24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çiftçiler ziraat mühendislerini tarlada istiyor

Antik buğday grubu olarak adlandırılan grubun içinde yer alan kavılca buğdayı üzerine çalışan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri bilimsel bilgiyle geleneksel tarım bilgisinin çiftçilerin ihtiyaçlarını gözetecek şekilde nasıl bir araya getirilebileceğini sahada araştırdı.

Çiftçiler ziraat mühendislerini tarlada istiyor
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

AjansBizim'de yer alan habere göre Doç. Dr. Zühre Aksoy ile İ Prof. Dr. Özlem Öz, hem evcilleştirilmemiş bir tür olan kavılca buğdayını Kars’ta yetiştirmeye devam eden 22 çiftçi ile hem de Türkiye’nin farklı yörelerinden öncü çiftçiler olmak üzere toplam 30 çiftçiyle görüşerek saha çalışması yaptı. Araştırmacılar, ilk olarak Antakya’dan Niğde’ye, Adapazarı’ndan İzmir ve Kars’a kadar uzanan geniş bir alanda geleneksel üretim yöntemlerini kullanan çiftçilerle görüştüler. İkinci aşamada ise Kars’ta geleneksel buğday yetiştirmeye devam eden çiftçileri örnek vaka olarak alındı.

Araştırmacılar, çiftçilerin geleneksel bilgi ve yöntemleriyle bilimsel tarım bilgisi entegre olduğunda ortaya çıkan imkân ve kısıtları araştırmak için Kars’ı seçtiklerini belirttiler. Kars’ın Türkiye’nin sosyo-ekonomik olarak en yoksul yörelerinden biri olduğu, ancak biyolojik çeşitlilik açısından da çok önemli bir yere sahip olduğu ifade edildi. Çiftçilerin burada özellikle de en eski buğday çeşitlerinden biri olan ve yöreyle özdeşleşen kavılca buğdayını yaşatmak için çaba göstermeleri de yer seçiminde etken oldu.

TEKNOLOJİK GELİŞMELERDEN HABERDAR OLMAK İSTİYORLAR

Görüştükleri çiftçilerin ürünlerinden yüksek verim almaya önem verse de tek önceliklerinin verim olmadığını aktaran araştırmacılar, çiftçilerin teknolojik gelişmeler hakkında düzenli bilgi edinemediği görüşündeler. Araştırmacıların değerlendirmesi şöyle:

“Görüştüğümüz çiftçiler sadece geleneksel tohumları değil, geliştirilmiş modern tohum çeşitlerini de ekiyorlardı. Yani uzmanlardan gelen yeni bilgiyi reddetmekten çok, ihtiyaçlarını karşılayacak teknolojik gelişmelerle ilgili bilgileri edinmek istiyorlar. Örneğin, mühendislerden dedelerimizden öğrendiklerimizin üzerine koyabileceğimiz bilgileri öğrenemiyoruz diyorlar. Ziraat mühendisleriyle bir araya gelmeye önem veriyor ve örneğin, ekim sırasında mühendisin tarlaya gelip neyin doğru neyin yanlış olduğunu göstermesini istiyorlar.”

Araştırma sonuçları, görüştükleri çiftçilerin çoğunun, ekim sırasında neyin doğru neyin yanlış olduğunu görmek için ziraat mühendisleriyle bir araya gelmeye önem verdiklerini ortaya koyuyor. Çiftçiler, tarım uzmanlarının ve ziraat mühendislerinin birbirlerinin bilgilerinden yararlanarak birlikte çalışmalarının önemli olduğundan ve bu sürecin de kurumsallaşmasının gerekliliğine inanıyor. Türkiye’nin önemli bir tarımsal araştırma altyapısına da sahip olduğunu belirten araştırmacılar, kamu sektörü, bilim insanları ve çiftçilerin bir araya gelerek tarımsal üretimdeki öncelikleri katılımcı mekanizmalarla belirlemelerinin bu süreçte bir başlangıç noktası olabileceği görüşündeler.

çiftçi Tarım Üretim ziraat