08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özel 'açılımda' ben de varım dedi: 'En hazır parti biziz'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti'nin İmralı heyetiyle yaptığı görüşmenin ardından partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, 'Bundan sonraki süreç, demokratik adımların atılacağı bir sürece evrilirse en hazır parti biziz' dedi.

CHP Grup Toplantısı: Özgür Özel ne dedi? 7 Ocak 2025 CHP Grup Toplantısı'nda Özgür Özel ne dedi?

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, yılın ilk TBMM Grup Toplantısında konuştu. Grup Toplantısı öncesinde DEM Parti'nin İmralı heyetiyle görüşen Özel, görüşmeye dair "Bizim kriterlerimiz nettir. Şeffaflık, samimiyet, toplumsal mutabakat isteriz. Ne yapılacaksa Meclis çatısı altında yapılmasını savunuruz. Meclis’te hiçbir siyasi partinin dışlanmadığı bir demokrasi planını işletecek, tam yetkili ve kamuoyunu şeffaflıkla bilgilendirecek bir komisyonun kurulmasını bir kez daha önermiş bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.

"Yeni çözüm sürecine" en hazır partinin CHP olduğunu vurgulayan Özel, "Eğer bundan sonraki süreç, bu hazırlıkların kıymetlendirileceği, sorunların çözülmesi için demokratik adımların kararlılıkla atılacağı bir sürece evrilirse en hazır parti biziz." dedi.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Kürtlerin yaşadığı sorunların demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini geçmişten beri ısrarla savunan bir partiyiz. Bu konuda tarihsel tutarlılığı en yüksek olan partiyiz. Tarihsel tutarlılığı mevcut ve hiç sapmamış tek parti. Cumhuriyet Halk Partisi kimsenin oldu-bitti siyasetine göre hareket etmez, pozisyonunu belirlemez. Biz devlet kurmuş, devletin önemini, kıymetini bilen bir partiyiz. Ben bu partinin genel başkanı olarak, sadece kısa vadeyi değil; orta ve uzun vadeyi de düşünmek zorunda olan güçlü bir ekibin başındayım. Grubumuzun, parti meclisimizin, parti örgütümüzün temel yaklaşımı bu yöndedir.

KÜRT SORUNUNA KAYITSIZ KALMADIK'

Bizim siyasi anlayışımızın en önünde ülkemizin çıkarları ve milletimizin faydası vardır. Bu ikisinin önüne, arasına ya da arkasına kendi dar siyasi ajandalarını ekleyen hiçbir planın, hiçbir projenin içinde olmayız. En temel önceliklerimizden biri, Türkiye’nin yerlerde sürünen adalet sistemini düzeltmek ve demokratik standartları yukarıya çekmektir. Bu yolda yürürken toplumda kimin sorunu varsa kendi sorunumuz bildik, bunu savunduk. Kürt sorununa kayıtsız kalmadık, inkarcı yaklaşmadık. Cumhur ittifakı, meşru bir siyasi partiye, 6,5 milyon oy alan, Meclis’te üçüncü büyük grubu bulunan bir siyasi partiye ve onun seçmenlerine bile terörist muamelesi yaparken biz demokratik siyasetten yana olduk.

'MİLLETİN GÖZÜ ÖNÜNDE YAPTIK'

Tüm siyasi partilerle olduğu gibi seçmenin tercihine saygımızdan dolayı DEM Parti ile de görüşmeler yaptık. Ziyaretler yaptık, meşru muhataplık ilişkimizi sürdürdük. Seçim kazanmak için her yolu mübah görenler, seçmeni kandırmak için sahte videolardan medet umdular. Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir siyasi parti ile görüştüğü için ‘terörle irtibatlı, iltisaklı’ diye haksızca, utanmazca iftiralarda bulundular. Biz ne yaptıysak milletin gözünün önünde yaptık, şeffaflığa önem verdik. Siyasi hesap yapmadan Türkiye’ye kurşun sıkanların karşısında, siyasetle sorunu çözmek isteyenlerin ise yanlarında olduk.

'KÜRT SORUNU DEDİK'

İsmi gizleyerek, sorunun adını söylemeden çözüm arayarak milleti kandırmaya çalışanlardan olmadık. Kürt sorununa ‘Kürt sorunu’ dedik. Türkiye’nin terörle mücadelesine, sonuna kadar hak verdik, destek verdik. Geçmişten bugüne çözümün yanında olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin müktesebatını başucumuzda tuttuk. Düne kadar ‘DEM Parti kapatılsın’ diyen, hala ‘Kürt sorunu’ demeyen - diyemeyen, konuşurken inkar eden, kapalı kapılar ardında pazarlık edenlere karşı Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi pozisyonumuzu koruduk. Millete karşı samimi, sürecin her aşamasında şeffaf olduk. Bundan sonra da öyle olmaya devam edeceğiz.”

'DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ'

“22 Ekim’den itibaren Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşananları dikkatle, titizlikle, ihtiyatla, yakından takip ettik. Parti içindeki geçmiş müktesebatımızı başucumuza koyup, parti içinde kurduğumuz ağırlığı hukukçulardan oluşan Hazırlık Komisyonu’yla Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaşanan süreçten en doğru şekilde Türkiye’nin çıkması için büyük bir demokratikleşme paketine sunacağı katkıları, ortaya koyacağı yaklaşımları, kanun tekliflerini, kanunların ikincil mevzuat uygulamaları noktasında yapılması gerekenleri çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz.

'EN HAZIR PARTİ BİZİZ'

Kürtlerin de ayrımcılığa uğrayan tüm toplum kesimlerinin de kendilerini bu devletin gerçek sahibi olarak hissetmelerini sağlayacak düzenlemeler konusunda biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi hazırlıklarımızı yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Eğer bundan sonraki süreç, bu hazırlıkların kıymetlendirileceği, sorunların çözülmesi için demokratik adımların kararlılıkla atılacağı bir sürece evrilirse en hazır parti biziz.

'CHP İKTİDARA GELİR, DEMOKRASİYİ KURAR'

Evrilmez; yine birbirlerini kandırmalar, samimiyetsiz yaklaşımlar, kişisel çıkar hesapları içinde bulunan süreci enfekte eder, geriye bırakırsa hiç kimse endişe etmesin. Bunun böyle olmasını istemeyiz. Ama kimse üzülmesin, enseyi karartmasın. Bu çıkarcı iktidar gider, samimi Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı gelir ve gerçek demokrasiyi kurar. Cumhuriyet Halk Partisi Kürt’ün de Türk’ün de Alevi’nin de Sünni’nin de Türkiye’deki herkesin sorununu çözecek iradeye ve birikime sahiptir.”

KOMİSYON ÇAĞRISI

“Bizim kriterlerimiz nettir. Şeffaflık, samimiyet, toplumsal mutabakat isteriz. Ne yapılacaksa Meclis çatısı altında yapılmasını savunuruz. Demokrasinin önünün açılmasının, bütün vatandaşlar için gerekli olduğunun altını çizeriz. Bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin siyasi kariyeri için işletilecek göstermelik süreçlerin içinde yer almayacağımız baştan duyurduk, buradan bir kez daha altını kalın harflerle çizmek isterim. Bugün DEM Parti’nin sayın heyeti ile buraya kadar ifade ettiğim hususlar çerçevesinde bir görüşme gerçekleştirdik. Öncelikle heyette yer alan üç değerli siyasetçiye, Cumhuriyet Halk Partisi grubuna yaptıkları ziyaretten dolayı teşekkür ediyorum. Bu kapsamda görüşmede yaptığımız öneride, Meclis’te hiçbir siyasi partinin dışlanmadığı bir demokrasi planını işletecek, tam yetkili ve kamuoyunu şeffaflıkla bilgilendirecek bir komisyonun kurulmasını bir kez daha önermiş bulunuyoruz.

Ama olmazsa olmazımız; bu komisyonda kamu yararına faaliyet gösteren şehit ailesi ve gazi derneklerinin bu çalışma gruplarında ve komisyonlarda doğrudan temsil edilmelerinin toplumun içini ve vicdanını rahatlatacağını, kimsenin kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler üzerinden toplumun en kırılgan kesimlerinin duygularını rencide etmeye çalışmasına imkan verilmemesi gerektiğini, hazırlanacak demokratik bütün düzenlemelerin bu komisyonda görülürken, şehit ailelerinin, gazilerin, sivil toplumun, şeffaflıkla bu konudan bilgi sahibi olmaları gerektiğini, onları kıracak, üzecek, rencide edecek gizli pazarlıkların olmadığının ancak bu şeffaf, hepimizi kapsayan komisyon olacağını açıklıkla ifade ettik.”

'KOLTUK HESABININ TEMİNATI OLMAYACAĞIZ'

“Kimse unutmasın ki Cumhuriyet Halk Partisi toplumsal barışımızı sağlayacak, demokrasinin önünü açacak tüm politikaların teminatıdır. Ama birilerinin koltuk hesabının teminatı olmadık, olmayacağız. Ahmet Türk’e üç kez kayyum atamış olanların samimiyetlerinin sorgulanmasından, daha birkaç ay önce kayyum atadıkları Sayın Ahmet Türk’ün şimdi bu sürecin içinde yer almasını istemelerinin samimiyetinin sorgulanmasından, Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt’un seçilmiş Belediye Başkanı Ahmet Özer geçen çözüm süreçlerinde komisyonların davetlisi, her bayramda AK Partili siyasetçilerin tebligat listelerinin başında yer alan Ahmet Özer’in Silivri’de yatıyor olduğu gerçeğinin samimiyet sorgulatmasına, Gezi Davası’ndaki arkadaşlarımızın bizim yerimize her biri aylardır, yıllardır orada yatan arkadaşlarımız orada dururken birilerinin demokrasicilik oyununa soyunmalarına, vatandaşların şüpheyle yaklaşmasını anlayışla karşılamak gerekir. Bu şüphelerin hepsinin ortadan kaldırılması için artık geçen süreçteki gibi akil insanların, otel lobilerinde, toplantı salonlarında, şehrin kanaat önderleriyle görüşmesi değil, toplumun genelini oluşturan makul insanların, ikna edilmeleri, sürece dahil edilmeleri, onların ‘olur’ dediği bir gelecek için Türkiye’nin Kürt sorununu aşmış, terör sorunundan tamamen kurtulmuş, çatışmaların bittiğini, şehitlerin gelmediği, kanın akmadığı, anaların ağlamadığı yarınlar için makul insanların, toplumun genelini oluşturan makul insanların geçen sefer akil insanların gördüğü kıymeti hak ettiklerinin altını kalın çizgilerle çizdik.

'KENDİ HESABINIZDAYSANIZ...'

Ve şunu söylemek isterim, Sayın Erdoğan geçen sefer yine kendilerinin ‘Çözüm Süreci’ dediği bir süreci işletirken onun tam karşısında en sert şekilde ona itiraz eden Sayın Bahçeli‘ye şöyle sesleniyordu: ‘Kimse karşımıza Türklükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir partiyiz.’ diyordu. Bugün birlikte bu noktaya geldiler. Bu gerçekliği tarihe ve milletin vicdanına, hafızasına emanet ediyorum. Ama bu süreçte milliyetçiliği ayaklar altına alıp çiğneme deyince, ne Cumhuriyet Halk Partisi altı okundan biri olan Atatürk milliyetçiliği, ne MHP’ye gönül verenlerin milliyetçilik anlayışı, ne İYİ Parti seçmeninin milliyetçilik anlayışı, AK Parti‘ye gönül verenlere sorduğunuzda milliyetçi muhafazakar yaklaşımları ya da herkesin kendi etnisitesine göre ifade ettiği bir milliyetçilik anlayışı, herkesin kendi vicdanına ve kendisine emanettir. Hiç kimsenin değerlerinin ayaklar altına alınmasını doğru bulmayız. Ama bu sürecin garantisinin şu olması gerektiğini düşünüyoruz.

Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almak, geçen sürecin özetiydi ve sonu oldu. Şimdi biz her türlü adaletsizliği ayaklar altına almak üzere yola çıkmalıyız. Her türlü eşitsizliği ayaklar altına almak üzere yola çıkmalıyız. Her türlü haksızlığı, her türlü ayrımcılığı ayaklar altında çiğnemeye varsanız biz de varız. Güçlü bir demokrasiyi hep birlikte kurarız, bu ülkenin yarınlarının önünü açarız. Biz varız, varsanız haydi hep birlikte her türlü adaletsizliği ayaklar altına alalım. Adil, güçlü bir Türkiye’yi kuralım. Yok kendi hesabınızdaysanız, biz orada yokuz. Biz milletin yanındayız, milletin hesabı Cumhuriyet Halk Partisi’nin öz hesabıdır. Onun arkasındayız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum, sağ olun var olun.”

CHP Özgür Özel