Erdoğan F-16'larda S-400 örneği verdi: 'Başkalarıyla da görüşüyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile F-16 görüşmelerinin olumlu sonuçlanması için her şeyi yaptıklarını söyledi. Tek çıkış yolunun ABD olmadığını söyleyen Erdoğan, savaş uçağı ihtiyacı için başka temasların olduğunu açıkladı: S-400'lerde olduğu gibi biz Amerika'nın dışında da alternatiflerle görüşüyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Azerbaycan'ın Zengilan ve Cebrayıl şehirlerine gerçekleştirdikleri çalışma ziyaretini başarıyla tamamladıklarını belirten Erdoğan, Zengilan Uluslararası Havalimanı'nın açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Ziyarette Aliyev ile görüşmesinde ikili ilişkileri, bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldıklarını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Güney Kafkasya'ya yönelik ortak vizyonumuzun barış, istikrar ve kalkınma temelinde inşa edildiğini bir kez daha teyit ettik. Sınırların belirlenmesi, Nahçıvan ve Azerbaycan'ın batı bölgeleri arasındaki bağlantı yolunun açılması ve barış anlaşmasının imzalanması, bölgenin normalleşmesi için mühim adımları teşkil edecektir. Büyük bedeller ödenerek, uzun yıllar sonra bölgede kalıcı barış şansı yakalanmıştır. Biz, tüm samimiyetimizle Ermenistan'ın bu tarihi fırsatı değerlendirmesini bekliyoruz. Azerbaycan-Ermenistan müzakerelerindeki ilerlemenin, Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine de müspet katkı yapacağı şüphesizdir.”
ABD'li Senatör Bob Menendez'in, Türkiye'yle ilgili F-16 tasarısına onay vermeyeceği yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Erdoğan F-16 ile ilgili çalışmaların planlandığı şekilde devam ettiğini bildirdi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşmelerinde yönetim olarak, bakanlık olarak, askeri olarak bunu desteklediklerini ifade ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
“Daha önce de Milli Savunma Bakanlığımız bu konuda üçü Türkiye'de biri Amerika'da olmak üzere heyetler arası dört toplantı yaptı. Prosedür devam ediyor. Bu Menendez gibi senatörlerin ifadeleri kendi şahsi görüşüdür, şahsi iddialarıdır; herhangi bir şekilde kurumsal bir durumu yansıtmıyor. Ayrıca bunların Yunanistan ile olan münasebetleri de ayrı bir inceleme konusu; niye bu kadar tarafgirler bu konuda?
“Yine geçtiğimiz günlerde NATO'daki Savunma Bakanları toplantısında Stoltenberg de bizzat bu konuda açık ve net bir şekilde tarafsızlığını ifade etti; F-16'ların Türkiye'ye verilmesinin sadece Türkiye için değil NATO için de önemli bir hadise olduğunu, Türkiye ne kadar güçlü ne kadar hazır olursa NATO'nun da ortalama değerinin bu şekilde yükseleceğini belirtti. Dolayısıyla biz, gelişmeleri, süreci yakından takip ediyoruz. Olumlu şekilde sonuçlanması için yapılacak ne varsa yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Fakat diğer taraftan da dünya pazarı geniş, dolayısıyla çeşitli çözümler de mevcut.”
Tek başına Menendez'in karşı çıkmasının engel teşkil etmeyeceğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: “Herkes teklif verebilir ama yasa tasarısının Kongre'den geçmesi gerekir ki şu andaki atmosfer öyle değil. Yani bir kişinin karşı çıkmasıyla olmaz. Diğer taraftan yönetim de zaten olumlu istikamette gerekli adımları atıyor. Tabii bizim için tek çıkış yolu Amerika değildir. Gerektiğinde aynen S400'lerde olduğu gibi biz Amerika'nın dışında da alternatiflerle görüşüyoruz. Oralardan da bu işin temini yoluna gideriz. Elimizde bu tür alternatifler de var.”
KKTC'NİN TDT ÜYELİĞİ
Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi'nin, 11 Kasım'da Özbekistan'ın Semerkant şehrinde yapılacağı anımsatılarak, “Bu bağlamda aslında tam bir yıl önce İstanbul'daki zirvede kritik bir mesaj vermiştiniz ve mesajınızda 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni aramızda görmeyi canıgönülden arzu ediyoruz' demiştiniz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gözlemci üye olarak katılacak, ancak daimi üyeliği için bir kapı aralanacak mı, bu zirveden böyle bir sonuç beklenir mi” sorusu yöneltildi. Erdoğan, şunları söyledi:
ÜYE ÜLKELER 'YANINIZDAYIZ' DİYOR
“Beklenmemesi için bir sebep yok. Katılan ülkeler, bizler için gerçekten olumlu sinyal vermesi gereken ülkeler. Yani Türk Devletleri Topluluğu olarak, burada yaptığımız ikili görüşmelerde her zaman şunu söylüyorlar, 'Türkiye bu konuda nasıl bir adım atarsa biz de tabii ki onun yanındayız'. Nitekim bugün İlham Aliyev kardeşimle de yaptığımız görüşmede yaklaşım buydu. Burada Türk Devletleri Topluluğu Zirvesi'nde tabii ki onu da çalışacağız ve Semerkant'ta alınması gereken en olumlu neticeyi de alacağız. Temennimiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik Birleşmiş Milletler'de yaptığımız açıklamalar istikametinde, Türk Devletleri liderleri olarak müşterek bir çalışmanın içerisine girmek.”
'KENDİ MEDENİYETİNİN DEĞERLERİNDEN YANA DEVRİMCİLİK'
“Muhafazakar devrimciyim, ifadeniz çok konuşuldu, çok tartışıldı. Muhafazakar bir devrimci neye muhaliftir? Bir muhafazakar devrimci neyin yanında ve neyin karşısındadır?" sorusu üzerine de Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“Biz muhafazakar devrimciyiz. Milli ve manevi değerlerimize tavizsiz şekilde sahip çıkan; haklarımızı, menfaatlerimizi her şartta koruyan yanımızla muhafazakarız. Ülkemiz için eser ve hizmet siyasetinden demokrasi, hak ve özgürlüklere, her alanda devrim niteliğinde adımlar atan; dünyadaki zulme ve adaletsizliklere itiraz eden yanımızla da devrimciyiz. Yakıp yıkan, taş üstüne taş koymayan sözde devrimciliğin aksine; kendi medeniyetinin değerlerinden yana olarak sürekli okuyan, çalışan, üreten, imar eden, geliştiren ve atılım içinde olan gerçek bir devrimciliktir bu. Muhafazakar devrimcilik işte budur. Bu anlamda özellikle gençlerimize Nuri Pakdil'in eserlerini okumalarını tavsiye ediyorum. Ben merhum Nuri ağabeyimizin aynı zamanda talebesi durumundaydım.”