Çölyak hastaları için Greçka keki

Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan ve suda erimeyen gluten isimli proteine karşı duyarlılık sonucunda gelişiyor. Hastalığın tek tedavisi glutenden uzak sıkı bir diyet. Ülkemizde çölyak hastalarının sayısı 250 ile 750 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak bu hastaların sadece yüzde onuna tanı konulabilmiş. Gastronomi Bölümü öğrencileri ve öğretim üyeleri, hastalar için hazırlanan diyet yemeklerinin pahalılığına dikkat çekerek, istenirse devlet başta olmak üzere belediyelerin, sanayi gruplarının, sivil toplum örgütlerinin ortak bir altyapı hazırlayarak diyet yemeklerini daha ucuza mal edebileceklerini ifade ettiler.

HARİKA İKİLİ: SPOR VE YEMEK

Öğrencilerden Elif Özkeskin, 9 Mayıs gününde çölyak hastaları gününde farkındalık yaratmak için menü oluşturduklarını belirtti. Öğrencilerden Elif Dizlek ise çölyak hastalığının bulaşıcı olmadığını belirterek, “Gıda mühendisliğinin eşliğinde tamamen glutensiz bir yemek oluşturduk. Greçka keki tamamen kara buğday ve yulaf unundan yapılıyor. Biz gastronomi öğrencileri olmaktan çok mutluyuz, bizler aynı zamanda toplumun sağlıklı beslenmesine hizmet veriyoruz” ifadesini kullandı. Öğrencilerden Vedat Yıldırım da sağlıklı beslenmek amacıyla gastronomi bölümünü seçtiğini söyledi, “Ben spor yapan birisi olarak bu bölümü seçtim ve hayallerime kavuşacağıma inanıyorum. Spor ve yemek yan yana olduğunda harika bir ikili oluşturacaktır” dedi.

Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sait Doğan, çölyak hastalarının yiyeceklerine dikkat çekmek adına, Greçka kekini hazırladıklarını belirterek şöyle konuştu: “Hastaların nasıl beslendiklerini, nasıl tat aldıklarını anlamak için bir deneyim oluşturduk. Gastronomi topluluğu olarak, önümüzdeki günlerde sırası ile makarna, paskalya çöreği gibi etkinlikler yapacağız. Öğrenciler pratik olarak da yetişiyorlar. Bazı meslekler vardır dünyanın her yerinde geçerlidir. İnsanoğlu için yemek içmek vazgeçilmezdir. Evin dışında yemek yeme alışkanlığı artış eğilimindedir. Bizim öğrencilerimiz, okulumuzdan mezun olduktan sonra dünyanın her yerinde kendi girişimlerini kurma, yemeklerini yapıp sunma ve satabilme potansiyeline sahip.”