12 Ocak 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumhuriyet’e önerimiz: Tarihimize ‘Fransız’ kalmayın!

Fransa bir karar almış ve biz de aynısını onlara uygulamışız. Bunun neresi eğitimi vuruyor? Türkiye’de eğitim 30-40 Fransız hocanın -var sayalım- çekip gitmesiyle ya da Türkçe öğrenme güçlüğüyle mi sekteye uğrayacak? Burası Fransız sömürgesi mi ki oturup ağlayalım; gitme diye...

Cumhuriyet’e önerimiz: Tarihimize ‘Fransız’ kalmayın!
A+ A-
ERCAN DOLAPÇI

Malum bu aralar Fransa ile aramız iyi değil. Akdeniz ve Libya’da karşımızda duruyor. Bununla da kalmıyor Yunanistan’ı kışkırtarak üstümüze salmaya çalışıyor. Haklarımızı tanımadıkça ve sömürge zihniyetinden kurtulmadıkça düzelmesi de pek beklenmiyor. Neyse konumuz bu değil; konumuz Cumhuriyet gazetesinin Fransa’ya ilişkin haberi!

12 Şubat günü Cumhuriyet gazetesi manşetten, Galatasaray Üniversitesi’nde görev yapan Fransız hocalara getirilen “B2 seviyesinde Türkçe öğrenme zorunluluğu”nu konu edinen bir haber yayımladı. “Eğitimi vuran misilleme” başlığıyla manşetten verilen habere göre, Fransa’da ilkokul, lise ve üniversitelerde Türkçe eğitimi verecek Türk okutmanlara “B2” seviyesinde Fransızca bilme şartı getirildi. Fransız hükümetinin kararıyla Türkiye’den Fransa’ya gidecek imam ve Türk okutmanlara da kısıtlama getirilmiş oldu. Haliyle Türkiye’nin de buna mütekabiliyet çerçevesinde cevap vermesi gerekiyordu. Verdi de. İşte haberin asıl konusu bu.

TÜRKÇE LAZIM DEĞİLMİŞ

Arada Fransız Le Monde eki veren Cumhuriyet’in haberinde, Fransız hocaların ve onlara destek veren Eğitim Sen’in açıklamalarına da yer verilmiş. Eğitim Sen de hararetle Fransızları destekleyen açıklama yapmış… Hocaların açıklamaları ayrı bir fecaat, çünkü bir hoca şöyle diyor: “Türkçe günlük hayat için gerekebilir ama üniversitede gerekli değil. Hazırlıkta zaten 35 hocayız, 9’u Fransız. Sınıfa iki hoca giriyoruz, bir de Türk hoca oluyor sınıfta. Öğrenciler zaten Türkçe konuşan istemiyor, o zaman yeterince çabalamıyorlar Fransızca konuşmak için.” Bunu söyleyen de 8 yıldır Türkiye’de olan biri…

Fransız kibrini görüyor musunuz? Biliriz ki Fransızlar kendi dillerine çok hassastır. Gidin Paris’e. Bir büfeciye İngilizce ya da Türkçe adres sorun yüzünüze bile bakmazlar. İlle Fransızca soracaksınız! Bir de “üniversitede Türkçe gerekli değil” diyerek Türkçeye laf söylüyor! Doğrusu rahatsız edici…

Bu açıklama kadar, Cumhuriyet gibi köklü bir gazetemizin bu konuyu “eğitimi vuran misilleme” olarak sunması, bizi daha fazla üzdü. Ortada bir mağduriyet yok. Doğal bir istek. Hem de yasal. Cumhuriyet devrimi ilkelerine de uygun. Çünkü Türkiye’de eğitim verecek ve en önemlisi de yıllarca bu alanda çalışacak yabancı öğretmenlerin Türkçeyi bilmesi isteniyor. Bu eğitim psikolojisi açısından da bir gereklilik… Siz yıllarca bir ülkede yaşayacaksınız. Ve oranın dilini öğrenme ihtiyacı duymayacaksınız. Bir de “gerek yok” diyeceksiniz… Kaldı ki geçmişte buna ilişkin çok örnek var. En güzel örnek 1933 yılından sonra Türkiye’ye transfer edilen ve Nazi baskılarından kaçarak ülkemize gelen birbirinden kıymetli hocalar olayı!

SÖMÜRGE MANTIĞI

Şimdi birileri diyecek ki, Galatasaray Üniversitesi’nde Fransızcayla eğitim yapılıyor, ne var bunda… Bu konuyu Galatasaray Üniversitesi’nde görev yapan bir hocamızla görüştüm. Gerek Galatasaray Lisesi’nde gerekse üniversitede bazı dersler Fransızca veriliyormuş. Yani karma eğitim. Bunun ayrıntısı anlaşmalarla saptanmış… Olayın abartıldığını ve bu hocaların Türkçe öğrenmesiyle eğitimin sekteye uğramayacağını vurguladı. Karma eğitim özelliğinin de korunması gerektiğini belirtti. “Zenginliktir” diyor. Fransız hocalara Türkçe öğrenmelerini de önerdi.

Üniversitelerde tamamen İngilizce ya da Fransızca gibi yabancı dille eğitim yapılması tartışmalı bir konudur. Uzmanlar buna pek de taraftar değil… Bu konuda geçmişte bir profesörümüz “Türkçe ile eğitim yapılmaz” açıklaması yapmıştı. Bu olay ve olaya yaklaşan Cumhuriyet’in haberi de bu mantıkta. Cumhuriyet yazı işleri nedense kendi tarihine Fransız! Bu haber onu gösteriyor. Oysa gazetenin sahibi Dr. Alev Coşkun’a danışsalardı bu vahim yaklaşımda bulunup bu olayı manşetten vermezlerdi. Çünkü İsmet Paşa’nın yanında uzun yıllar çalışmış ve çok iyi bir Cumhuriyet tarihçisi olan Alev Hocam onları uyarırdı. En basitinden İsmet Paşa döneminde Alman hocalara uygulanan yöntemi hatırlatırdı. Üzüldüğümüzü bildirelim. Erdoğan hükümetine karşı olacağım derken, bu kadar vahim hatalara düşülmemeli. Cumhuriyet gazetesinin üzerinde Atatürk’ün isim babalığından dolayı büyük bir bağımsızlık ve hassasiyet mirası vardır!

En basitinden, onlar bir karar almış ve biz de aynısını onlara uygulamışız. Bunun neresi eğitimi vuruyor? Türkiye’de eğitim 30-40 Fransız hocanın -var sayalım- çekip gitmesiyle ya da Türkçe öğrenme güçlüğüyle mi sekteye uğrayacak? Burası Fransız sömürgesi mi ki oturup ağlayalım; gitme diye… Ya da ayaklarımız titreyerek bir karar alacağız. Olacak iş değil.

ÜÇ YILDA TÜRKÇE İLE EĞİTİM ZORUNLULUĞU

Cumhuriyet yazı işlerine dostça bir kez daha hatırlatalım. Nazi zulmünden ülkesinden kaçan ve Türkiye’ye gelerek büyük hizmetleri olan değerli bilim adamları ve hocalara, o günün kıt imkânlarına rağmen yüksek maaşlar verilerek ülkemize getirildi ve Cumhuriyet yönetimi bir yıl içinde Türkçeyi öğrenme 3 yıl içinde de Türkçe ile ders verme zorunluluğu getirdi. Kimse de “hayır” demedi. Geldiler, hem de yüzlerce… Yıllarca da kaldılar. 1950’lerden sonra gittiler. Gayet güzel Türkçe öğrendiler ve çatır çatır bu güzel dille eğitim verdiler. Kitaplar yazdılar. Hatta ticaret hukuku uzmanı Prof. Dr. Ernst Eduard Hirsch gibi hoca, Türkiye sevgisinden çocuğuna Enver ismi verdi.

Prof. Hirsch bu konuyu anılarında şöyle anlatıyor: “İş sözleşmesinin 2. Maddesinin 3 numaralı hükmü, aynen şöyleydi: ‘Profesör, üçüncü yıldan sonra derslerini Türkçe olarak vermek için elinden geleni yapmakla yükümlüdür.’ Yabancı uzmanlarla yapılan iş anlaşmaları açısından böyle bir hüküm tamamıyla yeni bir şeydi. Osmanlı İmparatorluğu zamanında da uzman olarak sayısız yabancı çalıştırılmıştı, ama onlardan hiçbir zaman Türkçeyi öğrenmeleri ve kullanmaları istenmemişti. (…) Milli devletlerde kural, aynı dili kullanmaktır. (…) En genç olan bendim. Üç yılın sonunda dili su gibi öğrenmiştim artık.” (Ernest E. Hirsch, Anılarım, 8. Basım, Tübitak Yayınları, Ankara, 2000, s.215-219.)

Dönemi iyi bilen Hakkı Bilen “Moda’nın Mülteci Alman Profesörleri” isimli kitabında aktardığına göre, yurt dışından getirilen Alman profesörlerle birlikte 4 fakülte, 3 yüksekokul, 8 enstitüyü bünyesinde bulunduran İstanbul Üniversitesi 19 Kasım 1933’te 180 kişilik öğretim üyesi kadrosu ve sözleşme yapılan Alman profesörlerle eğitim hayatına adım attı. Sayıları bin 500’ü aşan profesör, doçent, asistan ve teknisyen Türkiye’ye mülteci olarak geldi. Bu isimlerin birçoğu 1933 üniversite reformu ile kurulan başta İstanbul Üniversitesi, daha sonra kurulan Ankara Üniversitesi, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, İTÜ gibi üniversitelere ve bazı devlet kurumlarına yerleştirildi. Tamamı devlet memuru olarak yetkilendirildi ve Türkiye’de hayatlarının sonuna kadar yaşamalarına izin verildi. Mülteci profesörlerin 102’si burada evlendi, 32’si eşlerinden boşandı, hem Türk hem Alman isimleri verilen 90 çocuk Türkiye’de dünyaya geldi, yaklaşık 90’ı Türkiye’de vefat etti.

Son Dakika Haberleri