19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çişli pantolon ihtiyacı

Kriz ortamının yarattığı kayıp hissi, tahmin edilmeyecek bir şekilde erkek giyim sektöründe bir çeşitlilik yaratıyor. Moda olan çişli pantolon, deli gömleği, köpek tasması, rengarenk saçlar hangi kimliği temsil ediyor?

Çişli pantolon ihtiyacı... Moda nedir... Moda geçici midir...Çişli pantolon modası nereden çıktı...
A+ A-
GÖKALP ERBAŞ

Moda nedir? En basit ifadesiyle belirli bir ürünün dönemsel kullanım trendidir. Geçici gözdelik halidir. Bu hali yaratan koşullar ve sebepler önemli toplumsal ipuçları verdiği için modanın ele alınması önemli. Ürün yelpazesini daraltıp kıyafet sektörüne odaklanalım. Aydınlık gazetesinin haftalık Avrupa ekinin son manşetinde bir “çişli pantolon modasına” şahit olduk.(1) Kimine göre giyim sektörünün bu son trendleri artık ihtiyaçlardan ve aynı zamanda kalıplaşmış estetik normlardan sıyrılan giyim sektörünün yeni denizler arayışının bir ürünü. Bir tüketici davranışının tamamen ihtiyaçlarından sıyrılması mümkün olabilir mi?

Özellikle genel refahta azalmadan bahsettiğimiz bir dönemde giyim sektörünün absürtlükte moda arayışı bir çelişki yaratmıyor mu öyle düşünürsek? Tüketim/alışveriş çılgınlığı ile ilgili genel kanı artık insanların ihtiyaçları olmayan ürünleri de satın alır hale gelmesi. Giyim modası tamamen tüketim çılgınlığı şemsiyesi altında ele alınamasa da zannımca insanların ihtiyacı olmayanlara yöneldiğini, işlevselliğin geri planda kaldığını söyleyerek hatalı ve bizi toplumun bu davranışını anlamaya sevk etmeyen bir çıkarım yapılıyor. Hayır, insanlar hala ihtiyaçları olan ürünleri alıyorlar. Fakat bizi çişli pantolona ihtiyaç duymaya iten şey ne? Bunun için modaya biraz daha göz atalım.

MADDİ KRİZLE GELEN KAYIP HİSSİ

Aslında giyim firmaları çok iyi insan ve toplum gözlemcileridirler. Firmalardan önce kendi kıyafetlerini diken insanoğlu da bu gözlemlere dayanarak giyindi. Şimdinin dev firmaları da yeni insanın yeni ihtiyaçlarını karşılayarak büyüdüler. Örneğin Çin’de erkek giyim sektörünü ele alan bir çalışma şunu tespit ediyor;(2) 2000’lerin başında yabancı giyim markaları Çin pazarına büyük bir giriş yapıyor. Amerikan günlük rahat giyim tarzı (casual) Çin pazarında büyük alıcı buluyor. Yerli firmalar da bu doğrultuda çıkan ürünlerle ortaya çıkıyor ve büyüyorlar. Bunu iki şeyle, o dönem Çin’deki yaşamla ve ekonomik kriz ortamıyla bağdaştırmanın mümkün olduğunu söylüyor araştırmacılar.

Kriz ortamının yarattığı kayıp hissi, tahmin edilmeyecek bir şekilde erkek giyim sektöründe bir çeşitlilik yaratıyor. Maddi zorluktan ve iş yaşamının yüklerinden kaçış erkek giyim sektöründe de bir çeşitlilik getiriyor. İşle ve çalışmakla özdeşleşen kıyafetler, takım elbiseler, kumaş ceketler, düz gömlekler kişinin boş zamanında yerini Amerikan casual tarzına bırakıyor. Maddi krizle gelen kayıp hissi, kıyafetlerde bir doygunluk arayışına itiyor bireyleri. Daha çekici görünmek, iyi markalar giymek, kıyafetlerin kişiselleştirilmesi ile bu doygunluk arayışı somutlanıyor.

Boş zaman, modern insanın her türlü davranışını anlamamızda kilit bir nokta. Kapitalist ekonomik sistem çalışma ve geri kalan zamanı kalın çizgilerle birbirinden ayırdı. Bu artık o raddeye geldi ki insanların kimlikleri de ayrıldı. Boş zaman kimlikleri oluştu. Yapılan işe yabancılaşma ve nefret artarken, boş zamandaki kimlik “insan”dan daha da uzaklaştı. Rus yapımı bir belgesele göz atalım.(3) İşten arta kalan bütün zamanlarında iki Anime (Japon animasyon dizileri) hayranı genç tamamen o kurgu karakterler gibi giyiniyor ve öyle yaşıyorlar. O kimliklerini taşırken sevgili oluyorlar. Bir gün bütün makyajlarını ve kıyafetlerini çıkarıp buluşuyorlar fakat her şey ters gidiyor ayrılıyorlar. Çünkü bu bir kasiyer ve garson arasındaki değil iki anime karakteri arasındaki bir “aşk” artık.

Bu vaka uç bir örnek, ancak gerçek hayatın doyumsuzluğuyla işine ve kendine yabancılaşma ile yaratılan yeni kurgu kimliğin nerelere varacağını ve bu yeni kimliğin somut inşasında giyim ve makyajın ne denli önemli olduğunu apaçık gözler önüne seriyor.

Çişli pantolona geri dönelim. Ve daha nice, klasik anlamda işlevsiz, “iş yaşamında” çirkin, ayıp, manasız, uygunsuz atfedilecek onca gömleğe, elbiseye, çoraba. İnsanların bunlara ihtiyacı olmadığını söylersek büyük hata ederiz. Hatta kış vaktinde onları koruyacak kalın bir kadife pantolondan daha fazla ihtiyaç duyuyorlar yırtık kot pantolona. Derilerini korumaktansa kimliklerini yaratıyor ve muhafaza ediyorlar çünkü. Sistem başka araçlarıyla pazarladığı kimlikler için insanları modayı veya başka alt-trendleri takip etmeyi zorunda bırakıp, deyim yerindeyse bu kimliklerin üniformalarını satışa çıkarıyor.

Kıyafetin kimlikle bağdaşması tarih boyunca hep sürdü. Sınıflar ve toplumsal kurumlar oluştuğundan beri farklı kimlikler farklı kıyafetlerle ifade ediliyor. Padişahların kıyafetlerindeki pek çok nokta da işlevsiz, gereksiz hatta günümüzden bakınca çirkin görülebilir. Fakat o kıyafet padişah olmanın alametlerini yansıtır. Bu sadece üst sınıf için değil sömürülen sınıflar için de geçerlidir. Hatta daha az gelişmiş toplumlar için de doğrudur. Örneğin çeşitli coğrafyalarda yaşamış hemen hemen her ilkel kabilede maske ve kostüm kültürü vardır. Doğayla iletişim kuran şamanların kıyafetleri veya maskeleriyle diğerlerinden ayrılmadığı bir örnek yoktur. Hangi fiziksel işlev için gereklidir o iki metre boynuzlar, uzayan saçaklar, dev asa ve kocaman maskeler? Fakat şamanın kimliği için adeta zorunludur.

YENİ MİSTİSİZM

Şimdi giyim endüstrisi yine yeni zorunlulukları kovalıyor. Neden hızla değişiyor? Çünkü boş zamanın kimlikleri de hızla değişiyor. Eğlence kültürü hızla değişiyor, zevk aldıklarımız hızla değişiyor, tatil alışkanlıkları hızla değişiyor. Mistisizmin orta sınıfta yükselişini ele alalım. Yine kayıp hissi devrede, hobiler değişiyor, artık dostlarla mangala değil Etiler’deki atölyeye enerji yüklemeye gidiliyor, bu nedenle giyim de değişiyor. Ortamların giyimi de değişiyor, bir bakıyorsunuz salonları çeşitli dertlere deva (!) koca koca taşlar süslüyor. Yeni mistisizm eskisinden bir şeyler kotarıyor, keşiş dinginliği kendini mobilya minimalizminde yeniden gösteriyor.

Peki moda olan çişli pantolon, deli gömleği, köpek tasması, rengarenk saçlar hangi kimliği temsil ediyor? Tek başlarına hiçbir özel anlamları olduğunu düşünmüyorum. Ancak beraber değerlendirildiği zaman insanlığın dehşet verici bir anlamlandırma krizini ortaya çıkarıyor. İnsanlar için “doğru düzgün giyim” olarak adlandırılan her şey onlara gitgide sadece kayıp zamanlarını, nefret ettikleri kimliklerini, zorunluluklarını hatırlatır hale geliyor.

Fiziksel işlevsellik, klasik etik, gelenek ve toplumsal ahlak normlarıyla girilen zorunlu bir kavga bu. Bu kavga tabi ki politik anlamlar ve kökler de içeriyor. Tıpkı soğuk savaş döneminde soyut dışavurumculuğun temsilcilerinin CIA eliyle fonlanmasına benziyor.(4) Neden peki? Bir istihbarat örgütü neden bir sanat akımıyla bu kadar yakından ilgilendi? Çünkü Sovyetlerin toplumcu gerçekçiliğine, realizmine bir karşıtlık oluşturuyordu. Şimdi de çişli pantolon modası ve tabi ki onun oluşturduğu mantıkla kavgalı kimlik, ABD’nin karşısındaki güçlerin toplumlarında oluşturmaya çalıştığı klasik değerlere, toplumsal ahlaka ve doğal cinsiyetlere bağlı kimliğin tam karşısında konumlanıyor, bu nedenle politik bir işlev de elde ediyor.

Kıyafetler artık kimliğimizin önemli parçası. Bu dövünülecek, kaçınılması gereken bir şey de değil. İnsanın medeniyet birikimini, sanat algısını, sahiplendiği değerleri kıyafetlerinde yansıtması geri bir tavır değil. İnsan eylem ve düşünceleriyle ancak kimliğini oluşturmalı denilebilir. Ancak üzerlerinde sanat ve emek barındıran kıyafetlerimiz mağara çağı insanlarının postlarından daha aşağı olabilir mi? Tarihte bütün devrimlerin aynı zamanda bir giyim kodu olduğunu da unutmamak gerek. En yakın örneğini Cumhuriyet devrimlerden anımsayabiliriz. Eğer toplum bu yüzyılın devrimleriyle yeniden şekillenirse bu kıyafetlerimize de elbet yansıyacak.

Dipnot:

1- Avrupa, Aydınlık. “Çürüyen Kapitalizmin Yeni Ucubesi! Çişli Pantolon Modası.” Aydınlık, 5 Mayıs 2024, www.aydinlik.com.tr/haber/curuyen-kapitalizmin-yeni-ucubesi-cisli-pantolon-modasi-470145.

2- Shen, Lianfeng, et al. “Innovation of Men’s Fashion Design of China Based on the Humanistic Philosophy.” Advanced Materials Research, vol. 479–481, Feb. 2012, pp. 1589–91. https://doi.org/10.4028/www.scientific.net/amr.479-481.1589.

3- Russian Film Hub. “About Love (2015) - Watch Russian Movie Online With English Subtitles.” Russian Film Hub, 21 Dec. 2021, russianfilmhub.com/movies/about-love-2015.

4- Saunders, Frances Stonor. “Modern Art Was CIA ‘weapon’ | the Independent.” The Independent, 21 Oct. 1995, www.independent.co.uk/news/world/modern-art-was-cia-weapon-1578808.html.

Moda Kapitalizm Kriz Kıyafet Tüketim