Olgun kişiliği ve Cumhuriyete bağlılığı unutulmayacak
Celal Bayar’ın kızı Dr. Nilüfer Gürsoy 103 yaşında hayata veda etti. Dr. Gürsoy için dün ikindi namazına müteakip İstanbul Erenköy Galip Paşa Camisi'nde cenaze namazı kılındı
Atatürk’ün İktisat Bakanı, Başbakanı ve 1950-60 arasında Cumhurbaşkanlığı yapan Celal Bayar’ın kızı Dr. Nilüfer Gürsoy tıpkı babası gibi 103 yaşında hayata veda etti.
Dr. Gürsoy için dün ikindi namazına müteakip İstanbul Erenköy Galip Paşa Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Gürsoy, bugün saat 11.00'de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılacak törenin ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlanacak.
İstanbul’daki evinde vefat eden Nilüfer Gürsoy, 1 Haziran 1921 tarihinde Bursa'da doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesini bitirdi. Doktora yaptı, üniversitede klasik filoloji asistanı olarak görev yaptı. Aktif siyasete 27 Mayıs 1960 İhtilalinden sonra girdi. 1961 Genel Seçimlerinde Adalet Partisi listesinden Bursa milletvekili seçildi.
Kasım 1970'te Ferruh Bozbeyli önderliğinde Adalet Partisi’nden istifa eden bir grup siyasetçiyle birlikte Demokratik Parti’yi kurdu. Bir sonraki seçimlere katılmadı ve 12 Eylül Darbesi gelmeden aktif siyasetten tamamen çekildi. Gürsoy 3 dönem TBMM’de görev yaptı.
Nilüfer Hanım, Ahmet İhsan Gürsoy ile evlendi ve Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Prof. Dr. Akile Gürsoy ve Bilge Gürsoy'un annesi olarak sade yaşamını sürdürdü. Cumhuriyetin değerlerini savunan açıklamalar yaptı. Babası adına kurulan Celal Bayar Vakfı’nın da başkanlığını yaptı.
ŞARK RAPORU KAYNAK’TA YAYIMLANDI
Celal Bayar’ın bugüne de ışık tutan 1936 tarihli Şark Raporu’nu Kaynak Yayınları 2006 yılında tekrar yayımlamıştı. Bayar raporunda, Şeyh Sait ve Ağrı isyanlarından sonra bölgede yaşayan Kürtlere karşı ayrımcı politikalar izlenmemesi gerektiğini ifade ediyor. Şark Raporu'nun bir başka önemli yanı ise, Doğu'da Toprak Reformu'nun öneminin üzerinde ısrarla durmasıdır.
Celal Bayar'ın kızı Dr. Nilüfer Gürsoy'un açıklayıcı sunuşu ile birlikte yayımlanan Şark Raporu, Kemalist Devrim'in Doğu'ya ve Kürt meselesine bakışını anlamak açısından son derece önemli…