Ejderha, Sam Amca'yı Asya-Pasifik'te yutacak
II. Dünya Savaşı'nın ardından ABD, Doğu Asya'da denizlere hakim olmak için bölgede çok sayıda askeri üs kurdu. Çin, teknoloji harikası hipersonik füzeleri, geniş cephaneliği ve savaş doktrini ile bölgedeki senaryoyu kendi lehine çevirdi
Son yıllarda Pekin “hipersonik silah” sektöründe devasal adımlar atarak birçoklarına göre hem bu dalda ABD'yi geride bıraktı hem de Amerika için savunması son derece güçlü silahlara sahip oldu. Bu yeni senaryoda ABD'nin Asya-Pasifik'teki stratejik varlığının omurgasını oluşturan üsler, jeopolitik analist Brandon J. Weichert'a göre “Çin'in gelişmiş füze yeteneklerine karşı giderek daha savunmasız hale geliyor.”
Washington Post ya da Asia Times gibi gazetelerde analizleri yayınlanan Weichert, “Pekin stratejik arka bahçesi olarak gördüğü Asya-Pasifik'i kontrol etme arayışının bir parçası olarak, Amerika'nın bölgedeki güçlerini hem caydıracak hem de yok edecek bir dizi yetenek geliştirdi." diyor. Savunma analistleri hipersonik füzeler konvansiyonel olanlardan çok daha fazla manevra kabiliyetine sahip olduğundan, takip edilmesinin ve vurulmasının neredeyse imkansız olduğunu belirtiyor. Güç dengesini değiştiren bu teknolojik üstünlüğe olağanüstü üretim kabiliyetleri de eklenince Doğu Asya'daki manzaranın Pekin lehine gelişeceği öngörülüyor.
'DÜŞMANLA SAVAŞIRKEN ABD'Yİ DIŞARIDA TUTMAK
Çin, ABD'nin bölgedeki faaliyetlerini engellemek için uzun yıllardır bir savaş doktrini olan A2/AD'yi etkin biçimde uygulayabilecek teknolojilere yatırım yapıyor: Gemiler, denizaltılar, gemisavar füzeler, sofistike hava savunma sistemleri, hipersonik füzeler. Ayrıca anakaradan uzak sahip olduğu suni veya doğal adalara üsler kurarak bu stratejileri desteklemek de bu doktrinin bir parçası. Weichert, Çin ordusunun A2/AD misyonunu şu şekilde özetliyor: “Çin Silahlı Kuvvetleri düşmanın üzerine yürürken Amerikan ordusunu dışarıda tutmak.” Pekin'in A2/AD doktrini ayrıca eş zamanlı olarak anakarayı da savunmayı amaçlıyor.
Jeopolitik uzmanına göre bu doktrin “Amerika'nın su üstü savaş gemisi filosuna, özellikle de çok övündüğü uçak gemilerine yönelik ölümcül bir tehdit oluşturuyor.” Fakat sadece uçak gemileri değil, Weichert'a bakılırsa olası bir savaş durumunda Asya-Pasifik'teki Amerikan adalarında Çin füzelerinden korunmak için “kaçabilecek bir yer olmayacak.”
UÇAK KAYIPLARININ YÜZDE 90'I YERDE OLACAK
ABD Temsilciler Meclisi Çin Komitesi Başkanı John Moolenaar mayıs ayında, Biden yönetiminin Pekin'den gelebilecek olası saldırılara karşı Asya-Pasifik'teki Amerikan askeri üslerini korumak için savunma önlemleri alma konusunda “endişe verici bir aciliyet eksikliği” olduğunu söyledi. “Üslerimiz tehdit altında.” diyen Cumhuriyetçi vekil, “mevcut saldırı kabiliyetleriyle Çin, Guam ve Kuzey Mariana Adaları'ndaki ABD toprakları da dahil olmak üzere bölgedeki Amerikan üslerine saldırabilir.” uyarısında bulundu. Moolenaar, yeni ve gizli olmayan bir analizin Çin'in “bu üsleri koruyan hava ve füze savunmalarını alt edebilecek yeterli silaha sahip olduğunu” gösterdiğini de belirtti.
ABD üslerine yönelik saldırıların “lojistik zincirleri bozabileceği ve bir çatışmada karşılık verme kabiliyetini önemli ölçüde zayıflatabileceği” uyarısında bulunan vekil, Çin'in füze yağmurunun yol açabileceği en önemli sorunu ise şu sözlerle aktardı: “Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Çin ile Tayvan üzerinde çatışmayı simüle eden son savaş oyunlarında, ABD uçak kayıplarının yüzde 90'ı hava muharebesinden ziyade yerde meydana geldi.” Kısacası Amerikan savaş uçaklarının büyük bölümü havalanma şansına dahi sahip olamayacak. Temsilciler Meclisi'ne sunulan bir rapora göre ABD'nin Güney Kore ve Japonya'dakiler de dahil olmak üzere 100 uçak sığınağına karşılık Çin'in 800 uçak sığınağı var.
'ÇİN VE RUSYA'NIN GERİSİNDEYİZ'
ABD'nin geçen aylarda yaptığı birkaç hipersonik füze testinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Ulusal Hava ve Uzay İstihbarat Merkezi analisti Jeffrey McCormick Kongre'ye bir rapor sundu. McCormick, Çin'in son yirmi yılda ABD'yi vurabilecek hem nükleer hem de konvansiyonel saldırı sistemleri için “dramatik bir şekilde” hipersonik füzeler test ettiğini ve şu anda “dünyanın en iyi hipersonik cephaneliğine” sahip olduğunu söyledi. Colorado vekili Doug Lamborn ise aynı oturumda şunları aktardı: “Açık olalım, hipersonik yetenekler söz konusu olduğunda Çin ve Rusya avantajlı durumda. ABD, düşmanlarımızın daha da gerisine düşmeden önce bu programları rayına oturtmak için şimdi harekete geçmeliyiz."
Asia Times yazarlarından Gabriel Honrada'ya bakılırsa Biden yönetimi tehdidin boyutlarının farkına varmaya başladı ve bu sebeple “Asya-Pasifik'te yer alan müttefik ülkelerdeki üslere gelişmiş silah sistemleri konuşlandırılıyor.” Ayrıca Pentagon, bir stratejik değişime giderek, “kuvvetleri büyük üslerde toplamak yerine daha küçük, daha hareketli birimler halinde bölgeye dağıtıyor, böylece onları Çin füze saldırılarına karşı daha az savunmasız hale getirmeyi amaçlıyor.”
'ABD MUHARİP VARLIĞINI SÜRDÜREMEZ'
Brandon J. Weichert, bu çabaların hem Çin'le oynanan büyük oyunda çok geç atılmış adımlardan ibaret olduğunu hem de Pekin'in muazzam füze gücü karşısında Amerika'nın Asya-Pasifik bölgesinde muharip varlığını sürdürmesi için yetersiz olduğunu düşünüyor. Analiste göre ABD'nin sahip olduğu 66 büyük askeri tesisin tamamı tehdit altında.
Askeri uzmanlar, ABD'nin Doğu Asya'daki üsleri için “Çin'e karşı caydırıcılığın ve olası savaşı kazanma stratejisinin bir parçası.” diyor fakat buralardaki kabiliyetler başta savaş uçakları olmak üzere daha çatışmanın başlangıcında yok edilir veya kısmen devre dışı bırakılır ise Weichert'a göre “ABD'nin savaş yeteneği azalacak ve Çin'e yenilmekten kurtulamayacak.”
'ATEŞE YAKLAŞAN PERVANE'
Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Zhang Xiaogang cuma günü yaptığı açıklamada, "Tayvan'ın bağımsızlığı" yanlısı ayrılıkçılar ne kadar saldırgan olurlarsa “kendi kendilerini yok etmelerinin de o kadar hızlı olacağını” söyledi. Zhang'ın sözleri, Tayvan'ın lideri Lai Ching-te ve bir başka ada yetkilisinin, Halk Kurtuluş Ordusu'nun (PLA) eylemlerine karşılık olarak adanın "öz savunma" yapma olasılığına ilişkin son açıklamalarına cevap niteliği taşıyor. "Tayvan Çin'in bir parçasıdır.” hatırlatmasında bulunan Savunma Bakanlığı Sözcüsü, “Adanın sözde 'kendini savunma hakkına' sahip olması nasıl mümkün olabilir?" diye sordu.
Zhang, Lai liderliğindeki Tayvan yetkililerinin kendilerini cesaretlendirmek için kasıtlı olarak bir gösteri düzenlediğini ancak bunun sadece içlerindeki zayıflığı ortaya çıkardığını söyledi. PLA'nın "Tayvan'ın bağımsızlığını" hedefleyen her türlü provokasyona karşı kararlı bir şekilde karşı tedbirler alacak güçlü bir kuvvet olmaya devam ettiğini belirten Savunma Bakanlığı Sözcüsü, "Tayvan bağımsızlığı" yanlısı ayrılıkçı güçlerin PLA'ya direnme girişiminin en fazla "ateşe yaklaşan pervane kadar" etki yaratabileceğini de sözlerine ekledi.
SES HIZININ 30 KATI
Pekin'deki JF-22 tesisleri, 30 Mach (ses hızının 30 katı) hızındaki koşulları simüle edebilen, dört metre çapa sahip, dünyanın en gelişmiş hipersonik rüzgar tüneline ev sahipliği yapıyor. Çin'in hipersonik füze, uçak ve uzay teknolojisi sektörlerindeki hedeflerini ilerletmede kilit rol oynayacak bu tesiste, saniyede 10 km'ye kadar hava akış hızı üretebiliyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse ABD'nin birincil hipersonik test tesisi olan NASA'nın Langley Araştırma Merkezi'ndeki 10 Mach hızı simüle edebilen tünelin test bölümünün çapı yaklaşık 0,8 metre.
Yaklaşık bir yıl önce açılan tesisin sahibi Mekanik Enstitüsü'ne göre “Daha büyük bir test bölümü, araştırmacıların daha doğru uçuş verileri elde etmek için daha büyük uçak modellerini ve hatta bir silahın tamamını rüzgar tüneline koymalarını sağlıyor.” Büyük çapta hipersonik füze denemelerinin yanı sıra JF-22 sayesinde Çin hükümeti, 2035 yılına kadar her yıl binlerce yolcuyu uzaya taşıyabilecek ya da gezegenin herhangi bir yerine bir saat içinde ulaşabilecek bir hipersonik uçak filosu konuşlandırmayı da umuyor.