21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Emperyalizm parçalama hedefinden vazgeçmedi

Emperyalizmin Suriye ve Irak’ta uydu devletler kurarak Türkiye'yi parçalama stratejisinden asla vazgeçmediğini belirten Mehmet Uçum, 'FETÖ, bu sürecin en güçlü enstrümanlardan biriydi.' dedi. Uçum, 'Bu işin esası tam bağımsızlığa sahip çıkmak, ulusal devleti güçlendirmek' ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimini değerlendirdi... FETÖ’yle mücadele milli mücadelenin bir parçası...
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Türkiye'nin 15 Temmuz'dan sonra çok ciddi tehditler aldığını belirtti. Uçum, 15 Temmuz’un Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Habertürk'de katıldığı programda Eren Eğilmez’in kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. 15 Temmuz’da FETÖ'nün darbe girişimi denildiğinde meselenin çok daha geniş bir çerçeve ile ele alınması gerektiğini söyledi. Uçum özetle şunları söyledi: "15 Temmuz genellikle FETÖ üzerinden ele alınıp değerlendiriliyor. Oysa 15 Temmuz’la ilgili mesele Cumhuriyet’in kuruluşu ile bağlantılı olarak ele alınmalı.

Atatürk’ün önderliğinde emperyalizme karşı milli kurtuluş mücadelesi verdik. Emperyalizmin yayıldığı ve faşizmin yükseldiği bir ortamda Atatürk hukuk devleti çıkarmayı başardı. Fakat 1. Dünya Savaşı bitti ancak Batı’nın paylaşım stratejisi bitmedi. Araya 2. Dünya Savaşı girdi. Sovyetler Birliği ve Batı emperyalizmi kendi içinde çatışma yaşadı. Ama Anadolu’ya ve Ortadoğu’ya yönelik politikalar o dönem biraz askıya alınsa bile bitmedi. 15 Temmuz meselesi kuruluşumuzla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik bir varoluş tehdidi olarak ele alınmak zorunda.

Ortadoğu’da hem Batı ile işbirliği yapan, NATO'ya girmiş, serbest piyasa ekonomisini benimsemiş, demokraside karar kılmış Türkiye'nin bağımsız ve güçlü olmasını istemeyen bir güç odağı var. Bu 100 yıllık mesele. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri ontolojik bir tehdit altındadır. FETÖ süreci ve 15 Temmuz darbe girişimi de bu tehdidin hayata geçirdiği örneklerdendir. FETÖ, bu sürecin en güçlü enstrümanlardan biriydi.

‘EMPERYALİZM PARÇALAMA STRATEJİSİNDEN VAZGEÇMEDİ’

“Emperyalist güçlerin hesabı Türkiye'yi teslim almaktır. Türkiye'nin bütünlüğünü parçalamaktır. Suriye ve Irak'ta uydu devletler kurarak Türkiye'yi parçalama, bölme stratejisinden asla vazgeçmiyorlar.

“Türkiye’yi Batıcı asimilasyona bütünüyle teslim eden politikaları var. Batıcı asimilasyondan kasıt, Türkiye’nin geçmişte sömürgeleştirilmiş ülkelerde olduğu gibi Batı’nın değerleri ve kültürü ile tamamen entegre olmasıdır. Batı liberalizminin egemen kılınmasıdır. Buna göre Türkiye bağımsızlığından vazgeçmeli, batının değerlerini kendi değerleri olarak kabul etmeli, İslam’ın tasfiyesi gerçekleşmeli, kendi tarihinden kültürden vazgeçerek değerlerinden vazgeçerek adeta Batı değerlerinin egemen olduğu bir uyum süreci yaşamalı.

AB, NATO VE YENİ SÖMÜRGECİLİK…

“AB üzerinden Avrupa ile entegre olma, liberalizm üzerinden Avrupa ile entegre olma, NATO üzerinden Batı ile entegre olma… Bütün bunları ortaya koyduğunda gerçek anlamda bir Türkiye kalmaz. Burada yeni sömürgeleştirme yöntemi ile Türkiye’yi teslim alma süreci var.”

BATI’NIN KÜLTÜREL HEGEMONYA ARAÇLARI

Batı’nın teslim alma süreçlerinde kullandığı araçların sorulması üzerine Uçum sözlerine şöyle devam etti:

“Hukuk, hak ve özgürlükler, ekonomik süreçler, kültürel süreçler var. Geleneksel, inanç değerlerimiz gericilik olarak tarif edildi. Tarihimiz, bağımsızlığımız, Anadolu Müslümanlığının getirdiği ülkeye sahip çıkma, vatanseverlik milliyetçilik adı altında aşağılandı. Müslümanlığı gericilik olarak gören bir kültürel hegemonya oluşturuldu. Anadolu Müslümanlığı demokrasiye, bağımsızlığa sahip çıkmak konusunda temel güçtür. Anadolu Müslümanlığını aşağılarsanız bağımsızlığa sahip çıkacak gücü de yok edersiniz.

“Türkiye 15 Temmuz'dan sonra çok ciddi tehditler aldı. En önemli güvence halkın maddi ve manevi güçtür. Bizim 15 Temmuz'da benim nitelememle milli demokratik halk devriminde çok ciddi halk desteği çıktı. Ulusal devleti güçlendirmek gerekir. En büyük zaafımız devlet içinde örgütlenmiş çetelerdir."

‘ULUS DEVLETİ GÜÇLENDİRELİM’

"Hangi ad altında olursa olsun bu çetelere asla izin vermemeliyiz." diyen Uçum şöyle devam etti:

"Bu çetenin bıraktığı boşluklara başka yapıların girmesine asla izin vermemeliyiz. 15 Temmuz öncesi devlet kurumlarının birlikte hareket etme kapasitesi düşüktü. Şimdi ortak hareket etmekte önemli yetkinlik kazandılar. Başkanlık sistemine geçiş kanuni darbeye karşı en önemli tedbirlerden birisidir. Daha yapılacak çok şey var. Bu işin esası tam bağımsızlığa sahip çıkmak, ulusal devleti güçlendirmek. Savunma sanayinde bağımsızlığı sağlayabilmek. Türkiye'nin bağımsızlık seviyesi çok ileride, çok daha ilerleyeceğini düşünüyorum."

‘ABD, FETÖ’YÜ KORUYOR’

Emperyalizm parçalama hedefinden vazgeçmedi - Resim : 1

Eski Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar da, Habertürk'de katıldığı programda, darbe girişiminin AK Parti'ye karşı yapılmadığını, bütün millete yapıldığını bildirdi. Akar şöyle konuştu:

"FETÖ'nün yargılanması konusunda bazı oluşumlar bu anmaların, demokrasi ve milli birlik gününün anılmasının AK Parti'nin ve MHP'nin olduğu yerlerde yapıldığını görüyoruz. Burada bir tarafgirlik var. Bakışta bir hata var. Bu emperyalist güçler akrep gibi. Akrepler sokmadan duramaz. FETÖ'yü devletimize ve milletimize karşı kullandılar. Hukukla alakaları yok bunların."

'İADELERE SUDAN GEREKÇELERLE CEVAP VERMEDİLER'

"Şu anda birçok FETÖ hesabı Cumhurbaşkanımıza ve bizlere karşı yalan iftira, tacizde bulunmayı sürdürüyor. Bunlar korunuyor, kollanıyor. Avrupa'dan, Amerika'dan yapıyorlar. Oradaki ilgili birimler tedbir almıyorlar. Adalet Bakanlığımız 80-100 klasör gönderdi FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesi için. Sudan gerekçelerle cevap vermediler. Bu mücadeleyi devlet olarak sürdüreceğiz."

'130 CİVARINDA GENERAL VE AMİRAL TESPİT ETTİK'

"2015'te Genelkurmay Başkanı olmuştum. Kuvvet komutanları ve 2. Başkan 'arkadaşlar anayasa, hukuk çerçevesinde şeffaf çalışacağız' dedim. Elimizde yasal bir kanıt yoktu. Şüpheler vardı. İsimler tartışılıyor.

Filanca kişi nasıl bir adam? 2016 Şurası'nda buna izin vermeyeceğimizi söylemiştim. Ne biliyorsanız, ne görüyorsanız, evine gidin, annesine babasına sorun, köyüne kasabasına sorun. 2016 Ağustos'una geldiğimizde kanaat sahibi olun diye emir verdim. Buna göre arkadaşlarımız çalışıyorlardı. Geldiğimiz nokta da arkadaşlarımızla bu bilgiler ve belgeler ilerledi. YAŞ çalışmasına bu anlayışla geldik.

Olabildiğince gizli tuttuk. O zaman Yaşar Güler Paşa 2. Başkandı. 120-130 civarında general ve amiralin orduda kalmasının uygun olmayacağını tespit ettik."

Mehmet Uçum emperyalizm 15 Temmuz FETÖ Hulusi Akar