Satışa gittiler!
Cumhurbaşkanı'nın Körfez ziyareti öncesi, “Bu ülkelerin Türkiye’den belli assetleri (varlıkları) satın alma durumları da olacak.” ifadeleri dikkat çekti. Babacan'ın ekonomiyi Derviş politikalarıyla yönettiği özelleştirme dönemi akıllara geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü bir heyetle Körfez ülkelerini ziyaret ediyor. Yaklaşık 200 iş insanı dışında bakanlar ve bürokrasiden üst düzey isimlerin yer aldığı heyet kapsamında ilk durak Suudi Arabistan oldu. Cumhurbaşkanı daha sonra Katar'a geçti. Burada kendisine Hindistan'daki G20 toplantılarından dönen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da katıldı. Körfez heyetinde önceki dönem Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin de yer aldığı görüldü. Arap kökenli Nebati, Körfez'deki hanedan aileler ile aynı aşirete mensup. Bu bakımdan Türkiye'nin ilişkilerini geliştirmesi açısından ayrı bir bağ kurma avantajına sahip. Cumhurbaşkanı, Körfez ziyaretinin “ülke varlıkları satılacak” şeklinde değerlendirilmesi üzerine yola çıkmadan önce yaptığı açıklamada, BOTAŞ'ın satılacağı iddialarını yalanlarken, heyetin yatırım ve finans boyutu olduğunu not etti. Cumhurbaşkanı, ayrıca “...bu ülkelerin Türkiye’den belli 'asset'leri satın alma durumları da olacak.” dedi.
FİNANS VE SAĞLIK SEKTÖRÜ
“Asset”in Türkçe karşılığı varlık. Genelde finansçılar bu ifadeyi kullanmayı severler. Cumhurbaşkanı'nın ziyareti öncesi bakanlar Körfez'e gitti. Oradan Türkiye'ye heyetler geldi. “Asset satın alma” denince aklımıza Babacanlı özelleştirme döneminde Türk Telekom'un Lübnanlı Hariri ailesine ait Oger Telekom'a satışı akıllara geliyor. Sonradan hisseleri kurtarmak için nasıl bir süreç yaşandığı kamuoyunun malumu. Cumhurbaşkanı da bunu not etmiş olacak ki, edindiğimiz bilgilere göre, özelleştirmeden ziyade işletme hakkı devri ve ortaklık kurma konusunda irade ortaya koyuyor.
Bu anlamda Varlık Fonu bünyesindeki kamu bankaları dışındaki şirketlere Körfezli ortak alınması mümkün. Yine kulislerde özel sektörden bir sağlık grubunun satıldığı konuşuluyor. Bunun yanında Türkiye'nin en büyük özel bankalarından birine de Körfezli ortak geleceğine, görüşmelerin olduğuna dair geçen haftadan beri bankacılık kulisleri kaynıyor.
SUUDİ İLE İNŞAAT
Anadolu Ajansı'nın geçtiği habere göre, Türkiye Cumhuriyeti ile Suudi Arabistan Krallığı arasında, doğrudan yatırım, savunma sanayii, enerji, savunma ve iletişim alanlarında anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman başkanlığındaki heyetler arası görüşmelerin ardından anlaşmalara imza atıldı. Kaynaklarımızın aktardığına göre Suudiler ile BAYKAR'ın İHA ve SİHA satışı yani savunma sanayi dışında yeni bir somut anlaşma kulislere yansımadı. Ancak Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonu kapsamındaki projelerinden Türk müteahhitlik sektörünün hatırı sayılır pay alması için görüşmeler yapıldı. Petrole dayalı ekonomisini çeşitlendirmek isteyen Suudiler, Avrupa ve Çin arasındaki en güçlü sanayiye sahip Türkiye'nin birikiminden de faydalanmak istiyor. Bununla birlikte heyete katılan iş insanları ile görüştüğümüzde Suudi tarafında henüz kendilerine yansıyan bir “asset” satın alımının olmadığını kaydettiler. Daha önce Körfez'de birçok projeye imza atan Limak Şirketler Topluluğu ise Suudi Arabistan Krallığı Yatırım Bakanlığı, Prenses Nora bint Abdulrahman Üniversitesi ile birlikte hayata geçirilecek Global Engineer Girls – Suudi Arabistan Programı için Yönetici Programı Mutabakat Anlaşması imzaladı. Limak Şirketler Topluluğu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir de imza törenine ilişkin fotoğrafları sosyal medya hesaplarından paylaştı.
KATAR İLE FİNANSMAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi Arabistan ziyaretine G20 toplantıları nedeniyle iştirak edemeyen Bakan Şimşek, Katar'da hazır bulundu. Bakanlık görevi öncesi Körfez fonlarına danışmanlık yapan Bakan Şimşek'in Katar'daki görüşmelerde yer alması ayrı bir anlam taşıyor. Avrupalı dev şirketlerde yatırımları bulunan Katar fonlarının özellikle son dönemde öne çıkan Türk şirketleri ortak olması bekleniyor. Yetkililer yatırımların genişletileceğini ziyaret öncesi duyurmuşlardı. Heyet kapsamındaki görüşmelerde, Varlık Fonu bünyesindeki telekom şirketleri ve hizmet ihracatı şampiyonu hava yolları şirketine Katarlı bir ortak gelmesi ihtimali günlerdir konuşuluyor. Yine Adana'da tekstil ham maddeleri üreten özel şirkete ortak gelebileceği ve kamu teşviği ile hayata geçmesi beklenen yeni petrokimya tesisi için de yatırım gelebileceği spekülasyonları yapılıyor.
BAE İLE YATIRIM
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Katar'ın yanında lojistik bakımından öne çıkan bir ülke. Güney Asya ve Afrika ile ticaret için bir merkez konumunda. Bu ülkenin Türkiye'den liman alacağı, görüşmelerin sürdüğü zaten bakan düzeyinde doğrulandı. Bunun dışında ülkenin lojistik ağını güçlendirmek için Türkiye'yi de önemli bir merkez olarak konumlandırdığı biliniyor. Türkiye'de banka yatırımı da bulunan BAE'nin de Suudiler gibi İHA ve SİHA alması söz konusu. Pazartesi günü Japonya Başbakanı Fumio Kişida, BAE'deydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan salı günü Katar'a geçerken Kişida da Suudi Arabistan'a geçti. Türkiye ve Japonya'nın aynı günlerde Körfez temaslarını sıklaştırması dikkat çekti.