Cumhuriyet öğretmenine tarikat kumpası
Başöğretmen Fatma Doğanbey bir yıl önce tarikat mensuplarının sınıfına girip propaganda yapmasına engel oldu. Fatma öğretmen, bu olayın ardından asılsız suçlamalarla disiplin soruşturması geçirdi. Soruşturma sonuçlanmadan okulundan uzaklaştırılan Doğanbey'in öğrencileri, öğretmenlerini geri istiyor.
GAZETE HABERLERİ
Editor
28 yıllık öğretmen Fatma Doğanbey, tarikatın hedefi oldu. Doğanbey, tarikat mensuplarının sınıfına girip propaganda yapmasına karşı çıktı. Disiplin soruşturması henüz sonuçlanmadan, sürgün yedi... Doğanbey'e öğrencileri ve velileri sahip çıktı. Fatma öğretmen, 26 yıldır görev yaptığı Hanefi Aytekin İlkokulu’nda birden bire soruşturmalarla karşı karşıya kaldı. Eğitim İş Konya Şubesi olayın iç yüzünü araştırmaya başladığında ise Fatma öğretmenin tarikat yurduna öğrenci toplayan kişilerin sınıfına girmesine izin vermediği için başına bu işlerin geldiğini öğrendi.
Fatma Doğanbey, hayatını öğrencilerine adamış 28 yıllık idealist bir öğretmen. Bütün ömrü; Cumhuriyet değerlerini benimsemiş, Atatürk’ün izinden giden, vatanına ve milletine faydalı, ahlaklı öğrenciler yetiştirmekle geçmiş… Görev yaptığı süre boyunca en küçük bir olumsuzluk yaşamamış, üstelik 2 başarı ve 4 teşekkür belgesi ile ödüllendirilmiş... Kendisini sürekli geliştirmiş 67 sertifika sahibi... Meslektaşlarının deyimiyle “İnsan sevgisine ve daha çok çocuk sevgisine dayanan temel duyguyla öğretmenlik yapılabileceğini içselleştiren” biri. Meslek hayatının ilk zamanlarında okuma yazma öğrettiği öğrencilerinin şimdi çocuklarını okutuyor. Bazı öğrencileriyle meslektaş… İmkansızlıklar içinde okuyan öğrencilerinin yanında olma isteği ağır basmış... Konya'nın uzak bir köşesindeki okulundan 26 yıldır tayinini istemek aklından bile geçmemiş.
Başöğretmen Fatma Doğanbey, emekli olmanın arifesinde kendini bir hak arama mücadelesinin içinde buldu. Doğanbey, somut kanıt olmaksızın çok sayıda suçlamayla karşı karşıya kaldı.
Fatma öğretmenin sınıfta "farklı kökenlerden öğrencilere karşı ayrımcılık" yaptığı iddia edildi. Suçlamalar, tek bir velinin somut olmayan ‘his’lerine dayandırıldı. Üstelik Eylül 2018'de okul yönetimi ile veliler arasında "Suriyeli öğrencilerin istenmediğine" yönelik yaşanan olayların sorumluluğu da Fatma öğretmenin üstüne yüklendi. Oysa polis kayıtlarına göre 5 yıl önceki olayın Fatma Doğanbey ile ilgisinin olmadığı ortada.
İSTİKLAL MARŞI’NI EZBERLETMEK DE SUÇ SAYILDI
Fatma öğretmene yöneltilen bir diğer suçlama ise “Çocuklara yaşının çok üstünde bir lise öğrencisinin yapması gereken ezberler verilmesi”... Fatma öğretmen belirli aralıklarla öğrencilerinin gelişimini hızlandırmak amacıyla şarkılar, tekerlemeler öğretiyor. Milli bilinç kazandırmak için İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ezberleyenlere hediye vereceğini duyuruyor. Burada zorunluluk yok, gönüllülük esas. Veliler Fatma öğretmene yönelik bu suçlama karşısında şaşkın, "Bu durumda, İstiklal Marşı okuma yarışması düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığı da suç mu işliyor?" diye soruyor.
VELİLERE GÖZDAĞI
Aydınlık’a konuşan veliler, taleplerini yönetime iletmek için okula gittiklerinde Müdür Hüseyin Mucuk’un sert tepkisiyle karşılaştıklarını söylediler. Bir veli, "Okul müdürü bizi tersledi, polis çağırarak okula girişimizi yasakladı." dedi. Bir diğer veli ise "Müdürün yanına gittik bizi kapı dışarı etti, başınızı yakacaksınız diyerek vazgeçirmeye çalıştı. Okula girmemiz de engellenince müdürü şikayet edeceğimizi söyledik. Hafta başında ise Fatma öğretmeni şikayet eden O.T isimli veli okul bahçesinde ve belinde silahla müdürle beraber çocukların içinde geziyordu.” iddiasını dile getirdi.
Eğitim İş Konya Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, Aydınlık'a yaptığı açıklamada, Fatma öğretmenin bir yıl önce tarikat mensuplarının sınıfına girmesine izin vermeyerek arı kovanına çomak soktuğunu söyledi. Yiğit, "Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden bize ulaşan bilgiye göre; Fatma öğretmen hakkındaki soruşturma bu olay üzerine başlatıldı. Fatma öğretmene ceza verilmesi için yetkililer üzerinde büyük baskı kuruldu." dedi.
OKULDA BASKIYA UĞRADI
Okul müdürü Hüseyin Mucuk, iddiaya göre 1. sınıf öğretmenleri ile okulun ilk gününde yapılacak etkinlikleri planlandığı bir toplantıda, öğretmenlerin çocuklar için birçok hediye alması gerektiğini anlatıp görkemli bir karşılama istedi. Mucuk'un, Fatma öğretmenin “Hocam biz zaten gerekli hazırlıkları yapıyoruz, abartılı bir karşılamayı doğru bulmuyorum, onlar burada hayatı, eşitliği, adaleti öğrenecekler. Gerektiği şekilde öğrencilerimizi samimi, sıcak karşılayacağız.” demesi üzerine “Sen çok biliyorsun” diyerek Fatma öğretmeni odasından kovduğu öne sürüldü. Fatma öğretmenin özel gün ve belirli haftalar için sınıfıyla birlikte hazırladığı programların, "öyle olmaz yeniden yapsın" denilerek geri çevrildiği, sınıfına çat kapı girilerek öğrencilerinin önünde, "panonuz çok kötü" denildiği de ifade ediliyor.
SORUŞTURMA BİTMEDEN UZAKLAŞTIRILDI
Konya İl Milli Müdürlüğünün yürüttüğü soruşturma dahi tamamlanmadan hukuksuzca okulundan ve öğrencilerinden uzaklaştırılan Fatma öğretmen haksızlıklara karşı mücadele başlattı. Fatma öğretmenin öğrenci ve velileri de öğretmenlerinin bu mücadelesine destek veriyor, ona kavuşmak için heyecanla bekliyor.
'ÖĞRETMENİM YOKSA OKULA GİTMEM'
Veliler ve yetiştirdiği öğrencileri Fatma Doğanbey'in okuldan uzaklaştırıldığını duyunca, Doğanbey'e destek mesajları yayımladı. Bazıları da CİMER'e şikayette bulundu:
- “Yıllarca mahallemizde çocuklarımızın gelişimine katkıda bulanan örnek bir öğretmenin asılsız suçlamalarla yıpratılması biz velileri ve öğrencilerimizi derinden etkiliyor. Yıllardır çocuklarımızın örnek aldığı bir öğretmenin görev yerinin değiştirilmesini istemiyoruz. Siz mükemmel bir öğretmensiniz.”
- “Haberi duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Gelmeniz için imza, dilekçe, elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırım.”
- “Çocuğum okuldan geldiğinden beri ağlıyor. Hepimize birden kıydılar.”
- “26 yılda okulumuzda kendisine yönelik tek suçlama yokken, annesini babasını okuttuğu insanların kendi çocuklarını da Fatma öğretmene verdiği bir eğitimci iken, öğrencilerine üniversiteye gittiklerinde bile burs verirken, mahallemizde yetiştirdiği doktorundan mimarına, polisinden öğretmenine, onlarca öğrencisi her zaman saygı ile anarken, emekliliğine 2 ay kala yapılan bu haksızlığın düzeltilmesini ve öğretmenimizin okulumuza acilen iadesini istiyoruz. Alakova Mahalle muhtarı Müdürün verdiği veli numaralarını tek tek arayıp eski yeni velilere şikayette bulunmaları için baskı yapmaktadır. Birçok veli asılsız iftira için okula gitti, ancak bizim ifademizi almadılar.”
- “Fatma Doğanbey’in okulumuza geri dönmesini istiyoruz. Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu. Okula gönderemiyoruz. 'Öğretmenimiz gelmezse okula gitmek istemiyorum' diyor.
'HAYATIMIN MİHENK TAŞI'
- n“2005- 2011 yılları arasında sınıf öğretmenliğimi üstlenmiş Fatma Doğanbey, gerek eğitim hayatıma katkısı gerekse sağlam temeller üzerine kurduğu dini ve vicdani katkıları ile benim için büyük bir şans olmuştur. Aradan çok uzun zaman geçmesine dahi söylediği sözler ve verdiği dersler halen vicdanlı ve adaletli bir insan olarak kalmamda büyük bir mihenk taşıdır. 2009 tarihinde okul dışında yaşadığım psikolojik olarak zor süreçler geçirdiğim zamanlarda bir öğretmen ve gerekse anne şefkati vererek psikolojik ve sosyolojik olarak destek olmuş, geçirdiğim travma sonrası okul hayatından kopmamamı ve daha iyi şekilde topluma adapte olmamı sağlamıştır. Öğrencisi olduğum süreçte daha önce Hanefi Aytekin İlkokulu bünyesinde yapılmamış olan izcilik kulübünü kurmuş, maddi ve manevi olarak kendi çabaları ile biz öğrencilerine daha iyi eğitim ve sosyalleşme ortamı hazırlayarak, biz öğrencilerini kötü alışkanlıklardan uzak tutarak zamanımızı daha verimli geçirmemize katkı sağlamıştır. Gerekli incelemelerin tekrar yapılmasına ve bütün hayatını mesleğine ve öğrencilerine adayan hocamız Fatma Doğanbey'in hak kaybetmeksizin görevine geri dönmesini temenni ediyorum.”
EĞİTİM İŞ: "BU ALENEN KUMPASTIR"
Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, “Fatma Doğanbey’e açılan soruşturma neticesinde bu zamana kadar görülmemiş bir hızda görev yeri değişikliği cezası verildi. Bu da yetmezmiş gibi türlü cezalar muhakkikler tarafından teklif edilmiştir." dedi. Sicili tertemiz bir Cumhuriyet öğretmenine bu cezaların verilmesinin akla, mantığa ve vicdanlara aykırı olduğunu söyleyen Yiğit sözlerine şöyle devam etti: "Bir okul müdürü mahalle muhtarını arayıp kendi öğretmeni hakkında velilerle görüşülmesini ve öğretmenimiz hakkında velilerin şikayetçi olmalarını neden ister? Bu, alenen bir kumpastır. Eğitim-İş olarak tüm bilgi ve belgeler elimizdedir. Okul müdürü başta olmak üzere, muhtarından soruşturmayı yürüten muhakkiklere kadar bu kumpasa ortak olan herkes yüce Türk adaleti önünde tek tek hesap verecektir.”
