Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

İlk AK Parti Meclis Grup Toplantısında sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum. Milletimizin takdiriyle 14 Mayıs seçimlerinde milletvekili seçilen siz kardeşlerimin her birini birken daha tebrik ediyorum. Türkiye 14 Mayıs 1952'den sonra 14 Mayıs 2023'te bir kez daha demokrasi gücünü gösterdi.

Mücadeleye katılmak isteyen herkesin Cumhur İttifakının kapısı açık. 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde yanımızda olan milletimizin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizin sırf sandık tercihlerinden dolayı yapılan alçakça tarzı unutmayacağız. Faşist zihniyet bunun bedelini 2024 Mart Yerel Seçimlerinde de ödeyecektir. Anadolu insanının ferasetinden ve basiretinden nasibini almamış olanlar, suçu kendilerinde aramıyor. Gazi Meclisimize hürmetsizlik ediyorlar. Milletin asil evlatlarını aşağılayarak iktidara geleceğini sananlar birkez daha hüsrana uğramıştır. Millete saygısı olmayan saygıyı haketmez. Biz beşeri planda milletin gücünden daha büyük güç görmedik tanımadık bilmiyoruz.

(Muhalefeti eleştirerek) Menderes ne yaptıysa bunlara rağmen yaptı, Özal da öyle... Biz de yaptıklarımızı bunlara rağmen yaptık. Belediye başkanlığı seçimlerinde süprizler yaşadık. Önümüzdeki seçimlerde her şeyi olması gerektiği gibi yaparak süprizi karşımızdakilere yaşatmak istiyoruz. Önümüzdeki süreci önce ülkem partim anlayışıyla yürütürsek hep birlikte kazanırız.

İnsanımızın canını sıkan konu hayat pahalılığı. Enflasyon artışları tüm dünyanın sorunu. Biz de birden fazla faktörün üst üste gelmesinden muzdaribiz. Ülkemizi büyütme üzerine kurulu temel stratejimizden taviz vermedik. Bu programın başarısı üreticisinden toptancısına kadar tüm kesimleriyle 85 milyonun fedakarlığıyla mümkün. Ülkemizdeki hayat pahalılığı izah edilemeyecek seviyede. Sadece belirsizlik ortamını fırsat bilip üç kuruş daha fazl kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar kendi geleceklerini sabote ediyor. Bu fırsatçıların foyaları dökülüyor. Gerektiğinde milletim bu fırsatçıların malını satın almayarak gereken cevabı vermesini bekliyorum.

Emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları hafifletmek için bir defaya mahsus 5 bin lira ikramiye ödemesi yapmayı kararlaştırdık. Gündemimizdeki bir başka önemli mesele sınırlarımızı tehdit eden terör örgütleriyle mücadele. Bölgemizdeki unsurları taciz eden teröristlere nefes aldırmıyoruz. Teröristlerin yanında yer alarak bize zarar verenlere cevabımızı vereceğiz. Körfez savaşı döneminden kalma hesaplarını sürdürmeye çalışanların ortak milli çıkarlarını gerektirdiği aklı selim politikalara döneceklerini umut ediyoruz.

Bir şehrin giriş çıkışlarını kesip, ibadethane ve okullarını yıkarak içinde sivillerin yaşadığı binaları bombalayarak utanç vereci yöntemle yürütülen bir çatışma savaş değil katliamdır. Gazze'ye yönelik orantısız ve ahlaki olmayan saldırılar İsrail'i istenmeyen bir konuma itebilir. Bu devlet değil örgüt refleksi olabilir. İsrail örgüt gibi davranırsa sonunda örgüt gibi muamele göreceğini unutmamalı. Olguları eğip bükerek insanların haklarına saldırarak verdikleri sözleri çiğneyerek oluşan siyasetin hayırlı olması beklenemez. Mesele sadece mazlum ve mağdur insanların sorunu değil mesele dünyanın tamamının güvenlik düzeninin sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların sorunudur. Filistin meselesinin çözümsüzlüğe mahkum edilmesinin en büyük sebeplerinden beri de sözlerini tutmayan uluslararası toplumdur. Daha önce de bu hakikatleri tüm dünyaya söyledik.

ABD ve Avrupa'yı dengeli tutum almaya çağırıyoruz. Fevri kararlardan herkes uzak durmalı. Biz tarafları itidale davet ediyoruz. Pazartesi gününden itibaren pek çok telefon görüşmesi yaptım. Devlet ve hükümet başkanı seviyesinde 8 görüşmemiz oldu. Aklı selim hareket etmeleri tavsiyesinde bulundum. Dün de Rusya Devlet Başkanı Putin ile bunu değerlendirdik. Türkiye olarak arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu tavrımızın sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Artık çocuklar siviller ölmesin, daha fazla kan akmasın istiyoruz. Bu son hadiselerle birlikte dünya 5'ten büyüktür tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu birkez daha gördük. Bölgeye kalıcı huzur ve barış ancak meşruiyeti BM kararlarına dayanan 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve dünya tarafından tanınması ile olur. Bunun dışında yol aramak hevesler peşinde koşmak daha fazla yıkım demektir.