Çin, Amerikan savunma sanayii devlerini köşeye sıkıştırdı
Pekin, Washington'ın Tayvan hamlelerine karşı en önemli kozlardan birini oynadı. Çift kullanımlı maddelerin satışını yasakladı, ABD silah üreticilerini kara listeye aldı. Amerika olası bir Tayvan krizine hazırlıksızlığını itiraf ediyor, Batı'nın kurallara dayalı düzeninin yıkılmasından korkuyor.
Çin Ticaret Bakanlığı, 28 Amerikan savunma sanayii şirketine çift kullanımlı ürün satışını yasakladı. Ayrıca bunlardan 10'u, Washington'ın Tayvan'a yaptığı silah satışları nedeniyle “güvenilmez kuruluşlar” listesine alındı. Aralarında, General Dynamics, Boeing, Lockheed Martin, Space & Security ve Raytheon gibi devler var.
Çift kullanımlı ürünler, hem sivil hem de savunma amaçlarıyla kullanılabilen ve askeri potansiyelin artmasına katkıda bulunabilen maddeler olarak tanımlanıyor. Özellikle kitle imha silahlarının ve bunların fırlatma araçlarının tasarımı, geliştirilmesi, üretimi veya kullanımında kilit öneme sahipler.
KARA LİSTEDEKİLERE YASAKLAR
Ticaret Bakanlığı perşembe günü, söz konusu adımın “artan endişeler” doğrultusunda ulusal güvenliği koruma ve "nükleer silahların yayılmasının önlenmesi de dahil olmak üzere uluslararası yükümlülükleri yerine getirmeyi" amaçladığını açıkladı.
Kara listeye giren kişi ve kuruluşların Çin'e ithalat ve ihracatta bulunmasının, Çin'de yeni yatırım yapmasının, üst düzey yöneticilerinin ise ülkeye girişinin yasaklanacağı belirtildi.
Ejderha, bu son büyük dalgadan önce geçen cuma günü, Boeing'in yan kuruluşu Insitu'nun da aralarında bulunduğu yedi ABD savunma sanayi şirketine, Washington'ın Tayvan'a yaptığı askeri yardımlar nedeniyle yaptırım uygulayacağını duyurmuştu.
ADANIN EN BÜYÜK SİLAH TEDARİKÇİSİ
Pekin, “Tek Çin” ilkesi gereğince Tayvan'ı kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Çin, meselenin barışçıl şekilde çözümü için çağrıları yapsa da gerektiği takdirde ayrılıkçılara karşı askeri güç kullanmaktan çekinmeyeceğini ifade ediyor. Aslına bakılırsa Washington da “Tek Çin” ilkesini resmen tanıyor ancak Pekin'in öfkesini çekecek şekilde Taipei ile başta askeri konularda olmak üzere her türlü işbirliğini de sürdürüyor. ABD, Tayvan'ın en büyük silah tedarikçisi durumunda. Çinli yetkililer, Washington'ı gerginliği körüklemekle suçlayarak ABD'nin adaya yaptığı silah satışlarını defalarca kınadı.
'İÇİŞLERE MÜDAHALE'
ABD Başkanı Joe Biden, Aralık ayında Tayvan'a 571,3 milyon dolarlık savunma desteği sağlamayı kabul etti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü geçen cuma günü düzenlediği olağan basın toplantısında, söz konusu eylemlerin "Çin'in içişlerine müdahale ettiğini ve ülkenin egemenliğini ile toprak bütünlüğünü zedelediğini" söyledi.
CIA'NIN KEHANETİ
Çin, son yıllarda artarak devam eden kışkırtmalar üzerine Tayvan çevresinde askeri önlemleri artırdı. Lai Ching-te'nin Mayıs ayında Tayvan'da iktidara gelmesinden bu yana üç büyük askeri tatbikat düzenledi.
Çin'in Tayvan çevresinde düzenlediği son manevralar, ABD'yi sadece askeri ya da siyasi değil, ekonomi açısından da endişelendiriyor. New York Times (NYT)'a göre Tayvan krizi nedeniyle Washington-Pekin ilişkileri “tam bir çöküş” riskiyle karşı karşıya. ABD geçen yıl CIA Başkanı William Burns'ün Çin'in 2027'ye kadar Tayvan'ı işgal edeceği iddialarının ardından adaya askeri yardımları artırdı. Burns'e göre işgal hazırlığı emri bizzat Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından verilmişti.
KARANTİNA SENARYOSU
Yine geçen sene Amerikan medya organlarında, Çin'in askeri bir harekat yerine Tayvan ve çevresinde "karantina" uygulamasına gidebileceği öne sürülmüştü. Bu senaryoya göre Pekin tek kurşun atmadan adayı tam bir ablukaya alabilir. Ticari gemiler ile uçakların Tayvan'a yalnızca Çin'in şartlarına göre girip çıkmasına izin verilen bir ortam yaratabilir.
KOVİD-19'DAN DAHA BÜYÜK BİR ŞOK
NYT, Çin'in Tayvan'a müdahalesi durumunda ABD'nin yanıtının kaçınılmaz olacağını yazıyor ve “muazzam etkilerinden” şu şekilde bahsediyor: “Potansiyel olarak KOVİD-19 salgınının neden olduğu şoktan çok daha kötü bir küresel ekonomik krize yol açacak.”
“Şu anda Amerika hazır değil.” itirafında bulunan gazete daha önce Temsilciler Meclisi'nin yayınladığı bir raporun sonuç kısmına atıfta bulunuyor: "ABD'nin Çin ile yaşanacak çatışmanın ekonomik ve mali etkilerine yönelik bir acil durum planı yok."
EN GELİŞMİŞ ÇİPLERLE VURACAK
ABD açısından böyle bir krizin en belirgin etkilerinden biri yarı iletkenlerle ilgili olacak. Tayvan merkezli Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) dünyanın en gelişmiş bilgisayar çiplerinin yaklaşık yüzde 90'ını üretiyor. Otomobillerden tıbbi cihazlara kadar farklı sanayiler bu çiplere bağımlı.
Bu noktada NYT, ABD'nin en büyük endişesini açıklıyor: “Tayvan çip üretimi devre dışı bırakılırsa küresel ekonomi derin bir düşüşe girebilir. TSMC'nin fabrikaları Çin'in eline geçerse ki o da TSMC'nin çiplerini kullanıyor, Pekin yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesi de dahil olmak üzere rekabette avantaj elde eder. Amerikan ve Avrupalı üreticileri zor durumda bırakır.”
ÖYLE DE OLMUYOR BÖYLE DE...
Gazete, ABD'nin Çin “işgali ya da karantinası”na karşı harekete geçmediği takdirde de Tayvan'a verdiği taahhütleri boşa çıkaracağını, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Filipinler gibi müttefiklerinin de ekonomik zorlanmaya karşı savunmasız hale geleceğini değerlendiriyor. Bu gerçeklikse Amerika'nın en yakın müttefikleriyle ilişkileri sorgulanmasına neden olacak.
Gazete diğer yandan Rusya veya İran'a karşı uygulananlara benzer yaptırımların, Çin'in tedarik zincirlerindeki merkezi rolü göz önüne alındığında “küresel ekonomik sistem için yıkıcı olabileceği” gerçeği ile de yüzleşiyor.
'LİDERLERİMİZ GERÇEKLE YÜZLEŞMELİ'
NYT, ABD'nin müttefikleri ile tarafsız ülkelerin kendi ekonomileri için büyük maliyetleri göz önüne alındığında, Amerikan liderliğindeki bir yaptırım rejimiyle işbirliği yapmayı reddedebileceğini kaydediyor. Ayrıca NYT'ye göre birçok Amerikalı, tüketim malları fiyatlarındaki muhtemel artışı savunulamaz bulacak.
Bu durumda Amerikan yayını şu sonuca varıyor: “Liderlerimiz gerçekle yüzleşmeli: Çin, küresel ekonomiden dışlanamaz veya kovulamaz. Bunun yerine, küresel ekonomiyi savunmak için Tayvan krizinde nasıl yanıt verileceğine dair olumlu bir vizyona ihtiyaç var.”
HÜKÜMETE ÖNERİLER
NYT'nin “olumlu vizyonu” özetle şu önerilerden oluşuyor:
- Federal Rezerv kriz başlayınca küresel finansal çöküşü önlemek için likidite sağlamak üzere diğer ülkelerin merkez bankalarıyla koordinasyon sağlamalı.
- ABD ve müttefikleri, “haydut devletler” hariç tüm uluslara açık bir Ekonomik Güvenlik İşbirliği Kurulu kurmalı ve finanse etmeli.
- Washington ayrıca, Amerika'nın büyük ölçüde bağımlı hale geldiği, etken ilaç bileşenleri ve İHA'lar da dahil olmak üzere Çin'den gelen kritik ürünlerde acilen iç imalata yönelmeli.
- Çin'den gelen kritik olmayan tüketim mallarına olan bağımlılığı azaltmak için ABD kademeli bir azaltma yaklaşımı benimsemeli.
KURALLARA DAYALI SİSTEMİN SONU
Gazete bu önerileri hayata geçirmenin zorluğunu kabul ederken, makalenin sonunda Tayvan'ın ABD için önemini vurguluyor:
“Çin Tayvan'ı işgal eder ya da karantinaya alırsa sadece bir ada ülkesini hedef almış olmaz. Ayrıca Asya-Pasifik bölgesel düzenini zorla yeniden şekillendirmeye ve kurallara dayalı küresel ekonominin altını oymaya çalışıyor olacaktır. Plansız bir Tayvan krizi, Amerikan refahı ve güvenliğinin temellerini sarsma riski taşır.”