CHP ve İyi Parti'nin ittifak hassasiyeti:HDP'yi gizlediler

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Gara’da gizli PKK üssüne düzenlediği harekatta 3 askerimizin ve PKK’nın elinde bulunan 13 asker, polis ve sivilin şehit edilmesi sonrasında HDP’den ve HDP'li milletvekillerinden yapılan düşmanca açıklamalara rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, olay sonrası yaptıkları konuşmalarda HDP’yi ağızlarına hiç almadı. Kılıçdaroğlu ve Akşener’in HDP'yi gizleyen tavrı, “İttifak hassasiyeti” olarak yorumlandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri çok zor koşullarda PKK’nın Kandil-Sincar-Suriye hattındaki gizli üssüne dünyada çok az ülkenin yapabileceği bir harekat düzenledi. Harekatta üste bulunan PKK’lılardan 51 kişi öldürülürken 2 kişi de sağ yakalandı. Harekat başlar başlamaz PKK elinde bulunan 13 Türk asker, polis ve sivili 12’sini başından, birini de boynundan vurarak katletti. PKK’nın bu vahşeti sonrası 10 Şubat’ta HDP yönetimi bir bildiri yayınlayarak 13 şehidimizin sorumlusu olarak teröristlere yönelik harekatı ve iktidarı sorumlu tuttu. Bildiride PKK ile pazarlık yapılması önerilirken, “İktidar, partimizden hesap sorma değil, kayıpların ailelerine ve topluma hesap verme konumundadır. Ankara, Hewler ve Bağdat hükümetleri ulusal ve uluslararası basının kayıpların gerçekleştiği bölgede gözlem yapmasının önünü açmalıdır. Ulusal ve uluslararası insan hakları örgütlerini de bu olayı araştırmak üzere harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu ölümler, tüm ayrıntılarıyla araştırılmalıdır” denildi.

Daha sonra PKK’dan da HDP’ninkine benzer bir açıklama geldi. 13 şehidimizi kendilerinin değil harekat sırasında atılan bombaların öldürdüğü yalanı dillendirildi. Eş zamanlı olarak HDP milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Hüda Kaya PKK’yı kollayan devleti suçlayan mesajlar paylaştılar.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar harekatla ilgili olarak muhalefet partileri CHP ve İyi Parti Genel Başkanları Kılıçdaroğlu ile Akşener’i ziyaret ederek bilgilendirdi. İki bakan Meclis’te de bilgi verdi. İçişleri Bakanı Soylu, HDP’nin terör örgütü ile ilişkileri konusunda ayrıntılı bilgiler verirken “Terör örgütü 1984'ten bu yana 6 bin 21 sivil katliamı gerçekleştirdi. İHD bunlar için bir şey söyledi mi? Devlet burada her şeyi yapmıştır. Bu konuda da her türlü muhataplığı ortaya koyabilecek hiçbir kapıyı kapatmamıştır. Öznur Çalık'ın yüzü burada; bu çocukların kaçırıldığı zaman siz Pervin Buldan'ı aradınız mı aramadınız mı? Pervin Buldan, 'Biraz misafir edip, bırakacaklar' dedi. Bu katliamların nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı. Soylu ayrıca, şu anda Meclis'te görev yapan bir HDP milletvekilinin de Gara’da PKK’lıları ziyaret ettiğini söyledi.

CHP VE İYİ PARTİ'DEN SES YOK

HDP’nin terör örgütü ile bağı bir kez daha kanıtlanırken CHP ve İyi Parti Genel Başkan ve yöneticilerinin Gara Harekatı sonrası yaptıkları açıklamalarda hiç HDP’nin adından söz etmemeleri dikkat çekti. Kılıçdaroğlu ve Akşener uzun grup konuşmalarında ve diğer açıklamalarında, 10 Şubat tarihli HDP bildirisi ve HDP milletvekillerinin sosyal medya paylaşımlarında, İçişleri Bakanının verdiği bilgilere rağmen bir kez bile HDP adını anmadılar. HDP’ye bir cümlelik eleştiri bile yapmadılar.

Aksine, CHP lideri 13 şehidin sorumlusu olarak Erdoğan’ı gösterirken, Akşener’in “Bu olayda siyasetin parmağı var mı yok mu bilmek isteriz” iması yapması anlamlı bulundu.

İTTİFAK SUSKUNLUĞU

CHP ve İyi Parti Genel Başkan ve yöneticilerinin HDP’yi gizleyen tavrı siyasi kulislerde, “Millet İttifakı ile HDP arasında adı konulmamış bir ittifak var. CHP bu ittifakı açıkça savunuyor. İyi Parti ise taban tepkisi nedeniyle bu ittifakı gündeme getirmek istemiyor. Bunca belge ve bilgiye, HDP’nin Gara Harekatı'nda PKK’nın katliamını Türk askerine yıkma gayretine rağmen CHP ve İyi Parti'nin tavrı ittifak suskunluğudur” şeklinde değerlendirildi.

Bazı İyi Parti milletvekili ve örgütlerinin itirazlarını parti yönetimlerine de ilettikleri öğrenildi.

BULDAN'A DEĞİL SOYLU'YA TEPKİLİ

İyi Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, bakanların önceki gün İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaretinin ardından TBMM’de konuşma yaptı. Dervişoğlu kaçırılan vatandaşların kurtarılması için Ak Parti milletvekili Öznur Çalık’ın HDP’li Pervin Buldan’la görüşmesine de değindi. Buldan’ın “Biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar” sözlerine sessiz kalan Dervişoğlu şunları söyledi: “Bugün eleştirdiğimiz birtakım sivil toplum kuruluşlarını medet kapısı olarak gördüğünüz dönemler de olmuştur. Az önce Sayın Bakan buradan ifade ettiler, Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna dönerek işte, 'Trump’tan niye istemediniz demek yerine, yanınıza dönseydiniz de alıkonulan askerlerimizi ve vatandaşlarımızı oradan isteseydiniz' beyanında bulundular. Sayın Bakanım, hassasiyetle edilmiş bir cümle olarak görüyorum ama Türk milletinin evlatlarını bir terör örgütü alıkoymuşsa onu Trump’tan istemek kadar HDP’den istemek de ayıptır çünkü bu hükûmetin asli görevidir.”

ESKİ CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ATEŞ: ‘TERÖRÜ ADIYLA LANETLEMELİYİZ’

CHP’den ihraç edilen eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, bazı parti sözcülerinin PKK katliamını terör örgütünün adını saklayarak kınamalarını eleştirdi. Ateş, emperyalizmin Türkiye’ye musallat ettiği terörün adıyla sanıyla lanetlemesini istedi.

Yılmaz Ateş, Türkiye’ye musallat edilen terör örgütlerinin menşei ne olursa olsun, amaçlarının demokratik laik Cumhuriyeti yıkmak ve bölmek olduğunu görmeyen kalmadığını söyledi. Ateş, şöyle sürdürdü: “Ancak, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan bazı çevrelerin PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C terör örgütlerine karşı doğrudan mücadele etme cesaret ve kararlılığını gösteremedikleri de görülmektedir. Emperyalizmin, bu topraklar üzerinde bağımsız modern bir Türkiye’nin kuruluşunu, bağımsız bir devlet olarak yoluna devam etmesini, dün de bugün de hazmedemediği ortadır. Ulusal Kurtuluş Savaşı ve sonrasında din ve etnisiteye dayalı isyanlar çıkartmıştır. Günümüzde de bu uğraşını sürdürmektedir.”

Savunmasız 13 vatandaşımızın katledilmesi olayı karşısında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “PKK’nın sorumlu olduğu doğrulanırsa…” açıklamasına dikkat çeken Ateş, AB’nin 36 saatlik suskunluğunu da eleştirdi. Ateş, “Ülkede huzuru sağlamak için sınırlarımızın ötesinde de çok zor koşullar altında canları pahasına mücadele eden kahraman ordu ve güvenlik güçlerimize minnettarız” dedi.