CHP, Venezuela'ya karşı da ABD'nin yanında
CHP bir kez bile ABD saldırganlığına karşı mücadele eden Venezüela’nın yanında tavır almadı. Dahası Maduro’yu diktatörlükle suçladı. ABD'nin askerî müdahalesine çanak tuttu. CHP Milletvekili Tuncay Özkan, ABD’nin Reza Zarrab şantajıyla ilgili 'Amerika'ya bedel ödemek zorundayız' diyordu.
Venezuela’nın Chavez sonrası seçilmiş lideri olan Maduro, ABD tarafından diktatör diye suçlandı. Amaç Venezuela'nın en başta gelen millî varlığı petrolüne el koymaktı. ABD bu amaçla bütün dünyanın gözü önünde darbe örgütledi, defalarca sabotaj ve suikastler düzenledi.
Venezuela 300 milyar varilin üzerinde kanıtlanmış petrol rezervi ile dünyada ilk sırada yer alıyor. Suudi Arabistan 266 milyar varil ile ikinci, Kanada 168 milyar varil ile üçüncü, İran ise 157 milyar ile dördüncü sırada. (Kaynak AA)
ABD ve İngiltere, tıpkı İran'a, Libya'ya ve lideri Kaddafi'ye yaptıkları gibi Venezuela'nın ülke dışındaki altın rezervlerini ve hesaplarını dondurdu. “Ben dışarıdan gelen emirlere itaat etmem, bağımsız bir başkanım ve ABD emperyalizmine karşıyım.” diyen Maduro ABD'nin baskı ve saldırılarına, ambargo ve yaptırımlarına boyun eğmedi, dik durdu, direndi ve kazandı.
ABD'nin meşru lider Maduro'ya karşı çıkarıp var gücüyle desteklediği kukla aday Juan Guaido yapayalnız ortada kaldı.
MAZLUM MİLLETLERE KARŞI ZALİMLERLE BERABER
CHP bir kez bile Venezuela’ya ABD saldırganlığına tavır almadı. Dahası Maduro’yu diktatörlükle suçlayarak ABD'nin yanında yer aldı, ABD'nin askerî müdahalesine çanak tuttu. Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Venezuela halkı acı çekiyor ve biz halkın yanında olmalıyız” sözleriyle Maduro'yu suçladı.
Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu da, Maduro'yu “Halkını perişan etmekle” suçladı. Ama bir kez olsun Venezuela ekonomisindeki sorunların başlıca nedeni olan ABD yaptırımlarına değinmedi (26 Ocak 2019). Kuşoğlu Ak Parti iktidarının Maduro'yu desteklemesine de tepki gösterdi.
CHP İstanbul Uluslararası İlişkiler Komisyonu ise Maduro'ya karşı ABD kuklası Juan Guaido'yu sahiplendi. CIA'nın kara propaganda malzemelerini tekrarladı: “Venezuela halkı Maduro'nun otoriter ve keyfi idaresi altında açlık ve sefalet çekiyor. Antiemperyalizm söylemiyle baskıcı diktatörlüklerin meşrulaştırılmasına karşıyız.”
CHP, DAYANIŞMA AMAÇLI PEYNİR İTHALİNE BİLE KARŞI
Emperyalist Amerika Venezuela'nın yurt dışındaki döviz ve altınlarına el koyuyor, diğer ülkelerin Venezuela'dan petrol ithal etmesini önlemek için ambargolar, yaptırımlar uyguluyordu. Venezuela'nın parasını ödediği tıbbi malzemeleri ithal etmesine bile engel oluyordu. CHP tepki göstermek bir yana ABD tarafında yer aldı. Yaşanan sorunlardan Bolivarcı devrimci yönetimi sorumlu gösterdi.
Geçmişte sahte solun sayısız fıraksiyonlarında sloganlar atmış ve sonunda ehlileşip CHP'ye sığınmış sosyalizm dönekleri ile sözde Atatürkçü çevrelerden de ses çıkmadı.
CHP sırf dayanışma amaçlı olarak, Hükümetin Venezuela'dan peynir ithali girişimine bile benzerine rastlanmayan tepki gösterdi; Türk çiftçisine sahip çıkma görüntüsünde 81 ilde basın açıklamaları yaptı.
CHP'Lİ ÜNAL ÇEVİKÖZ’DEN CIA'NIN 'SEÇİMLERE HİLE KARIŞTIRILDI' YALANI
İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, TBMM'ye verdiği soru önergesinde açıkça ABD ve AB'nin sözcülüğünü yaptı. Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena'nın Türkiye ziyaretinden hareketle Venezuela seçimlerine hile karıştırıldığı yalanlarını gündeme getirdi. (13 Mayıs 2019)
CIA merkezlerinde üretildiği ve yalan olduğu her sözcüğünde sırıtan önerge ile Çeviköz asıl kimliğini ve rolünü ortaya koydu. Önergede şöyle deniyordu:
“Lucena’nın Temmuz 2017’de yapılan ve bir milyon hileli oy nedeniyle şaibeli olduğu düşünülen seçimlerde rol oynadığı belirtilmektedir. Seçimlerde ‘Katılım oranı’na ilişkin verilerin de sahte olduğu ileri sürülen ciddi iddialar arasındadır. Lucena’nın geri dönmeme ihtimali de mevcuttur. Venezuela halkının bir bölümünden büyük tepki gören bir isimdir. Venezuela’dan Türkiye’ye getirildiği ileri sürülen altınların İstanbul seçimleri kapsamında kullanılacağı iddiası hakkında hangi araştırmalar yapılmış ve hangi tedbirler alınmıştır?”
CHP, VENEZUELA İLE TİCARET ANTLAŞMASINA BİLE KARŞI
CHP, Türkiye ile Venezuela arasında ticaretin geliştirilmesine yönelik Antlaşma yapılmasına da karşı çıktı (21 Mayıs 2019). Ünal Çeviköz Meclis konuşmasında, “Antlaşmanın zamansız olduğu, onaylanmasının da zamansız olduğu kanaatindeyiz.” diyordu. Çeviköz'ün “Yaptırımlarından zarar görürüz.” bir aldatmacadır; asıl itirazı ABD ve AB yaptırımlarının delinmesinedir.
Bu süreçte CHP ile birlikte Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan ve İsmail Küçükkaya gibi kalemler de koro halinde Venezuela devrimine ve lideri Maduro'ya saldırılarını sürdürdüler. O kadar ki sonunda Venezuela Cumhuriyeti'nin Türkiye Büyükelçisi Bracho Reyes, yazılı bir açıklama yapma gereği duydu; Maduro'ya “Diktatör” suçlaması yapan mandacılara yanıt verdi:
“Biz Venezuela'da devrim yapıyoruz. Biz ABD emperyalizmi ile mücadele ediyoruz. Siz ne taraftasınız? Gerçi bu soruyu yanıtlamanıza gerek yok, eylemleriniz bunu açık seçik ele veriyor.” (aydinlik.com.tr/24 Eylül 2018)
Büyükelçi Reyes, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) bir değerlendirmesini de aktardı. FAO, “Venezuela’nın milenyum için belirlenen amaçlar dâhilinde açlıkla %50 oranında baş ettiğini ve nüfusunun sadece %3'lük bir kısmının bu kötü durumdan etkilenmekte olduğunu” açıklamıştı.
EMPERYALİZMİN VE KARŞI DEVRİMİN BİR NUMARALI KUVVETİ
Büyükelçi Bracho Reyes, 70'li yıllarda Şili'de seçimle Devlet Başkanlığına gelen Sosyalist lider Salvador Allende'ye karşı ABD'nin faşist General Pinochet eliyle gerçekleştirdiği darbeyi hatırlattı. Venezuela’da yaşanmakta olan süreçle Şili'deki Amerikan darbesinin “doğrudan paralellikler içerdiğini” belirtti.
Ama bu sözler onlar için çoktandır bir anlam ifade etmiyordu. Geçmişte; Amerikan emperyalizmine karşı mücadelenin yükseldiği dönemde, Latin Amerika devrimlerini, Pinochet darbesini ve Allende'yi dilinden düşürmeyen Türkiye solu ve sözde Atatürkçü çevreler taraf değiştirdi. Geçen 40-50 yıl içinde 12 Mart ve 12 Eylül'ün zoru ve Batı’dan ihraç edilen neoliberal teorilerle bu kesimler ideolojik olarak dönüştürüldü. Böylece Atlantik karşı devriminin kuvveti haline geldiler. O kadar ki ABD'nin döne döne “Kara gücüm” diye ilan ettiği ve on binlerce tır silah ve milyonlarca dolar para verdiği PKK'nın yandaşı yapıldılar. Bu süreçte sahte solun Küba ile dayanışma söylemleri de bitti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: 'MADURO KARDEŞİM DİK DUR YANINDAYIZ'
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Tayyip Erdoğan'ın Maduro'ya telefonda söylediklerini açıkladı: “Cumhurbaşkanımız, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu arayarak Türkiye’nin desteğini ifade etti ve “Maduro kardeşim! Dik dur, yanındayız.” dedi. Türkiye, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinde bütün darbe girişimlerine karşı ilkeli duruşunu koruyacaktır.”
VATAN PARTİSİ'NDEN VENEZUELA DAYANIŞMASI
ABD yandaşlarının saldırılarına karşı, Vatan Partisi her zaman Venezuela devletinin ve halkının yanında oldu. Genel Sekreter Utku Reyhan Başkanlığındaki bir heyet Venezuela Büyükelçiliği'ni ziyaret etti; Partisinin Maduro yönetimine desteğini ifade etti. İki ülkenin tarihindeki benzerliğe ve kader birliğine, Mustafa Kemal Atatürk ile Venezuela’nın Simon Bolivarı’nın aynı hedefte yolumuzu aydınlattığını vurguladı.
CHP'Lİ TUNCAY ÖZKAN: ABD'YE BEDEL ÖDEMEK ZORUNDAYIZ
CHP Milletvekili Tuncay Özkan'ın, Trump'la ilgili skandal değerlendirmeleri parti yönetiminin ruh halini de yansıtıyordu. Özkan, “Erdoğan iktidardan gidecek; çünkü Trump kazanıyor.” diyordu. (Halk TV, 24 Kasım 2017)
Özkan aynen şunları söyledi: Trump kazandı ve “Suudi Arabistan’da değişim başladı, İran da bu değişimden nasibini alacak. Türkiye de bu değişimden nasibini alacak. Ne olacak? Recep Tayyip Erdoğan ve siyasal kadrosu gidecek. Başka bir alternatif yok.”
Özkan'ın ABD’nin Reza Zarrab şantajıyla ilgili sözleri ise sömürge yönetimlerinde bile duyulmayacak cinstendi. Amerika'ya “bedel ödemek zorundayız” diyordu. Ödenecek bedeli de açıkladı: 24 milyar dolar!
Özkan şöyle diyordu: “Fransızlar bu ambargoyu deldikleri için bedelini ödediler. Almanlar ödedi. Diğer uluslar ödedi. Bir uluslararası Antlaşmadır. Antlaşmaya imza attınız mı sözünüzü yerine getireceksiniz. Ben kandırırım falan kendinize yaparsınız kimseye bir şey yapamazsınız. Türk bankacılık sisteminin yıkılabileceği kadar büyük bir cezadan bahsediyorum. 24 milyar dolarlık bir ceza.” Kılıçdaroğlu Tuncay Özkan'ı bu skandal sözler ardından ödüllendirdi. 2,5 ay kadar sonra 12 Şubat'ta (2018), Genel Başkan Yardımcılığına getirdi.
ABD’NİN THE ATLANTİC DERGİSİ
ABD’nin köklü dış politika dergilerinden The Atlantic, 15 Kasım 2021 tarihli sayısında Türkiye, Rusya, Çin, Venezuela ve Belarus liderlerini kapağına taşıdı. “Kötü adamlar kazanıyor” başlığı altında 5 devlet başkanının yan yana fotoğrafları konuldu. (Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.)
Dergi, beş liderin bir arada hareket etmesini “Otokrasi A.Ş” olarak tanımladı. Beş ülkenin birbirini kollayarak, Batı'ya karşı zafer kazandığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Avrupa ve NATO müttefiklerine açıkça düşman hale geldiği, bunun sonucunda Çin'e yakınlaştığı yorumunu yaptı. (aydinlik.com.tr / 17 Kasım 2021)