Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Yunanistan’da! Üstü örtülen 5 tehdit
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan ziyareti öncesi verdiği mesajlar, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in meşhur sözünü akla getirdi: Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Yunanistan'a gidiyor. 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısına katılacak Erdoğan, iki ülke arasında “yeni bir sayfa” açılmasını hedefliyor. Ancak bunu yaparken, Yunan tarafının kışkırtıcı faaliyetleri görmezden geliniyor. Yunanistan'da kurulan ABD üsleri, akılsızca yürütülen silahlanma hamlesi, adım adım genişletilen karasuları, adalara yapılan yığınaklar, Doğu Akdeniz'deki enerji korsanlığı... Erdoğan, bir yıl önce gündeme getirdiği konuların hiçbirini şimdilerde ağzına almıyor. Uzmanlar ise bu ziyaretin “iyi komşuluk” ilişkilerinden ziyade, Batı'ya yaranma girişimi olduğunu belirtiyor.
'BİZ DE BATILIYIZ' MESAJI
Ziyaret öncesi Kathimerini gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan'la aşılamayacak hiçbir sorunlarının olmadığını söyledi. Yunanistan'ın “NATO'nun kıymetli bir üyesi” olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin de Avrupa Birliği (AB) ile aynı Gümrük Birliği içinde bulunduğunu, adaylık statüsü taşıyan bir ülke olduğunu, demokratik yapısı ve savunduğu değerlerle AB ve NATO üyesi ülkelerle ortak paydasının son derece geniş olduğunu belirtti. Akdeniz ve Ege'nin doğal kaynaklar açısından zengin bir havza olduğuna işaret eden Erdoğan, “Biz uyuşmazlıkları diyalog yoluyla çözmek istiyoruz. İşbirliğini tercih ediyoruz ve buna hazırız.” dedi. Erdoğan, iki ülke arasındaki ortak niyetin, bugün Atina'da imzalanması planlanan dostane ilişkiler ve iyi komşuluk konulu bildirge sayesinde tüm açıklığıyla kayda geçeceğini ifade etti.
YUNANİSTAN'DAKİ ABD ÜSLERİNİ PAS GEÇTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, röportajında iki ülke arasındaki temel sorunlara da değindi. Ancak bu sorunlar içinde Yunanistan'da kurulan ABD üslerinden ve Atina'nın girdiği silahlanma yarışından bahsetmedi. Halbuki Erdoğan, 12 Kasım 2021 tarihinde “Yunanistan'ın kendisi şu anda Amerika'nın bir üssü durumuna gelmiştir.” demiş, 8 Haziran 2022'de de “Şu anda 9 tane Amerikan üssü Yunanistan’da kuruldu. Peki bu üsler kime karşı kuruluyor? Verdikleri cevap; Rusya’ya karşı. Bunu yemezler, kusura bakmasınlar.” ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından da Yunan tarafı silahlanmaya devam etmişti. Fransa'dan Belharra sınıfı fırkateynler ile Rafale jetlerini alan Yunanlar, ABD ile de F-35 tedarik sürecini başlatmıştı. Miçotakis yönetimi, savunma harcamalarını beşe katlayrak, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) içindeki payını yüzde 3,76'ya çıkarmıştı.
EGE'DEKİ 12 MİL HAZIRLIĞINA DEĞİNMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarma hazırlıklarına ilişkin de konuşmadı. Oysa ki Yunan tarafı, 20 Ocak 2021'de İyon Denizi'ndeki karasularını 12 mile genişlettiğini açıklamış, ardından Girit ve çevresinde benzer bir hazırlık içinde olduğunu duyurmuştu. Yunan yöneticiler, bunu adım adım Ege'ye genişleteceklerini açıklamıştı. Erdoğan ise bu tehdide karşı, “Ülkemizi 12 mil meselesinde adeta Ege Denizi'ne ayak basamaz, Kıbrıs meselesinde de kendi haklarını savunamaz duruma getirme gayretleri beyhudedir. Uluslararası hukuktan ve teamüllerden kaynaklanan haklarımızı sonuna kadar kullanmakta, buna engel olmak isteyenlere de hadlerini bildirmekte kararlıyız.” yanıtını vermişti. Ancak ziyaret öncesi Erdoğan, bu konuya girmeye yanaşmadı.
MISIR-YUNAN ANTLAŞMASINDAN BAHSETMEDİ
Erdoğan'ın gündeminde olmayan konulardan bir diğeri de; Yunanistan'ın Türkiye-Libya anlaşmasını kadük hale getirmek üzere Mısır ile imzaladığı Münhasır Ekonomik Bölge anlaşmasıydı. Söz konusu anlaşma ilk imzalandığında dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bu anlaşma (Mısır-Yunanistan MEB Anlaşması) hem Türkiye Cumhuriyeti'nin hem de Libya'nın kıta sahanlığını ve haklarını ihlal ediyor. Dolayısıyla bizim daha önce Birleşmiş Milletler'e bildirdiğimiz kıta sahanlığımızı ihlal eden bir anlaşma, bizim için yok hükmündedir. Bunun yok hükmünde olduğunu sahada da masada da göstermeye devam edeceğiz.” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise son röportajında bu konu hakkında tek kelime dahi etmedi.
RUMLARIN FAALİYETLERİNE SUSKUN
Doğu Akdeniz'deki enerji arayışında da Yunanistan ile işbirliği mesajı veren Erdoğan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Ada'daki tek taraflı faaliyetlerine değinmedi. Halbuki Rum Yönetimi, kısa bir süre önce KKTC'nin haklarını bir kez daha yok sayarak ABD'li enerji devi Chevron ile sondaj görüşmelerine girişmişti. Erdoğan, “Ada'da bizim de haklarımız var!” demek yerine, “Ada'daki iki taraf neden işbirliği yapamasın?” demekle yetindi. Bunun yanında ABD'nin Güney Kıbrıs'a yönelik silah ambargosunu kaldırmasına, Rumların silahlanmasına ve NATO üyeliğine giden bir ortaklık içine alınmasına dair herhangi bir konuyu gündeme getirmedi. Halbuki Erdoğan, daha bir yıl önce “Rumların papazlara ağır silah eğitimi vermekten terör örgütlerine ofis açmaya kadar tehlikeli tasarruflarda bulunduğunu” söylemiş, “Yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf veya işlem yapılmasına izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuşmuştu.
ADALARIN SİLAHLANDIRILMASINA SESSİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kathimerini röportajında Ege'deki bazı adaların işgal edilmesine, bazılarının ise silahlandırılmasına dair de herhangi bir görüş beyan etmedi. Lozan ve Paris Antlaşmaları ile gayri askeri statüde olduğu tartışma götürmeyen bu adalar, uzun zamandır Yunanlar tarafından silahlandırılıyordu. Atina da bunu inkar etmiyor, BM Antlaşması'nın 51. Maddesi gereğince “meşru müdafaa” hakkı olduğunu savunuyordu. Erdoğan ise Efes-2022 Tatbikatı'nda yaptığı konuşmada, “Yunanistan'ı gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye çağırıyorum. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum.” demiş, bunun “sonu felaketle bitecek bir çaba” olduğunu belirtmişti. Erdoğan, şöyle devam etmişti: “Esasen bu ülke, kurulduğu tarihten beri hep birilerine sırtını dayayarak, birilerinin hesaplarına alet olarak benzer hamleler yapmıştır. Yunanistan'ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel. Türkiye, Ege'deki haklarından vazgeçmeyeceği gibi adaların silahlandırılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine tanıdığı yetkileri gerektiğinde kullanmaktan da geri durmayacaktır.”
MAVİ VATAN UNUTULDU MU?
Türkiye, uzun süredir Mavi Vatan'da sessiz bir pozisyonda bulunuyor. “Pozitif gündem” adı altında Ege'deki uçuşlarına son veren Türkiye, Doğu Akdeniz'de de üç yıldır Seville Haritası dışında sismik ve sondaj faaliyet yürütmüyor. Libya ile anlaşmaya rağmen TPAO'ya arama ruhsatları verilmezken, KKTC'de yapılması planlanan deniz üssünde ilerleme kaydedilmiyor. Ankara, KKTC'yi tanımaya hazır olan Abhazya'ya da kapıları kapatmış durumda. Adalardaki ihlallere karşı Navtex'ler susturulmuş vaziyette. Kıta sahanlığı, karasuları, münhasır ekonomik bölge, gayri askeri statüdeki adaların silahlandırılması, FIR Hattı, arama kurtarma bölgesi ve egemenliği antlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıklar da gündeme getirilmiyor. Ancak tüm bunlara rağmen Yunan tarafı, ne silahlanmaya ne de diğer kışkırtıcı faaliyetlerine ara veriyor.
ZİYARET PROGRAMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün öğleden önce Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve sonrasında Başbakan Kiryakos Miçotakis ile bir araya gelmesi bekleniyor. Ardından Erdoğan, 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısına katılacak. Erdoğan'ın ziyareti çerçevesinde iki ülke arasında ekonomi, ticaret, ulaştırma, tarım, enerji, gümrük, turizm, spor alanları dahil bir dizi anlaşma ve mutabakat imzalanması öngörülüyor. Bununla birlikte, iki ülke arasındaki dostane ilişkiler ve iyi komşuluğun gelecekte nasıl şekilleneceğiyle ilgili ortak bildirgenin yayımlanması da gündemde. Görüşmelerin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in ortak basın toplantısı düzenlenmesi ve daha sonra heyetler arası çalışma yemeğine geçilmesi planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretiyle ayrıca Yunanistan ile mevcut mekanizmaların ne şekilde ve nasıl ilerletileceği de belirlenecek.
MİÇOTAKİS DİYE BİRİ YOKTU!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Miçotakis'in ABD Senatosu'ndaki Türkiye'yi hedef alan sözlerinin ardından 23 Mayıs 2022'de yaptığı açıklamada, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle böyle bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak, şahsiyetli, onurlu siyasetçiler ile yola gideriz. Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün. Kimlerle görüşecekse, kimlere nasıl üsler kurduracaksa buyursun kurdursun, biz bize yeteriz.” demişti. Bu sözlerinden bir yıl sonra ise 12 Temmuz 2023'te Vilnius'ta düzenlenen zirvede Miçotakis ile bir araya geldi. Bugün gerçekleşecek zirve de bu NATO toplantısında kararlaştırıldı.