Güvenli bölge Amerikancı proje
Erdoğan’ın ‘teröristan kurulmasına izin verilmeyeceği’ sözlerini hatırlatan Uçum, ‘güvenli bölge kuralım, hamisi olun’ önerisinin Amerikancı bir proje olduğunu vurguladı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, aralarında Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Adnan Türkkan’ın da yer aldığı gazetecilerle bir araya geldi. Anadolu Yayıncılar Derneği’nin düzenlediği sohbette konuşan Uçum, gündeme ilişkin şunları kaydetti:
‘YENİ ÇÖZÜM SÜRECİ YOK’
“1 Ekim’den itibaren başlayan bir dönem var. Devletin aldığı inisiyatiften söz ediyoruz. Eski ya da yeni bir çözüm süreci değil. Devlet çözüm alamadığı yöntemi bir daha uygulamaz. Sayın Devlet Bahçeli çok daha ileri bir öneri ortaya koydu. Cumhurbaşkanımız, 29 Ekim ve sonrasındaki konuşmalarıyla paradigma değişikliğini ortaya koydu. Terörün tasfiyesini, her alandan temizlenmesi olarak ele almak lazım. Sadece istihbarat, güvenlik olarak düşünmeyelim. Toplumsal yaşamın her alanından terörün temizlenmesi hedefleniyor.
‘GÜVENLİ BÖLGE AMERİKANCI PROJEDİR’
“Terör vesayeti altında siyaset yapan partiler var. Bunların kurtarılması lazım. Terörle kesintisiz mücadele ve organik bütünlük ilkesinden taviz verilmeyecek. Organik bütünlük Irak ve Suriye’deki terörle mücadeleyi de kapsıyor. Teröre kadro, propaganda sağlayan alanları da kapsıyor. Cumhurbaşkanı, sınır ötesinde terör yapılanmasına, teröristan kurulmasına izin verilmeyeceğini söyledi. ‘Güvenli bölge kuralım, hamisi olun ama aşağısına müdahale etmeyin’ şeklindeki Amerikancı projeleri kabul edemeyiz.
‘DEM PARTİ’NİN KAPTILMASI DA HUKUKİ TEDBİRDİR’
“DEM Parti eğer terörle bağını koparmazsa gerekli hukuki tedbir alınır. Kapatılması da hukuki tedbirlerden biridir. ‘Size uydurma devlet vaat ediliyor, sizi kullanmak, aparat yapmak istiyorlar, bundan vazgeçin, devletinize sahip çıkın’ deniliyor.
“Hiçbir belediye teröre destek olamaz, lojistik destek veremez. Buna karşı çıkanlar, terörle mücadelede zaaf yaratmaya çalışıyor. Organik bütünlük içinde kayyımlar da var. O nedenle Cumhurbaşkanı bu konuda net açıklamalar yaptı.
‘CUMHUR İTTİFAKI’NDA İŞ BÖLÜMÜ VAR’
“Cumhur İttifakı arasında uyumsuzluk yok, bunu Cumhurbaşkanımız söyledi. Ortak vizyon vurgusu yaptı. Önerilerde ortaklar. Cumhur İttifakı’nın kendi içinde sistematik ortak iş bölümü var. Bahçeli, kayyım konusunda farklı düşünmüyor. ‘Ahmet Türk istismar ediliyor.’ dedi. Terör örgütü istismar ediyor. Kayyım görevlendirmesi Ahmet Türk’ü de kurtarmıştır. Kayyım süreçleri devam edecektir. Eğer belediyeler teröre kadro, finans ve lojistik desteği sağlarsa kayyım adımları atılır. Eğer yapmazlarsa niye kayyım atansın?
EMPERYALİZM ‘DIŞ KÜRT SORUNU’ DAYATTI
“Mesele, açık konuşmak gerekirse esas mesele bize dayatılan ‘dış Kürt sorunu’dur. Türkiye dışında yaşayan Kürtleri kastetmiyorum. Emperyalizm bize dış Kürt sorunu dayattı. Bu nesnel olarak bizim olan bir sorun değil, emperyalizm tarafından üretildi. Nasıl? Kürtler ayrı bir etnik kimlik olarak tanımlanıyor. Etnik kimlikten milli kimliğe oradan da ayrı devlete giden bir süreç dayatılıyor. Bu tabi görünürde bağımsız devlet ama gerçekte emperyalizmin uydu devleti.
“ABD kontrolünde NATO destekli 1980 darbesi ile Türkiye’yi Batıcı projelere hazırladılar. 12 Eylül sonrasında Kürt sorunu üretildi. Diyarbakır Cezaevi’nde Kürt kökenli vatandaşlarımıza her türlü işkence ve zulüm yapıldı. Bizim Kürtlerimizi Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman etmek için her yöntem uygulandı. Kenan Evren çıktı, ‘Kürt yoktur, karda yürürken kart kurt ses çıkaran dağ Türklerine Kürt demişler.’ dedi. 12 Eylül’de inkar, asimilasyon uygulandı. Ancak 2002 sonrası yapılan düzenlemeler ile sorunlar çözüldü. Bizim ‘iç Kürt’ sorunumuz bitmiştir, kalmamıştır.
‘EMPERYALİZMİN HEDEFİ MİLLİ DEVLETLERİ ORTADAN KALDIRMAK’
“Emperyalizmin hedefi milli devletleri ortadan kaldırmak. Emperyalizm, sorunları kimlik sorunlarına ayrıştırarak, kimlik gruplarının sorunlarına indirgeyerek milli kimlikleri hedef alıyor. Kürtlerin statü hakkı nedir? Emperyalizm diyor ki; ‘Siz Ortadoğu’da devleti olmayan tek milletsiniz. 25-30 milyon nüfusunuz var. Ayrı devletiniz olsun.’ Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürtlerin milli devletidir. Ayrı devlet, emperyalizmin projesidir. Türkiye’yi bölme projesidir. Geçmişte Alevilere, dindarlara, Kürtlere yönelik sorunlar vardı. Ama bunlarla ilgili çok ilerleme kaydedildi.
‘KURUCU İLKEMİZ ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR’
“Bizim kurucu ilkelerimizin dağıtılması hedefleniyor. Kurucu lider Atatürk ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.’ diyor. Bu kurucu ilkemiz. Türkiye halkı çeşitliliği, Türk Milleti birliği ifade ediyor. Bunu ortadan kaldırmak istiyorlar. Vatandaşlık konusunda neoliberal fikirler dile getiriliyor. Vatandaşlık, millete mensup olmaktan kaynaklanan bir statüdür.
“Bizim vatandaşlığımız anayasal vatandaşlık değil, Cumhuriyet’le, anti-emperyalist mücadele ile kazanılmış bir vatandaşlıktır. Uygulama sorunları ayrıca tartışılır ama kurucu bakış açısıyla sarsılmaz gerçek budur. ‘Kürtlere statü’ emperyalist projedir. Devlet inisiyatif alarak bu sorunu kökten çözecek.
‘ÖNEMLİ OLAN ÖCALAN İLE GÖRÜŞMENİN İÇERİĞİ’
“Mesele Öcalan ile görüşme değil görüşmenin içeriğidir. Yeğeni Ömer Öcalan ile görüşmesinde mealen ‘Terörsüz Türkiye hedefine katkı yapacağım.’ dedi. DEM de bu çerçevede terörsüz Türkiye içinde yer alacaksa bu konuda mutabakat sağlamaları gerekir. Geçmişte Öcalan mektubu okundu doğru. Ama geçmişteki süreçlerde müzakere havası içinde olurdu. Bugünkü devlet inisiyatifinde müzakere havası yok. Abdullah Öcalan’a ne yapması gerektiği konusunda yaklaşım var.
“Öcalan’ı önderlik diyerek istismar edenler var. Ama bunu göstermelik yaptıkları da değerlendiriliyor. Öcalan çağrı yapar uyarlarsa bir sonuç olur. Çağrı yapar ve uymazlarsa bu da bir sonuçtur. Ama asıl hedef terörsüz Türkiye’dir.”