13 Ocak 2025 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumhuriyet Gazetesi'nde tartışmalar devam ediyor: O yazarın yazısı yayınlanmadı

Cumhuriyet gazetesinde ‘çikolata kutularıyla getirilen para karşılığı manipülatif haber’ iddialarının ardından yaşanan depremin sarsıntıları sürerken, bir gelişme daha yaşandı. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Barış Doster’in gazetedeki yazısı da yayınlanmadı.

Cumhuriyet'te yaşanan tartışmalara bir yenisi daha eklendi! O yazarın yazısı yayınlanmadı
Barış Doster

Cumhuriyet gazetesinde ‘çikolata kutularıyla getirilen para karşılığı "manipülatif haber" iddialarının ardından yaşanan depremin sarsıntıları sürerken, bir gelişme daha yaşandı. Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Barış Doster’in gazetedeki yazısı da yayınlanmadı.

Skandalın ortaya çıkmasının ardından, ‘gazeteciliğin yanında yer aldığını’ söyleyen genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu’nun görevine son verilmişti.

Mollaveisoğlu’nun görevine son verilmesinin ardından Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Turan Karakaş, Birol Başaran ve Barış Doster, "olay karşısında gereğini yapmadıkları" gerekçesiyle Coşkun'un yanı sıra İrfan Hüseyin Yıldız ve Işık Kansu'nun da istifasını istemişti.

Bu gelişmenin ardından vakfın yönetim kurulu üyesi Barış Doster’in yazısına da sansür uygulandı.

DOSTER'İN YAYINLANMAYAN YAZISI

Barış Doster

Barış Doster’in Cumhuriyet’te yayınlanmayan yazısı ise şöyle:

GAZETECİLİK NEDİR? NE DEĞİLDİR?

İster alaylı olsun ister mektepli, tüm gazeteciler bilirler mesleğin en temel kurallarından birinin haber kaynağıyla ilişkilerdeki temas-mesafe kuralı olduğunu. Çünkü bu temel ilke gözetilmeyince, bu kurala uyulmayınca, mesafe ortadan kalkınca, yapılan iş gazetecilik olmaktan çıkar. Tetikçiliğe kadar uzanır. Örnekleri çoktur maalesef. Gazetecilik; siyasi veya iktisadi herhangi bir güç odağının, kurumun, kuruluşun, örgütün, şirketin halkla ilişkiler ve tanıtım danışmanlığı değildir. Metin yazarlığı değildir. Propaganda başkanlığı değildir. Sözcülüğü değildir. Kampanya yöneticiliği değildir. Basın danışmanlığı değildir. Eğer bu temel kural ihmal edilirse savrulma kaçınılmazdır.

Bunun da örnekleri yaygındır ne yazık ki. Gazetecilik; toplumun, kamunun, halkın, emekçilerin, kimsesizlerin, geniş kitlelerin, sesini duyurma olanağı bulamayanların yanında olmayı gerektirir öncelikle, hem mesleki hem ahlaki hem de siyasi olarak. Bu nedenle mesleki çerçevesi çok net, etik kodları çok kesindir.

Gazeteci, kamu adına, halk adına, gerçeğe ulaşmak adına soru sorarken, araştırma yaparken, haber kovalarken, bir konunun izini sürerken, onu güçlü kılan da budur zaten. Kurumlarla birlikte kişilerin de hızla yozlaştığı günümüzde, gazeteci; bir konunun, bir sorunun, bir olayın, bir haberin, bir bilginin kamuoyuyla paylaşılması, kamuoyunda yayılması, bu sayede kamuoyu oluşturulması için herhangi maddi ya da manevi bir çıkar elde edemez. Meslek ilkelerinden ödün veremez. Çalıştığı kuruma reklam verenlere, ilan verenlere, haber yapma taahhüdünde bulunamaz.

Bu kişi ve kurumlardan talimat, tavsiye, telkin alamaz. Eğer bu temel kurallar yok sayılırsa hukuki, siyasi, ahlaki ve mesleki anlamda savrulma, çürüme, yozlaşma kaçınılmaz olur. Bunu da gizleyebilecek hiçbir gerekçe, saklayabilecek hiçbir ideoloji, örtebilecek hiçbir mazeret yoktur.

ALEV COŞKUN'DAN CEVAP YAZISI

Alev Coşkun

Öte yandan tartışmaların odağındaki isim Alev Coşkun ise ilk kez iddialara yanıt verdi. “Cumhuriyet gazetesi son günlerde sürdürülen yoğun saldırıların odak noktası durumundadır” diyen Coşkun, “İşin temeli, gazetenin tüm birimlerine egemen olmak istemiyle başladı. Bunlara engel oldum” ifadelerini kullandı.

Yazısının devamında Coşkun, şu ifadeleri kullandı:

"Üsküdar Üniversitesi’ne, partili Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atanan bir kişiyle yapılan söyleşinin yayımlanmasını engelledim. Said Nursi platformu ve Said Nursi kürsüsüne sahip olan bir üniversitenin rektörü kim olursa olsun onun söyleşisi Cumhuriyet gazetesinde yer alamazdı. ADD tarafından 2022 yılının Atatürkçüsü seçilen, Atatürk hakkında 20’ye yakın kitap yazan Alev Coşkun zaten buna izin veremezdi. Ancak bu hareket bana karşı yapılan girişimlerin bir anda üst düzeye taşınmasının nedeni oldu. Düğmeye basıldı."

Yazısında söz konusu paranın alınıp alınmadığına dair bir ifade kullanmayan Alev Coşkun, “Cumhuriyet gazetesi, iddia edildiği gibi, bu konuda hiçbir özel haber yapmamıştır” dedi.

COŞKUN: "İSTİFA ETMEYECEĞİM"

Hakkındaki istifa taleplerine olumlu yanıt vermeyeceğini ifade eden Coşkun, Tuncay Mollaveisoğlu’nun görevinden alınmasına neden olan yazıya dair de şu ifadeleri kullandı:

“Yazdığı son yazıda gazetenin saygınlığını yaralayıcı, vakıf yönetim kurulu üyelerinin onurlarını kırıcı cümleleri çıkarırsa yazının yayımlanacağını söyledim: Yoksa dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir gazetenin böylesi saldırılarla dolu bir yazıyı yayımlamasının mümkün olmadığını belirttim.

Tuncay Mollaveyisoğlu

Tuncay Mollaveisoğlu, istifa etme gerekçelerini raporlayan bu yazıda ısrar etti. Kavga etmeden ağabey-kardeş gibi ayrıldık. Basın yaşamında başarılarının devamını dilerim.”

Alev Coşkun, yazısının son bölümünde, şunları yazdı:

“Tüm veriler ve gelişmeler öyle gösteriyor ki karşımızdaki olay, birtakım gerekçeler yaratılarak Cumhuriyet gazetesini ele geçirme olayıdır. Cumhuriyet gazetesi bir Kuvayı Milliye kurumudur. İşgal edilemez, satılamaz, satın alınamaz.”

CUMHURİYET GAZETESİ'NDE NELER OLMUŞTU?

 BARIŞ DOSTER KİMDİR?

Barış Doster

Barış Doster, 1973 senesinde Kars'ta dünyaya geldi. Kars Gazi İlkokulu'nu bitirdikten sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. 1990 senesinde Kadıköy Anadolu Lisesi'ni bitiren Doster, 1994 senesinde de İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Mezun olduğu üniversitenin İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde, Türk siyasal yaşamı üzerine yazdığı tezle yüksek lisans, Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'nda izlediği dış politikayı, Türk dünyasına ve mazlum milletlere dönük yaklaşımını incelediği çalışmayla da doktorasını tamamladı.  2011 senesinde siyasi tarih alanında doçent olan Barış Doster, Üniversitede okurken çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Türk siyasî hayatını, Türk dış politikası, milletlerarası ilişkiler konularında çok sayıda haber, söyleşi, yazı dizisi hazırladı. Çeşitli dergi ve kitaplarda makalelerinin yayınlanmasıyla birlikte, konferans ve seminerler de verdi. Gazeteciliğe ilk adımını 1994 senesinde atan Doster, 1996- 2006 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesi'nde çalıştı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi oldu. Jeopolitik, Dış Sayfa ve Bildiren dergilerinin yazı kurulu üyeliği yaptı. 27 Ekim 2007 tarihinde Hülya Arıksoy ile nikah masasına oturdu.

ALEV COŞKUN KİMDİR?

Alev Coşkun

İzmir Atatürk Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. New York Üniversitesi'nde siyâsî ilimler konusunda master, kamu yönetimi konusunda doktora yaptı. Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim üyeliği, Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6 Ocak 1961 - 25 Ekim 1961), TBMM 1961 Temsilciler Meclisi Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği, 4.(XV) ve 5.(XVI) dönem İzmir milletvekilliği ile Turizm ve Tanıtma Bakanlığı yaptı. Evli ve 2 Çocuk babasıdır. Alev Coşkun, Nisan 1992 yılında İlhan Selçuk'un daveti üzerine Cumhuriyet gazetesini yayınlayan Cumhuriyet Yayıncılık A.Ş.'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Çok kısa bir süre sonra Yönetim Kurulu Başkanlığına getirildi ve bu görevi 2006 yılına kadar kesintisiz sürdü. Aynı tarihte Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi olan Cumhuriyet Vakfı'nın Başkan Vekilliğine getirildi. Cumhuriyet Vakfı'nın 18 Şubat 2014 tarihli yönetim kurulu seçimi ile yönetimden ayrılmış ancak toplantının usulsüz yapıldığı iddiasıyla yönetim kurulunun diğer üyeleri Şevket Tokuş, Mustafa Pamukoğlu ve Mustafa Balbay ile beraber seçimin iptali için dava açmıştır. Mahkeme, üç yıl sonra seçimde alınan kararların iptaline karar vermiştir. Böylece o tarihteki yönetim toplanmış ve Alev Coşkun, Cumhuriyet Vakfı Başkanlığı'na tekrar seçilmiştir.

TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU KİMDİR?

Tuncay Mollaveisoğlu

İlk, orta ve lise öğrenimini Trabzon'da tamamladı. 1994 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü'nü kazandı ve aynı yıl gazetecilik mesleğine başladı. Kanal 6 televizyonunda haber yönetmen yardımcılığı ve haber program yapımcılığının ardından,Kanal D Haber Merkezinde prodüktörlük ve muhabirlik yaptı. 1998 ve 1999 yıllarında Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Garanti Bankası tarafından Yılın En İyi Televizyon Haberi Ödüllerine layık görüldü. 2002 yılında Show TV Haber Merkezi'nde muhabirliğe devam etti. Televizyon haberleri yanında Akşam gazetesi'ne özel haberler ve yazı dizileri hazırladı. Nokta Dergisi'nde editörlük yaptı, özel haber dosyaları hazırladı. SKY Türk'ün kurucuları arasında yer aldı.2004 yılında Kanaltürk'ün kurucusu olarak görev aldı. "Yolsuzluk ve Yoksulluk" programını hazırladı ve sundu. Bu programı nedeniyle araştırmacı gazetecilik alanında çok sayıda ödüle değer görüldü. Kanaltürk'ün ardından Kanal Biz televizyonunun kuruluşunda yer aldı. Ana Haber bültenini hazırlayıp sundu. Türkiye'nin gündemini oluşturan Yolsuzluk ve Yoksulluk programını hazırlamaya devam etti. Kanal Biz'in ardından Cem TV'de Bağımsız adlı haber programını hazırlayıp sunmaya başladı. Aynı isimde bir haber analiz dergisi çıkardı. Sözcü Gazetesi'ne özel haber dosyaları hazırladı. Deniz Feneri yolsuzluğu dahil Türkiye çok sayıdaki yolsuzluk haberini ondan öğrendi. Başbakan Erdoğan'ın villalarının fotoğraflarını ilk kez yayınlayarak büyük ses getirdi. Bu haberi nedeniyle Cem TV deki programı yayından kaldırıldı. Artı Bir TV'nin de kurucusu ve sahibi olan Mollaveisoğlu, Önceki iktidarların yolsuzluklarını anlattığı GÜVE: Bir Türkiye Filmi adlı kitabı nedeniyle AK Parti iktidarının kurduğu Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na ifade verdi. AK Parti iktidarı döneminde de yolsuzluk ekonomisini anlatan kitaplar yazdı, programlar yaptı. 2016 yılından itibaren Ulusal Kanal' da yayınlanan "Anında Gazete" adlı programı sunmaktadır. Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda (Cumhuriyet Kitapları), Boz-Yap Oyunu( ALFA Kitap), Güve -Bir Türkiye Filmi (ALFA)- Görünmez Holding gibi kitapları vardır. 8 Haziran 2016'da Yeniçağ'da köşe yazıları yazmaya başladı. 14 Haziran 2019'da ise Cumhuriyet gazetesine geçti. Mollaveisoğlu, Temmuz - Eylül 2019 tarihleri arasında Cumhuriyet'te yazdığı orman yangınları ve Türk Hava Kurumu konulu haberleri ve köşe yazıları nedeniyle gazetecilik dalında 2019 Sedat Simavi Ödülleri'ne lâyık görüldü. 

 

Son Dakika Haberleri