Cumhuriyetin 100. yılına yürürken Millî Mücadeleyi anlatan kitaplar
Dünyayı şaşkına çeviren, verilen mücadele karşısında ülkelerin şapka çıkarttığı, dönemin tüm ayrıntılarını, tanıklarıyla anlatan hikayeleri yeniden hatırlatmak için, on kitabı sizin için derledik.
Anadolulu’dan yükselen ses, bağımsızlık mücadelesinin sesiydi. O sesler, bu topraklar uğuruna verilen canların, toprağa akan kanlarıyla bugün hâlâ kulaklarımızda. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu giden yol adım işlenmiş bir kahramanlık hikâyesidir. Bu yılları yaşayanların tanıklıklarında gerçek ile kurgunun buluştuğu romanlar her zamandan başucu kitaplarımız olmalı. Özellikle gençlerimizin okuması gereken, nereden, hangi koşullardan, ne bedeller ödeyerek Cumhuriyeti kurduğumuzu anlatan çok sayıda romanımız var. Gerçek insan öykülerinin anlatıldığı romanların yanı sıra Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Üç Şehitler Destanı ve Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı destanı şiir kitaplarını da mutlaka okunması gereken kitapların başında saymak gerekiyor. Dünyayı şaşkına çeviren ve verilen mücadele karşısında ülkelerin şapka çıkarttığı dönemin tüm ayrıntılarını tanıkların ve araştırmacıların kaleminden anlatan çok sayıda romanımız var. Biz yeniden hatırlatmak için on tanesini derledik.
TÜRK’ÜN ATEŞLE İMTİHANI - HALİDE EDİP ADIVAR
Kurtuluş Savaşı yılları ya da Millî Mücadele Dönemi denince ilk akla gelen isimlerden ve kitaplarından biri, Halide Edip Adıvar’ın Türk’ün Ateşle İmtihanı. Kurtuluş Savaşı yıllarında “onbaşı” unvanına layık görülen Adıvar hem kaleminin gücü hem de sahadaki mücadelesiyle bağımsızlık için mücadeleler veren simge isimlerden. O, Sultan Ahmet Meydanında yaptığı konuşma ile tarihe geçti. Halide Edip Adıvar’ın çocukluk günlerinden 1918'e kadarki anılarını kaleme aldığı Mor Salkımlı Ev’den sonra ikinci anı kitabı olan Türk'ün Ateşle İmtihanı, 1918'den 1923 sonlarına kadar olan dönemi anlatıyor. Kurtuluş Savaşı sırasında yaşananlar, yazarın gözlemleri, Millî Mücadele anıları, usta yazar Halide Onbaşı'nın kaleminden sizlere ulaşıyor.
YABAN - YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
Millî Mücadele Dönemi romanlarının ilk sırasında yer alan Yaban, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun başyapıtı olarak kabul edilir. Yaban ilk defa 1932 yılında basıldı. O günden bugüne okunmaya devam edilen roman, Birinci Dünya Savaşı’ndan Sakarya Meydan Muharebesi’nin sonuna kadar geçen süreyi ele alınıyor. Yaban, söz konusu dönemde köylerin ve köylülerin durumunu anlatarak, kurtuluş mücadelesine farklı bir açıdan bakıyor. Yazar böylece kurgusal karakterlerle aydın-köylü çatışmasını da okuruyla paylaşıyor. Tabii ki Yaban milli mücadele dönemindeki koşulların zorluğunu ödenen bedelleri gözler önüne seriyor.
MİLLÎ MÜCADELE HATIRALARI - ALİ FUAT CEBESOY
Ali Fuat Cebesoy, Kurtuluş Savaşı yıllarının önemli tanıklarından biri olmasının yanı sıra Aliş ile Zeynep’in destansı aşklarını da anlatır kitabında. Roman tadında anlatılan anıları Şevket Süreyya Aydemir, şunları söyler; “Türk milletinin en şerefli mücadelesine Mustafa Kemal yanında atılan, hayatı tarih olmuş Ali Fuat Paşa’nın anıları, kendine has üslubuyla asker kökenli çağdaşları arasında özel bir yere sahiptir. Dağ başlarında parlayan çoban ateşleri dışında ışığın görülmediği Anadolu yaylasında, Millî Mücadeleyi başlatan bir avuç kahraman, hayatları pahasına Türk milletinin en şanlı direnişini örgütleyerek, ilelebet payidar kalacak Cumhuriyetin temelini attılar… Ali Fuat Cebesoy’un Millî Mücadele Hatıraları, sadece bir anı kitabı değil aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın belgelere dayalı destansı bir hikayesi.
ZEYTİNDAĞI - FALİH RIFKI ATAY
Mustafa Kemal Atatürk’ün silah ve yol arkadaşı Falih Rıfkı Atay’ın Zeytindağı adlı eseri Millî Mücadele dönemi eserlerinin en önemlilerinden biri olarak kabul edilir. Bu bakımdan Atay’ın tanıklığı önemli bilgiler de içerir. İnsanın kanını donduran tarihi bir süreci, "bir imparatorluğun çöküşünü" o zamana göre en duru Türkçeyle karşımıza getiren Atay, Kurtuluş Savaşı yıllarının en zorlu sürecini anlatıyor. Mehmetçiğin, Yemen'de, Aden'de, Kanal'da, Gazze'de, Arap Çölleri'nde nasıl kırıldığını, yenilgiden sonra bir vagon dolusu mecidiye altınının nasıl bırakıldığını okuyacaksınız. Falih Rıfkı, Zeytindağı kitabıyla tarihimize bir belge olarak kalırken Millî Mücadele yıllarının sarsıcı hikayelerini de barındırıyor.
ÇOCUK DAVAMIZ - KAZIM KARABEKİR
Millî Mücadele Dönemi’nin Doğu cephesinin efsanevi komutanı Kazım Karabekir, aynı zamanda “yetim babası” olarak da tarihe adını yazdırır. Çocuk Davamız, Kâzım Karabekir'in çocuk, aile ve eğitim hakkındaki görüşlerini yansıtır. Bunun yanı sıra Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu'da sefalet içindeki anası babası ölmüş kimsesiz çocuklar için oluşturduğu kurumları ve onların eğitimine verdiği önemi Türk milletine kanıtlayan bu eser, Kurtuluş Savaşı komutanlarının aynı zamanda yüce karakterlere sahip birer insan olduklarını da gözler önüne seriyor.
SAHNENİN DIŞINDAKİLER - AHMET HAMDİ TANPINAR
Bu eser, tam olarak 1920'li yılların, Milli Mücadele yıllarının romanıdır demek mümkün. Romanın kahramanlarından İhsan romanın bir yerinde "Orada (Anadolu'da) mücadele var, muharebe var. Mukadderatımız orada halledilecek! Asıl sahne orası. Biz burada malesef sadece seyirciyiz. Sahnenin dışındayız" dediği için roman adını kazanır. Tanpınar’ın derinlikli ve etkileyici diliyle daha da güzelleşen roman, okurlarını bekliyor.
YEŞİL GECE - REŞAT NURİ GÜNTEKİN
Yeşil Gece, Millî Mücadele Dönemini arka planına alarak kendi üslubunu yine okura cömertçe sunan bir eser. Toplumsal yönün ağır bastığı bu romanda, medresede yetişen, ancak sonra öğretmen okulunu bitirerek Ege Bölgesi'ndeki bir kasabada, gerici ve çıkarcı birtakım güçlerle savaşan idealist bir gencin serüvenini anlatıyor. Atatürk Devrimi'nin ışığı altında kaleme alınmış bu kitapta, toplumumuzun o günkü sorunları tartışılıyor.
KÜÇÜK AĞA - TARIK BUĞRA
Gelmiş geçmiş en iyi romancılarımızdan biri olan Tarık Buğra’nın başyapıtı niteliğindeki Küçük ağa, Millî Mücadele yıllarını çarpıcı bir hikayeyle anlatır. Gerçeklerden ilham alan hikâye, küçük bir kasabada geçer. Roman, Millî Mücadele’ye yerel direnişçi ve çetelerin bakış açısını ele alır. Kurtuluş Savaşı yıllarında yerelden ulusala güçlenen bir mücadele olarak başarıyı kaçınılmaz kılan zaferi eşsiz yükselişi Buğra’nın kaleminden sayfalara dökülür. İlk olarak 1963 yılında yayımlanan roman, belki de tüm bu başarılı bakış açıları ve elbette ki akıcı dili sayesinde halen okunuyor.
KALPAKLILAR - SAMİM KOCAGÖZ
Millî Mücadele yılları için, “Türkiye’yi yağmaya gelen 1919 yılının sömürgecilerine karşı kabaran öfke, o yılların öfkesidir; o yılların hiddetidir. Ama bugün de sömürgeciliğe karşı duyulabilecek öfkenin aynıdır elbette” diyen Samim Kocagöz, bilinen ve gerçeklere dayanarak kaleme aldığı eserinde bir dönemi okurlarına ayrıntılarıyla sunuyor. İngilizlerin kumandasındaki Yunan ordusunun 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal günlerinden, gazeteci Hasan Tahsin’in karşı koymasıyla çaktığı ilk kıvılcıma, cephedeki askere, dağlardaki efelere, askerlere cephane taşıyan kadınlardan çocuklara kadar tüm Anadolu’ya ithaf edilmiş bu eser. Kalpaklılar, Samim Kocagöz’ün belgelere dayanarak ele aldığı bir destan niteliğinde.
ŞU ÇILGIN TÜRKLER - TURGUT ÖZAKMAN
752 sayfalık kitap için, otoriteler tarafından “80 yıldır beklenen kitap” cümlesi kullanıldı. Tiyatro perdesine de aktarılan eser, adeta roman tadı taşıyor. Gerçek kişileri ve tarihi olayları konu alan Kurtuluş Savaşı yıllarını anlatan manevi anlamda devasa bu eserde Turgut Özakman'ın elli yılı aşkın süregelen araştırmalarının sonucu yer alıyor. Millî Mücadele Döneminin kelimelerle en detaylı ve özenli şekilde adeta resmedildiği eser, bir serüven romanı gibi rahatça okunabiliyor.