projesi, Türkiye’yi Orta Asya’daki Türk Devletleri üzerinden Çin’e bağlamak üzerine. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin de 2015’ten itibaren içerisinde yer aldığı, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in 2013’te dünyaya sunduğu Kuşak ve Yol Girişimi’nden (KYG) bihaber olduğunu anladım.
'TÜRKİYE KATILAN İLK ÜLKE'
“Bir Cumhurbaşkanı adayı düşünün, 10 yıldır büyük altyapı projelerini tamamlayan ve birçoğu da devam eden bir Girişim’den habersiz. Üstelik Türkiye bu Girişim’e parlamentolar arası ortaklık belgesini imzalayarak katılan ilk ülkedir.”
'TÜRKİYE'NİN KATKISI GİRİŞİM İÇİN HAYATİ'
Türkiye’nin, KYG kapsamında Çin’den sonra neredeyse en uzun güzergâhın geçtiği ülke konumunda olduğunu hatırlatan Göktürk, “Bu bağlamda Türkiye’nin katkısı Girişim’in başarısı için hayatî bir rol oynamaktadır. Avrupa’ya Türkiye üzerinden uzanacak Orta Kuşak Koridoru, Türkiye-Çin ilişkilerinin daha da geliştirilmesi açısından da eşsiz bir zemin sağlıyor.” dedi.
'CIA YALANLARI İLE TÜRK DÜNYASIYLA BİRLEŞEMEZSİNİZ'
Göktürk sözlerine şöyle devam etti:
“İşin daha da vahimi, Kemal Bey’in sözlerine ‘Batı bu önerimden rahatsız’ olacak diyerek başlaması ancak hemen ardından CIA’nın desteklediği Doğu Türkistan ayrılıkçılarının iddialarını dile getirmesi... Kılıçdaroğlu ‘Çin’e de bir şartımız var, Türkistan’da devam eden zulme son vermesi’ diye devam ediyor. TBMM’de Doğu Türkistan ayrılıkçılarının söylemlerini en çok gündeme getiren iki parti var: HDP ve İYİ Parti. Sanıyoruz Kemal Bey, HDP’li yoldaşlarının, ittifak ortağı İYİ Parti yöneticilerinin ve Ahmet Davuoğlu’nun ‘stratejik’ önerileri sonucu Uygur meselesi üzerinden Çin ile ilişki kurmaya karar vermiş.
“Videoda ayrıca Türk dünyasıyla ilişkilerle ilgili çeşitli temelsiz vaatler bulunuyor. Bugün Orta Asya ülkelerinin hemen hepsi Rusya ve Çin ile derin siyasi ilişkilere sahip. Türk dünyasının tamamı Şanghay İşbirliği Örgütü’nde yer alıyor. O halde soruyoruz Kılıçdaroğlu’na, ‘Rusya ile ilişkilerimizde NATO üyesi olduğumuzu hatırlayacağız’, ‘Çin, Türkistan’daki zulme son verecek’ diyerek mi Yükselen Asya ülkeleri ile ilişki kuracaksınız?
'BİLGİSİ 'STRATEJİK DERİNLİK'LE KISITLI'
“Kılıçdaroğlu’nun uluslararası ilişkiler bilgisi, dış politikada Türk devleti tarihinin açık ara en basiretsiz yöneticisi Ahmet Davutoğlu’nun ‘Stratejik Derinlik’ kitabıyla sınırlı olduğu da çok açık. ‘Ne Batı ne Doğu’ diye yola çıkanların en nihayetinde vardığı yer Atlantik’in yanıdır.
“Neoliberal dogmaya olan saygısını gerçek bir Atlantikçi müminin tüm 'saygısı' ile ortaya koyan Kılıçdaroğlu, seçimden önce Batılı emperyalistlerin başkentinden ancak vakit bulup Asya ve Çin hakkında açıkladığı sözde vaatleri, Rusya, Çin, İran, Azerbaycan, Pakistan gibi Asya’daki dost ülkelerde tek kelime ile ‘Atlantik’in sesi’ olarak algılanır.”
TÜRK-ÇİN İŞ DER BAŞKANI ADNAN AKFIRAT: TÜRK DÜNYASINA ABD’Yİ TAŞIMA GÖREVİ
Uzun yıllardır Çin’le Türkiye arasında siyasi, ticari ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesinde çalışmalar yürüten Türk- Çin İş Der Başkanı Adnan Akfırat ise Kılıçdaroğlu’nun “Batı yanlısı” olmadığı yönünde bir göz boyamaya ihtiyaç duyduğu için “Tarihi İpek Yolu’nu canlandıracağız” diye video yayınladığını vurguladı. Akfırat, “Bu tutum bile tarihteki en geniş katılımlı işbirliği atılımı olan Asya uygarlığının ‘paylaşarak gelişme’ anlayışını temel alan Kuşak ve Yol Girişimi’nin ağırlığı altında ezilmelerinin yansıması. Peygamber efendimizin hadisini hatırladık: Hainler korkak olur!” dedi.
Akfırat, şöyle devam etti:
“Kılıçdaroğlu’nun göz boyamak için gündeme getirdiği projesinin içeriği boş, anlayışı ise Kadim İpek Yolu’nun anlayışına temelden karşı. Kılıçdaroğlu, laf kalabalığı arasına sakladığı esas işlevini şöyle ifade ediyor: ‘Amerika Birleşik Devletleri ile bu bölgelerin ticareti de bizim limanlarımızdan transit yapılacak.’ FETÖ’nün Türk dünyasına ABD’yi ve Batı’yı taşıma görevini ‘İpek Yolu’nu canlandıracağız’ diye boyayıp, satmaya çalışıyor.
'BU DİLİ YALNIZCA ABD KULLANIYOR'
“Kılıçdaroğlu’nun Çin’i CIA ağzıyla suçlaması da bu işlev ile uyumlu. Tarihi İpek Yolu’nu canlandırmayı isteyenin biri, böyle konuşmaz. Bu söylemi kullanan dünyada bir tek ABD var. Avrupa ülkeleri liderleri dahi Çin ile işbirliği imkanı yaratmak için daha saygılı bir dil kullanıyorlar. Bu tutum, Türk dünyası tarafından da kabul edilmez. Orta Asya’ya ABD hesabına girme çabası her seferinde hem Türkiye’ye hem de Türk devletlerine acı ve kayıp getirdi. İran da bu tutum ile birleşmez. Çünkü, bugün Çin’e bu suçlamada bulunan, yarın İran’ın vatandaşlarını da ‘canımız, kanımız’ diye sahiplenmeye çalışır. Rusya, Çin’in, İran’ın, Orta Asya ülkelerinin ve bu ülkelerin en büyük ticaret ortağı Rusya’nın benimsemediği bir ticaret güzergahı kurmak, yumurtasız omlet yapmak kadar gerçekçidir.
“Kılıçdaroğlu’nun ‘İpek Yolu’nu canlandıracağız’ konuşması sadece, Osmanlı sadrazamlarından Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın ünlü ‘Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin’ söyler’ mısrasını doğruluyor. Yani ‘Kıbtî Beyi yiğitliğini anlatırken hırsızlığını örnek veriyor!'”
KILIÇDAROĞLU’NUN SARILDIĞI CIA YALANLARI VE GERÇEKLER
Vatan Partisi Çin Temsilcisi Orçun Göktürk, Kılıçdaroğlu’nun sarıldığı CIA imalatı 'Doğu Türkistan' yalanları ile ilgili şunları belirtti: “Kılıçdaroğlu, Sinciang-Uygur Özerk Bölgesi’nde son 60 yılda ekonomik büyümenin 160 kat, kişi başı gelirin 30 kat arttığını bilir mi? Uygur nüfusunun 1960’larda 2 milyon 200 binden 13 milyona, ortalama yaşam beklentisinin ise 30’dan 75’e yükseldiğini Amerikancı danışmanlarından öğrenemezse açıp internet üzerinden bile kısa bir araştırmayla bulabilir.
“Uygurlar ibadet etme, yazılı eser üretme, kendi dillerini konuşma konularında sonuna kadar özgürler. Kemal Kılıçdaroğlu Çin’deki müslümanlara düşen kişi başı camii sayısının Türkiye’dekinden 2 kat fazla olduğundan da pekâlâ bihaber (‘toplam 35 bine yakın camii bulunmaktadır ve her 500 müslümana bir camii düşmektedir. Türkiye’de her bin kişiye bir camii düşüyor).”
ATLANTİK TEHDİTLERİNE KARŞI DOĞRU STRATEJİ
Göktürk, Atlantik tehditlerine karşı Vatan Partisi’nin siyasetleri hakkında da şunları söyledi: “Vatan Partisi uzun yıllardır Rusya, Çin, İran, Suriye ve Azerbaycan ile ülkemizin çıkarlarını geliştiren yapıcı ilişkiler için çabalıyor. Rus uçağının düşürülmesinin hemen akabinde Moskova’ya giden, Suriye’ye yönelik emperyalist savaş ve sınırımızda İkinci İsrail koridoru oluşumuna karşı Esad’la görüşen irade, bu ülkenin Atlantik zincirlerinden koparılmasında başat aktör olan Vatan Partisi’nde fazlasıyla var. Son olarak İran’ın Türk Devletleri Teşkilatı’na alınması sürecinin başarıya ulaşacağını duyuran lider yine Doğu Perinçek oldu. Asya ülkeleri ile ilişkiler Washington’un ipiyle değil, Vatan Partisi’nin bağımsız dış politika stratejisinde yatıyor.
“Bugün uluslararası düzen, Amerikan hegemonyasına karşı mücadelede art arda başarılar kazanan Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin yükselişine şahit oluyor. Eski dünya ölüyor. Kılıçdaroğlu ve benzeri siyasetçilerinin hâlâ umut bağladığı Amerikan yardımıyla iktidara gelme dönemi bitti.
'ÖNCE DÜNYA DÜZENİNİN DEĞİŞTİĞİNİ KABULLENMELİ'
“Kılıçdaroğlu 'dünya düzenindeki yerimizi değiştireceğiz' demeden önce dünya düzeninin değiştiğini kabul etmek zorunda. Türkiye önünde sonunda Yükselen Avrasya ülkelerinin yanında yerini alacak, Vatan Partisi de onun öncü kumandasındaki yerini er geç bulacak.”
