Cihat Yaycı uyardı: Yunanistan'da hazırlık var!
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias “Yunanistan, GKRY ile deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması yapacaktır” dedi. Açıklamayı değerlendiren müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, "Lübnan ve İsrail ile anlaşma yapmışçasına bir an önce MEB ilanını çok ciddi düşünmeliyiz" dedi.
Real News isimli gazeteye verdiği söyleşide Yunan diplomasisinin atalet döneminden çıktığını ve “bölgedeki bütün deniz bölgelerini aşamalı olarak sınırlandırmayı hedeflediğini” söyleyen Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias şöyle devam etti:
“Ancak Doğu Akdeniz gibi bir bölgede deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında, yapılması zaruri, planlanması ve tam olarak uygulanması gereken bir eylemler silsilesi var. Bu, dikkatle okunduğunda Mısır ile yapılan anlaşmada görülür. Akdeniz’in kendi coğrafyası işbirliğini, hem de çok taraflı işbirliğini dikte eder. Emin olun, zamanı geldiğinde, şartlar olgunlaştığında GKRY ile bu yönde ilerleyeceğiz.”
Dendias Yunanistan’ın Türkiye ile diyaloğa girmeye hazır olduğunu ancak tehdit, rencide ve meydan okumanın olduğu bir ortam veya egemenlik haklarının ihlal edildiği bir durum olduğu sürece diyalog olamayacağını öne sürdü. “Şu ana kadar Türkiye’nin sistemli cürüm davranışı, diyaloğa hazır olduğu yönündeki açıklamalarını boşa çıkarıyor” dedi. Dendias şunları ekledi:
"Diyalog olabilmesi için tansiyonun düşmesi ve net bir referans çerçevesi gereklidir. Bu çerçeve Uluslararası Hukuk, Uluslararası Deniz Hukuku ve iyi komşuluk ilişkilerinden başkası değildir. Bu referans çerçevesi dışında diyalog olamaz. Diyalog da sadece mevcut tek ihtilafın çözümü için yapılabilir. O da kıta sahanlığı, dolayısıyla genel Münhasır Ekonomik Bölge sınırlandırması ile ilgilidir.”
Nikos Dendias kıta sahanlığı meselesinde Lahey’e başvurma ihtimalini reddetmedi. Yunanistan’ın, Başbakanı aracılığıyla, diyalog yoluyla Türkiye ile anlaşmayı başarması halinde, Lahey Uluslararası Mahkemesi’ne başvurmaya hazır olduğunu beyan ettiğini de söyledi. Dendias şöyle devam etti:
“Lahey’e ortak bir başvuru için elbette karşılıklı olarak tarafların mahkemenin yargı yetkisini kabul etmesi ve içtihadına başvuracakları anlaşmazlığın ne olduğunda net olarak anlaşmaları gerekir. Yunanistan, Ege’nin ve Doğu Akdeniz’in tek coğrafik bölge oluşturduğunu, tek anlaşmazlık ve bu anlaşmazlığın tek ortak çözüm prosedürü olduğunu defalarca beyan etti. Doğu Akdeniz’de Kıbrıs’ın da olduğunu unutmayalım. Ancak Türkiye malum nedenlerden dolayı şu ana kadar (Lahey) yargı yetkisini kabul etmedi. Her halükârda en iyi çözüm hiçbir zaman dayatma değil, tarafların kendi arasında kendi iradeleriyle uzlaşmaya vardıkları çözümdür.”
Yunanistan’ın İyon denizinde kara sularını 6 deniz milinden 12 deniz miline çıkarma kararına da değinen Nikos Dendias kararın “tarihî önemde olduğunu” savundu ve “Yunanistan gelecekte kara sularını genişletme hakkını, elbette Deniz Hukuku’na uygun ve ortay hat kuralıyla, başka deniz yetki alanlarında da kullanma hakkını saklı tutar” dedi.
Dendias “Türkiye Navtex bölgesine sismik araştırma gemisi gönderirse Yunanistan’ın cevabı ne olur?” sorusuna karşılık da “Türkiye AB’deki ortakların ve müttefiklerinin çağrı ve telkinlerini duymazdan gelir, meydan okumaları tırmandırmayı tercih ederse Yunanistan’ın, anayasal yükümlülükleri ve BM Anayasası gereği bazı meşru seçenekleri vardır. Türkiye, nafile emrivaki yaratma çabası ile Yunanistan’ı, aleyhine olan yasa dışılığı kabule mecbur edebileceğini zannederse, yanılır.”
'TÜRKİYE MEB İLANINI CİDDİ DÜŞÜNMELİDİR'
Bu açıklamayı değerlendiren müstafi Tümamiral, Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Cihat Yaycı, "Yaptıkları anlaşmalara itiraz eden ve reaksiyon gösteren devlet durumuna gelmeden, proaktif hareket etmeli, Lübnan ve İsrail ile anlaşma yapmışçasına bir an önce MEB ilanını çok ciddi düşünmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Yaycı, aylar önce çıkan "Doğu Akdeniz'in paylaşım mücadelesi ve Türkiye" kitabında “Yunanistan-Mısır ve Yunanistan-GKRY arasında deniz yetki alanlarının paylaşılmasına yönelik yapılacak anlaşma ulusal hak ve menfaatlerimize zarar verebilecek en kötü senaryodur" demişti.