CHP Genel Başkan Yardımcısı anlattı: Tüzük kurultayıyla ilgili tüm ayrıntılar
Tüzük için 8 binin üzerinde öneri geldiğini bildiren Çiftçi, kurultayın son günlerinde gruplar kurularak program üzerine de çalışılacağını duyurdu. Normalleşme tartışmaları ve 'Altı Ok'u boyama' meselesine ilişkin soruları da yanıtladı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4-9 Eylül tarihlerinde tüzük kurultayı yapacak. 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıldönümü nedeniyle sembolik olarak Sivas’ta başlayacak olan kurultay, sonrasında Ankara’da devam edecek. Açık oylama usulüyle ilerleyecek olan tüzük kurultayında parti programı ve seçim programı için de ön çalışmalara girişilecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tüzük Komisyonu Başkanı Gül Çiftçi ile kurultay sürecini konuştuk.
Tüzük çalışmalarıyla ilgili kamuoyundaki beklentileri değerlendiren Meryem Gül Çiftçi Binici, ‘normalleşme’ tartışmalarına da değindi. “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmekten herhangi bir pişmanlık yok. Eski Genel Başkanımızla Cumhurbaşkanı şehit cenazesinde dahi birbirlerini görseler tokalaşmıyorlardı. Bu normal miydi?” dedi.
Gül Çiftçi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Altı Ok’u boyama” çıkışına da açıklık getirdi. Program değişikliği hazırlıklarını anlattı.
‘EN KATILIMCI VE KAPSAMLI’
- Efendim merhaba. Tüzük kurultayıyla ilgili hazırlıklar ne durumda?
“Tüzük çalışmasında katılımcılığı esas aldık. Yerel seçimler sırasında, 1 Nisan’da başlanacak şekilde genelgesini yollamıştık. Mahalle muhtarlarından sivil toplum örgütlerine kadar görüş alınabileceğini bildirerek, en alt üyeden en üst yöneticiye, kadın kollarından gençlik kollarına kadar sürece dahil ettik.
"Parti Meclisi üyeliği, Milletvekilliği, Merkez Yönetim Kurulu üyeliği gibi önemli vazifelerde bulunan ve bulunmuş hayatta olan tüm üyelerimize özel mektuplar yolladık. Hayatta olan Genel Sekreterlerimiz Adnan Keskin ve Önder Sav’la da toplantılar yaptık. Bir de üye olan-olmayan herkesin erişebileceği ‘öneri.chp.org.tr’ isimli bir dijital platformdan görüşler topladık.”
‘MUHAFAZAKAR DEMOKRATLAR İNCELENDİ’
“8 binin üzerinde öneri ortaya çıktı. İl başkanlarımızla yaptığımız iki toplantı neticesinde 81 ilden delegeler, Meclis Grubu’ndan 2 milletvekili, Parti Meclisi’nden ben dahil 3 yöneticimizle tüzük hazırlık komisyonumuzu oluşturduk. İkinci toplantıda yani yarın (bugün) kaba bir çerçeve metnin çıkacağı kanaatindeyim. ‘Tarihin en katılımcı ve en kapsamlı tüzük hazırlık süreci yürütüldü’ diyebiliriz. İngiltere İşçi Partisi, İspanya’daki Sosyalist Parti, İsveç’teki Sosyalist Parti, Alman Sosyal Demokratlar ile Avrupa’dan bazı demokrat muhafazakâr partilerin tüzüklerini de inceledik.
“CHP iktidara yürüyen parti. O nedenle hükümet programının da hızla belirlenmesi lazım. Tüzüğü tamamladıktan sonra programa da aynı katılımcı anlayışla girişeceğiz. Hatta 8-9 Eylül’de program için ön hazırlık çalışmaları da yapılacak.”
ALTI OK DEĞİŞECEK Mİ
- Aynı zamanda program kurultayı mı olacak? Özgür Özel’in bir oku mora boyama söylemi gündem oldu. Altı Ok tartışılacak mı?
“Çalışma alanları kurularak gruplar halinde ulusal ve uluslararası konu başlıkları tartışılacak. Ekonomi, eğitim, adalet, sağlık politikalarımızı konuşacağız. Türkiye’yi içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizden çıkaracak güncel programı üreteceğiz. İklim krizi vs. gibi meselelerde de çözüm önerilerimiz olacak. İlk olağan kurultayda oylanmak üzere bir taslak hazırlanacak.
“Genel Başkanımızın orada kast ettiği bir oku mora boyamak değildi. Mecazen söylemişti. Genel Başkanımız, Kurucu liderimizin devrimcilik okuna kadın ve gençlerin damga vurmasını kast etmişti. Geçmişe sahip çıkan bir partiyiz. Altı Ok’un biçim ve içerik olarak değişmesi söz konusu değil. Altı Ok’un değişmesini herhangi bir CHP üyesinin tartışması bile mümkün olamaz.”
TÜZÜKTE KIRMIZI ÇİZGİ
- Genel Merkez olarak tüzük meselesindeki kırmızı çizginiz nedir? Ön seçim nasıl olacak?
“Kurultay delegeleri ne derse o olacak. Ancak bizim CHP Genel Merkezi olarak kırmızı çizgimiz yüzde 50 kadın kotası. Ölçme-değerlendirme yönteminin kalıcı hale gelmesi, gençleşme ve örgüt iradesinin süreçlere hakimiyetinin sağlanması da eklenebilir. ‘Örgüt iradesi’ meselesinin altını çizmek istiyorum çünkü CHP bugünlere geldiyse örgütleri sayesindedir. Yüz yıllık sırrı örgütlü bir parti olmasındadır. Baraj altı kalsa dahi örgütleri ayakta olduğu için yükselebilmesini bildi. Uzmanlıkların da göz önünde bulunduğu bir karma yöntemle iktidar olmak istiyoruz.
“Örneğin 31 Mart’ta daha önce CHP’ye oy vermeyen seçmenden oy alarak başarılı olduk. O seçmenin de kendini görebileceği bir sistem kurmak zorundayız. Ama bu şu demek değil: CHP listelerinden CHP’li olmayan kimseler, ya da seçildikten sonra kimlik değiştirebilecek kimseler aday gösterilecek değil. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacağız.”
‘ŞUAN CHP’Yİ YÖNETMİYORLAR’
- Parti içindeki bazı grupların toplantılarını takip ettim. Orada ‘dönem kuralının getirilmesi ve geriye dönük olarak işletilmesi’, ‘örgütlerin belediye vesayetinden kurtarılması’ gibi söylemler dile getirildi.
“Önerimizde dönem kuralı olacak. Kesin değil ama mutabık kaldığımız sınırlama üç dönem olması şeklinde. Ama ‘Hem dönem kuralı olsun, hem ön seçim olsun’ diyenler var. Biri ön seçime gircekse sınırlamak ne kadar doğru? Orada anayasal hak ihlali olabilecek bir çelişki var. Bence üst üste olmayacak şekilde tartışılabilir...
“CHP’de şuanda yerel yöneticilerin parti içi meselelere karıştığı bir dönem yok. Geçmişte Genel Merkez ve bazı yerel yöneticiler birbirlerini böyle içe çekmiş olabilir. Bunu yapanların hiçbiri şuanda CHP’yi yönetmiyor. Genel Başkanımız Özgür Özel de yerel yöneticilerimizin halka kamu hizmeti götürmeye odaklanmaları konusunda ısrarcı.”
‘ŞEHİT CENAZESİNDE TOKALAŞMAMAK NORMAL MİYDİ’
- Son olarak ‘normalleşme’ şeklinde anılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile diyalog zemini yakalanması eleştiriliyor. Bir de Ekrem İmamoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu ziyareti gündem.
“Bizim bir ‘normalleşme’ tartışmamız yok. CHP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmekten herhangi bir pişmanlığı yok. Anketler de öyle bir pişmanlık olmaması gerektiğini gösteriyor zaten. Eski Genel Başkanımızla Cumhurbaşkanı şehit cenazesinde dahi birbirlerini görseler tokalaşmıyorlardı. Bu normal miydi? Şehit hepimizin, bayrak hepimizin. Mücadele ve müzakereyi birlikte yürütüyoruz. Derdimiz sonuç almak. Müzakere yaparken mücadeleleden hiç kaçmadık ki... Atanmayan öğretmenler, emekliler ve asgari ücretliler için miting yaptık. Buğday, fındık, fıstık üreticileri için miting yaptık. Normalleşmenin AKP’ye yaradığı; hiç öyle birşey yok. Bundan toplum fayda görüyor.
“Ekrem Başkan’ın görüşmesi Genel Başkanımız Özgür Özel’in bilgisi dahilindeydi. Çok nezaketli bir şekilde görüşme sonrasında da Genel Başkanımıza bilgi verdi. CHP’de önceki Genel Başkanlarla görüşülmesi bir gelenektir. Öyle değerlendirilmeli.”
- Teşekkürler.
“Ben teşekkür ederim.”