09 Ocak 2025 Perşembe
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çocuklara tacizle gündeme gelen Uygur yurdu ruhsatsız çıktı

Silivri’de 7 Uygur kız çocuğunun cinsel istismar davasında, dikkatler Uygur İlim Marifet Vakfı’na ve bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu’na ve faaliyetlerine çevrildi. Yurdun ruhsatı bulunmadığı resmi yazıyla anlaşıldı.

Çocuklara tacizle gündeme gelen Uygur yurdu ruhsatsız çıktı

Silivri Selimpaşa’da yaşları 4 ile 12 arasında değişen bir kız çocuğuna tecavüz, altı kız çocuğuna cinsel taciz olayıyla gündeme gelen Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu’nun ruhsatsız faaliyet yürüttüğü ortaya çıktı. 1 buçuk yıldır tutuklu yargılanan ve mahkemedeki ifadesinde burada tesisatçı olarak çalıştığını söyleyen sanığın ise herhangi bir resmi kaydının olmadığı anlaşıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı, konuya ilişkin soru önergesine verdiği yazılı cevapta, “Uygur İlim Marifet Vakfına bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu Etüt Merkezi adlı Bakanlığımıza bağlı ve ruhsatlı bir kurum yoktur.” ifadelerine yer verdi. Bakanlık, sanık Ahmet Kadeer’le ilgili ise “şahsın çalıştığıyla ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını" belirtti.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA SORU ÖNERGESİ

Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle 23 Temmuz 2024 günü verdiği soru önergesinde, “Geçen yıl (2023) Haziran ayında Silivri Selimpaşa’da, Uygur çocukların gittiği bir etüt merkezinin çalışanı Ahmet Kadeer’in; merkeze gelen 7 yaşında bir kız çocuğuna tecavüz ettiği ve yaşlan 4 ile 12 arasında değişen altı kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu ortaya çıkmış ve bu kişi tutuklanarak yargılanmak üzere mahkemeye sevk edilmiştir. Mağdur çocukların aileleri, vakıf yöneticilerinin bu durumu örtbas etmeye çalıştıklarını ve kendilerini tehdit ettiklerini belirterek suç duyurusunda bulunmuşlardı.” ifadelerini kullandı.

Gergerlioğlu, önergesinde; bu vahim olayın ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu etüt merkeziyle ilgili yaptığı denetimler ve aldığı önlemlerin neler olduğunu, mağdur çocukların ailelerini şikayetlerini geri çekmeleri için tehdit eden ve baskı altında tutan Uygur İlim Marifet Vakfı yöneticileriyle ilgili Bakanlığın ne tür incelemeler yaptığını ve hangi adımları attığını, Uygur İlim Marifet Vakfı'na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu adlı etüt merkezinde çalışan Ahmet Kadeer’in bu kurumda çalışma koşulları hakkında herhangi bir denetim yapıp yapmadığını, Uygur İlim Marifet Vakfı'nın faaliyetleri ve bu vakfa bağlı diğer kurumlarla ilgili olarak Bakanlık tarafından yürütülen inceleme ve denetimleri, bu kurumların faaliyetlerinin yasalara uygunluğunu sağlamak adına hangi adımlar atıldığını sordu.

Çocuklara tacizle gündeme gelen Uygur yurdu ruhsatsız çıktı - Resim : 1

MEB: RUHSATLI BÖYLE BİR KURUM YOK

Milli Eğitim Bakanlığı, soru önergesine verdiği cevapta; “Uygur İlim Marifet Vakfına bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu Etüt Merkezi adlı Bakanlığımıza bağlı ve ruhsatlı bir kurum yoktur.” ifadelerine yer verdi.

Bakanlığın resmi yazısında, “İstanbul Valiliğince konuya ilişkin olarak; Uygur İlim Marifet Vakfı kuruculuğunda faaliyet gösteren Özel Oku Bilgi Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu faaliyette iken 2020 yılında kurucusu tarafından kurumun kapatılmasının teklif edildiği, Bakanlığımızın 19/06/2020 tarihli yazısı ile kurum ruhsatının iptal edildiği, söz konusu adreste özel ortaokul/ortaöğretim kız öğrenci yurdu, etüt merkezi bulunmadığı, yurt açılması ile ilgili bir başvurunun olmadığı…” bilgilerini paylaştı.

Bakanlığın resmi yazısında ‘böyle ruhsatlı bir kurum olmadığı, yurt açılmasıyla ilgili bir başvurunun bulunmadığı’ belirtiliyor. Vakfın internet sitesinde ise “Uygur İlim Marifet Vakfı, Uygur iş adamlarının destekleriyle 2015 yılında Selimpaşa’da inşa edilerek 9 yıldan beri faaliyet göstermekte olan Oku Uygur Bilig Yurdu” ifadesi bulunuyor. Yurdun faaliyetleriyle ilgili vakfın internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında geçmişten bugüne onlarca paylaşım bulunuyor.

Çocuklara tacizle gündeme gelen Uygur yurdu ruhsatsız çıktı - Resim : 2

‘ŞAHISLA İLGİLİ BİLGİ BELGE YOK’

Sanık Ahmed Kadeer, mahkemedeki ifadesinde, Oku Uygur Bilig Yurdu’nda tesisatçı olarak çalıştığını ifade etti. Bakanlık ise resmi yazısında sanıkla ilgili “soru önergesinde adı geçen şahsın çalıştığıyla ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı” bilgisini paylaştı. Yazıda, kanuna göre yurt ve benzeri kurumların kurucularında, kurucu temsilcilerinde ve personelinde, cinsel dokunulmazlığa karşı suçtan işlenen suçlardan ceza almamış olması veya haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması şartı arandığı da belirtildi.

Mağdur çocukların ailelerden A. G., ekim ayında yurtla ilgili olarak Aydınlık’a, “Devletin resmi olarak icazeti (izni) yok. Bunlar o yüzden de korkuyor. Çalışanlarının resmi kaydı, bordrosu yok.” bilgisini vermişti.

‘Okulda çalışıyorum, müdür bana kaç dedi’

Tutuklu sanık Ahmed Kadeer, 24 Ekim 2024’de görülen ilk duruşmada mahkemedeki ifadesinde, Oku Uygur Bilig Yurdun’nda çalıştığını şu sözlerle anlattı: “Çocuklar benim çalıştığım okula gelirdi. Ben orada tesisatçıyım. Yurdun yatakhanesinde tamir yapıyordum, çocukları yatakhaneye çıkardım.”

Sanık Kadeer, mahkemede, 17 Haziran 2023 akşamı okul müdürü Abdürrahim Teşna’nın kendisini çağırdığını ve kendisine “Çocuklarla ilgili hakkında şikayet var. Sen ceza alırsın, en az 8 sene cezaevinde yatarsın. Sen bu okuldan ayrıl, buradan git. Nereye gidiyorsan git, kaç, uzaklaş.” dediğini, kendisinin de Esenyurt’ta bulunan evine gittiğini, 1 hafta o evde kaldığını, sonrasında camilerde yatıp kalktığını, yurt dışına kaçak yollarla gitmek için birini bulduğunu” ayrıntısıyla anlattı.

‘Vakıf ve okul yöneticileri sanığı himaye etti’

Mağdur ailelerden biri ise, mahkeme ifadesinde, vakıf ve okul yöneticileriyle ilgili şunları aktardı:

“Sanık okulda tesisatçı olarak çalıştığı için, aynı okula giden çocuklarım kendisini öğretmen olarak biliyordu. Olaydan sonra, okul yöneticileri Abdürrahim Teşna ve Vakıf Başkanı Habibullah Kusani’yi aradım. Bana, ‘Jandarmayı ya da hiçbir yeri arama, bu işi kendi aramızda çözelim’ dediler ve beni okula çağırdılar. Okula gittiğimde sanığı kaçırmışlar. Sanıktan şikayetçiyim ama burada daha büyük bir mesele var. Jandarmaya taciz olayını haber verip şikayetçi olduğum için vakıf ve okul yöneticileri bana bana baskı yapmaya başladılar. Bu olay, okulda, malzemelerini koyduğu depoda ve okulda gerçekleşmiş. Okul yöneticileri sanığı himaye etti. Okul müdürlerinden de savcılığa şikayetçi oldum. ”

Vakıf ve okul yöneticileri hakkında suç duyurusu

Mağdur çocukların aileleri, sanık Ahmet Kadeer’in, Uygur İlim Marifet Vakfı’nın yöneticileri tarafından korunduğu ve yine aynı yöneticiler tarafından şikayetlerini geri çekmeleri için kendilerine baskı ve tehdit yapıldığı için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Vakıf tarafından tehdit edilen ailelerden A. E., istismara uğrayan çocukları S. E., S. E. ve Ş. E ile eşini de alarak İsviçre’ye yerleşti. Türkiye’den ayrıldıkları için mahkeme aşamasında kendilerine ulaşılamıyor.

Mağdurların avukatı Fatih Davut Ejder, mahkemede, “Burada TCK 281, yani ‘suçluyu kaçırma girişimi’ var. Bunu burada mağdur aileler de, sanığın kendisi de söyledi. Sanık, okul yöneticilerinin kendisine ‘Sen buradan git, yoksa ceza alırsın dedikleri için kaçtım’ dediğini mahkeme huzurunda da ikrar etti. Vakıf ve okul yöneticileri de artık bu cinsel istismar dosyasının konusudur. Bunlar hakkında savcılığa 2024 Temmuz ayında suç duyurusunda bulunduk.” talebinde bulundu.

Ailelerin Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, şu yöneticilerin isimleri yer alıyor:

“Şüpheliler Abdürrahim Teşna, Habibullah Küseni, Abdulgani Kutudi, Kurban Hacı ve Abdulkadir Bulak hakkında TCK 281 hükümlerine aykırılık sonucunda haklarında soruşturma başlatılarak iddianame düzenlenmesini, TCK 106. Madde hükümlerine aykırılık sonucunda haklarında soruşturma başlatılarak iddianame düzenlenmesini, şüphelilerin yakalanarak gözaltına alınmalarını, kaçmalarını önlemek amacıyla deliller toplanana kadar adli kontrol hükümlerinden tutuklama tedbirinin tatbik edilmesini, yukarıda belirtilen mağdurlar hakkında şüpheliler aleyhine uzaklaştırma kararı alınmasını vekaleten arz ve talep ederiz.”

MAHKEME VAKIF YÖNETİCİLERİYLE İLGİLİ KARAR VERECEK

Mahkeme, 24 Ekim 2024’de ilk duruşmada, ailelerin talebiyle okul ve vakıf yöneticileri hakkında yapılan suç duyurusunu Silivri savcılığından istedi. 9 Ocak’ta görülecek ikinci duruşmada, yöneticiler hakkında yapılan suç duyurusunun cinsel istismar davasıyla birleştirme talebi görüşülerek haklarında karar verilecek.

Vakfın resmi sitesinde, yönetim kurulu üyelerini gösteren sayfanın da silindiği görüldü.

Çocuklara tacizle gündeme gelen Uygur yurdu ruhsatsız çıktı - Resim : 3

Çocuklarla silahlı tören

Vakıf ve yurt yöneticilerinin, eğitim merkezindeki Uygur çocuklara asker kıyafeti giydirdiği, ellerine uzun namlulu silah verip askeri törenler düzenlediği fotoğraflar da ortaya çıkmıştı.

Çocuklara tacizle gündeme gelen Uygur yurdu ruhsatsız çıktı - Resim : 4
Okul müdürü Habibullah Küseni ve öğrenciler, okulda düzenlenen asker kıyafetli törende.
Çocuklardan birinin elinde uzun namlulu silah tuttuğu görülüyor.

Vakıf, Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği’ne bağlı

Uygur İlim ve Marifet Vakfı, Hidayet Oğuzhan’ın başkanlığını yürüttüğü Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği isimli kuruluş ile bağlantılı. Vakfın internet sitesinde paylaşılan vakıf senedinde, “Vakfın sona ermesi halinde mal ve hakları ……..’na devredilir” diye yazılarak bağlı olduğu yer gizlenmesine rağmen, Resmi Gazete’nin 30216 sayılı nüshasında vakfa ilişkin yayımlanan belgede, “Vakfın sona ermesi halinde mal ve hakları Satuk Buğrahan İlim ve Medeniyet Vakfına devredilir” yazıyor. Satuk Buğrahan İlim ve Medeniyet Vakfı (SİM VAKFI), Hidayet Oğuzhan’ın başkanı olduğu Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği’nin alt kuruluşlarından biri. Hidayet Oğuzhan, taciz olayına karışan vakfın yöneticileri ile sık sık ortak etkinliklerde bir araya geliyor.

Çocuklara tacizle gündeme gelen Uygur yurdu ruhsatsız çıktı - Resim : 5

Uygur ayrılıkçıları Uygur