Çin’e pençe Fransa’ya bacak
Türkiye hayvansal ürünlerde dünyanın her köşesine ihracat yapıyor. Balık, tavuk, süt, peynir ve yumurta bir yana kurbağa bacağı, salyangoz, horoz/tavuk pençesi gibi ürünlerin ihracat birim değeri yüksek. Bunların yanında İSHİB Yönetim Kurulu ile sohbetimizde fiyatlar da gündeme geldi
Türkiye'nin ihracatı çok çeşitli. Bir tarım ülkesi olan Türkiye hayvansal ürünlerde de sanıldığının aksine güçlü bir üretici. Fakat birçok ürün ülkemizde yeterince tüketilmediğinden ihraç ediliyor. Vatandaşın alım gücü düştüğünden tüketim az kalıyor. Bunların başında su ürünleri geliyor. Türkiye ciddi bir levrek, çipura ve orkinos üreticisi olduğu halde ihracat ağırlıkta. Öyle ki İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, Türkiye gelişmiş ülke standartlarında protein tüketirse üretilenin ancak bize yeteceğini belirtiyor. Elbette bu hayvansal ürünler içerisinde ülkemizde tüketilmediği için yurt dışına ihraç edilen ilginç ürünler de var.
BELARUS DİKKAT ÇEKİYOR
TÜİK veritabanını incelediğimizde ülkemiz geçen yılın tamamında kilosu 28 dolardan toplam 2.5 milyon dolarlık kurbağa bacağı ihraç etti. En çok ihracat elbette Fransa'ya. Bir başka ürün ise çeşidine göre kilo değeri 7 ile 12 dolar arasında değişmekle birlikte salyangoz ve deniz salyangozu. Toplamda dünyanın birçok ülkesine 33 milyon dolarlık bir salyangoz ihracatı söz konusu. Bir de horoz ve tavuk pençesi ve ayağı ihracatı var ki onun kilo değeri ortalama 1.2 dolar civarında olmakla birlikte toplamda 32.4 milyon dolarlık bir dışsatım var. Burada en çok ihracat 20.7 milyon dolar ile Belarus'a. Çin'e ihracat ise 1.5 milyon dolar. Belarus'ta son yıllarda Çinli nüfus artmış durumda. Ancak bu kadar büyüklükteki bir ihracatın bu ülke üzerinden Çin'e yeniden ihracat yapılıyor olması muhtemel.
YERLİ IRKLARI KAYBETTİK!
Geçen hafta iftar organizasyonunda bir araya geldiğimiz İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Yönetim Kurulu Üyeleri Türkiye'nin hayvansal ürünler ihracatına ilişkin ayrıntılı bilgiler paylaştılar. İSHİB Yönetim Kurulu'nun sohbette sektöre ilişkin aktardığı gelişmeler özetle şöyle oldu: “Hayvan varlığımızı artıramıyoruz. Fiyatlar yüzünden tüketim beyaz ete kayıyor. Hayvan ithal ediliyor ama gelen fiyattan satılırsa içerideki üretici mağdur olur. Ortalama bir fiyat belirleniyor. Türkiye Avrupa'da Norveç'te sonra ikinci büyük su ürünleri ihracatçısı. Balık tüketimimiz ise düşüyor. On sene önce 8 kilo iken kişi başına tüketim şimdi 6 kiloya düştü. Yerli sığır ırklarımız artık bulunamıyor. İsrail ise, Güneydoğu Anadolu Kırmızısı adlı yerli ırmızı ülkesinde damızlık yaptı. Biz yabancı ırklarla hayvancılık yapıyoruz.”
SÜRMENELİ BALIKÇI BATI AFRİKA'DA AVLANIYOR
“On sene içinde insanları doyurmak enerjiden de önemli olacak.Yurt içinde talep olsa ürettiğimiz ülkeye de yetmeyecek. Balıkçılıkta bir furya başladı. Bizim Sürmeneli kalkmış Batı Afrika'da Sierra Leone'de avcılık yapıyor. Balık unu fabrikalarına tedarik sağlıyor. Daha önce Hollandalılar tekeldi. Orada birçok Türk şirketinin balık unu üreten tesisleri var. Türk somonu son 8-9 yılın meselesi. Norveç somonunun kuzeni. Avrupa vergi koyunca rekabeti kaybettik ama Rusya, Kırım'a girince o pazar kapanınca biz bu bölgeye ihraç etmeye başladık. Astaksantin adlı bir antioksidan var. Alabalıklar bunun yer aldığı yemle beslenince pembeleşiyor; Norveç somonu da böyle. Milas'taki toprak havuzlarda üretilen balıkları İstanbul'da deniz diye satıyorlar. Gıdada enflasyon yüzde 100'lerin üzerinde. Döviz artmayınca ihracat da kilitleniyor. Süt üretimi büyük çiftliklere dönüyor.”
AVRUPA GÖĞÜS, TÜRK BUT SEVİYOR
“En medyatik iki ürün beyaz ve kırmızı et. Tavuk eti tüketimi yeniden artıyor. Kırmızı et pahalı. Dünyanın bütün pençesini Çin ve Vietnam yiyor. Avrupalı göğüs yer benim halkım but yiyor. Göğsü satayım ona burada sattığım budun fiyatını düşüreyim. Adaletsiz paylaşım azaltıldığı takdirde insanlığın kısa vadede aç kalma gibi bir ihtimali yok. Çin de çok büyük üretici ama öyle bir tüketim var ki ithal de ediyorlar. Kiraz, fındık mesela. Çin pazarı açılırsa en az 300 milyon dolarlık ihracat yaparız. Çin dünyanın en büyük pazarı. Herkesin gözü orada. Birinci hedef pazarımız. Çin ne zaman tüketmeye başlar dünyada gıda sıkıntısı başlar diye yıllar yıllar önce söylenirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde İstanbul, Ege ve Akdeniz olmak üzere üç su ürünleri ve hayvansal mamuller birliği var. 2023 yılında bu birliklerin toplam 3 milyar 486 milyon dolar ihracat geliri var. İSHİB’den yapılan ihracat ise 1 milyar 67 milyon dolar. Tavuk eti, deniz levreği, çipura, orkinos ve yumurta en fazla ihraç edilen ürünler. Sektörde en fazla ihracat yapılan ülkeler 603 milyon dolar ile Irak, 355 milyon dolar ile Rusya, 200 milyon dolar ile İtalya, 109 milyon dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri.”
‘BEYAZ ET EN UCUZ PROTEİN KAYNAĞI’
İSHİB Başkanı Müjdat Sezer, tüketicilerin 100 gram protein almak için yumurtaya 29, tavuğa ise 32 lira öderken aynı miktar protein için pirince 85, patatese 95, Kıymaya 149, dondurmaya ise 314 lira ödediğini açıkladı. Gıda sektörünün her ramazan ayında çeşitli iddialarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Sezer, “Piyasa enflasyonunun yüzde 100'ü aştığı, başta enerji ve yem olmak üzere, işçilik, ham madde fiyatlarının aşırı yükseldiği bir ortamda sadece sektörü suçlamak doğru değil. Tavuk ve yumurta halen tüketicinin en ucuz protein kaynağı.” mesajı verdi ve bir tablo paylaştı.