05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çöpe gidenler 800 milyonu doyurabilir

Dünyada yılda 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Bu gıdalar ile açlık çeken 800 milyon insanı doyurmak mümkün. Türkiye’de de insanların %22’si yeterli beslenemiyor. %8,5’i ise açlık sınırında.

Çöpe gidenler 800 milyonu doyurabilir
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Gıda, kimya ve ziraat odalarının başkanları, ülkemizde gıda sorununun hızla büyüdüğüne dikkat çektiler. Üreten çiftçinin para kazanamadığını, tüketicilerin ise pahalılık nedeniyle gıdaya ulaşmakta zorluk çektiğini hatırlatan odalar, üretimi ve üreticiyi koruma politikalarının bir an önce uygulamaya konulması çağrısında bulundular.

Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü, Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Uğurlu ve Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, 16 Ekim ‘Dünya Gıda Günü’ nedeniyle ortak bir açıklama yaptılar. Bu yılın temasının ‘Eylemlerimiz Geleceğimizdir’ olduğunu kaydeden başkanlar, konunun önemini şu sözlerle dile getirdiler:

“Yaptığımız ve yapacaklarımız geleceğimizi belirleyecektir. Sürdürülebilir bir tarım-gıda sistematiğine dönüşümün desteklenmesi; daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşamı da beraberinde getirecektir. Hâlâ etkisini sürdüren koronavirüs salgını döneminde; gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliği, en fazla gündeme gelen konular olmuştur. Bu süreçte insanların sağlık hakkı kadar yeterli ve dengeli beslenme, temiz su hakkı yanında yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliği de bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dünyada 800 milyonun üzerinde insan, yani her dokuz kişiden biri yatağa aç girmektedir. Yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda çöpe giderek heba olmaktadır. Tüketilmeyen ve çöp olan bu gıda ile açlık çeken 800 milyon insanı doyurabilmek mümkündür.”

‘GIDA DENETİM SİSTEMİ

BÜTÜNÜYLE ELE ALINMALI’

Türkiye’de insanların yüzde 22'sinin dengeli ve yeterli beslenemediği, yüzde 8,5’inin ise açlık sınırında yaşadığı kaydedilen açıklamada, ülkemizdeki durum dünya çapında gıda sorunuyla karşılaştırmalı olarak ifade edildi: “Dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 7,5 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Yaşanan bu açlık; bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetersizliğinden değil adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, tükettiğimiz gıdaların güvenilir olmasının önemi; dünyada her yıl yaklaşık 600 milyon kişinin hijyenik olmayan gıdaları tükettikten sonra hastalanması ve önemli bir bölümünün yaşamını yitirmesinden anlaşılmaktadır.

“Kamu sağlığını gözetmeyen merdiven altı üretim yanında, stokçuluk ve fahiş fiyatlar ile doğru, etkin ve hızlı şekilde mücadele edilmelidir. Gıda denetim sistemi bütünüyle ele alınıp yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesi gerekmektedir.”

‘AÇLIKLA YÜZ YÜZE’

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de temel ihtiyacımız olan gıda harcamalarının gider kalemlerimizde önemli bir yer tuttuğu belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Bu durum dar ve orta gelirli aileler birçok ihtiyacını ertelemek veya tamamen vazgeçmek zorunda bırakmaktadır. Derinleşen ekonomik kriz ortamında artan yoksulluk nedeniyle toplumun önemli bir kesimi temel gıda maddelerinde dahi kısıtlamalara gitmekte, dengeli beslenme bir yana, yokluk, yoksunluk ve açlıkla yüz yüze kalmaktadır. Pandemi ve küresel kuraklık süreciyle birlikte endüstrileşmiş ülkeler kendi üretimlerini ve stoklarını artırmaya çalışmakta, sınırlarını kapatmakta, ihracat yasakları koymakta, dış ticaret hacmini daraltmakta ve korumacılık önlemleri almaktadırlar. Ülkemizde ise palyatif önlemler ve söylem dışında ne yazık ki üretimi ve üreticiyi korumaya yönelik somut politikalar uygulamaya konulmamaktadır.

ekonomi Gıda Tüketim açlık israf