22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çin’in 'Yeni Dönem'ini anlamanın kılavuzu: Sinciang Uygur Özerk Bölgesi

'Hotan’a 10 yıl sonra ikinci kez gittim. 10 yıldaki değişim beni müthiş şaşırttı. Değişim karşısında adeta çarpıldım. O eski, köhne şehir gitmiş, yerine gelişmiş ama tarihsel özgünlüklerini korumuş, modern ve temiz bir Hotan inşa edilmiş.'

Çin’in 'Yeni Dönem'ini anlamanın kılavuzu: Sinciang Uygur Özerk Bölgesi
A+ A-
Adnan Akfırat / Vatan Partisi Çin Temsilcisi

23-27 Eylül tarihleri arasında Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde Aksu, Hotan ve Urumçi’yi ziyaret ettim. ÇKP Uluslararası İlişkiler Bakanlığına bağlı Çin Ekonomik İşbirliği Merkezinin Çin’de bulunan yabancı ticari temsilciler heyetine başkanlık görevini üstlendim. Bu ziyaretin benim açımdan en önemli kazancı, Xi Jinping düşüncesini ve bu düşüncenin uygulaması olan Çin’e Özgü Sosyalizmin Yeni Dönemi’ni derinliğine kavramam oldu.

Uygur Özerk Bölgesi’ne onlarca ziyaret yapmış bir kişi olarak şunları iddialı bir şekilde söyleyebilirim: Xi Jinping düşüncesinin Çin halkına ne getirdiğini anlamak için en kestirme yol, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ni, özellikle de Özerk Bölge'nin en yoksul kısmı olan güney batıdaki illeri ziyaret etmektir.

HALİMCE UYGUR ÖZERK BÖLGESİ’Nİ ÖĞRENMEYE ÇALIŞIYORUM

Bildiğiyle övünmenin, ayıplandığı bir kültürden geliyorum. Çünkü öğrenmek sınırsızdır. Ben de halimce Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ni öğrenmeye çalışanlardan biriyim.

Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’ne ilk kez 2004 yılında gittim. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in başkanlığındaki heyet ile Urumçi, İli ve Turfan’ı ziyaret etmiştik. Bu ziyarette Urumçi’deki yaya köprülerinin paslanmaz çelik olmasından etkilenmiştim. Kuşkusuz şehirdeki onlarca köprünün görece pahalı bir malzeme olan paslanmaz çelikten yapılması bir zenginliğin işareti idi. Turfan’daki Karız Kanalları’ndan, İli’nin yeşilliğinden ve bir krater gölü olan Seyram’ın güzelliğinden ve Urumçi’deki “Da Bazaar”ın görkeminden etkilenmiştik. Bir Kazak çadırında ağırlanmış ve hayatımda ilk defa kımız içmiş, unutulmaz anılar edinmiştim.

Aradan geçen 17 yılda, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ne 20’ye yakın ziyarette bulundum. Ticaret kapsamında Urumçi, Kaşgar, Aksu, Hotan, Turfan, Altay, Shihezi, Karamay, İli, Khorgos şehirlerine gittim. Bir seferinde Urumçi’de üç hafta kalıp akupunktur tedavisi gördüm. Hem sıradan halktan hem de yöneticilerle arkadaşlık kurdum. ÇKP Uygur Özerk Bölgesi Sekreteri Wang Lequan; Sinciang Uygur Özerk Bölgesi Halk Meclisi Başkanları Erkin Emirbaki, Şevket Emin; Özerk Bölge Başkanları İsmail Tilwaldi ve Nur Bekri ve Erkin Tuniyaz; Başkan Yardımcıları Hu Wei, Wang Yongmin, Kureş Maksut ile tanıştım.

Eylül 2021 ziyaretimizde Halk Meclisi Başkan Yardımcısı Zümrüt Obla Hanım'ın derin bilgisi ve açık sözlülüğünden etkilendim. Bugün çok sayıda Uygur, Kırgız, Hui ve Han kökenli arkadaşım, Wang Ximin ve Erkin Ahmet gibi “ana-baba ayrı kardeşlerim” var ve onlarla övünüyorum.

Urumçi Fuarı ve Avrasya Expo’nun Türkiye münhasır temsilciliğini yaptık. Türkiye’den Urumçi’ye ilk iş gezisini düzenledik, ilk turist kafilesini götürdük, ilk Türkiye-Uygur Özerk Bölgesi İş Forumu’nu düzenledik.

Bölgenin tarihini, ayrılıkçı hareketlerin kökenini, terörizmin kimlerce ve nasıl beslenip desteklendiğini araştırdım, onlarca yayın yaptım, makale yazdım. Esasında 'Doğu Türkistan' ayrılıkçı hareketlerini ABD bağlantıları nedeniyle Çin’e gelmeden çok önceden beri araştırıyordum. Araştırmalarım nedeniyle Shihezi Üniversitesi İpek Yolu Araştırma Merkezi tarafından misafir araştırmacı olarak kabul edildim. Bugün de ortak araştırma ve etkinlikler yapıyoruz.

10 YILDA 100 YILLIK DEĞİŞİM

Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur nüfusunun çoğunluğunu oluşturduğu Hotan şehrini ilk kez 2011’de ziyaret ettim. Rusya ve Türkiye’de kuruyemiş zincirleri olan Azerbaycanlı bir iş insanıyla birlikte ticaret amacıyla gitmiştik. Hem kenti gezmiş hem de Sinciang Üretim ve İnşaat Birlikleri’nin 13. Tugayı’nın çölden nasıl arazi kazanıp kırmızı hurma bahçesine dönüştürdüğü mucizesine tanıklık etmiştik. Hotan şehri, o zaman gördüğüm Uygur Özerk Bölgesi şehirlerinin en yoksulu ve en az gelişmiş olanı idi. Nüfusu 400 bin kişiydi ama yollarının bir kısmı hala topraktı. Eğitim alanların çoğu bir daha Hotan’a dönmüyordu. Halkın yoksulluğu kıyafetlerden, arabaların eskiliğinden saptanabiliyordu. Mihmandarımız Hotanlı tıp doktoru Ali Ekber Tursun idi. Onun sayesinde Uygur evlerine gidip, içerideki yaşamı gözleme şansı elde etmiştik.

Ne yazık ki daha sonra Hotan hep terör olayları ile gündeme geldi. 2017’den sonra Hotan’da aydınlatma seferberliğinde görevli Uygur ve Han arkadaşlarımdan haberler alıyordum.

25 Eylül 2021 günü Hotan’a 10 yıl sonra ikinci kez gittim. 10 yıldaki değişim beni müthiş şaşırttı. Değişim karşısında adeta çarpıldım. O eski, köhne şehir gitmiş, yerine gelişmiş ama tarihsel özgünlüklerini korumuş, modern ve temiz bir Hotan inşa edilmiş. 10 yıl önce tek tük olan yüksek binalar şehrin her yanını sarmıştı. İki gün boyunca çok yoğun bir programla kentin dört bir yanını keşfettik. Camiye gittik, ipek müzesini ziyaret ettik, Ceviz Hali’nde inceleme yaptık. Halkın refahı ve mutluluğu çıplak gözle saptanabiliyordu. Kentte neredeyse geleneksel olan etnik gerginlik yerini uyum ve anlayışa bırakmıştı. Bu büyüklük ve derinlikteki bir değişim başka ülkelerde ancak 100 yılda yapılabilirdi.

YENİ DÖNEM YENİ HOTAN

Hotan’ın simgelerinden biri Kurban Dede heykelidir. Topraksız, çok yoksul bir rençber iken, Çin Halk Cumhuriyeti ile birlikte toprak devrimi sayesinde toprak sahibi olmuş bir köylüdür. Memnuniyetini bildirmek için eşeğine binip heybesine üzüm ve kavun, 1500 kilometre uzaktaki Urumçi şehrine gider. Hediyelerinin Mao Zedung’a iletilmesini ister. Mao Zedung bunu haber alınca Kurban Tulum’u Pekin’e davet eder. 28 Haziran 1958’de Mao Zedung ile buluşur. Bu ziyarette çekilen fotoğraf ünlü olur. Daha sonra Hotan’ın en büyük meydanlarından birine Kurban Tulum ile Mao’nun heykeli dikilir. Çin’de Mao Zedung ile heykeli olan tek sıradan vatandaş Kurban Tulum’dur. Bu heykel, Uygurların eşitlik içinde birliğinin simgesi olarak Hotan’daki Birlik Meydanı’nda hala dimdik duruyor.

Benim dikkatimi ise başka bir meydandaki “New Era New Hotan / Yeni Dönem Yeni Hotan” heykeli çekti. Günümüzdeki gelişmeleri en doğru anlatımı olan bu heykelin, Yeni Dönem’in faydasını en çok gören Hotan’a dikilmesi tesadüf değil.

Hotan’da bulunduğumuz süre boyunca ÇKP’nin Hotan Sekreteri Li Guo Liang bizi hiç yalnız bırakmadı. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in her konuşmasında parti üyelerinin örnek olması çağrısının önemini Hotan Parti Sekreteri'ni tanıyınca daha iyi anladım. Bu kadar bilgili, sorumluluk sahibi, çalışkan, davasına adanmış ve alçak gönüllü bir yöneticiyi tanıyınca, Hotan’daki büyük değişimin nedenini idrak ettim.

Li Bey ile de unutulmaz bir anımız var. Heyetimizi, gece pazarına götürdü. İki bin kişinin birlikte yemek yiyebileceği genişlikte üstü kapalı bir pazar yerine gittik. Biz konuklar olarak gösteri yapılan sahnenin hemen önüne oturtulmuştuk. Zengin bir orkestra eşliğinde Uygur şarkıları söyleniyor, Uygur dansları sergileniyordu.

Küçük çocuklar ise sahnenin önünde müzik eşliğinde dans etmeye çalışıyordu. Beyaz kıyafetleri içinde üç dört yaşlarındaki bir Uygur kızı ile birlikte dans ettik. Sonra onu kucağıma aldım. Uygur kızın arkadaşı küçük bir erkek çocuk da kucağıma gelmek istedi. Yanımda oturan Parti Sekreteri Li, Uygur oğlanı kucağına aldı. Çocuk mutlulukla Parti Sekreteri'nin kucağına kuruldu. Müziğe kısa bir ara verilince aileleri gelip çocuklarını aldılar.

Ne Parti Sekreteri'nde ne de çocukların ailelerinde herhangi bir olağanüstülük hissedilmedi.

Han kökenli olmasına rağmen meramını anlatacak kadar Uygurca öğrenmiş olan Parti Sekreteri Li, Uygur esnaflarla selamlaşıp hatır soruyor. Öğrencileri etrafına toplayıp resim çektiriyor, onlarla şakalaşıyor. Parti Sekreteri’nin çevresinde bir tek koruma yok.

Li Guo Liang’ın ne kadar etkin bir yönetici olduğunu ziyaret ettiğimiz Sinciang Meyve Grubu Kooperatifleri Birliğinde gördük. Bu Kooperatifler Birliği, Hotan halkının refahının artışının da kaynağı. Önce mutlak yoksulluk altındaki nüfus sıfırlanmış, sonra kırsal bölgelerin canlandırılması siyaseti gereği, köylülerin üreticilerin değerini artıracak çalışmalara hız verilmiş. Kooperatifler, çiftçilerin tarım üretimi için gerekli olan her türlü girdiyi ucuza sağlıyor, çiftçileri eğiterek verimi yükseltmek için bilim ve teknolojinin imkanlarını kullanmayı öğretiyor, ürünleri satın alıp paketleyip Çin’in iç bölgelerine hem toptancılar aracılığıyla dağıtıyor hem de elektronik ticaret kanalıyla satıyor. Kooperatifler Birliği’nin yöneticisi Gao Guowei’nin en küçük ayrıntıya hakim bir yönetici olması ise dikkatimizi çekti. Her soruya peş peşe ayrıntılı bilgilerle yanıt verdi.

Kooperatifler Birliği’ne gitmeden önce, Hotan yöneticileri olmadan Ceviz Hali’nde Uygur köylüler ile sohbet ettik. Ceviz fiyatlarını sorduk. Bir Uygur köylünün göğsündeki ÇKP arması ile övünmesi belleğimizde derin bir iz bıraktı.

Aksu’da da benzer bir durum vardı. Bize eşlik eden Aksu şehrinin yöneticilerinin çalışkanlığı, bilgili ve sorumlu tavırlarından etkilendik. Çölden kazanılan topraklarla yemyeşil ve zengin, kalkınmış ve refahın eşit dağıtıldığı bir şehir inşa etmek için adanmış yöneticiler olması zorunlu.

KANUNLAR EKSİKSİZ UYGULANIYOR

Eylül ayındaki Sinciang gezimizde dikkatimizi çeken bir özellik de kamu özel kurumların bütün tabelalarının Çince ve Uygurca olması idi. Banka ve postane ofisi tabelaları da dahil. Eskiden buna özen gösterilmiyordu. Bütün Çin’de faaliyet yürüten banka, sigorta şirketleri isimleri diğer şehirlerde olduğu gibi Çince ve İngilizce yazılıyordu. Ancak bu sefer Sinciang Uygur Özerk Bölgesi yasası herkese uygulanmıştı. Bu kuşkusuz Çin’de Yeni Dönem’in hukuka bağlı hareket etme, kanunları eksiksiz uygulama kuralının bir yansıması idi. Yürütme organının kanunları eksiksiz ve eşit olarak uygulama zorunluluğu, Sinciang’ı normalleştiren ve etnik uyumu gerçekleştiren en önemli adım.

ETNİK SORUN GÖNÜLLERİ KAZANARAK ÇÖZÜLÜR

Farklı etnik kökenlerden insanların bir arada yaşamasını sağlamak ve etnik farklılıkların sorunlara yol açmamasını sağlamak dünyanın en zor yöneticilik görevlerinden biridir. Türkiye de Çin gibi farklı etnik kökenden yaşayan insanlardan oluşuyor. Etnik aidiyetin aynı olması da bu sorunların yaşanmasına engel değil.

Kiracılık dönemimizde bir ev sahibimiz, Yunanistan’dan 1923’te göç eden bir aileden geliyordu. Aradaki kültür farklılıklarının ne gibi sorunlara yol açtığını dinleyince şaşırmıştım. Partimizde binlerce etnik kökeni Kürt olan arkadaşlarımız var. Ama hiçbir zaman kendilerini azınlık olarak görmüyorlar, bir ayrım yaşanmıyor. Bunda Atatürk’ün etnik azınlıkları memleketin yönetimine katan anlayışı belirleyicidir. Atatürk’ün Türk milleti tarifi “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”, şeklindedir. Cumhuriyetin kuruluşuna katılan Kürt, Çerkez, Arap, Rum, Yahudi herkes Türk milletinin parçası olarak katılmış ve yönetime eşit bir şekilde katılmasına imkan verilmiş.

SİNEKLER DEĞİL BATAKLIK TEMİZLENDİ

Son beş yılda Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde hiçbir terör olayının olmamasının nedeni, sadece sıkı güvenlik önlemleri değil. Halkın aydınlatılmış olması belirleyici. Xi Jinping önderliğindeki Yeni Dönem’de bataklığı kurutmaya öncelik verilmiş sadece sineklerin temizlenmesiyle yetinilmemiş. Ayrılıkçı ve şeriatçı propagandanın etkili olmayacağı sağlam bir zemin yaratılmış. Halkın refahının artması da burada belirleyici oluyor. Yönetimin halkın ihtiyaçlarını merkeze alması, sağlığı, eğitimi geliştirmesi, yoksulluğu ve işsizliği bitirmesi, teröre hayat alanı bırakmamış.

SOSYALİZMDE ISRARIN BAŞARISI

Xi Jinping'in defalarca belirttiği gibi, azınlık milletten halkın kalbini kazanmak etnik sorunu çözmenin en kesin yoludur. Kalpleri kazanmanın anahtarı ise onları eşit hak sahipleri olarak yönetime dahil etmektir. ÇKP 18. Genel Kurultayı’ndan sonra ÇKP’nin azınlık kökenli üyelerinin artması da ülkenin birliğini sağlamlaştırıyor. Sinciang'daki başarının bir diğer önemli nedeni, daha fazla Uygur, Kazak ve Kırgız'ın ÇKP'nin aktif üyeleri olarak işe alınmasıdır.

Xi Jinping yönetimi, pazar ekonomisinin hız verdiği çelişme ve sorunları sosyalist uygulamaları güçlendirerek çözdü. Çin’e Özgü Sosyalizmin Yeni Dönemi'ne ilişkin Xi Jinping Düşüncesi, Çin'in en zor sorunlarından biri olan Sinciang'daki ayrılıkçı ve yobaz terör sorununu çözerek Çin'i modern sosyalist ve güçlü bir ülke haline getirmenin öncü düşüncesi olacağını kanıtladı. Böylesine çok yönlü, çok boyutlu, karmaşık ve hassas bir sorunu bu kadar kısa bir sürede ancak ve ancak sosyalizm çözebilirdi.

BAŞARIYI ANLAMAK VE ANLATMAK GEREKİYOR

Bu başarı, Çin’in, ÇKP’nin, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi Bölgesel Hükümeti’nin özellikle de Çin'de yaşayan Uygurların başarısıdır!

Uygur Özerk Bölgesi, az gelişmişlikten kurtulup, ekonomik, toplumsal, kültürel olarak gelişmenin bir başarı örneği.

Artık, dünyanın geri kalanının sosyalizmin etnik sorunu çözmedeki bu büyük başarısını anlamasını sağlamanın zamanı geldi.

Çin Yeni dönem Sinciang Uygur Özerk Bölgesi adnan akfırat