Çukurova'da unutulan bir Orta Çağ kalesi! Namrun kalesi hakkında merak edilenler

Günümüzde Mersin'in Çamlıyayla ilçesinde bulunan Namrun Kalesi, Tarsus ve Kilikya ovasına giden yol üzerindeki önemli geçiş noktası olan zaptedilemez Kilikya Kapılarını koruyordu.

NAMRUN KALESİ NE ZAMAN İNŞA EDİLDİ

Orta Çağ döneminde stratejik bir konumda inşa edilen tarihi Namrun Kalesi'nin, tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmiyor. Hititler ve Asurlar tarafından "İllibru" olarak bilinen Namrun Kalesi'nin, resmi kaynaklarda Bizans, Kilikya Ermeni Krallığı, Karamanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuk Devleti ve Osmanlı Devleti yönetiminde savunma amacıyla kullandığı belirtiliyor. Namrun Kalesi, 1080'li yıllarda Kilikya Ermeni Krallığı'nın bir parçası iken, kale Lampron adıyla biliniyordu ve Ermeni Hethumid prenslerinin atalarının ikamet yeriydi.

Namrun (Çamlıyayla), yerli halkın yüzyıllardır yaz sıcaklarından kurtulmak için koştuğu adreslerden biri olarak biliniyor. Sıcak havadan bunalıp yaylaya çıkan halk, temiz ve serin havasıyla sevilen bir konum. 1671 yılında Tarsus'a gelen Evliya Çelebi, Namrun kalesinden bahsettiği kesin olmasa da hakkında şunları yazmıştır:

“Bu kentin (Tarsus) suyu ve havası ağır olduğundan, bahardan sonra kentte bir tek kişi kalmayıp yaylaya çıkarlar. Bu kalenin kuzey tarafında küçük bir iç kaleciği vardır. Gayet mamurdur. Her tarafı hendektir."

NAMRUN KALESİNDE NE VAR

Dış duvarlarında Ermeni ve Bizans dönemi mimari özelliklerinin bulunduğu Namrun Kalesi'ne, 2020'de yapılan restorasyon sonucu yerleştirilen 400 merdiven ile çıkılıyor. Tepesinde Türk bayrağının bulunduğu ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kocatepe'de çekilen fotoğrafının maketinin de yer aldığı kale, fotoğraf tutkunlarına eşsiz görüntü imkanı sağlıyor.

Kaynak: Ali İhsan Ökten, ancient.anatolia