Claudia Corintio Artcontact Fuarı’nda: ‘Bu ifade biçimiyle kendimi buldum’
Claudia Corintio’nun soyut fotoğrafçılık çalışmaları, Artcontact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nda sergilenecek. Çok yönlü sanatçı Corintio, kendisini en iyi ifade ettiği tekniği keşfettiğini söyledi.
Suyun içindeki yağ tabakalarını renklerle karıştırarak ve bunları yakından fotoğraflayarak görüntüler elde eden sanatçı Claudia Corintio’nun eserleri, 3. Artcontact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nda sanatseverlerle buluşacak. Corintio, yakın çekimle elde ettiği görüntüleri, herhangi bir yazılım veya tasarım programı kullanılmadan, doğal haliyle sergiliyor. 10 yıldır Uruguay’da yaşayan sanatçıyla, pandemi döneminde keşfettiği bu özel tekniği ve sanat hayatını konuştuk.
‘HERKES SANATLA İLGİLENMELİ’
Claudia Corintio, Macar bir anne ve İtalyan bir babanın çocuğu olarak İstanbul’da doğup büyüdü. İtalyan vatandaşı olan ve dünyanın farklı yerlerinde yaşamış olan sanatçı, 20 yıl İtalyan Dışişleri Bakanlığında çalıştı. Aynı zamanda psikoterapist olan Corintio, ilerleyen yıllarda yaratıcılığa daha çok zaman ayırmayı seçti. Psikoterapi ile sanatın ilişkisine de değinen Corintio, şunları söyledi:
“Herkes bir sanatla ilgilense, kimse psikolojik bir sorun yaşamazdı. İlle profesyonel olmak gerekmiyor, en iyisini yapmak da gerekmiyor. İnsanlar kendisini bir şeye kanalize etmek yerine boş vakit geçiriyorlar. Halbuki bir şeyler ürettiğinde kendinle temasa geçiyorsun. Kendisiyle temasta olan, kendisiyle barışık olan insanın da dengesini bozması çok zor.”
‘DETAYLAR HEP DİKKATİMİ ÇEKTİ’
Fotoğrafçılığa ilk olarak dayısı sayesinde başlayan Corintio, çocuklukta fotoğrafçılığın büyülü dünyasından etkilendi ve ilerleyen yıllarda Beyoğlu’nda İstanbul Fotoğraf Derneği’nin kursuna gitti. Bir dersine Ara Güler’in de geldiğini belirten Corintio, soyut fotoğrafçılığa yönelişini ise şöyle anlattı:
“Fotoğraf kursuna gittikten bir süre sonra aradığımı bulamayarak makineyi elimden bırakmıştım. Çünkü bir yolculuğa çıkıyorsunuz ve benim dikkatimi hep detaylar çekiyordu. Kendimi ifade edemiyordum. En sonunda birkaç sene evvel ‘Abstract Fotoğraf’ (Soyut Fotoğraf) aşkım başladı. Soyut resimleri de zaten çok seviyordum. Bu ifadeyle kendimi buldum. Bununla ilgilendiğimden beri de profesyonel fotoğrafçı sınıfına girmeye başladım çünkü satılmaya başladı.”
SANATI YENİLİK KATARAK İLERLETİYOR
Küçük yaştan beri klasik piyano çalan Corintio, kendisini en iyi soyut fotoğrafçılıkla ifade ettiğini belirtti. Doğayı da soyut şekilde çekmeyi sevdiğini belirten Corintio, “Herkesin gördüğüne kendine göre bir anlam vermesini seviyorum” dedi. Eserleri için seçtiği renklerin günün moduna göre değiştiğini belirten Corintio, çalışmalarını kurallara bağlı olarak tek bir disiplinde yürütmek yerine sürekli geliştirmek, yeni şeyler katmak istediğini söylüyor.
Claudia Corintio’nun dünyada neoliberal küreselcilerin kültürel alanda yaptığı çeşitli saldırılarla ilgili fikirleri de çok net. İklim aktivistlerinin sanata yaptığı saldırılar, eşcinsellik dayatmaları, Rus sanatına yapılan engellemeler gibi konular üzerine yaptığımız sohbette şunları söyledi: “Son yıllarda olanlara inanamıyorum. Gördüklerime duyduklarıma çok üzülüyorum. Ama ümit var. Tünelin sonunda ışık görünecek.”
Sergi, 1-4 Haziran günlerinde Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri Merkezi, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde izlenebilir.
ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'NİN HEYKELİ YERİNİ ALDI
Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) dış görünümünü tamamlamak üzere düzenlenen yarışmada birinci seçilen, Semih Eskicioğlu'nun tasarladığı heykel, AKM yerleşkesi ile Mete Caddesi'nin kesişim noktasına yerleştirildi.
Eser, Hüsamettin Koçan'ın başkanlığını yaptığı, Celaleddin Çelik, Günseli Kato, Murat Tabanlıoğlu, Osman Dinç, Seçkin Pirim ve Şakir Gökçebağ'dan oluşan jürinin değerlendirmesi sonucu birinciliğe layık görüldü.
Tasarımcı Eskicioğlu eseri, AKM'nin küre şeklindeki Türk Telekom Opera Salonundan ilham alarak tasarladı. Eserde geçirgen bir form olan çelik hasırlar kullanan Eskicioğlu, çağdaş restorasyon anlayışında tarihi yapıların restorasyonunda eksik kısımları tamamlamak için kullanılan çelik hasırlar ile AKM'nin köklü yapısına da atıfta bulundu.
AKM'nin mimari ruhunu ve sanatsal kimliğini yansıtan heykel, doğaya, sanata ve kente saygılı bir eser olarak tasarlandı.