Cumhurbaşkanı Erdoğan adli yıl açılışında konuştu: Adalete karşı duyulan husumet kabul edilemez

Yargıda yıllık ara verme olarak bilinen adli tatilin sona ermesinin ardından adli yıl açılış töreni yapıldı. Yargıtay'ın ev sahipliğinde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı. Erdoğan buradaki konuşmasında bazı kararlar bahane edilerek yargının hedef tahtasına konulduğunu söyledi.

Hukuki yollar tüketilmeden yapılan haksız eleştirilerin toplumdaki adalet algısına da zarar verdiğini kaydeden Erdoğan, toplumda adalete duyulan güveni sarsmanın ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu ifade etti. Erdoğan özetle şunları söyledi:

'DEVLETİN VARLIK SEBEBİ'

"Toplumun huzuru, iç barışı, refahı, güvenliği için vazgeçilmez kavramlar vardır. Bunların en başında adalet yer alır. Devletin temel direği, varlık sebebi, meşruiyet kaynağı adalettir. Bundan 23 yıl önce Türkiye’ye hizmet yolculuğumuza başlarken siyasetin merkezine kalkınma ile birlikte adaleti yerleştirdik. Bir yandan milletin refahını arttırırken diğer yandan toplumsal barışı tahkim etmenin çabasında olduk."

'İŞ YÜKÜNÜ AZALTTIK'

"İstinaf yargısı ile iki dereceli yargılamadan üç dereceli yargılamaya geçtik. Yargıtay ve Danıştay'ın iş yükünü azalttık. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruyla hak ve özgürlüklerin hukuki himayesini kuvvetlendirdik. Toplumda adalete olan güveni arttıracak her çaba önemlidir. Modern adalet sarayları önemlidir. Mahkemelerin sayısının artması çok kritik hamlelerdir. Ama bunların hiçbiri adaletin garantisi değildir. Adalet de insan içindir. İnsanı merkeze alan hızlı ve etkili işleyen bir sistem kurmak adalet politikalarımızın en önemli hedefidir."

'HUKUK EĞİTİMİNİ GELİŞTİRECEK ADIMLAR ATACAĞIZ'

"Bu yıl iki yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. Bunlardan ilki Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavıdır. İlk sınavı 29 Eylül’de gerçekleştireceğiz. Bir diğer önemli müessese Hakim ve Savcı Yardımcılığı kurumudur. Bu sistemin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. 2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgesini önümüzdeki günlerde milletimizle paylaşacağız. Gerek kanun değişiklikleri gerekse idari faaliyetlerle sadeleştirilmiş süreçler oluşturacağız. Hukuk eğitimini daha da geliştirecek adımlar atacağız."

YENİ ANAYASA DEĞERLENDİRMESİ

"Türkiye siviller eliyle yapılacak yeni bir anayasaya hazırdır. Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel önyargılardır. Yeni yasama yılında inşallah siyasi partiler arasındaki diyalog sürecini güçlendirerek bu sıkıntılı süreci aşacağımızı düşünüyorum. Türkiye'nin mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz. Biz bu konuda kararlıyız. Sorunlarımızı kavga ederek değil konuşarak çözebiliriz."

'ÜLKEMİZE YAPILABİLECEK EN BÜYÜK KÖTÜLÜK'

"Millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları millet asla affetmez. Siyaset başta olmak üzere her alanda diyaloğa çok fazla ihtiyaç olduğumuz günlerden geçiyoruz. Yargı mensuplarımızın bağımsızlığını ve tarafsızlığını korumak için gerekli tüm desteği veriyoruz. Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır.

"Fakat bir kararın bağlayıcı olması onu eleştiriden azade kılmaz. Yargı kararları hakkında farklı görüşler söylenebilir, kararlar eleştirilebilir. İnsanın olduğu her yerde hata olur, eksik olur. Ancak adalete karşı duyulan husumet kabul edilemez bir tutumdur. Bazı kararlar bahane edilerek tüm yargımız hedef tahtasına konuluyor.

"Yanlış olduğu düşünülen bir karar varsa hukuk sisteminde buna karşı pek çok imkan var. Hukuki yollar tüketilmeden yapılan haksız eleştiriler toplumdaki adalet algısına da zarar vermektedir. Toplumda adalete duyulan güveni sarsmak ülkemize yapılabilecek en büyük kötülüktür."

CAN ATALAY ELEŞTİRİSİ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da konuşmasında, Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay'la ilgili süreç hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sağkan şu ifadeleri kullandı:

"Hatay Milletvekili seçilen Avukat Can Atalay hakkında yürüyen süreç bireysel olarak kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının, seçilme hürriyetinin ve onu seçen halkın seçme hürriyetinin ihlali olmasının ötesinde 'Anayasal demokrasi/Anayasal devlet' anlayışına telafisi imkansız zararlar vermiştir. Bu süreci, yüksek yargı organlarının arasındaki yorum farklılığı şeklinde değerlendirmek, makul ve doğru görmek mümkün değildir. Devamında, Anayasa’nın bağlayıcılığını ve üstünlüğünü düzenleyen 11. Maddesinin Meclis Genel Kurulunda yok sayılması ise son derece kaygı vericidir."

ANITKABİR'E ZİYARET

Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez ve beraberindeki heyet, 2024-2025 adli yılının açılışı dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakılıp saygı duruşunda bulunulmasının ardından Kerkez, Misak-ı Milli Kulesi'ndeki Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Ömer Kerkez, deftere şunları yazdı:

"Aziz Atatürk, Adaletin gücünü ve hukukun üstünlüğünü en önemli değerler arasında sayan Yargıtay Başkanlığımız, tüm yönetim kadrosuyla 2024-2025 adli yılın başlangıcında huzurunuzda bulunmaktan büyük onur duyuyoruz. Kurduğunuz Cumhuriyet, hukuk devleti ilkeleri üzerine inşa edilmiştir ve bizler de bu mirasın emanetçileri olarak adaletin tecellisi için var gücümüzle çalışıyoruz. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını en üst düzeyde koruyarak, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmayı sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin kurucusu olarak bize gösterdiğiniz çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma hedefinde, adaletin ışığıyla yolumuza devam edeceğiz. Sizi minnetle, şükranla ve saygıyla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun..."