CKD ve TGB'den 'Elmalı Davası' açıklaması

Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Nuriye Kadan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada "Çocukların uzman eşliğinde alınan birbirini doğrulayan samimi ifadeleri varken, sanık lehine delil durumunda değişiklik yokken undefined nda hukuksuz olarak verilen tahliye kararı vicdanları yaralamıştır. Mahkeme kararından dönmelidir." ifadelerini kullanarak mahkeme kararına tepki gösterdi.

Kadan, paylaşımında "Çocuk istismarı ancak feodal zihniyetin ve Batının 'özgürlük ' adı altında topluma dayatılan sistemin mahkum edilmesiyle doğru politikalar ile çözüme kavuşacaktır. Yoksa cezaların arttırılması tek başına yeterli değildir." sözlerine de yer verdi.

'VATANI KORUMAK, ÇOCUKLARI KORUMAKLA BAŞLAR'

Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Dilek Çınar ise tepkisini, "Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar. Çocuklarımıza yaşatılanlardan utanç duyuyoruz. undefined 'nda verilen tahliye kararı kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Verilen kararın derhal tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir." sözleriyle dile getirdi.

Açıklamada "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın faillerin tutuklanmasına yönelik talebi dikkate alınmalıdır. Hukuki süreç devam ederken çocuklarımıza her türlü destek verilmelidir.

Türk yargısına güveniyoruz.Twitter gibi sosyal medya platformlarında kurulan "mahkemeler" güvensizlik, umutsuzluk yaymaktadır. Delillerin sosyal medyada sorumsuz bir şekilde paylaşılması;çözümden uzak ve toplumu infiale sürükleyen her tavır başta mağdur çocuklara zarar verir.

'ÇARESİZ VE ÇÖZÜMSÜZ DEĞİLİZ'

Çaresiz ve çözümsüz değiliz! Arkadaşlığın dünyasını kurmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu utancın bir daha yaşanmaması için emperyalizmin çürümüş kültürüne karşı insancıllığı büyüteceğiz.

Türkiye Gençlik Birliği olarak çocukların huzur ve güven içerisinde; gülerek, oynayarak büyüdüğü bir dünyayı birlikte kuracağız." ifadeleri yer aldı.

ELMALI DAVASI NEDİR, NE OLDU?

Geçen yıl haziran ayında, Balıkesir'de savcılığa giden babaanne G.S., o dönem 6 ve 9 yaşında olan iki torununun cinsel istismara uğradığı iddiasıyla, eski gelini Merve A., kocası Rahmi A. ile gelininin erkek arkadaşlarından şikayetçi oldu. Savcılık, babaannelerinin yanında olan, istismara uğradığı öne sürülen ana sınıfı öğrencisi G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G.'nin, Çocuk İzlem Merkezi'nde ifadesine başvurdu. İfadesinde anne ve babasının ayrıldığını söyleyen G.E.G., annesi Merve A.'nın Rahmi A. ile evlendiğini, ancak F., A., M. ve M. adlı erkeklerle de ilişkisi olduğunu söyleyerek, geçen yıl üvey babası Rahmi A. ile isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendisine istismarda bulunduğunu anlattı. G.E.G.'nin, başından geçen olaylarla ilgili annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.'den şikayetçi olduğunu ve ağabeyiyle kendisine çok acı çektirdiklerini anlattığı öğrenildi. G.E.G., anneanne F.G. ile dayısı S. C.G.'nin de kendisini çok dövdüğünü sözlerine ekledi.

Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. ise anneannesinin Finike'deki evinde kaldığı 7-8 aylık süreçte oklava ve şarj kablolarıyla dövüldüğünü söyledi. İ.E.G., üvey baba Rahmi A., M. ve dayısı S.'nin kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu söyledi. Küçük kız ve ağabeyi, başlarına gelenleri, deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmaya çalıştı. Bu resimler de soruşturma dosyasına girdi. Merve A., ifadesinde, "Çocuklarımın dolduruşa gelerek yalan beyanda bulunduklarını düşünüyorum. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum" dedi. Rahmi A. da "Çocuklara biz bir şey yapmadık. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu aşamada tahliyemi ve beraatımı istiyorum" diye konuştu. Soruşturma sonrası anne Merve A. ile üvey baba tutuklanmıştı. Yapılan yargılama sonrasında anne Merve A. ile üvey baba Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adli kontrol şartı ile tahliye edildi.