Çinli esnaf ‘model’i anlattı
Yağız Vang, İzmir Kemaraltı'nda Çinli bir esnaf. Çin modelini yakından bilen Yağız Vang, “Herkes çalışır, devlet halka destek verir. Her şey beş yıllık planla belirlenir.” dedi.
Yağız Vang ile rengarenk Çin mallarının sergilendiği dükkanında buluştuk. Bir yandan Çin çayımızı yudumladık, bir yandan Çin modelini, ticareti, kültürü konuştuk. Kendisi, İzmir’de yaşayan Çinlilerin kurduğu Yardımlaşma Derneği’nin de başkanı. Aksanı kaymasa, gözleri çekik olmasa, tam bir Kemeraltı esnafı. Rahat, güleç, uyanık, güven veren, iletişimi on numara...
23 YIL ÖNCE İZMİR
- Sizi tanıyalım? Nerden yolunuz düştü İzmir’e?
‘98 Mayıs ayında Türkiye’ye geldim. Hanımın tarafından bir akrabamız Türkiye’de çalışıyordu, bir Çin restoranı açmıştı, bizi işlerine yardım için çağırdı. Onun yanına gelip 2000 yılına kadar çalıştık.
- İzmir’de çok az Çinli vardı herhalde…
Tabii. O zamanlar İzmir’de 4-5 Çinli vardı. Çin’de o zamanki ekonomi bugünkü gibi değildi. Düşüktü. İzmir’i çok sevdik. Havası çok güzeldi, insanları çok iyiydi, sıcak, samimiydi…
- Siz Çin’de nereden geliyorsunuz?
Sichuan eyaletindeydim. Pandaların memleketi… Sonra ufak ufak ticarete başladık. Çin mallarını, eşyalarını alıyor, pazarda satıyorduk. 2004‘te Karşıyaka çarşıda küçük bir dükkan açtık. Şu anda da çalıştırdığımız İmeks şirketini kurduk, çalışma iznini aldık. 2003’den sonra yabancı çalışma izni değişti. Eskiden Çalışma Bakanlığı’na bağlı değildi. Yabancı birinin işyerinde 5+1 şartı vardı, yani 1 yabancıya karşı 5 Türk vatandaşı çalıştırmak zorunluydu. Biz karı koca işyerimizde yanımızda 10 Türk vatandaşı çalıştırmalıydık. Yoksa, yabancılar işyeri açamıyordu!
ESMER DELİKANLI TÜRK İSMİ
- Şimdi de yabancı olarak mı şirket sahibisiniz?
Yok, Türk vatandaşıyız. Şöyle oldu: 2005-2006’ya kadar çalışma iznimiz vardı. Yenilememiz, uzatmamız gerekiyordu. İzin yoksa, dükkan için mal alıp satamazdık. Yabancılar Şubesi‘nde bir tanıdığımız, ‘Vang bey, sizin dosyanız çok temiz, Türk vatandaşı olabilirsiniz, dedi. İçişleri Bakanlığı’na müracaat yaptık, kanuna uygun olarak evrakları tamamladık. 2009 yılı, 4 Eylül günü izin aldık. Türk vatandaşlığına geçtik. Kemeraltı’na geldik, 2009’da kendi işimize başladık.
- Çifte vatandaş mı oldunuz?
Yok, Çin izin vermiyor. Çin vatandaşlığı düştü, otomatik olarak mecburen çıktık. Çin vatandaşlığından çıktık… Yağız ismi olarak ismi değiştirdik. Şimdi zorunlu değil, değişmeyebilir.
- İsminizi kim koydu?
Samimi bir Türk abla vardı, o koydu. Yağız’ın anlamı ne, dedik. Esmer, delikanlı anlamına geliyor, eski Türklerden geliyor, diye anlattı. Tamam olsun, dedik. Eşim de Gülen Vang oldu.
W yerine V geldi, Türkçe’de W yok çünkü.
ÇİNCE AMA TÜRKÇE’YE YAKIN
- Çocuklarınız burada mı doğdu? Onlara Türk ismi mi verdiniz?
İkisi de burada doğdu. İlki 2002’de, diğeri 2006’da bir oğlan, bir kız…Oğlanı yazdırırken Çince, ama Türkçe’ye yakın isimler koyduk. Ziyu erkek, kıza da Ziyi ismini koyduk. İzmir’in ‚i’si olsun, dedik. Zi, Çince de çocuk demek. Oğlana Ziya diyorlar. Kıza da çevrede Eylül diyorlar.
- Çocuklar Türk okullarına mı gittiler?
İkisi de Çin’de büyüdü. Anneanneleri yanında kaldılar. Çünkü biz ikimiz ticaret yapıyoruz, zor durumdayız, çocuklara bakamazdık. Büyük oğlum ortaokulu, kızım 6 yıllık ilkokulu bitirdi. Sonra buraya geldiler.
- Çince‘den sonra Türkçe alfabe, Türk okul… Zor olmadı mı?
Lise 4 ve lise 1’de okuyorlar, iyiler. Bizim gibi değiller, çabuk öğreniyorlar. Mesela benim Türkçe çok zayıf. Okula gidemedik ki. Para yok, zaman yok. 98’de bir aylık Türkçe dersi TÖMER’de 300 dolardı, gidemedik. Pazardan, esnaftan, ordan burdan sokakta Türkçe öğrendik. Kelime çok eksiktir bende. Anlıyorum, karşımdaki kişi de anlıyor, ama zayıf.
- Geldiğiniz yer?
Sichuan eyaletindeki bir köyden geldim. Sichuan, Türkiye’den büyük bir eyalet. 127 milyon nüfusu var. Çin’in en kalabalık eyaletidir. Chengdou başkentidir, bizim köy oraya bağlı.
Çinliler Dayanışma Derneği 2016 yılında kuruldu.
İZMİR’DE ÇİN KONSOLOSLUĞU
- Çin’den mal getirirken zorluk çıkarttılar mı? Türkiye’ye gittin, Türk vatandaşı oldun diye bir engel çıkarttılar mı?
Ticaret her yerde serbest. Hiç sorun yoktu. Şimdi pandemiden dolayı sıkıntı var. En son 2019 Ekim ayında Çin’e gittim, 2 seneden fazla oldu, gidemedim. Daha önce, her sene 4, 5, 6… Hatta bir yıl 9 kez gittiğim oldu. Kendi köyüme de giderim, annem hayatta. Babam erken gitti, ama kızkardeşim var. Çin’deki ticaret ya da okul çevrelerinde dernek çalışmaları olur, onlara katılırım. Dünya küçük, her yerde arkadaşlar var.
- İzmir derneğinin de kurucusu oldunuz. Az sayıda Çinli varken nasıl kuruldu dernek?
Çin’in Ankara’da Büyükelçiliği, İstanbul’da Başkonsolosluğu var. Yavaş yavaş Türkiye pazarı da Çin’e açılıyordu. 2014-2015 yıllarında burada 40-50 Çinli vardı. İzmir önceleri İstanbul Başkonsolosluğu’na bağlıydı, sonra İzmir Konsolosluğu açıldı. Burada bu kadar Çinli var, Allah korusun, birine bir şey olsa, tek tek gidip çözüm aramak yerine, siz bir dernek kurun, bir kişi bize ulaşsın, diye önerdiler. İzmir Başkonsolosu varken, 2016 Ocak‘ta derneği kurduk. Yatırımcı geliyor, turizmci geliyor, çok fazla Çinli geliyor, evleniyorlar…
- Çinli erkekler turist gelip İzmirli kızlarla mı evleniyor?
Yo hayır, Çinli kadınlar Türklerle evleniyordu. Kuşadası, Aydın’la beraber bugün 200 kişi var.
PANDEMİ OLMASA 1 MİLYON ÇİNLİ GELİRDİ
- Dernek neler yapıyor?
Öyle çok fazla etkinlik yapmıyoruz. Çin bayramı, Türk bayramı kutlarız. Yardım gerektiğinde aramızda yıl sonunda toplarız, ihtiyaç olan kişilere paylaştırırız. Pandemide aile sayısına göre maske dağıttık. Kutlamalara 70-80 kişi gelir. Halen burdaki Çinli çocuklara Çince dersler veriyoruz.
- Yeriniz nerede?
İzmir Başkonsolosluğu binasını kullanıyoruz. İki binadan biri boşaltıldı, diğerinin 2 yıl daha sözleşmesi devam edecek. Yan yana binalardı, biri için on yıllık sözleşme yapılmıştı.
- Belki bu iki yıl içinde açılır…
Biz de öyle umut ediyoruz. İhtiyaç var. Gelen Çinli turist sayısı çok artmıştı. Türkiye’ye 2018 yılında 470 bin Çinli turist gelmişti. Pandemi olmasaydı, Çin-Türkiye arasındaki diplomatik ilişki kuruluşunun 50. yılında 1 milyon, hadi o kadar olmasa bile 800 bin kişi gelirdi.
ÇİN’DE HERKES ÇALIŞIR
- 23 senedir buradasınız, ömrünüzün yarısı Türkiye’de geçmiş. Kültürleri, ticaret kurallarını karşılaştırır mısınız?
Ticaret bütün dünyada serbest. Ama Çin’de bir avantaj var: İç piyasa çok büyük. 1976’da Çin dünyaya kapısını açtığında ben daha çok küçüktüm tabi. O zaman Çin’deki durum kötüydü. Yavaş yavaş, 40 senede eknomi nasıl yükseldi, biz de şaştık! Gerçekten herkes çalışıyor, hiç kimse boş durmuyor! Orta okuldayken, ‘Devleti soyma, hırsızlık yapma, ne iş yaparsan yap, para kazan!’ diyorlardı.
- Sadece iki şart mı var!
Evet, para kazanırsan iyidir! Tabi kanun çizgilerini de geçemez. Biz çocuklar, emekliler, teyzeler, herkes çalışırdı. Boş duran yoktu! Herkes elinden ne gelirse yapıyordu. Tabandan başladı, önce taban kalkındı. Birileri geçen gün, Pekin çok gelişmiş, biz sizi yanlış biliyorduk, dedi.
- Memnun oldunuz herhalde?
Sen Çin gerçeğini görmek için, Çin devleti nasıl kalkındı, anlamak için çok uzaklardaki köye gitmelisin. Orda Çin devletinin nasıl kalkındığını daha iyi anlayacak, daha şaşıracaksın. Ben her sene köyüme gidiyorum, bu kadar değişikliğe inanamıyorum.
DEVLET BÜTÜN HALKA DESTEK VERİYOR
- Neler sizi şaşırtıyordu? Örnek verir misiniz? Elektrik yoktu, geldi… Gibi mi?
Elektrik ne ki! Elektriği saymazsın bile! Her şey düzenli. Çin devleti bütün halka destek veriyor. Bizim zamanımızda nasıl fakirdik, şimdi şıkır şıkır! Ben küçükken, bizim memleketten Pekin’e gitme bileti için 3 gün sıra beklerlerdi. Yol 36 saat sürerdi.
- Şimdi kaç saat?
İnternetten tık tık 3 dakikada bilet alıyor, 2-3 saatte Pekin’e geliyor. Tren 11 saat. Bizim memlekette okul vardı mesela, ama çok fakirdi. Şimdiki okullar 5 yıldızlı otel gibi.
- Neyle geçiniyorlar köyde? Şehre göç var mı?
Şehre göç var, ama köyde ziraat, toprak devam ediyor. Mesela benim kızkardeş, annem toprakla uğraşıyor. Devlet çok destek veriyor. Ben küçükken sebze meyve ekliyor, satılıyor, devlete vergi veriliyordu. Şimdi ne kadar ekersen devlet o kadar destek veriyor. Tersine döndü.
Bizim yaştakiler o zaman Pekin’e, Şanghay’a, Guangzou’ya çalışmaya gitmiş, ama şimdi memlekete dönüyorlar. İklim biraz sert, ama hava temiz. Sonra devlet desteği var.
SERBEST PİYASADA DOLAR KANUNU
- Türkiye’nin neyi cazip geldi?
Ben 98’de geldim, para da kazanıyordum. Çin’e göre 3-4 katı daha iyiydik. 23 senede tersine döndü. Bizim geldiğimiz 1998’de bir dolar en yüksek zamanında 8,9 Çin parası (Yuan) ediyordu. Şimdi 1 dolar 6,35 oldu.
- Türk parası da değişti değil mi?
Dolara göre hesaplıyorduk, Türk parası çok yüksekti. Şimdi tersine döndü. İthalat için dolar hesaplıyoruz. Serbest piyasa böyle! Çin parasına bakınca, 1 yuan getiren 3,5 TL kazanırdı. Şimdi 1 yuan getiren 0,47 TL alıyor. Hep Kemeraltı’ndayım. Çok büyük ticaret yapan var, sanayici var, herkesin işi iyiydi. Son birkaç senede maalesef tersine döndü.
- Kültürler benziyor mu?
Çok benziyor. Biz pazara ilk gittiğimizde komşular çok samimiydi, düğünlere davet ederler, bayramlar kutlanır. Bu yönden çok benziyor. Sonra İzmir çok güzel bir yer. Havası, denizi, insanları…
- Çin modeli Türkiye’ye uyuyor mu?
Türkiye, 2. savaştan sonra çok ilerlemiş. Daha modern. Coğrafya çok iyi, Avrupa’ya çok yakın. İlk geldiğimizde Bostanlı sahildeki kadınlara bakınca, Çin’e göre çok daha modern olduğunu görür, şaşardık. Mesela bulaşık, çamaşır makinesi 30-40 yıldır kullanıyorsunuz, bizde yoktu. Ancak büyük şehirlerde vardı. Biz küçükken görmedik.
- Şimdi var mı?
Bulaşık makinesi yine çok yayılmadı. Eski binalarda su gideri yok. Yeni yapılan sitelerde var.
- Genç nüfus? Karşılaştırır mısınız?
Bizim 4 mağaza var. 13-14 kişi çalışıyor. Hiçbir gün 13 gün bir arada çalışmadı. Buradaki gençlerde eğitim çok yüksek, iş seçiyorlar. Ege Üniversitesi’ni bitirmiş, asgari ücrete razı değil. Esnaf da patron da eleman bulamıyor. Türkiye’deki ortalama gençlerin eğitim seviyesi, Çin’e göre çok daha yüksek. Türkiye’de genç nüfus fazla, Çin’de daha düşük.
O GÜN ELEŞTİRENLER BUGÜN İYİ DİYOR
- Çin modeli başarısının sırrı nedir?
Çin’de her 5 yılda bir yapılan büyük toplantıda verilen kararlar kalkmaz! Deng Siao Ping zamanından beri böyle. Hükümet toplanır, büyük projeler, kararlar alınır. Beş sene boyunca, Sayın Cumhurbaşkanı gitti başkası geldi, o kararlara dokunamaz. Beş yıllık plan belirlenir! 89‘daki Tien-an Men meydanındaki olaylarda bağırdılar, çağırdılar, beğenmediler. Ezildiler. Baskı var diye karşı çıkanlar oldu. Ama şu ana bakınca, herkes doğru yapmış, diyor. Devletin kendi içi de düzenli oldu. O günden beri ne kadar büyük adımlar atıldı. En tavandan en alttakine kadar görüyor. Kimin şikayeti varsa, kimin suçu varsa ortada kalmaz. Genç, yaşlı herkes hükümeti, Xi Jinping’i görüyor, seviyor.
İPEK YOLU UZUN VADELİ BÜYÜK BİR PROJE
- Genç nüfusu tek çocuk politikasıyla engellediler herhalde, daha yüksek olurdu değil mi?
Çin nüfusu bugün 1,4 milyar, ama o yasa olmasaydı bugün 2,5 milyar insanı doyurmak gerekti. İzmir’de 4 milyon var, 14 milyon olsa ne yapacaktın? Toprak aynı, su aynı, yukarda güneş aynı! Yüz kişiyle bin kişinin yemeği aynı değil. Mao zamanında bunu yapmak doğruydu.
- İpek Yolu?
Çin devleti için çok uzun bir proje. Sıradaki ülkeler destek veriyor, ekonomiye açılım getiriyor. 2013 yılında başladı, 7-8 senede ne oldu? Tren başladı, Çin devleti büyük yatırımlar yaptı. Konya’da santral kuruldu, Adana, Mersin… İzmir’deki metro inşaatı… Xi Cin Ping’in yaptığı doğru.
- Sizin işleri düzeltemez mi?
Çok zor. Ben 23 Kasım’da bir konteyner mal getirdim, 570 bin TL vergi ödedim. Kuru 11,5 TL olarak hesaplandı, şu anda 13,5 TL. Kazanacağım 5 TL’nin 2 TL’si gitti. Satacağımız malın etiketini iki dakikada değiştirmek kolay, ama satamazsınız. Son 1,5 aydaki döviz kuru, bizim bu yıl Ocak ayından beri yaptığımız 10 aylık kazancı kaybettik.
- Çin parası ile ticaret?
Rusya, İran, bazı Asya ülkeleri bunu yapıyor. Ama burada yuan yok. Mesela 100 bin yuan ödeme yapacağım desem, o kadar Çin parası yok ki! Serbest piyasada yapamayız. Yine dolarla hesaplıyoruz. Çin’de bayram geliyor, bayramdan önce borcu kapatmam lazım. Çin parası yükseliyor, TL dolar karşısında düşüyor. Biz lastik gibi ortada iki taraf da çekiyor. Fazla da çekerse, pat diye ortadan kopacak, az kaldı!