Çiftçiye güven verilmeli: Alım garantisi ilan edilmeli
Hazine arazilerinin tarıma açılması olumlu bulunuyor. Çiftçi, üretmek ve yeniden tarlasına geri dönmek için devletten güvence bekliyor. Üretim planlaması da taleplerin başında geliyor.
Koronavirüs salgını tüm dünyada gıda güvenliğini gündeme getirdi. Birçok ülke tarımsal ürün ihracatına sınırlama getirirken, ihtiyacını ithalat yoluyla karşılayan ülkelerde endişe öne çıktı. Geçmişte tarımda “kendi kendine yeten ülke” olan Türkiye, izlenen yanlış politikalar nedeniyle birçok üründe ithalata bağımlı hale geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarımda üretimin artırılması için yeni hamleler yaparken konunun uzmanları acilen “tarımsal üretim planlaması”na ihtiyaç olduğunu bildirdiler. Çiftçinin topraktan uzaklaştığını, daha önce ekim yapılan 3,5 milyon hektar arazinin ekilmediğini vurgulayan uzmanlar, çiftçinin tarladan uzaklaşmaması ve tarladan kopanların tarlasına geri dönmesi için çiftçilere güven verilmesi gerektiğini ifade ettiler. Tarımın sadece özel sektöre terk edilmemesini isteyen uzmanlar, TMO, Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri, Et ve Süt Kurumu, ÇAY-KUR, … gibi kuruluşların çiftçinin ürününe alım garantisi vermesini, üretim odaklı politikalar izlenmesini istediler.
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Aydınlık’a yaptığı açıklamada Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarımda üretimi artırma politikalarını değerlendirdi. Suiçmez yapılan yanlışları ve yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
ÖNCE TERK EDİLEN ARAZİLER TEKRAR EKİLMELİ
Daha önce ekilen 3.5 milyon hektar arazimiz şu anda ekilmiyor. İzlenen yanlış politikalar nedeniyle çiftçi üretimden vazgeçti. Öncelik bu alanların ekilmesi ve buralarda üretim yapılması olmalıdır. Bunun yolu da bellidir. Girdi maliyetleri düşürülürse ve tarım destekleri yasadaki düzeye çıkarılırsa, zamanında ödenirse ekimden vazgeçilen bu alanlarda yeniden üretim başlar.
800 BİN ÇİFTÇİ TARLAYA DÖNDÜRÜLMELİ
Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı 2,8 milyon çiftçimiz vardı. Bu sayı izlenen yanlış politikalar sonucu 2 milyona geriledi. 800 bin çiftçi destekten bile vazgeçti. Bu 800 bin çiftçi yeniden tarlasına döndürülmeli. Buna uygun politikalar geliştirilmeli.
EKİLMEYEN HAZİNE ARAZİLERİ
Bugüne kadar hiç tarıma açılmamış Hazine arazileri daha sonra gündeme gelebilir. Bu konuda da dikkatli olunmalı. Zaten tarıma açılan ve kiralanan Hazine arazilerinde üretim yapılıyor. Hiç tarıma açılmamış arazilerin önemli bölümü eğimli araziler. Buralara traktör sokulması erozyona açık hale getirir. Geçmişte bu konuda acı tecrübeler yaşandı. Ayrıca meraların durumu var. Bakanın açıklamasında belirsizlikler çok. Bu konu iyi düşünülmeli. Yapılacak hatalar yarardan çok zararlara da yol açabilir.
TARIMSAL PLANLAMA
Koronavirüs salgını gıda güvenliğimizin ne kadar önemli olduğunu herkese kavrattı. Şimdi Türkiye acilen tarımda planlamaya gitmeli. İhtiyaçlarımıza göre üretim planlaması yapmalı. Hangi ürüne ne kadar ihtiyacımız var, ne kadar stok oluşturulmalı. Bunlar belirlenmeli. Eldeki veriler gözden geçirilmeli. Nüfus artışına göre hesap yapılmalı. İhtiyaca uygun politikalar tespit edilmeli. Bölgesel ve ürünsel destekler masaya yatırılmalı yeni duruma göre plan hazırlanmalı.
ÇİFTÇİYE GÜVEN
Üretici tarladan kopunca geri dönüşü çok zor oluyor. Çiftçinin en önemli sorunlarından biri güven. Çiftçi tarıma güven duymazsa geçimini şehirlerde arıyor. Çiftçiyi tarladan koparmamanın yolu üretimden kazanacağına, geçimini sağlayacağına güven duymasıdır. Bu sağlanmalı.
ÜRÜNLERE ALIM GARANTİSİ
Tarım tamamen özel sektöre bırakılmayacak kadar değerlidir. Tarımda üretimin aksamaması için devlet ve devlete bağlı kuruluşlar mutlaka devrede olmalıdır. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri, ÇAY-KUR, … gibi kuruluşlar çiftçinin ürünlerine alım garantisi vermelidir.
TARIMA DESTEK
Ekonomik kriz nedeniyle tarım sıkıntıdaydı. Buna bir de koronavirüs salgını eklendi. Tarım sektörü için özel bir destek paketine ihtiyaç var. Tarım sektörü için özel bir destek paketi açıklanmazsa tarımda üretim artışını gerçekleştirmek mümkün değil. Şu anda uygulamada olan destekler zaten yetersiz. Olanlar da zamanında ödenmiyor. Hâlâ ödenmeyen 2019 destekleri var.
MEVSİMLİK İŞÇİLER
Şu anda ülkenin her yerinde tarımsal faaliyet var. Yaş meyve sebzede, örtülü üretimde sezon devam ediyor. Yaş meyve sebzenin tüketiciye ulaştırılmasında sorunlar yaşanıyor. Önlem alınması gerekiyor. Bir başka konu da mevsimlik işçiler. Mevsimlik işçiler konusu valiliklere bırakıldı. Her ilde farklı uygulama var. Mevsimlik işçiler konusunda merkezi uygulamaya geçilmesi gerekiyor.
ÜRETİM ODAKLI POLİTİKA
Açıklanan tedbirler pansuman tedbirler olmamalı. Hâlâ kolaycı, üretime dayanmayan, ithalat politikaları öne çıkıyor. Bu politikalar hızlı ve kararlı bir şekilde terk edilmeli, iyi düşünülmüş, plana dayalı, çözüm ve üretim odaklı olmalı.
ZİRAAT MÜHENDİSLERİNE YASAK
“Haftasonu sokağa çıkma yasağından çiftçiler muaf tutuldu. Çiftçiler tarlada üretime devam edebilecekler. Ama ziraat mühendisleri sokağa çıkma yasağından muaf değil. Bu durum, işlerin nasıl plansız, programsız, düşünülmeden ve üretim hesaplanmadan yapıldığının göstergesi. Çiftçi tarlada üretim yaparken ziraat mühendisleri de tarlada olması lazım. Bu Türkiye’de üretimin artması için zorunlu. Ama bu kadar basit bir konu bile düşünülemiyor.”
ET VE SÜT KURUMU SÜT ALIM GARANTİSİ VERMELİ
Meclis’te çiftçinin sorunları ile ilgili çalışması ile tanınan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığına çağrıda bulunarak süt üreticisi sütünün elinde kalması halinde Et ve Süt Kurumu tarafından Türkiye genelinde alımı yapılacağını, süt üreticisi mağdur edilmeyeceğini ve sütünü satamama riski yaşayan olursa bizi arasın alacağız açıklaması yapmasını istedi.
'İŞSİZ MÜHENDİSLER KAMUDA İSTİHDAM EDİLMELİ'
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, kamuda yeterli sayıda ziraat mühendisi istihdam edilmediğine dikkat çekti.
ZMO Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Baki Remzi Suiçmez yanlış ve plansız eğitim ve yüksek öğrenim politikaları nedeniyle yetersiz altyapı ile açılan çok sayıda Ziraat Fakültesinden her yıl yaklaşık 4 bin-5 bin öğrencinin mezun olduğunu söyledi. Ziraat mühendisleri arasında ciddi oranda işsiz olduğunu kaydeden Suiçmez, kamuda istihdam olanağı yaratılmasını istedi:
“Tarım sektörünün yıllardır çözülemeyen yapısal sorunları ve yanlış tarım politikaları nedeniyle, mezun olan meslektaşlarımız özel sektörde yeterince istihdam edilememekte, işe girenlerin büyük çoğunluğu hak ettikleri ücretin oldukça altında çalışmaktadır. Devlet memuru olmak isteyenlerin girdiği Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) başvuran Ziraat mühendislerinin sayısı 2012 yılında 25 bin, 2016 yılında 30 bin civarında iken günümüzde 40 binlere ulaşmıştır. Bununla birlikte kamu sektöründe meslektaşlarımıza yönelik uzun yıllardır yeterli istihdam olanakları yaratılamamaktadır. Bir önceki bakan zamanında sözü verilen ziraat mühendisi, gıda mühendisi ve veteriner hekim olmak üzere toplam 10 bin 551 personel alımı için gerekli çalışmalara bir an önce başlanması gerekmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı dışında meslektaşlarımızın istihdam edildiği diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları da yeni istihdam olanakları yaratmalıdır.”