23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çocuklarımızdan elinizi çekin: 'Tık' ebeveynliği

Çeşitli mağazalar ve şirketlerden zamanla, ünlü olma hallerine bağlı, sponsorlar edinen anne ve babalar, çocuklarını daha doğdukları günden itibaren gösteri dünyasının küçük maskotları haline getiriyorlar!

Çocuğu maskot yapan tık ebeveyni
A+ A-
ÖZGE YAREN ENÇ / FATMA DERİN ÖZKAN

Sistemin allayıp pullayıp bir yerlere konumlandırdığı bireyleri bu kez anne babalar yetiştiriyor.

Sosyal medyadaki birçok programın kullanım yaşı 13 ve üzeri olmasına rağmen son zamanlarda sosyal medya kullanım yaşı 5’e kadar düştü. Çocukların sosyal medya hesaplarının dışında bebeklerin bile anne ve babalarının sözde denetimleri altında sosyal medya hesapları var. Peki, sosyal medyada çocuğunun fotoğrafını, videosunu paylaşmak göründüğü kadar masum bir eylem mi? Sakıncaları neler?

‘KENDİNDEN HABERSİZ’ BÜYÜYEN BEBEKLER

“2012 yılında yapılan bir çalışmaya göre, annelerin yüzde 98’i babaların ise yüzde 89’unun çocuklarının fotoğraflarını facebook platformuna yüklemekte olduğu görülmüştür. Hızla artan ebeveynlerin fotoğraflarını paylaşma eylemi “Sharenting” kavramını doğurmuştur. “Over-sharenting” kelimesi, 2015 yılında Collins sözlüğü tarafından ebeveynlerin çocukları hakkında sosyal medya hesaplarından düzenli ve ayrıntılı olarak paylaşım yapmaları olarak tanımlanmıştır.”

Ebeveynlerin tanıklık ettikleri her ana başka tanıklar arayışı içinde olması, kabul görme ve tatmin olma arzuları bebeklerin ya da çocukların özel hayatlarının gizliliğini ihlal etmelerine sebep oluyor. Doğumundan itibaren adım adım paylaşılan fotoğraflar, çocuğun rızası olmadan dijital kimlikler oluşmasına sebep oluyor. Bunun yanında arkadaşları tarafından rencide edilecek yorumlara maruz kalmak, çocuk tacizcilerinin yakın takibine girmek diğer maddeler şeklinde karşımıza çıkıyor.

Çocuklarımızdan elinizi çekin: 'Tık' ebeveynliği - Resim : 1

DİJİTAL AYAK İZLERİ AÇIK HEDEF OLUŞTURUYOR!

Yapılan paylaşımlar çocukların mahremiyetini ihlal etmenin dışında silinmeyecek dijital ayak izleri oluşturuyor. Bırakılan bu izler ile çocuğun oynadığı park, okuduğu okul, yaşadığı çevrenin netleşmesi çocuklarımızı kötü niyetli insanların açık hedefi haline getiriyor.

ÇOCUĞU KAZANÇ KAPISI HALİNE GETİRMEK

Sosyal medyada sıklıkla karşılaşıp “Aman ne tatlı!” dediğimiz bebek fotoğrafları, videoları tıkladığımız her an o hesabın sahibine ün ve para kazandırıyor.

Birçok ebeveyn artık “çocuklarının masraflarını çocukları üzerinden” çıkartır hale geldi…

Sabah akşam çocuklarının türlü hallerini tanıdık, tanımadık binlerce insanla paylaşan ve çocuğun iradesi ve izni dışında onun üzerinden kendini var eden bu kişiler belki tamamen masumane hislerle olsa da (!) çocuklarına büyük zararlar verdiklerinin ne yazık ki farkında değiller.

Çeşitli mağazalar ve şirketlerden zamanla, ünlü olma hallerine bağlı, sponsorlar edinen bu anne ve babalar, çocuklarını daha doğdukları günden itibaren gösteri dünyasının küçük maskotları haline getiriyorlar!

Farkında olmadan yapılan bu davranışlar neoliberal sistem gibi hareket etmeye sebep oluyor. Sistemin allayıp pullayıp bir yerlere konumlandırdığı bireyleri bu kez anne babalar yetiştiriyor. Bu algılar içinde yetişen çocuklar, okulda öğretmenlerine “Kanalımı takip eder misiniz?” demekten çekinmiyor. 7-8 yaşlarında sokaklarda oyun oynamak varken youtube kanallarına videolar çekmek için ekran karşısında sosyal becerilerinin yanında göz ve zihin sağlıklarını da kaybediyor.

Çocuklarımızdan elinizi çekin: 'Tık' ebeveynliği - Resim : 2

PRENSLERİN, PRENSESLERİN; KRAL, KRALİÇE EBEVEYNLERİ

“Sosyal medya ebeveynleri kendilerini; “prensesin annesi”, “şehzadenin annesi”, “akademik anne”, “becerikli anne”, “bilgili baba” gibi sıfatlarla tanımlamaktadır. Böylece kendilerini toplumda var edecek bir kimlik yaratmakta ve “anneliğin, [ve babalığın] kişisel tatmin elde etme, başarılı olma ya da takdir edilme olarak algılandığı anlaşılmaktadır.”

Küçücük kız çocuklarını süsleyip püsleyip kocaman kadınlar, küçücük erkek çocuklarını allayıp pullayıp kocaman erkekler haline getiren sosyal medya, çocukların yaş ve kimlik bunalımları yaşamasına da sebep olan bir olgu haline geldi.

Kızlarına daha fazla beğeni alsın diye makyaj yapanlar, oğullarını ellerinde tesbihle videoya çekenler… Neoliberalizmin demir parmaklıkları ardında kısılan sahte yaşamlar…

EBEVEYNLER PAYLAŞIM YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?

  • Çocuk ile empati kurulmalıdır: Paylaşım yapmadan önce yüklenecek görselin ya da videonun ileride çocuğa ne hissettireceği düşünülmeli, çocuğun yerine ebeveyn kendini koymalıdır.
  • Bazı içerikler özel kalmalıdır: Ebeveyn bakımına muhtaç bireylerin mahremiyet sorumluluğu da ebeveynlere aittir.
  • Pedofili tehlikesi unutulmamalıdır: Paylaşım yaparken kullanılan platformda gönderiyi görecek kişiler dikkatle incelenmelidir. Kötü kullanıma yol açacak içerikler paylaşılmamalıdır.
  • Özel hayatın gizliliği ihlal edilmemelidir: Sadece aile fertlerine ait alanların ve paylaşımların olduğu sınırlar konuşularak belirtilmelidir. Mahremiyet ortak alanlarda yaşayan bireylerin dikkat etmesi gereken bir kuraldır.
  • Anne baba her zaman rol modeldir: Değerli anneler ve babalar, topluma yetiştirdiğiniz çocukların her davranışının, her duygusunun sorumlusu sizlersiniz, unutmayın! Çocuklar ayna gibidir, çünkü böyle öğrenirler. İyi şeyleri de kötü şeyleri de… Siz kitap okursanız onlar da okur, siz tartışırken sesinizi yükseltirseniz onlar da tartışma anında seslerini yükseltir. Çocukların toplum dinamiğine girmeden önceki staj yeri evlerdir, öğretmenleri ustaları da sizler. Türk toplumuna hak ettiği evlatları yetiştirmek için el ele mücadele edelim!
Sosyal medya gösteri dünyası küçük maskotlar sponsor reklam aileler