Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gara açıklaması: İntikamlarını alacağız
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan 'İçimiz kan ağlıyor ama biz onların intikamını alacağız. Gara katliamı, öncesi ve sonrasıyla ülkemizde terör konusunda kimin nerede durduğunu göstermesi açısından turnusol olmuştur.' dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Erdoğan, koronavirüs salgınında normalleşme adımlarıyla ilgili olarak, "Önümüzde bir tarafta vaka sayıları var diğer tarafta normalleşme takvimi var. Bu ikisini dengeli götüremezsek bir süre sonra yeniden artan vaka ve vefat oranları sebebiyle çok daha sert tedbirleri hayata geçirmemiz kaçınılmaz olacaktır. Bunun için milletimden sabır istiyorum... 1 Mart'tan itibaren diğer alanlarda da kriterleri karşılayan illerimizde adımlar atılmaya başlanacaktır" dedi.
Erdoğan, aşılamada mart ayına dikkat çekerek, "Mart ayı aşılama konusunda da çok büyük mesafelerin katedileceği dönem olacaktır. Aşı temini için tüm kanalları zorluyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, Gara katliamıyla ilgili olarak, "Cumhur İttifakı, AK Parti iktidarı, bu yolda inançla sizin kol gerdiğiniz o teröristleri de inlerinde bitire bitire yoluna devam edecek. İçimiz kan ağlıyor ama biz onların intikamını alacağız, bunu bilsin bay Kemal" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Geriye doğru baktığımızda Cumhur İttifakı'nın Türk siyasi hayatının sadece en başarılı değil, en ilkeli, onurlu ittifakı olduğunu görüyoruz. Anlayış birliğinin, Türkiye'nin uluslararası alanda yürüttüğü tarihi başarısında çok büyük başarısı vardır. Cumhur İttifakı'na karşı CHP'nin lokomotifliğinde kurulan yapının terörle mücadele başta olmak üzere tel tel dökülmesi oturduğu zeminin çürüklüğünden kaynaklanıyor. Bu zoraki ittifakın içinde ülkenin bütünlüğü konusunda fikir birliğine rastlayamazsınız. Milletimizin birlik ve beraberliği konusunda anlayış birliğinin izini bulamazsınız. Bu çarpık yapının içinde ne var? Karşımızda sadece dışarıdan üflenen sufleleri muhalefet kisvesi altında tekrarlayan ilkesiz bir yapı, daha doğrusu bir heyula var. 40 yamadan oluşan CHP heyulasını, kuvveye dönüştüren ise ne milli bir saiktir ne de insani bir hedeftir. CHP'nin içinde millet yoktur. Çünkü millet, tek parti devrinden beri CHP'nin ciğerini bilir. Demokrasi yoktur. Sadece istismarını yaptığı demokrasinin d'sinden bile nasibini almamış süzme faşist bir partidir. Kalkınma yoktur, çünkü CHP halkın derdine derman olacak hiçbir işe yanaşmaz. CHP'nin içinde milli ve yerli hassasiyet yoktur. Siyasetteki duruşunu önüne konulan senaryolara göre belirler. CHP, hırsızlık, arsızlık, tecavüz vukuatları ile bile yüzleşemeyecek kadar kibire saplanmıştır. Aslında CHP hakiki bir siyasi parti olmaktan çıkığ, heyula haline dönüşmüş amorf bir yapıdır. Mesele memleket meselesi, mesele millet meselesi olunca, bunları görmezden gelme hakkımız olamaz.
Buradan özellikle Gazi'nin mirasına hürmeten CHP'ye gönül vermiş, herhangi bir sebeple oy tercihini ondan yana kullanan vatandaşlara sesleniyorum. CHP kayıp bir partidir. Bu tüm ülkenin bir kaybıdır. Geçtiğimiz günlerde yağan karın ardından CHP'li yönetimlerin şehirlerindeki manzaralar bile bu gerçeği göstermeye yeter. CHP, çöp, çukur, çamur. Bu kadar basit bir konuda bile vatandaşlarımıza hizmet veremeyenleri yok saymayacağız da ne yapacağız. Gelin 2023 yılında, Türkiye'ye gerçek anlamda bir ana muhalefet de kazandıralım. Gelin 2023'te yepyeni bir Türkiye'nin kapılarını aralayalım.
GARA AÇIKLAMASI: İNTİKAMLARINI ALACAĞIZ
Irak'ın kuzeyinde bir mağarada alenen infaz edilen 13 silahsız masum insanın başına gelen acı hadise bile karşımızdaki kirli zihniyeti utandırmaya yetmemiştir. Çıkıyor onu bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor. 5-6 yıl bizim polisimizi, askerimizi, sivili, 13 kişiyi kaçıranlar kimdi? Biz 5-6 yıl içinde dağ, taş demedik, Irak'ın kuzeyindeki mağaralar demedik, bütün buraları aradık, taradık. Bunlar utanmadan, bir şey olmaz, güvence altındalar diyecek kadar yüzsüzler. Bunlar CHP ve ortağı HDP. Bu tezgahı beraber çalıştırdılar, biz 5-6 yıldan sonra operasyonu yapmak zorunda kaldık. Bununla ilgili de Savunma ve İçişleri Bakanımı beyefendilerin makamına gönderdik. Anlattılar. Bunlara anlatıldığı halde ondan sonra da utanmadan, terbiyesizce eleştiri yağmuruna tuttular. Siz ne yüzsüzsünüz ki yine hala utanmıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, bilesiniz ki, bu Cumhur İttifakı, AK Parti iktidarı, bu yolda inançla sizin kol gerdiğiniz o teröristleri de inlerinde bitire bitire yoluna devam edecek. İçimiz kan ağlıyor ama biz onların intikamını alacağız, bunu bilsin bay Kemal. Ne yaptınız da engel olduk diyorlar, işte beraber teröristlerle yürüdün. Gara katliamı, öncesi ve sonrasıyla ülkemizde terör konusunda kimin nerede durduğunu göstermesi açısından turnusol olmuştur.
Milletimiz vesayet karşısında nasıl boyun eğmediyse, darbe girişimlerine göğsünü nasıl siper ettiyse, Allah'ın izniyle bu kirli zihniyeti de tarihin tozlu raflarına havale edecektir. Sordukları her soru ile devlet yönetiminden, ekonominin nasıl işlediğinden, salgının sonuçlarından zerre kadar anlamadıklarını kendi ağızlarıyla ikrar ediyorlar. Bu kafa siyasi ikbalini Türkiye'nin yaşayacağı felaketlere bağlıyor. 20 yıl öncesinin Türkiye'sine de güzellemeler diziyorlar. 70-80 kişilik sınıflarda okunduğunu, ders kitabı için kuyruklarda beklendiğini, nice çocukların eğitimden mahrum kaldığını kimse unutmadı. Hastanelerde çektiği çileler, doktorundan hemşirene kadar hangi yokluklarla karşı karşıya kaldığını kimse unutmadı. Her kesimden insanımızın hangi sıkıntılarla hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını kimse unutmadı. Bütün o dönemlerde siz ölüleri rehin aldınız. Şu anda Batı, Türkiye'nin sağlık sistemini örnek alıyor.
BATI'YA MESAJ: HAREKATLAR MEŞRU HAKKIMIZ
Türkiye'nin sınırları içinde ve dışında yürüttüğü harekatlar hem meşru hakkıdır hem de insani görevidir. Türkiye de kendisine yönelen tehditlere karşı mücadelesini, gerektiğinde kaynağına kadar sürdürme hakkına sahiptir. 1000 yıllık varlığımızın bize yüklediği insanlık görevlerini yerine getirmek için kimseden icazet alacak değiliz. Samandağ'dan Şemdinli'ye kadar tüm sınırlarımızı yeteri derinliğe inerek güvenli hale getirene dek durmayacağız. Gönül sınırlarımızın tamamındaki her bir kardeşimizin iyi ve kötü gününde yanında olmayı sürdüredeğiz. Her kim bu mücadeleye amalı beyanlarla gölge düşürmeye kalkarsa bilsin ki hayati bir yanlış içindedir. Yıllardır Batılı dostlarımızı terör örgütleri ile aynı yatağa girmeyin, bunlar yılan gibidir, sizi de ısırırlar diyoruz. Buna rağmen hala aynı yanlışlar tekrarlanıyor. Şimdiden sokakları ateşe verilen, parlamentoları işgal edilen, ırkçılık ve İslam düşmanlığı ile sarsılan bu ülkelerin yarınlarını düşünmek bile istemiyoruz. Bizi de aynı kara deliğe sürüklemek amacıyla kullandıkları aparatların gayretleri de onları kurtarmayacak.
'DÖVİZLERİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNÜ SALGINLA MÜCADELEDE KULLANDIK'
Salgının daha ağır hasara sebep olmasının önüne geçtik. Tüm dünyada ekonomiler geçen yıl ciddi bir daralma yaşarken, Türkiye büyümesini sürdürebilen az sayıdaki devlet arasında yerini aldı. Bir süredir maruz kaldığımız ekonomik tuzaklarla mücadele ederken salgın ile yeni bir finansal dalga oluşturmak isteyenlere fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu'nun sorup durduğu dövizlerin önemli bir bölümü bu mücadelede kullanılmıştır. Toplumsal kargaşa peşinde olanların oyunlarını da bozduk. Sosyal destek ve kısa çalışma başta olmak üzere, milletimize doğrudan ve karşılıksız olarak aktardığımız kaynak 53 milyar lirayı aştı. CHP'nin sürekli itibar suikastları ile saldırdığı Berat Bey'in gayretlerinin şahidiyiz. Faaliyetlerine ara verilen sektörlerdeki vatandaşlarımızın sıkıntılarını biliyoruz. Esnaflarımıza yönelik ciro desteğinden, kira yardımına kadar pek çok destekte bulunduk. Devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik.
NORMALLEŞME AÇIKLAMASI
Üretimi, istihdamı, ticareti yeniden canlandırmanın yolunun normalleşme adımlarından geçtiğini asla unutmuyoruz. Önümüzde bir tarafta vaka sayıları var diğer tarafta normalleşme takvimi var. Bu ikisini dengeli götüremezsek bir süre sonra yeniden artan vaka ve vefat oranları sebebiyle çok daha sert tedbirleri hayata geçirmemiz kaçınılmaz olacaktır. Bunun için milletimden sabır istiyorum. Sadece bizim normalleşme adımları atmamız da yetmiyor. Yakın ekonomik ve insani ilişkilerin bulunduğu Avrupa ile yürümesi şart. Eğitimde ilk adımları atmaya başladık. 1 Mart'tan itibaren diğer alanlarda da kriterleri karşılayan illerimizde adımlar atılmaya başlanacaktır. Vatandaşlarımızdan seyir durumunu yakından takip etmek suretiyle bir an önce normalleşme kriterine ulaşılmasını sağlamalarını bekliyorum. Aksi halde vaka ve ölüm sayılarını hedef seviyelerin altına düşürerek salgını tamamen yenmekte zorlanırız.
'MART AYI AŞILAMADA BÜYÜK MESAFENİN KATEDİLECEĞİ DÖNEM OLACAKTIR'
Mart ayı aşılama konusunda da çok büyük mesafelerin katedileceği dönem olacaktır. Aşı temini için tüm kanalları zorluyoruz.